2 Nisan 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

2 Nisan 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Nisan 1936 ği Antoloji bahsi adam, bunun dedikodusu sü- biteli hayli oldu, sen şimdi mi bah- b diyeceksiniz. Adamın biri arkadaşının odasına te- lâş içinde girmiş — e al germişler! demiş. Öteki gülmüş: — Bu binlerce sene evv & m a 8 a Ben de de neşredilen ıı bugün gös i, er bir es « Öylesine hari- duğum satırlarda ne Ah- ki, oku ed Haşimi ei ne de Yahya Ke » Bu, seniz, bir afanın roma e Mopasan tercümesinin fransız ösile, Klepe daki aslıni kar- er O zaman, Yahya Kemalin: Bir gün deniz ülgündü, bir oltayla alıkta, Kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta Dehrin eleminden bir uzak merhale- deydim, Fanileri (oOgökten ayıran perdeye eğdim.» sralarının yabancı dile nasıl geçti görürsünüz. Ve sonra Ahme: Ha. r nin «Yollar» manzumesinden e çayı okur: — İyi amma dersiniz, bunun aslı fransızcada var, Hattâ bir şair demiş ki: Ahmed Haşim «Eski Rüya» tı rinde hiç den bir parça te Fi tari ün zan 7 ital gelişmiş vii eser, geldi. Ada miyor. Ömründe pura Ami Manı kapıp ila Amai bad olmuşsun!, Oldu; muhakkak, ski devirlerde yaral giden Bu yollar Verharenin yolları değilmiş Tiyatro muharriri sı zikred & ettiği eserlerin ismi bir iz bırakmıyan inde bir söz vardı: Ka arıştır. ma ika capon MR ge Bu. e ben zla karıştırmadım, Hitler olar rl am incirin ne demek olduğunu bil- ismini de durmuş aimimer ? Üstü deri içi darı bir — Ne istiyorsun ısırmış ve pek tabii n be demiş, büyüdükçe ber- bu yoldan bir gün ge- çerse eğer, der. Reşad Nurinin ise rcüme ediliye; dey: İsun alla tım. Büyümüş, lm incir fıkrası yememiş. İzmird Manav sormuş: — Evindeki her şeyi il diyorlar. — Evet, hattâ kı kadınla evlendi. ettim. makal eler gelm. ö elidir. Ne lüz sahifeyi ini vk emele gevirdi: muharrir yok diyenlere acındım. Bizde yedi batı Erci gazeteyi lela © O olsaydı: e mori Debreli Hâsân, hep Si din ki — Amma yaptın, etrafına dikkatli bak.. — Yerden değil anne, hesaptan bah- Belediye veisi telâşla salona girdi. Ar- kasından da meşhur ve sayılı rmızdan Abdülkadir Ziya girdi. Belediye reisi | herkese selâm verdi; Herkesin elini sıktı, Abdülkadir Ziya, dan başka. Yerine e du. Oturduktan sonra kalktı, o Abdülka- dir Ziyaya elini uzattı; — Affedersin, dedi, sizi gi im... — Teşekkür ederim, demek görüle- miyecek hale gelmişim! A km Wrgisiz olunca — Eviniz çok güzelmiş... Radyonuz var mı .. Alt katın İzini üst ka- be ia e soldakilerin .. Bi- — Demek şemsiyen yanındaydı... Ne zaman kapadın?, He dl bay ar de i v Mİ Bin, & iliği > di |Bir ve bir k aç şemsiyenin hikâyesi Üğük bi meye aldım. VA 2 severim, eski dost eş altr formalık “© r. Bir zamanlar b. Bay Ahmed sordu: da ii dım. m peer agel o Yurdi akşam her i son trenden indi, Tonton — Komşulardan çıkıp nereye gittin? — Trene, vapura, mektebe, — Mektebe girerken şemsiyen yanım» Olsaydı kapıda bırakır- pe zuma, — Öyleyse ablamda unuttun. — ni em çünkü ablan- dan çı şemsiyemi açtığım hatı- — Kahvede. Aklıma — Yurdagel dedi, yarn giderken i ve — Bir de yeni şemsiye alırım. Kızı atıldı: — Öyleyse bana da bir şemsiye al, Karısı söze karıştı: İğ lay sarpa an şemsiyesiz gi Ertesi sabah trene bindi, gazetesini açmış okuyan bir zatın yı: oturdu... Haydarpaşada kalktı. (o Bermutad elini rafa uzattı, Hı iyesini örgü rafa bırakır Şemsiyesini, daha doğ- eline iyeyi iu Va gondan indi, hızlı hızlı yürümeğe baş- Beş dakik sonr bir ve duyuldu: dü... Bir de ne görsün; yanında otu- ran şişman zat nefes nefese koşarak ge- Gi Vi in omuzundan tuttu: ! — Şemsiyemi alıp > Bay Yurdagel şaşaladı, kızarıp bo- zardı, kekeledi: — Affedersiniz... Kusura bakmayı- me, dalgmlık., buyurunuz yemiyenir. Zihni kn kan Şa olmuştu. Fekat şemsiyeleri ah- şemsiye — Oh1. “ le beraber bir de derin ne- fes aldı, vapura geldi. Şemsiyeleri ya- nna ei İnerken un li. Şemsiyeleri Gi zaman- ki si ii koydu. Sonra riyaziye kita- bını açtı, dalı İneceği Gree aklını başıma top- Kalktı ve karşısında, sabahleyin ar- kasından şemsiyesini almak için koşan . Aldınş etmedi, cinai İ semen bir iki formalık âşike- Benim © isrimi de Re 7 ak ve Cep takvimi muharrir? mek yaraşmiyor- mi Amma «Haber» de asıl hoşuma gi- den klein mülâkatı lde He rifçi oğlu dört yüz derece “sıcaklıkta fırma giriyormuş da yanmıyormuş. in — Neden? led — İlmi kimya meselesi! Siz bir hokkabazı Türk efkân w den bahseden adamı! *s. Geç bunları bir kalem, Gelsin «Tanş refikimiz, ağır bimde gazete a hadise beni öyle- ki artık başka ye Ea Okuyamadım Hâlâ bı »

Bu sayıdan diğer sayfalar: