Sahife 6 > A Perhiz eğimle peri (Burcher) kürü denilen ve senede bir ay yapılan usulü anla Her sene yaz tatillerinde, gençli zayıflamak isti; ta çiğ sebze ve meyva hafta- sıdır, ai kahvaltısında meyva yâ- yenilec: nra meyva. İkindi a Şekerli çay, akşam öğ- le yemeğinin İkinci hai fta Pişmiş sebze or her gün Ki et veya balık ve pişmiş bir tabak sebze ile öy b mates, meyva. einen çi Süt haftası. Günde i kilo kâse yoğurt, biraz ta- — pal, ni ve suda haşlanmış ncü hafta, De > ikinci haf- üç gün r her sebze yenirken üzerine bolca çiğ maydonoz serpilecektir. İkinci ve Kani haftalar api | ları aç karnına bardak niade suyu içilecektir. Bu rejimden maada bir (Hol- livut) rejimi vardır. Bu rejim gayet, ğle ve nl Gece yatarken ü: laf özünü üç çorba Gi EE ri tırmalı, Sabah bunun içine kabuk- Jarı ile rendelenmiş bir elma, iki çor- kaşığı toz şeker, iki kaşık dövül- adem, vası (xüçük küçük kaşık (crâme fraiche) denilen kay- mak. Bu ee mugaddi ve lezzetli kahvaltı vücudu kuvvetlendirir, cildi pembe yes az yaparmı: Hollivut Kimi rinin ekserisi rejimi tatbi ayi için buna GE livut) ei ismi verilmiş. in iktisad Hava gazında yemek m iti- na edilirse çok iktisat edil e hafifçe kısılırsa my kaynar makta e iz ve daha iyi pişer. Gaz da az Bir kaç senedenberi miz hüküm sürüoyrdu. Fakat faz- alçak divanların, nikel çerçeveli kimin rahatsızlığı başka şekil- de eşya aranmasına sebep olmuştur. Şimdi yeni tarz diye türklerin en Eski danteller Emprime EK dantelden ya- kalar, jabol Evde EL e kalmış dan telleri eN ık ve yenilemek için şu usul çi sıcak a dantel- ağ Yoğurma ve si- alkalamâlı. Evvelden lanmış pirinç suyu yahut t eritilmiş Bk Dak içine dantelleri batır- Hafif leri ei en suda pt iğneler bir Tel ki bent koyarak ütülemeli, Sivilcelere karşı e paye sivilceleri geçirtmek için nlarının kullandık- ları erin bir iii Dört beş parça çay şekerini pek az suda eritmeli. Daha sivilceler başlarken üzerlerine sür- meli, Sivilceler pek çabuk kurur. il Aş eski tefriş tarzını andiran sedirler çok rağbet görmektedir. görmi Resimdeki divan Fransada bir e bm gn beğenmiş a çi ir ser- an cı Yieie bir enlreğik Tamak cilâsı Su içinde Ns cila pek | hoş Tırnaklara sür sürülecek cilâ, önel e tırnakları: saçının nin Erim ile EREN ve nâklar siyah saçlı, esmer tenli kadın- lara bin KE yaraşır. Sarışınlar, pembe tenliler hafif pembe ci- lâyı My Mirze ve enli biçimli bir tırnak açık cilâ, uzun badem biçimi tırnağa ise cilâ yaraşmaktadır. Yazın giyilecek sandal ayakkabılar. n e ellerinki e ayni renkte ol malhdın bei banyolarına gidilirken el ve ayak fırnaklarına sedef cilâ sürülme- Midir. em su Sidi bu cilânın parlaması pek hoştur, Bu pencere önüne cumbanın boylu boyuna eri atlastan geni: pe saçak açık gri konmuştur. aşağısındaki . Üzerindeki yastıklar mavi atlas, ortasın- atlastır. Perde daki tül açık erir Çilekli torte Beş yumurta, beş çorba kaşığı un, beş çorba kaşığı toz şekeri, iki yumur- nır yalnız akını almalı, beş yumur- bap aklarını sarılarından â; em r iki akı ilâve ederek tell anmi iş yuvarlak kalıp yahut m dökmeli, fırında pişirmeli. Üzeri güzel pembe olunca tepsiyi çıkarmalı. Soğuduğu ortasın dan keserek iki yuvarlak şeklinde ayırmalı, altını bir tabağa koymalı, üzerine bir kat ayıklanmış toz şeker kirş karıştırılmış çilek yaymalı, Terlemeye karşı “Taksim F.G,M, — Terlemeyi tama- tehlike- k için I gram me tini 1 demi - gramme alim en poudre. tesla yatarken bu por.atla hafifçe masaj yapınız. Çantaları nasıl temizlemeli? Ankara 5. S8. 5. — El an te- mizlemek ve ye için iki köpürterek sl son- t her tarafına güzele: kika sonra temiz bir e Yi yünlü örgü mene silerek parlatınız. âğıtlarını ve Fişleri temiz- Şikeli güç biri iş değildir. Yeni ve şak bir lâstik alınız oyun kâğıtlarının alt ve üstlerini siliniz, yahut bir bezi ispir- toya batırarak kâğıtların birer birer akt ve üstlerini siliniz. Kâğıtlar yeni i yumu tüleyiniz. sabunlu su içinde yıkamak kâfidir. Acele şampanya — Ferebentinle ii . saç t keli bir Bumu dik Bir parça patiskayı sıkı sıkı sicimli kika sonra şampanya hazırdı, İpekli elbiselerdeki lekeler üzel papye büvar koyarak sıc ütü gezdirmeli, Hemi ağn ve alt- taki havluya yağ çı a havluyu ve kâğıdı değiştirerek gs çıkıncaya kadar ütülemeli, ua diğer yuvarlağı üzerine serin bir yerde dört mahı, ni krem şantiyi ile örtmeli ve iri çi- leklerle süslemeli, YEŞİL ELMALAR dımlarını başına böyle Dag gelen bir insan s0- ğuk kanlılı; — Haydi işi, it, dedi. imei Ali kör Pa sarhoş taklidi ta devam ederek haykırıyor- Lu: — Sen işine git. Olur iş değil be. Sanki koskoca cadde babasının malıy. mış gibi. İnsanı kovmağa kalkıyor bir de... uri ce ilemi Yürüdü. pi EN kmıyordu artık. yet bir pi ea ki Nüri da; eğ Döndü. nin suratına bir tokat aş- etti, İşte sırada Ayşenin kurtarı- Tefrika No, 32 Ali yediği tokadın acısıyla büsbütün iki yana sallanırken, Ayşenin cısı büyük bir. nezaketle Nuriye dön. dü; — Affedersiniz el dedi. Kusu- Tuna bakma; azla kaçırdı. İyi çocuktur zkiğie Ari Tekrar Aliye çıkıştı: — Haydi işte gm geldin. a e Senin Te başıma, kalmıyor zat Ali homurdanarak kapısı açık du- ran karanlık ye e birine erken, ii şenin kurtarıcısıyla onuşuyord — Zarar ai ım. Sarhoşluk bu. Ötekisi e ii PE girmişti. ze E rne hal uğunuz ik Sarhoşluk bu. Fakat her felâketin ha- yırlı bir tarafı olurmuş. Bu vesileyle müşerref olduk, Benim adım Ahmed. ye için Nurinin reddedemiyeceği biricik teklif buydu. — Hay hay dedi. Sonra gülerek ilâ- ve etti: — Pilâvdan kaçanın kaşığı kırıl- ği Ahmed kolkola karanlık ve dar sokaklardan birine saparlarken, Ali rilarim çıktı ve gü- lerek arkaları! e Yeni ahbap: ye dar sokaklar- da > e yürüdüler, Nuri yarı şa- — una in Bir kadeh rakının pe- şinde hiç bu kadar yürüme) im, Ahh w büsbütün şakaya döke- rek; — Sabredin biraz, diye cevab ver- di, sabredin biraz. Malüm ya: «Sabre- den derviş muradına ermiş!» sonra geçtik- leri ei yi çok bir sokakta bir evin eke ei Beyoğlunun bazı ar- ka sokaklarında birdenbire raslanan eski, zengin rum evlerine benziyordu UTESI. Ahmed: — Geldik, dedi. Yanılmıyorsam bu- Tası olacak. — Siz de buraya ilk defa mı,geliyor- sunuz? — Evet; ai düşkün bir arka- daş tarif eti — Peki ama burası neresi böyle? — Şimdi anlarsınız! — Canım huranın adı sanı yok mu? — Var. Nasıl olmaz. Buraya «Sarı Hümmaş. derler, , evin kalın pısını ta. ii taşlığa lan mez çok aydınlanmıştı. Nu- ri Girin bakındı, bu acayıp sarı 1şı- ğın nerden ml pri 'Taş- Lıkta biraz yürüdü! ra aşağıya, boduruma inen m ike n ağzına rasladılar. Burası da aynı esrarlı sa- TI ei e ie Ahmed arkada merdiven- e nde. Bir kapı, Kapıyı açtılar, yy we lr ia ei api sarı 1 yakla m anda dikkatle mİ Kanlar rengârenk deniz hayvanları resimle: olduklarını anladı. ğa < üslübla yapılmış istako; Bi ahtaj lar, nie ani Ahmed gülerek cevab verdi: — Hakikaten öyle. Dedim ya ben va en iyi rakısı, yani en si gs Ta“ kısı burda bulunurmuş. So; leri de emsalsizmiş, Siz şu anlar. daki resimlere di. bakın. id Ni iyimi a De artistler, in . Duvarlarda» iz EZ yarımı MİELE leriymiş. Garson! Bize rakı. Garson emri alıp uzaklaştı. Nuri bir mim duvardaki resim- leri se; nra yavaş şe sinirenmeğe baş ella İyi ama, dedi, ben ne kab Ikkabaz. Burası kasvet! Çok eki sıkı; Karşı ardan birinde Da vardı. Fısıltıyla konuşuyorlardı arasıra sesleri yükseliyordu. Zain bodurumda onlardan başkası da uri Dari Konuşülunlara kulak kaba bis Duvarların kıyılarına kaba tahta masalar ve sıralar konmuştu. Ahmed Nuriyi bu masalardan biri- nin aa oturttu. Kendisi de karşı- sına get içti. Nuri sordu: — Ne acayip yer burası böyle! ei yumruğunu masaya vurarak işi işte: — Âlâ. si sözl Beş yüz kâat verirsiniz herifi lerim. Oldu. Yalnız iki yüz ellisi > iki yüz ellisi işi gördükten sonr: mısın? (Arkası var)