a ii iz lm a darlı 15 Teşrinievvel 1938 AKŞAM Esrar memleketi: Hindistan Bir ölünün gözüne bakarak katilin kim olduğunu söyliyen fakirler var Hindistanda müslümanlarla Hindu: lar arasında sık sık hâdiseler sik, HE e müslüman, yahu g S z m gd N EE ; 3 G E Ş daki ziddi em hâdiseler vr Binlerce fakir, yah, NE bir şeydir. BİR MÜEZZİN ÖLDÜRÜLMÜŞ. MM eğe pi Vaki el Yanma; i 'Arkağağım a den SE lak odadan Or e şt. Çok geçmeden dön Yanın- Ne bir Mogol ile bir polis ilaeğör. — Çabuk bizi takib et, diye bağırdı. Arkalarından koştum merdien lerin: im aşağı E 5 enin. di inerken iran Bütün m imleri katin bir Hindu olduğu- iyordı bi a dalöamın ii ii 1, ölünün üzerine iğildi ve eme eşi dikti. iu yüzü rum, diye pumidandı. EE Z “bir li e fa- z e bir e var, patlak gözleri... Elmi ikleri çikik ve sol ein A tarafı lekeli... , Arkadaşıma heyecanla. sordum: — Ne yapıyor? Cevab kısa ve anlaşılmıyacak mâ- hiyette idi: -W 3 ii ndardır! x kii bir şey ai Madiğımı hissetmiş olacak ki izah et ti a ın ne ei hiç lemeiniz maktullerin indis d at Mantlar poli e soğru ettikleri “kat orada bulunan doğrusu! Onlar olmazsa imkânı yok e bulamayız. nanmıyarak güldüm. e ciro Ra Ea ma “bir iz aki gördüğünü söyleyince hayret ettim. Tacirin dart ettiği adam Mandi lama pek benziyordu. TACİR KIYAFETİNİ DEĞİŞTİRİYOR B. R. tacire bizi takib etmesini söy- ledi. Araştırmamızda ondan isi miz edeceğimizi tahmin etmişti. Fakat ri B. a ni bu teklifi karşısında, ei e başladı. Böyle bir iş ii ni Hindüler kendisini Lr ünkü vasıtasile kati dana çıkacaktı. Hintli bir fakir şin böyle olacağını bildiği için e pole işaret etti ve bir in söyledi. verdi. 10 dakika sonra müslüman ta- cir tanınmaz bir vay gelmişti. Caddeye . Bu kalabalık için- de bir katil yaren kolây iş değildi. Mandar: > — Şimdiye kadar burade, görmedim. Fakirler Hekime yerlere giderler. Onları mabetlerin bu. Tundukları yerde, yahut mabetlere gi- den yollarda bulabiliriz. MABETDE 'Mogöla bir ii mi Cad- ii LE a saptık, Benaresin en me VR kola; Ee orduk. Bu mabet «Ulvi a di idi dilencilerle dolu idi. Gelip geçen Uy yi mn» için sadaka veriyordu. afda oturan fakirleri dikkatli sari gözden e tacir ve Man- dar katili bi aymun mar bedine gitmeye sm verdik, Belki Bir Ingiliz, Benares şeh- rinde başından geçen çok giri? ve heyecanli bir görünüş Küçük, kirli, yaramaz maymunlar omuzlarımıza atlıyorlar, bizi de ken- dileri gibi kirletiyorlardı. Bu mabet, arasında da katil u. Galiba bütün mabetleri gezme- Ni eri e Biz katili ararken öğle vakti olmuşt N MARİFETLERİ Nihayet A kalabalık geldik. bir çok kik mış kimisi li an iğne- 2 üzerinde yatıyor, kimisi boğulma» don kendini toprağa gömmüş bulu- nuyordu. Birdenbire ala uyan — fakir gördük, ek, , başını göğe Kal a “ini Şa Yüzü- ne arkası ensesinden az bir iğne se bulunuyo, ir sakalı vardı. Bunu ei amm de. ani bana döndü: — en Kn şimdi bir şey ya- .pamayı: .Mandara ve taci yol verdi, Ben > ettim: canım, kanuni şahitler, Hani o) koi ie ispat eden Sarma Mandarın şahadetine hâkim metelik vermez! Düşünceye daldı. Biraz sonra beni 1 dürttü: Aklıma bir şey geldi, dedi! Sen biri fakir gibi giyin. Ve plânını anlattı, SAHTE FAKİR esi günü arkadaşımın a hi kıyafetile göründüm. benim Avrupalı olduğumu cin mezdi, Sri Sokağa çıktım. Her taraf gene kala- balıktı. Ea im her fakirin kula- ğına fısıldıyor — Haber aldın bir müslümanı vurmuş. Polis si leniyor, Cesedi mul suyumuzla yıkayacaklar. R orada buluna- ım. Buna mâni Bu haber b üz her tarafa e yıldı. — halkı Kaşkırtmağa dev ediyor m mı? İçimizden biri süphe- Mukadı koşun. Onun kir- itilmesine SEN olun! Müslümanı üren böyle bir hale ia vers Mi ği dinimizin agiz dır, Suya uzak kalı ii halinde ağ er Peşime ta- Mila, Yalnız dünkü gördü; ai Ona rd a e imle gelmiyor, İnti- kam iŞ ktm, diye bağırdım. Bütün se a çevrildi, Âdeta onu yiyec: manevi vo mii suçunu itiraf etti. Boşuna emek Dudakların opereti neden rağbet görmedi? Orkestra yerinde iki piyano var, eser de vim benzetilmiş ir ee önünde iki genç ki şuyor: «Dudaklarını sun?» - «Canım ben sehin dudakların- dan değil bir sırrı e ni Biz de ise... — Biz gayri ahlâki öldüğün- dan sansör DE ei. — kite o li ina ve gagası ii pe > perdeden sonra holde mü- maaşlar şiddetlendi: 'emal ile Ferdinin piyanosunu ii e ii evk, Ebi Feriha güzel söylüyor. <Ha... iyi san pi piynclr di Bir elâ mii «Dudakların...» di- gi çeş o söyle- yecek oölüum. Sözümü kesti: iğ se “de zana ar çalmasa, - <Operetten bahsetmek kur mu m yap. hai Ri EE miydi?. Oz maktır?..» e #Operetten loğrusu budur. z debilirsin?.. — eye san sanki düpedüz vodvilini oy- Basit bir iz di N El cek şu satırlar, reti muvaffak abay sim her ge ce dolup dolu; “ne güzel bir: ne ia Neyse, ope retten bahsedeli, Dudaklarım» meşhur bir fransız Parisi dökmek Sekiz on sene evvel Daimi içilmiş ii lürüp eğ- lenâirdi. Sonra Fransa eyaletlerini do- Jaştı, kali li Daha sonra yabancı memleketlere yayık Du 0» Çard kadar muv: muş bir operettir. ü ee tercümesi hiç fena değil, çok ii olmuş. Piyanoları Cemal Reşidle Ferdi Şt&- ser çalıyor. Bedia vi var, Vas- i var, Muammer var, Yem ve -Şev- m var. Eserin muvaf- fak olması için her şey var... rel yok... “e. za en İs bugüne kadar yarattığı erir Öğ ve A eğlenceli bir dük YU tip Fransanın yi ndan neye ML tesis edi . Koll temin etmedi. Rin ime ve herkesin maksudu da başka. da üç b var. Bu üç kız im şah dam: Kaha — Ne m, yem yön” hep bu iy önledi, ugün de bir tanesine kulak kapa- yalım. — Bu biraz güç. Üç kızdan ikisi çetrefil biri de acemi olursa. — ilk sınıfına döner ve operet bomboş kalır. yem Mühür kimdeyse Süleyman odur derler. Kalem bende olduğu için son sözü kendime biraktım. arın» mademki çift piyano için iki tiyatromuz vardı, operet ti- Ye Si dram kısmında tem: am sie pekâlâ oynuyor. bir çileler nd br ayla, Amma boş?. Çü ie zik başlıyor. İki piyano sesi di kır sonra ME iki ie sesi düyülu; ri sesi duyı rkestra yok. ema et çi Ta bi z sonra geni ulu; de Te eke a? ft piyano ile e liker operetini mü- iş komedi yapmışlar. Olur mu böyle şeyi a. Pariste «Palais - yansın sn a çift ak e, bu şekilde (0 de arası e sigara - içen biri e — Pari dedi büyük mağazalar Hek e ez ii kumaş lânse daha lr indr kata yi ve em raya sa- - modası m ge çince en üst katta beş liradan harcanır. €T da böyle olmuş... Mo- alümya buhran da var, Şöyle mı İSE amak yolunu bulmuşlar, orkestra masrafından kür- tulmuşlar, sie taklid etmenin ma- nası var mıydı! .. uche> opel eretinin Si geek al ri göl epi Eği aşağı m elerini beste canlandırır. Ezgi Fran- “ei Sanatkârlar kem Ji imalarını, gözlerile, lemelerin giz- ellerile, vücut- Ke ? EE PE 5 EE. ig e 4 : © 8 a bi iie ni ilani sim muma mi izetilen bir koma uzikah temsili bal man. o ln bir nevi üyeli ir nazarı dikkate alır , Neyire Yy sere dyo hanın rolün şekilde orka ii Ear komedi vE mış olurdu. undan va Me boşuna emek rimel. va ki boşuna emek ei sahneden kal kıncaj Kah ierik ili iri Mektep Devlet matbaasında basılan mektep kitapları muntazam bir servisle memle- ketin her baş- e Şii e kadar taplarla mekteplerin dörtte üç nis- li Kitap ihtiyacı temin edilmiş- ir, kitapsız kal maması için Devlet matbaasının kısa bir zamanda bütün kitapları basması tebliğ edilmiştir. Cemal Nadir