rurdu. 21 Teşrinisani 1938 , ahşab bir konağın kâbul salonu... Üstü antika bir bir va- sk see Kamuya. Dayım uyurken | çit oli Bir yöre ei hasta Seri üs tad hakikaten u; fi Ağaoğlu öpen ba- şında idim, Kü beyaz karyolada yatıyordu. iri üç şi-, şe maden Su; YU. Üstadın 67 senelik hayatındaki mağ ma. e kanı he- Jâldir.» Vaziyeti tasavvur ediyor Eynel adan 'kamda eli Bu fetv: sonra Arl lâhlı adamlar e Mutlaka nim akıtılması iran evvel düm nk yolar > ay bu za ü üzerimde kal- dı. Evdi . Altı ay sonra İekvayı Kaldırdılar, ii de evden çr ınızda hiç aç kaldınız mı? ,. Günde bu yumür! madığım zamanlar da çok oluyordu. Hattâ Maltadan döndükten sonra da pek sefalet içindeydim. Evim iy ailem peri: tu, Ankaraya gi- ecek par ir: EDİ e gidel — year zamanınızda. meselâ Pariste... Size garib bir zi Hee mi? ia ken- Bini ariste tal dimi idare ettikten a üstelik de para nasıl.. ba- bam a; yadan 40: ruble âleminde Renanın de Kollej dö Fransın önünde sayısız lândolar lirdi. Parisin arisi mü hiti onun dinlemeğe gelirdi, Bize 8 hristiy: der- €Y Bini Va Ders bitince Renan şpanı (1— Sen diyemi a Oturup bekle- , Bir odaya girdik, Cebinden AKŞAM Müftü fetva verdi > Ağaoğlunun. dökülecek kanı helâldir... Pariste PolBurje, Mopasan, Pastör Ten ile nasıl tanıştım ? e Ağaoğlu Ahmed mir Ml kâğıdlar çikar endisinin ERE ir şik, illa Şaşırdım. Renan: Yazınızı fevkalâde beğendim. dedi, bunu neşredelim, an dedim. meşhur büyük üstad Göl karşı bir çocuğun ke- k ri böyle şey olmaz... vazu mu göreme. bunu e a neşrei ii Biz mektub yazdı: — Bunu en bulvar Dezitalidende oturan madam Adama götürün! O yazınızı gazetesine basacaktır. Renanım mektubunu aldım, Bulk ar. Dezitalidendeki madam Adamm indir kin Salonunda en meş- hur artistler, anın maruf harrirleri emer Renarın mektub verir vermez evvelâ ben kabul edildim. mi am bi son derece iyi karşıla; lerim, , dedi, “üstadın büyük iltifatına nail ni La 1şsmız. Buni azılarınızı ve oplantlarmz için de kendinizi bekleri Madam Mitania böylece ahbab ii duk. O zamanın keni Fransanı — zengin kadını idi, Ben işte b Na ali en büyük muharrirle- rinin, fikir toplandık- ları salona 21 yaşımda girebildim. Beni Renan ve 1 Bir sar kristal bir bardak- şampanya içen me bir adam. Kür iMuğünu #0 — Mopasan.. ei erdim. — se ye Deni rüesasile na- sıl b Pariste oldu. vE sir iel Rıza ve doktor Nazım; e Pariste büyük bir se- KE Bia ii içindeydi. Hattâ bir sabah ken- ae iz Sahife 7 zira, geldim. da o haber v: içindeydi. Gözleri çok rahatsız Yahudinin veresesi saraya çağrıldı. bir gece geçirdiğini gösteriyordu. | Başka devirde olsaydı, yahudiye Çakmak, çakmaktı. iyet mi ? bu de- — Ev wi vir, yahudilerin saraya, hazineye ve ev sahibi beni evden çıkardı. Ben de | beytüilmale hâkim oldukları devirdi. Li sıralardan Çoluk çocuk saraya geldiler. Odun birinin üstünde geceyi geçirdim. Or8*| anı girdiler, Babalarının «çi- da yat > fe> sini görür gö tanıdılar. Me- Ahmed Rızanın böyle Lüksemburg ğer vi ; ki vii belipeninde yallağınyer ler ee vasıtai rüşveti imiş! Bu «bazı kimes- va > i olduğu malümd: Ve- man onu elde etmek nedikli Baffa ve F mL eyup Niye YOT- | yin en büyük adamları bil a du. Lâkin o yanaşmıyordu. Sonra | ç. karı diyorlardı ve ©: wi pat Kimi metr ve Par | kadının farkını sezen insanlardı. riste erin hur ma- Mişel him; — ğe ve Terakki umumide âza bulunduğun işid kodamanlarile avla ik giniz olur mu idi? — Çook.. en ziyâde Enver ve Cemal paşalarla, Talât paşa ile ara sıra da Ziya Gükalpla armiği Bir kerre Ahmed Rıza yüz müthiş bir kavga ettik. Merke ii başta G paşa Ahı 1 masına karar ri MM Ben itiraz ettim: — Olmaz, dedim. Bu işi kuran bu adamdır. Ben bu hareketin başında elâ onu tanıdım. Onun sma nasıl karar veririm? Talât bağ — Peki ne yapalım? Hiddetimden âdeta gözümden yaş geliyordu: — Ne demek ne yapalım? Onu çı- dei için her şeyi tecrübe ede- el kendine birkere daha gi delim. açıktan sn ima etle ei hayet benim itirazım üzerinde mer- kezi umumide o zaman mü > e sonra Ahmed Rızaya bir he- yet gönderilmesine karar verildi. He- yete ben de dahildim. Ahmed Rızayı görmek için âyana za bizi kovdu. Bir de merkezi umumide topal İs- mail Hakkı paşa için «hırsız» dedi- ğgimden büyük münakaşalâr ve kay- galar ettik. Fakat en ziyade ire Ziya Gökalp ya Ben yn alyş e sv baş ba kavga ettiklerini bilirim. Lâkin dışa- rıda Ziya Gökalp onları hiç kötüle- mez, bilâkis medhederdi, — İlk aşkınız üstadım. O çok şairanedir. Hocam ei Sör «Ceymiss in bir m için mi him > vesika Tâzımdı. Bü ani a Londrada are bu vesikağı. etmesine izin vermi; alnız vesi- kayı okumak se. ekleri dili ile kopye etmek gittik, Ahmed Rı- il re yazılmış bu a üzere prof ei Her si gidiyorum, kopye et- mek yasak olduğundan bu > gün bir iki satır m ansiyona koşup bunları kaydediyo- rum, Bu suretle Londrada 3 aj y kak dım. a Oturduğum sarışın çok cazibeli bir el. day engin bi a. Hemen miz kadar paramız var.. benimle evlenir mi? Az daha evlenecektim. Fakat anhe- min Avrupaya giderken: — Yabancı mememden emdiğin süt irin olsun.. “ lımdan geçi temin ederim ki U SÖZ defa evlenmeme Dışarıya koyu bir karanlık çök- müştü. Üstadı fazla yormadım, E.E i mm va ln » Rıdvan ağaya hiç acıyan olmadı. 'aka paça aladılar, ve deryaya ei al e m saraya mal 0 satmakla kalmı; aremin Spa de izde DE iye Jardı, 5 Saray yahudiler ve yahudi cücele- rile uğraşırken, o devirde Macaris- tanda bin türlü müşkülât içinde Nem- 5 mi savaşıyordu. Estergon rasında Se nm azmini ve Sini tin değil, k getirdiğine Mi nadim ve oldu. İstanbula mütemadiy ve asker lüzumunu arzetti. İstanbul- dan ne paranın, ne de askerin EE mek iz yahudilerin lütfuna tâbidi. Yeli Ester Kira gü hasılatını Vene- dikli. Baffanm ve Üçüncü Muradın sarfedecek, ri ak damlar altında yaşı; onlar serhadlerde N: Meme ve En- gürüs kâfirlerile çarpıştırmak için yolladıktan sonra, bir de imdadiye yetiştireceklerdi! Kıştı. Nemçe b hü- cum etmeğe hazırlanıyor! , Onla- rım bütün azmi 7 yl dan kovmaktı, Çünkü, Macar Krona- sını Macarlardan alan ve gene öz Ma- Türklerdi. ribdir eri: m muitiyanlık kafasile rl da Vardı; eZirini oğlu pi Sinanpaşa, bunun far- aile se değildi. Harbi bir kazansa, İstanbulda Üçüncü Muradla beraber O da saltanat sürecekti. Fakat şimdi, Rumeli gazilerinden baska kim rak edebilecekti? Halbuki Anadolu açtı. Rumeli de açlığını gidermek için hasad va) 'kliyordu. Üçün- cü Muradı payitahtta bile adam yeri- ne koyan yoktu. Değil ki, Rumeli ve Anadolu... Sinan paşanın emirlerini leyen olmadı. Sinan paşa ne yapacağını şaşırdı. para etmedi. Budin hiç bir tarafta esli ie değ — m. işlerini dı. Ordunun pa lerde ii a Bini görmüş ve anlamış adamdı. Der- ni aldı. Para ve r şöyle dursun, yeni ağasının da, padi: git den, 1 kanun, sefere gitmesine VENEDİKLİ BAFFA “Safiye Sultan,, Yazan: Ahmed Refik Tefrika No: 29 Eflâk ve Buğdan voyvodaları istiklâl ümidine düş. tüler. Eflâk beyi borçlarını ödeyecek halde değild Erp sp sekban başıdan başka kim- Tatar hanı Gazi Giraya mis e inderildi. e e az kuvvetile «Nemçe etmesi için e ekl le. Hatta Tatar hanı da geldi. Yanık ve martin Öl muvaffakıyetler olduğundan gayri on bin kadar melâin maktul ve kimi esir ve mah- zul oldu.» Fakat Türklerin Avusturya ile çar- pışması Eflâk ve Biye gp rını isti e düşürdü ra bu ümidi veren de, Mirim > ve hakaretlerdi. n paş nı bilmiyor- iz ve irler yakarak, k öyler yıkarak rTeayayı Osmanlı imparatorluğundan ları ters A iz Ona da karşı 'Eflâka gelince, orası, o devirdi. ri tanbulun âdeta kileri idi. Koyun, . Eır, bal ve tuz en ziyade oradan er anbulun ve taciri çeri yirmi yüke yani iki milyon akçe- satarlar, voyvod linden et alırlardı, Mihal e ken- pi am adamlar dört binden endi Tuna Be e rı gelip fasletmeğe emri murlar» dı. beyi Mihal ii ödeyes cek bir halde değildi. Fakat te kendisinde idi. Varmis bir para mukabilinde neden hançer alı- yor, ve senet veriyordu? Yeniçeriler için kubbe vezir- lerini bile taşa tutuyorlar, Venedikli kocası Üçüncü Murada, veremediği için, kubbe ak tına hücum ederek: i — e pü: buluruz! e Türk kültürü devşirmeleri o derece 'Türk ruhuna temsil hr onlar aye kanlarını bi — Yerine ai buluruz! e Diyorlardı. Artık bu adamlar Eflâk beyi Mi- hali dinlerler miydi? Her gün sara- yını taşa tutuyorlar, bir çok yerlerini ellerine giren mallarını dövüyorlar Di yoktu. Fe Ene bile haraca kesmişlerdi. Askerlik ve ticaret, Os- manlı İmparatorluğunda onların lerinde idi, Sarayın devşirme muha- fızları, Osman oğullarının benlikle- Tini unuttuklarından istifade ederek, Türk ik haraca bağlamağa uğraşıyorlar XArkası var),