28 Teşrinisani 1936 AKŞAM Sez —— BULMACAMIZ (zam | Biri herşey bitin. OY esgi Günlerden GE Se, idi, ai kn mizde otursak... - iii Jet de hazırlandı. Karı koca mel ri nemay: 8 gideci r bar- Birdenbire kapı çalındı. Nail: ri dedi, misafir. oldu olanlar di sinemaya filân al miyeceğiz., Da bir gün ami isteriz, olmaz. ir ya e ya Biri Müriye- Bm ağ açtı. Gelen hakika- ten Ni si m be ne bedbaht karıyım... diye kı i içeri attı. Nallle Fazi- mi eni GE anladılar. Muhakkak Nu- kocasilı etmişti. ken Naille Faziletin evine atarlar- Fazilet sordu: — Ne oldu kardeşim.... Nuriye; — Ne olacak? dedi, daha nı gene saçsaça, başbaşa silgi KG Fazilet, aa bu bitip tükenmez kavgalarına o kadar alışmış» Yal- nız biribirlerine za sinema ne 0- lacak?» gibi Nuriye: — Ay Gn dedi, Se yes a urmayınız.. beni e biraz. atan ne söyliyeceklerini bilmi- EN ola Negrinin Bem iste di çok otomobille he glrinme si- henaya & yeke ha; irlerin geçer... Olmaz mi? Kalktı, hep birden otomobile atla- yıp sinemaya gittiler. Gece de hep bir- Hikte bara gittiler, Eğlendiler. Nuriye Kocasile kavgasını tamamlle unuttu. evinin kapısı hızla çalındı. Bu sef gelen Nuriyenin AP sk Şekip imiş bir hi — İyi .. dedi, ir şey kalmadı. Ayrılıyo, of, oi ne kadar derdliyim... Kendimi rum., kuzum ile İmei ilmiyon rakı alıdırtıver, eş siyah havyar ve saire... Ne ya- payım? Başka türlü derdimi unutamı- Rakılar, havyarlar alındı. Ne yapar- sınız?, A vakit evine döndü. Ertesi gece Fazilet Naile: — Aman, diyordu, bu gece kimse gelmese de rahat rahat başbaşa evi- kılırcasına çalınmağa başladı uriye idi. gelen Ni dine hitap ederek; lerdli ar ie derdi — Ah di li Nu- Triye sen bugünleri de cek mi idin? Ah bahtsız Nuriye. Me döğünmeğe iladı. Gene sordular; — Ne oldu Nuriye?, Daha ne olsun... O kocam olacak herifin yaptıklarını bir anlatsam, bir anlatsam... Artık ne Nailin, ne Faziletin bu bi- e enmez kavga hikâyelerini dinle- e tahammülleri yoktu. Lâkin ne- sak ln dinler mis Mey andılar.. endiği va- mi yapı irak a geyirdik- n evde duramai OTMUŞ.... sö de güleyim.. başka türlü a mıyacağım... Hayı yatroya götürün... kavgadı uriyeyi ya si- memaya, ya tiyaioya güel Şe- kibe dirmeye mecbur oluyorlardı. e bu Hi Sükenmez Kavgada il e kunan Deni sani ie an ne Lü taşındıkları- . her şey bitti. Artık tama- — Bitti. mile ayrıldık. esi günü, daha | ai günü, a de ei İri eğe n vu. Ra hal işleri hizmetçi iğ pire görü- eği arasıra; e gidip kocanı gör- em de ay sonra Nuriye İstan- bula döndü çince Şekip damladı: — Bitti. e bitti. ymm Nu- riye ile Gm bir: m kalmadı. Ar- tık Ertesi gün, 2 se yn Soldan sağa: 1 — Aksırtan (5) Motörlü mavna (4) 2 — Cefa (3) Mümkün (5) Sınırlarımız içindeki top- Tak Bi 4 — Av köpeği (4) Haysiyet (4) — Boy değil (2) dili (7) (5) Göz rengi (3) 8 — Hayâ (2) Cerahat (4) 9—X 6 —Lâtin 7 — Kiyafet — Yeme! 10 — Üst değil (3) Cübbe yeleği (4) Yukardan aşağı: 1 — Ney çalan (6) Cet (3) 2 — Çiğne (2) İmparator (4) 3 — Biçare (7) Beygir (2) 4 — Sanat (2) Bilgin (4) 5 — Koku 6 — Boşluk, karışıklık (3) Çift do- Zan (4 '7 — Ses veren (6) Mısırda nehir (3) 8 — Su (2) Saklanbaç nidası (2), da (2) 9 — Edat (2) Doğru - fransızca (4) Beygir (2 2 10 — Bir isim (3) Bizi aksettiren (4) GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa: 1- İ Sedat 3- Et - Emare 4- Camit - Alem 5- AZI Caba 6- Nan - Maaş 7- Leke 8- -İlzam 9- Akar - Ata 10. Nazlı - An. hep mesi idi. Kederinden, derdin- — Şekip gidip karını bir görsen.. de- se: Rica ederim., bana on dan bahset me.. şeytan görsün onun yüzünü di- yordu. Şekip Sayfiyede tamam bir ay kaldı. Bir ay sonra çat kapı ayna Şekiple Nuriye yrılmadılar amma Nail ile e Kelile ne rahat ne de huzur kalmıştı. Bile ederim onlar ayrılıyorlar. (Bir yıldız) 23 Teşrinisani 936 Pazartesi İstanbul — Öğle mn 12,30: halk şarkıları, 20,30: Müzeyyen kadaşları tarafndan Türk musikisi halk ri lie e ret, 2 - Tehai- ). 3 - Jensen: eri An- m Nöbetçi eczaneler | nöbetçi eczaneler şun-| Giz Şişli: Osmanbeyde Şark Merkez, Taksim: işli caddesinde Kemal Rebul, ke a Matko- e mpi mda Venikopulo, ada; Yonçulir. caddesinde asımpaşa: Müeyyed, Hasköy: sep, Eminönü: Salih va şe Plâkla 'Türk musikisi. 12,50 Havadis, 13,5 Plâkla £ in 13,25 - İ4 Muhtelif plâk m Akşam im e pula dans | musikisi, 1 İbrahim Zati pileli 20 Vedia Ri- yi Ken, seline Topkapıda Satılık kıymetli arı, 20,30 Türk mu- Per hay 21 ş Şiir ya rosu artisi- lerinden > i tar; orkestrası rTefaka- bi Posta ittihadına dahil olmayan &enebi memleketler: Seneliği 3600, Mi 1900, “üç aylığı 1000 kuruştur. Ale dres tebdili için yirmi beş kabalık pul göndermek lâzımdır. Ramazan 8 — Ruzu Kasım 16 & İmsak Gün E 1229 Ve 513 657 1201 1430 1645 1822 İdarehane: Babıâli civan Acımusluk Sok No. 13 er ei satılık hane adıköyünde Bahariye ddesinde sk sokağında bir numarali hane sa- tır. İki tarafı cadde iş bahçesi n iki odası vardır. ”25/11/936 ya ii müracaat. ca Jw kütüphane Kenya Hetisadi ve mali en ilin me Telefon: m) müracaatları. istanbul Levazım Amirliği Satınalma Komisyonu ilânları Harp Akademisi hayvanatı için 170 ton yulaf 30/11/936 mi -d > günü saat 5,30 er TToj tınalma onunda Ta Deli Ğ ii adi. Tahmin bedeli g 10625 liradır. İlk teminatı 796 lira 88 kuruştur. Şartname ve nümünesi komisyon- da görülebilir. İkiler kanuni vesikalariyle teklif mektuplarını bir saat evvel ko- misyona vermeleri, (204) (2926) # Harp Akademisi hayvanatı için alma komisyonunda kapalı zarfla alınacaktır. Tahmin bedeli 6890 3 radır. İlk teminatı 516 ol il kur. ruştur, Şarin. esi ko- misyonda lr m uni vesikalariyle teklif mı larını ihale saatinden bir saat ev. el komisyona vermeleri. (205) (2927 KEMAL REİSİN İSPANYA DÖNÜŞÜ Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ No 24 GİZLİ ay NR Yusuf ül hoca Yahya ai yavaş yavaş konuşuyor: eid 'tabadan buraya | uelişimin-R bir vii br du rami İspanyol- ie yürüyecel er. Buradan huruç hareketi yapılacak olursa, düş- uhasara ordusu iki kuvvet a- rasında kalır.. perişan olur., Garnata da muhasaradan kurtulmuş ve — Mükemmel bir fikir... Eğer Kurta- balılar düşman üzerine yürüyebilirler- se, biz de buradan bir hı apmağa umarım ki, muvaffak olu- TUZ. — Bu gece valide sultan da gelecek — Sitti İn ea Ze e Yusuf, “yl Ma sultanın ni evine gelip gittiğini saklamağa mecburdu. bunu m bir sır gibi yalnız kendi iyord Hoca Yahya güldü: Ben İspanyol casusu mıyım? Bu- benden ni e rsun?. Valide raya yalm b muştUğUMUZ ki Ki Rc e hareketin- | Yahya Nasip kaşlarını çatarak bir- denbire elddlleştiz. veniyorduk. Milli ku m n başına Sitti Ayşe gibi bir kadın geçerse, böy- le bir kuvvetin önünde kim dürli? vi eşime ve bükün endişesi Ea KR yıkılıp Yusuf Hayyat önüne NE cevap Tdi: 3 .— Doğru söylüyorsun, şeyhim! Eğer © başımızda unmazsa, bizde bu Sayek çoktan vaz geçerdik. Çünkü, “Endülüs el de artık usandı- lar, Açlık, yoksulluk, işsizlik ve sonu gelmeyen bir intizar. bu iztiraplara, — açlığa kim tahammül edebilir?, Yahya Nasibin gözleri ışıldadı: — O halde bu MİNE va e sultanı da haberdar eiliyir, : — © Memekin İstilâdan ve milletin bükün ka der. da şüphe: iğ > Zaten Sitti eri lerde oğlu ile arası ik Geray Bi Bu De şüphe kai ia ık istemi- ki ri sultanın devriyeleri sokak- larda emiri Sitti Ayşe, Yusufun evine veri — Bu geceki kararımızı ben yarın ip kendisine söylerim. Dedi. Sabaha dağılı idılar, Hoca Yahya Nasip valde sultanı sie ödürebileceğini anlmıştı. kolaylaştırmak Endülüs fe- dailerini çevirip kolayca şehre girecek- Jerdi. Hoca Yahya bu plânı tatbike mu- vaffak olursa, bu, Sitti Ayşenin ölü- münü temin. etmekten daha mi Zaten bu kar- öldü aşalık arasında valde sultanı BİR. e RAN içine ÇIKAN BAŞ Hayyatın &r- kadaşları hen henüz Teni dağılmışlardı. eldikten sonra sokakta dolaşmalar imi ini da evden ç , doğru: gidecekti, Yusufun sala küvetli bir eli var-| - VW sultanın hiz- metinde bulunuyordu. Hacer akıllı bir kadındı.. Sitti Ayşenin çok işine ya- rTardı, Yusuf, sai arkadaşlarının verdiği karar- valde sultanı MR Süecekii şıya uyar mı?. Yusuf sokak kapısını açar açmaz ğına bir bohça takıldı. — Sia da ne?l. çanı kenarında e kan Kepir vardı. Yusuf korkarak geriye çekildi.. ve Due bakınarak -ken- disini kimsenin görmediğini anlaymnca-| kanlı bohçayı içre çekti, Yusuf tereddüd ve heyecan içinde titriyordu. ese bohçanın içinde ne var?. Zihnini kurcalayan bin türlü şüp- he ve tereddüdle bohçayı j İşte Yusufu çıldırtan bir ei Yusuf isa um içinde kesik bir ka- dın başı görmüş! ep yere rare gözlerini aç- Kanlı ölenin a baş, yal fun karısının başıydı. Yusuf yürbliarnı sıkarak haykır. düşmanlarım ke , de- dün ei Söyle.. bana ai tek SÖZ “Yusuf karısının yordu. Hacerin gözleri ölürken kalmıştı. hâlâ tı ve kocasına ko- meli cevap verecek gibi bakıyor Si o güne kadar milli gayeleri: nin tahakkuku için yürüdüğü da engel ai karşı silâh ğ Bohçayı örttü.. » ağlayarak < döndü. Belliydi ki, Haceri sul! damları öldürmüştü. Ve kendisine ii z tehdid olmak