Ri Tatbik kıymeti Türkiye gazetelerinin son bir kaç aylık köleksiyanlarındn. her ba- ehemmiyete değer bir San- m #debiyatı teşekkül etti. Bu edebi- bili, PİRİ diğerini makzetmiyen, Deli. hepsi biribirini tamamlıyan 4, - hâdiselerden vücud bulmuş- ik bir perde arkası var- Üariie, bazin estarlarını, yıllar- » ve Türk basını kendi kaynakla” gan haber almakta idi, Perde üs“ Sn Böstermelik'lerin ne kıymeti e biliyoruz. Hakikatte San- kl ırkdaşlarımız 'Türksüzleşme tir. Bu talihe o Kal k kudreti ynamal baş“ bulundukça, her şey, kâ- öt üstünde ve nazariyatta kalacak, mak ler, ancak lâfızlarını kurtar- Si fakat manalarına hiyanet edil- kasdi ile, kötü niyetli bir politi- we demegojisine kurban olacak- İnancası elde etmek için, enbaşta, bir bak prensipleri kabul etmek lâzım- bam Bu prensipler şunlardır: San- Sapı ektir, bir; Sancak vahdeti ile ei Y8 vahdeti ayn ayn şeylerdir, » Türktür, ve orada, tıpkı arab olmiyan ekalliyet Türk olmıyan ekalliyetler i bir anlaşmada tatbik Suriyedeğ; der gibi, Yardır. sarih olarak ifade etmiyen kiyeyi ül, m De ne de Tür- Anlaşmaların samimiyeti, ancak, m gama “ Prensiplerde her dayanabilir. Vuzuh, ya- bir tevile elveri; X olmayan tam ee ii men sstırab çekiyor. Yıllardan» Sekiyor: Fakat bir iimidi vardı: kanizin bu kıyılarında Fransanın Ki vaziyeti anlaşıldığı zaman, onun 2 talii taayyün edecekti. Bu ümld- ix Süvençlerinden biri kendisi hak- daki teahhüdler, ikincisi, kendisi. Si teahhüdlere razı etmek için şe Sözünü ortaya atmış olan Türki. ah Griye Fransa muahedesinin | tarak e dan beri, bu “ Cenevre Kalbinden çalışıla, bi, zi ira muzaffer kılmak için her iü imkânları kullanmağa karar , «işizdir. Bize söylenen her perde man lenin arkasında sakladığı iç a bilmekteyiz. Çünkü bu mese- ,€ bizim slükamız, başka hiç bir alâka ile kıyaslanamaz. Bir anlaşma yolu arıyanlara, bizi ği anın ancak tatbik kıymeti, Yani bugüne kadar süregelen tecrü- Ni tam aksi ve zıddı netice vere çul AN açık ve kati mahiyeti meş- etmekte olduğunda tereddüd bi- hi ler. Hatay hür olmadıkça iç bir şey olmaz, ye Falih Rıfkı ATAY Ticaret odasında yeni z idare heyeti seçimi üçte ai0t Odası meclisi bugün saat ve toplanarak oranın yeni bütçe z gözden geçirecek ve O heyeti toplantılarında ticaret rai hakkında verilen muhtelif ka- Bunge ikik edecektir. ndan başka; yeni idare heyeti "çimi a bugünkü toplentıda yapı- hükümet kendi vasıtaları | ayrı bir vahdettir, bu | Körmenlerinin, orada, halk | he kadar uzaklaştırılmağa | cağını bilmiyor değiliz. Fakat | | ŞEHİR HABERLERİ imar plânı Dün belediyede mühim bir toplantı yapıldı Dün öğleden sonra belediye fen heyeti müdürü Hüsnünün odasında vali ve belediye reisinin reisliği altın- da bir toplantı yapılmıştır. Bu top- lantıya belediye imar şubesi müdürü Ziya ile fen heyetinin diğer bazı er- kânı iştirak etmişlerdir. Dünkü toplantıda şehircilik müte- hassısı M. Prostun hazırindığı avan proje eylemiş plânı etrafında verdiği rapor tetkik' edilmiştir. Vali bu hu- susta fen heyetinden izahat almış ve imar bürosunun mesai tarzı etrafın. da bazı talimat vermiştir. Şehircilik mütehassısı, İstanbulun umumi plâpile beraber bazi semtlerin imarı için bir takım mevzli plânlar da hazırlamıştı. Şehrin umumi plânını tatbik etmek için zamana ihtiyaç gö- rüldüğünden bu mevzi! plânların tat- bikine başlanacaktır. M. Pröste bu sefer geldiği zaman bilhassa bu mevzii plânlarla meşgul olacaktır. Iş kanunu IDağıtılacak beyanname- ler için hazırlık başlıyor İş kanununun tatbiki için mües- seselere dağıtılacak beyannameler hakkında görüşmek üzere dün öğ- kden sonra vali muavini B. Hüdal- nin relsliği altında bir toplantı ya- pılmıştır. Bu toplantıya bütün ka- za kaymakamları iş mıntakası şefi B. Halük ile iş müfettişi B. Nasuhi iştirik etmişlerdir. Dünkü toplanlıda beyannamelerin nasıl dağıtılacağı görüşülmüştür. Her kâza kendi muni ndaki müesse- selerin birer cedvelini yapacak ve bu beyannamelerin şubat başına ka» dar . dağılmasile- her müiicssesedeki amele tarafından doldurulmasını te- min edecektir, Belediyede kâğıt ve zarflar hakkında bir karar Belediye reisliği, merkez ve şube- ierde kullanılan yazı kâğıt ve zarfla- rıpın ayrı ayrı renk ve boyda bulun- malarının muamelâtta karışıklığa se bep olduğunu görmüş ve bunun önü- ne geçmek üzere yeni hir karar vör- miştir. Bu karara göre bütün kâğıt ve zarflar üç boyda ve ayni renkte ola- caktır. - Bir şubattan sonra eski kâ- ğıt ve zarflar kullanılmıyacaktır. Eski kâğıtlar levazım ambarına tes- lim edilecek ve yenllerile mübadele edilecektir, Bir dolandırıcılık iddiası Mahmudpaşada Abulefendi hanı hissedarlarından Süleyman adında biri zabıtaya müracaat ederek Tev- fik adında bir adamın kendisine sah- te bonolar vermek suretile 250 lira- sını dolandırdığını iddia etmiştir. Za- bıta bu iddia etrafında tahkikata önüne geçmek için tedbir alınacak Tavuk, piliç, kaz, hindi satıcıları son zamanlarda şehrimizde çok art muştır. Bu kümes kayvanları ya İs- tanbula yakın yerlerden getirilerek satılıyor, yahut ta şehir civarında ye- tiştiriliyor. İstanbul halkından bir çok kimseler, haftada bir iki defa Mu- danya, Yalova gibi İstanbula ya- kın yerlere gidiyorlar ve orada köy- Iüden ucuzca tedarik ettikleri tavuk ve emsali hayvanları buraya getire- rek kârile satıyorlar. Bu seyyar satıcılar içinde sermaye» si fazlaca olanlar çok hayvan topla- dıkları için bunlari şehir içindeki tavukçu dükkânlarına toptan devre- diyorlar. Piyasaya sürülen bü kümes hay- yanları içinde iyi beslenmiş olanlar çoktur. Fakat bir kısmınında İyi &ida verilmediği için çok cılız, yağ- $iz ve eti lezzetsiz olduğu görülüyor. Kendisine tavukçuluğu meslek edi- hen bazı seyyar satıcılar, bunları mümkün mertebe ucuza mal etmek Üzere hayvanların adamakıllı beslen- mesine ehemmiyet vermiyorlar. Aç kalan hayvan da açlığını gi dermek: için, toprak, kurumuş kireç gibi şeyleri yemeğe mecbur oluyor. Son günlerde gerek kesilmiş, ge rek canlı olarak satılan kümes hay- vanları hakkında alâkadar makam- lara bir çok şikâyetler yapılmıştır. Belediye, tavuk satışını kontrol et- mek Üzere tavukçu dükkânları hak- kında bir talimatname yapmıştı. Ta- vukların nasıl kesileceği, nasil teş- hir edileceği, dükkânlarda temizliğe nasil riayet edileceği bu tallmatname- de gösterilmiştir. Fakat İstanbul halkının büyük bir ekseriyeti, kümes hayvanlarını ta- vukçu dükkânlarından ziyade kapı- sının önünden geçen seyyar satıcılar- dan alıyor. Belediye, iyi yetiştirilmemiş ta- vukların satışını yasak etmek için yeni bir tedbir almak üzere tedkikata başlamıştır. Belediye, ayni zaman- da bir tavuk mezbahasına da lüzum görüyor. Bununla beraber bu hu- susta henüz kati bir karar verilme- miştir, Bir sandal parçalandı Içindeki sandalcı zorlukla kurtarıldı Çerkeşli Rıza adında biri dün Üş- 'küdar iskelesinden sandalına dokuz damacana su yükliyerek İstanbula getirmek üzere yola çıkmıştır. Sandal sahilinden geçerken inhi- sar idaresin âit 3 numaralı bir mö. tör karşıdan hızla gelmiş ve sandala çarpmıştır. Bu şiddetli çarpışma ne- ticesinde Rızanın sandalı parçalanıp batmıştar. Denize düşen sandalcı Rıza zorluk- ia kurtarılmıştır. Kaza etrafında tah- kikata girişilmiştir. Kümes hayvanları | Cılız olarak satılmasının Yeni antrepolar Eski gümrük baş müdürlüğü antrepo oluyor Gümrük baş müdürlüğünden boşa- lan Sirkecideki büyük binanın antre- po haline sokulması liman idaresin- ce kararlaştırılmıştır. Sirkeci yolcu salonu bu binanın ortasında yapılacaktır. Şimdiki Sir- keci yolcu salonu ise ikinci bir bü- yük antrepo haline .getirilecektri. Yeni Sirkeci yolcu salonunun mey- dana getirilmesi için liman idaresi handa esaslı tamirat ve tadilât ya- pacaktır. Bu cümleden olarak ha- nın deniz kısmındaki ve orta tarafta- ki duvarları yıktırılacaktır. Sirkeci yolcu salonu»: için yeni bir proje hazırlanmıştır. Tedkikat bit- tikten sonra projeye küâti şekli veri- lerek vekâlete arzedilecek Ve sonrâ derhal işe başlanacaktır Sarayburnu muhafaza mıntaka baş memurluğu, muhafaza baş mü- dürlüğü teşkilâtından boşalan daire- nin bir kısmına taşınmıştır, Konserve fabrikası Sahte bir isimle satışa çıkarıldığı doğru değil Dün bir gazetede Feriköyde Yeni- şehirli Muiz sokağında bir Ermeni #irarisine aid konserve fabrikasının sahte bir isimle satışa çıkarıldığı ve bu suretle, milli emlâk “müdürlüğü- nün zarara sokulduğu yazılmışlı. Bu iş etrafında yaptığımız tahki- katta alâkadar ve salâhiyettar bir zat şu izahafı vermiştir: — 1338 senesinde bize böyle bir ih- bar yapılmıştı. O zaman lâzım ge- Ten tahkikatı yaptık ve ihbarın asıl- sz olduğu anlaşıldığından eyrakı mahzene gönderdik. Bugün ne böy- le ihbar ve iddia ve ne de tahkikat vardır. Böyle bir şeyden bizim habe- rimiz yoktur. Sarhoşun başına gelenler Mustafa adında biri sarhoş ola- rak Beyoğlunda Sâzlıdere civarında bir kahveye girmiş ve kahvede otu- ran müşterilere küfür etmeğe başla- mıştır, Vakayı haber alan zabıta memur- ları Mustafayı kahvede yakalayıp ka- rakola götürmüşlerdir. Mustafa karakolda da polislerin üzerlerine hücum etmeğe başlamış ve o sırada müvazenesini kaybederek me- murun masasının üzerine düşmüş- tür. Masanın üzerinde bulunan elek- trik ampulü kırılmış, cam parçaları Mustafanın kafasına saplanarak ya- ralamıştır. Yaralı sarhoş hastaneye kaldırılarak tahkikata başlanmıştır. c EMAL NADİRİN Yeni Karikatür serisi İSTANBUL HAYATI . Hele bir 45 numara çıksa... Uzun kış gecelerini saatte bir eğ- lence değiştirerek neşe içinde geçi- renlerden bahse cesaretim yok. Fa- kat İstanbulun bazı semtlerinde ti yatroyu babasının gençlik halırala- rından öğrenen, sinemaya: — Adam sen de. perde üzerinde gölgeler oynuyormuş, onun neresini seyredecekmişim?, Diyenler ve onların da kendilerine göre bir çok eğlenceleri var. Geçen- lerde bir ahbabm büyük annesinin eski alle dostlarından birinin evinde kış eğlencesi varmış. Beni de bera- ber aldılar, Aksaraydan bir hayli ileride tramvaydan indik. Daracık bir sokağa saptık. İleriledikçe çamur- Ju sokaklar darlaşıyor, sağa, sola kay- nlıyor. Bizim ahbabın elektrik fene- ri olmasa vay halimize!.. Bin zorlukla evin tahtadan koca- man çift kanatı kapısını bulduk. Biz girerken arkamızdan ellerinde mum fenerlerile sekiz, on kişilik ka- dınlı, erkekli bir kafile daha geldi. Geniş taşlıkta erkekler bir tarafa, ka- dınlar bir tarafa ayrıldı. Büyük bir odaya biz girdik, yandakine de ba- yanlar.. evin erkeğinden sonra yüzü yaşmaklı bir bayan teyze de kapının arasından başını uzatarak hatırımı- xı sordu, Kahve ve kısa bir sohbet faslından sonra etrafta hareket baş- Tadı, — Altmış beseeş... Yandaki odadan İnce bir kadın çığlığı yükseliyor. — Aa, büyük anne, kapasana nu- marayı.. — Elbette kapatacağım ayol, Velâ- kin ses duyamıyorum ki.. Numaralar devam ediyor. Herkeste bir heyecan. Arada asabileşenler olu- yor. — Yahu, şu kör olası kırk dört nu- marayı çekiversene.. — Ah, sorma. Ben de bir numara yukarısını bekliyorum. Bir çıksa çin- çığlık kopuyor. —.Çinko, çinke.. teyzem çinke des di. Bayan teyzenin çinko numaraları sıkı sıkı kontrol edildikten sonra ge- ne herkes kartının üzerine iğiliyor. Beklediği numara çıkmıyanların asa biyetle bağırmaları, çinko, tombala diyenlerin kahkahaları etrafı çınla- tıyor.. oyun saatlerce devam etti. Ne çinko yapabildim, ne tombala, Fakat hoşça bir vakit geçirdik. Yalnız şu çamurlu, karanlık yollar olmasa! » CR. ——————— —> Ticaret odas! sanayi şubesi müdürü Işe başladı Ticaret odası sanayi: şubesi müdür- lüğüne tayin edilen B. Avni yeni va zitesine başlamıştır. Ç Ikl hamal arasında kavga Sirkecide araba vapuru iskelesinde Mustafa ve İshak adlarında iki ha- mal dün yük taşımak meselesinden kavga etmişlerdir. Kavgada İshak bıçakla Mustafayı yaralamıştır. Fotoğraf tahlilleri!.. Yarınki sayımızda başlıyor Bay Amcaya » göre ... bay Ame. B, A, — Anlayıver bayım, terkos