8 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

agi inilerek la an, , Turizm iptilâsı Turizm denilen Seyyah çekmek Propagandası bütün dünyada, insa tiksindiren bir hâl aldı. Uzak ya- 9, güzel çirkin, medeni iptidai her Memleket, kendi sinesinde şimdiye Mar kimsenin gözüne ilişmemiş, mi varılmamış gizli güzellikler, hatıralar, garib âbideler, ekz0- yahut romantik manzaralar keş- bin bir parlak renkli, Mücinlekete gezmek, eğlenmek, Yapmak, tedavi olmak, hava al Üzere yabancı eelbetmek için ev- © memleket halkının bu nimet Malik olması lâzımdır. İsviçre dAZ Sporu memleketidir. Ora- dünyanın en güzel şehirle- daha medeni, daha mamur- di. zaten eğlenceli bir şehir- Oranın ha; > lr ğü kültürü "sanlar. gitgide daha müşkülpe- g b daha hodkâm oluyorlar, eski tok saran daha az para He daha “#lenmek, daha fazla istirahat mi İstiyorlar, Dünyanın her ye bin tane eşi, hattâ daha cazibi yalana tabiat güzellikleri, yahut Male önce merakı tahrik etmiş beş on parça tarihi âbide hatırı “eziyete katlanacak sey- artık güçtür. Yeni yeti tanıdı 0 nesil, çocukluğumuz. Bezen OğMiZ. ellerinde dürbünle Spor, 2 Pah kafileleri gibi değildir. Kış Yapmıya gidenler iki bin met- muhteşem palaslar isti leli > görmeğe gelenler, ale Sonsuz otomobil yolları, 3 olunca da güzel müzik, dan ai tiyatro istiyorlar. Bu istek- Tez t araya toplamak, şimdiye ka- Kekler 4 seviyeye varamamış memle- uğ İn artık imkânsızdır. Sırf bu Mi milyonlar sarledike gene li boşuna zahmet olur, çünkü it İster, muhit ise yaratılamaz. Kaçın kum çöllerini, ebedi buz F mı görmeğe gidenler de var. a bu meraklıların sayısı gittik- Zalıyor. Esasen bu gibiler gittik- yere servet götürmezler. Demek istiyoruz ki turizm için ya- Ky define merakına benzedi. Sey- Ter “elbedecek memleketler ve şehir. may Yeyden önce kendi. halkı için vr olmalı, İstanbulun, İzmirin ve hug enin ahalisi bizzat okadar mem- Müdür ki bu meşe, eğlence ve spor velâ $en, yeni da ülmüsü Adamla nasl ömür. sürdü. bir ben bilirim bay Amcü.:: ŞEHİR HABERLERİ Gazi köprüsü Çimento meselesi henüz Ahalledilemedi Gazi köprüsünün inşasında kullanı- lacak çimento evsafında Almanyada çimento bulunmadığı için inşaatı go ciktiği bazı gazeteler tarafından ya- Zilmaktadır. Vaziyeti salâhiyettarlardan: tâhkik ettik. Vaziyet budur: Köprünün deniz içinde bulunacak âyakları için rutubete dayanıklı çi: mentönun evsafı şartnamede zikre- dilmişti. Yerli çimentolar bu evsafta olmadığı için inşaatı deruhte eden Alman müessesesi bu çimentoyu Al manyadan getirimeğe < teşebbüs et- miş, fakat Almanyada bu evsafta çi- mentoyu bulmağa imkân olmadığını belediyeye bildirmiştir. Aranılan çi- mentonun Fransadan getirilmesine imkân görülmüştür. Fakat Fransız çimentosunun vasıfları şartnameye vaktile konan Alman çimentosunun vasıflarına uymamaktadır. Diğer ta- raftan Fransadan çimenlo getirtmek klering vaziyeti itibarile de müşkül dür, Belediye bu vaziyet karşısında keyfiyeti nafıa vekâletine bildirmiştir. Nafıa vekhileti, ortadaki müşkülât kaldıracak bir tedbir alırsa çimento Fransadan getirtilecek ve şartname- de bazı tadilât yapılacaktır. Diğer taraftan beynelmilel piyasa- da demir fiatleri de çok yükseldiği i için köprüyelârım olan demirin de şartnamedeki . fiatlere uygun olarak tedariki hakkında bazı müşkülât gö- rülmektedir. Bu sebepler köprü inşaa» tını teehhüre uğratıyor. Kimsesizler yurdu Bu sene evkaf yurda yardım edecek Yeni vakıflar kanunu mucibihce €vkaf bütçesinde geçen senedenberi içtimai yardım tahslisatı ayrılmıştı. İstanbul evkaf müdürlüğü, geçen se- ne bu yardım tahsisatı ile Türk ma- arif, şebidlikleri imar çemiyetlerine, darüşşafakaya 19 bin lira yardım et- mişti, Belediye, Galatada kimsesizler yur- dunun genişletilmesi için bu sene eş- kaf yardım faslından pata ayrılması için evkaf müdürlüğü nezdinde te- şebbüsatta bulunmuştur, Evkaf bu müracâati. esas itibarile kabul ötmiş- tir, Evkafın yapacağı yardım ile yar- dun kadrosu yüzde elli nisbetinde artacaktır. Diğer taraftan &dliye vekâleti, şeh- rimizde bir çocuk hapishanesi olma- dığından cezai ehliyeti * olmıyan ço- cukları yurda sevkotmeğe ve bu mü- nasebetle yurda yardımda bulunma» ğa esas itibarile karar vermiştir. Prag ve Roma ticâret ataşe- leri gittiler Prag ticaret ataşesi Aziz İle Roma ti- care ataşeliğine tayin edilen Halli Mit. hat vazifelerine başlamak üzere şehri- .. Kalıbına, kıyafetine bakınca in- san ondabir kıymet vehmeder... Yaşıyanları ölü gösterenler Muhakemeye devam edildi, yeni şahidler dinlenecek Yaşayan adamları ölmüş gibi gös- ererek Ünyon sigorta (şirketinden dolandırıcılık yapmakla suçlu Onnik, doktor Asat, Voçino, Dimitri, İzmaro, doktor Armenak, Karabet, Şemsed- din ve karısı Didarın muhakemele- rine dün asliye dördüncü ceza mah- kemesinde devam edilmiştir. Dolandırıcılık suçlularının son de- fa ölmüş göştererk - sigortadan 1400 İngiliz lirasını almak isterken yaka- landıkları Şamseddinle karısı Didar dün mahkemeye gelmişlerdir. Şemsedidn dünkü ifadesinde bir gün Yüksekkaldırımda pul müdü- riyetinde vezafasi başında çalışırken suçlulardan Onniğin odacı vasıtasile kendisini çağırdığını ve admın O- hannes olduğunu söyledikten sonra: <— Sen sigortalı imişsin. Şirkete vermiş olduğun parayı yüzde beş fa- izlle geriye almak İstersen beni din- le. Senin; karının ve çocuklarının hüviyet cüzdanlarını getir, ben 14 zimgelen muameleyi yaparım. Buna mukabil de alacağın paranın yüzde yirmisini bana verirsin.. Dediğini ve bunun için noterden musaddak bir de sened tanzim edip Onniğe verdiğini ve nihayet işin mey- dana çıktığını söylemiştir. Suçlu Onnik bu sözleri. inkâr ede- rek evvelâ Şemseddinin kendisine teklifte bulunduğunu söylemiştir. Şemseddinin karisi Didar da ifa- desinde: «— Kocam Şemseddin sigortalı idi. Onnik ile görüşerek sigorta paraları- nı almayi kararlaştırdık. Ve yine Onnikle beraber. doktor Asafa gide- rek rapor aldık. Onniğin elinde bir de tavsiye mektubu vardı. Bunu dok- tor Asafa verdi. Raporu aldıktan son- ra Önnik istida yazarak şirkete ver- miş. Bunları ben imza etmedim. İs- tidalardan haberim yoktur. İmzamı taklid etmmişler.. Demiştir. Onnik bunun ifadesini de reddetmiştir. Şahidlerin çağrılması için muhakeme başka güne birekil- muştar. Fatih - Harbiye İkinci mevki arabalar çoğaltıldı Halk partisi vilâyet kongresinde Harbiye ile Fatih arasında İşliyen tramvay arabaları içinde ikinci mev. kinin arttırılması için teşebbüsatta bulunulmasına karar verilmişti. Bu hususta fetkikat yapılmıştır. Son zamanlarda Hatbiye - Fatih arasında kirinci ve ikinci mevki arabaları biri. birini tekip ederek işlemektedir. Bu suretle bu hatta yüzde elli nisbetin- de ikinci mevki araba vardır. Şirket, İstanbulun Yedikule ve Top- kapı taraflarına birinci mevki araba işletmediğinden Harbiye - Fatih ara- sında birinci mevki arabaların azaltıl- ... Halbuki içinin kiymeti sıfırdır!., Meselâ yirmi dört saat karşı karşıya Beş senelik plân Dahiliye vekâleti vilâyetlere bir tamim gönderdi Dahiliye vekâleti, vilâyetlerin mü halit idaresi hakkında vilâyetlere mü» him bir tamim göndermiştir. Bu ta- mimde hülâseten' şöyle deniyor: <Viâyetlerin mahalli mahiyeti ha- iz hizmetlerinden biri de mahalli ih- tiyaçları tesbit etmek ve bunların ka- biliyetlerine uyğun işler yapmaktır. Bu işlerden hiç biri tanzim ve tesis edilmemiştir. Bunda metotlu ve plân- hı çalışmanın hâkim olmadığı görül- müştür. Hizmetleri gelir ve ihtiyaçla- ra mütevazin bir şekilde yürütmek mahalli inkişafı temin etmek demek olacağına göre her şeyden evvel bu mühim boşluğun doldurulması ve bü- tün bu hareketlerin plâna alınması kararlaştırılmıstır. Binaensleyh 937 mall yılı içinde tatbikine geçmek üzere mahalli ihti- yaçlara göre beşer senelik iş,program- ları vücude getirilecek, meclisi umu- milerin tasvibinden sonra buna göre tahsisat ayrılacak, iş programlarının tarıziminde mahalli ihtiyaçları vekâ- lete gönderilecektir.» Ecnebi diller mektebinde muafiyet imtihanı Üniversitenin ecnebi diller mektebi- nin muhtelif kurslarına devam eden talebenin muafiyet imtihanları üniver- sitenin sömesir tatilinden sonra şubat içinde yapılacaktır. Fakat şimdiden bir yoklama imtihanı yapılmışlır. Bu im- tihanda muvaffak olanlar asıl imtiha- na gireceklerdir. İmtihan, yazıp, Oks yacak kadar bir ecnebi dilini bilen ta- lebe içindir. Muvaffak olanlar, kursla- ra devam etmeğe mecbur olmıyacaklarsi dır. . .. Serseri köpekler Yavruların toplanmasına itina edilecek Serseri köpekleri toplamak için şim- diye kadar sarfolunan gayretler müs- bet bir netice vermemiştir, Bu müca- veleden müsbet bir netice almak için büyük köpekleri telef etmekten Ziya de yavrularının büyümesine ve köpek- lerin tiremesine imkân bıraknınmak lâzırıdır. Belediyenin köpekleri topla- mağa ve öldürmeğe memur olan ame- 16si henüz yeni doğan köpekleri öldür- meğe kıyamıyorlar, Belediye, İstanbulda köpek neslini kurutmak için yeni bir şekilde faali- yete geçmeğe karar vermiştir, Bu maks) sadla bizzat temizlik müdürlüğü ta- rafından sevk ve idare edilecek me- murlar, köpeklerin yavruladıklari za- manlarda, şehrin muhtel semtlerine dağılacaklar, burada ellerine geçen köpek yavrularını yakalıyacaklar ve imha edilmek için hayvan hustanesine gölüreceklerdir. Bu teşkilâtta gözü pek olan çingenelerin Kullanılması münasib görülüyor. Yavru köpeklerin . toplanılmasına tama edilmek için köpek-başıma 50 kuruş kadar bir'para verilmesi de dü- »i. Bir defa ağzını açıp birşey söy- Edebiyat toplantıları. İspanyol muharebeleri, bir sürü harp sözleri arasında hiç umulmadık bir dedikodu da aldı yürüdü: Edebi- yat gecesi dedikodusu., mübarek şe yin gecesi de gündüzü de, haftası da, ayı da, senesi de dedikoduludur. Bir çokları bu geceyi alaya aldılar. Ne yazık ki gidip göremedim. Aklıma bizde arasıra yapılan gay- ri resmi edebiyat toplantıları geldi Bizde gayri resmi surette şimdiye kadar bir çok edebiyat toplantıları yapılmıştır. Bu gayri resmi toplantı- ların başında dalma meşhür şair Yah- ya Kemal bulunur - lâf arası şunu da sikiştınvereyim, aman geçen gün gördüm. Şiir kralımız Yahya Kemal ,ya 100 kiloyu geçmiş ve yahut bu su- lara pek yaklaşmış - evet. gençler daima Yahya Kemalin etrafında top- lamrlar heceden, aruzdan, serbest nazımdan bahseder dururlardı.. Lâkin bu toplantılar öyle Beyoğ- Tunun göbeğinde yapılacak kadar a#- rileştirilmemişti. Yahya Kemalin edebiyat toplantar ları dalma Beyazıddâ büyük çınarit kahvede yapılırdı. Bir yandan «Teb- rizli Ali efendi» nin demlettiği çaylar höpürdetilerek içilirken, bir yandan Sahaflar çarşısından alınmış yase min ağaçları takılı sigaralar tüttü- rülürken bir yandan da seçme mi$- ralar okunurdu, Yahut da yazları Boğazda bir yalıda toplanırlardı. Bu gibi içtimnlarda 'Tanburacı Osman pehlivan bulunur. O çalarken bir kag kadeh te parlatılırdı. : İşte bu çınaraltı ve Boğaz toplam tılarında, o zaman henüz şiirde bül derece alıp yürümemiş olan Faruk Nafiz, Yahya Kemalin baş çömezleri artık buralarda ne gürültülü müna- kaşalar.. — H.F. 2 ii asr Ny Haydarpaşa Istasyonundaki kaza nasıl oldu? Makasci Ahmedin çarşamba yünü Haydarpaşa istasyonunda bir manev- ra esnasında tren altında bacakları kö» silerek öldüğünü yazmıştık. Kaza ete rafında tahkikat bitirilmiştir. Tahki-” kata hazaran feci kaza şöyle olmuştur; Sabahleyin makinist Nuri ve ateşçi Halilin idare ettikleri banliyö treni gar geçidinden girerken makasçı Ahmed makası açarak trene yol vermiştir. Vagonlar ayrıldıktan sonra lokomo- tif diğer hatta geçmek üzere dönmüş ve tekrar makastan geçmiştir. O sıra- da lokomotif yavaş gittiğinden makas- çı Ahmed lokomotife atlamak istemiş» tir. Fakat lokomotifin ters tarafından atlamıştır. İçerideki makinist o tarafı görememektedir. Makinist ve ateşçinim haberleri olmadan makusçı Ahmed af larken ayağı kaymış ve lokomotifin al- tına yuvarlanmıştır. Kazayı Kimse gö- remediğinden tren durdurulamamış ve adamcağızın bacakları kesilmiştir. Hâ- dise bu suretle tesbit edildikten sonra kazada makinist Nuri İle ateşçi Halilin bir alâkaları olmadığı anlaşıldığından kendileri serbes bırakılmışlardır. B.'A: — Bayın kıymetini bilin! Ya cilt cilt - kitaplar yazdığı halde içinde gene bir şey söylemiyen bip muharrir olsaydı a2 yapardınız7.,