2 Nisan 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

2 Nisan 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AŞ Re LEE AKŞAM 2 Nisan 1936 Hergün bir mesele “Bir tiyatro mükafatı konulması lâzımdır,, da- pama- ir. Şadi Ya rna söylediği rü ie mı soruyor... Sinemada bir telâş.. bir kıyamet.. herkes Türk sahnesi- nin «Bican efendi» sinin kaybolan “ ağızlığını arıyor. San: i sigara içmezmiş... Meğer ağızlığın bulunması, Al- manya ile Fransa arasının bulun- ması kadar güçmüş.. Nihayet ken- aha gösterdi.. Bay Şadi — Ağızlığım kaybolmasın, di- ye, o kadar iyi saklarım ki diyor, sonra ve de onu bulamam Ki duran şık bir tavlada nl ki yıllarca sahnede al- kışladığımız Şadi aynı zamanda dehşetli bir tavla meraklısıdır. Söz sinemadan başlıyor. Soru- yorum: — Üstadım.. sizin bir çok filim- leriniz vardı, «Bican efendi ve- — kilharç», «Bican e belediye müfettişin, «Bican efendi milyo- ner» ve saire diye... Ne oldu bu ,filimler?., — Bu filimleri ne yaptim bili- yor musünuz?. Hepsini toplattım, satın aldım, bir ocağa doldurdum ve yaktım azizim... Hepsini yak- tım.. — Sebep? 5. Ne kepaze şeydi onlar? Ne — ie Ben de hepsini im- afih sonra çev- N. Bim m bakıp mütesel- Hi oldum. Onlar kadar kötü değil lerdi ama gene Ey ağız- gidecekleri yer zamandanberi tiyatro ile ni, olanların zihinlerini işgal eden bir suali soruyorum: atromuz rağbet görmü- — Tiyi “Bizim ruhumuza en uygun eserler Fransız eserleridir, Şehir - meclisinde bile bu Zeke sörüsğlüycr. Acaba bize ne tai eli eserler lâzım? adi sahneden bahsetmek emiyor Israrım üzerine şu ce- vabı verdi: a ruhumuza, bizim hare- bizim kaf: biçilmiş kaftandır. nedense bizde Fransız eserlerinin âs ettiği iddia olunuyor. Fran- sız eserleri ne zaman iflâs etti? İşte bunu anlamıyorum.. e güzel ese Mi | vardır. Jİ. Galibin «Bora» sı, Muhsinin ei urum» u,'sonra «Sırat köprü- sü»... Bunlar, ne kadar bize uy- , gun lr Tıpkı üzerimize, ölçümüze göre yapılmış elbiseler gibidir. Bize İngiliz eserleri, şimal — eder. Biz tamamile onun aksini ya- Fiz. Geçen gün Brodvay melodi a- dında sözel bir Fe gittim, Çok eğlenceli, şık in filim. Lâkin in biri si söz söylü- z ta oli Fakat söz söylerken âdeta Kara- göz yay ersiniz.. Çünkü o muhitinin insanıdır ve bi. zim ruhumuza hiç hilal bir tip- Mar — de yy ve e retler.. için mel ER pek ağır gelir. Ga- yet sudan revülere de ihtiyaç yok- tur. Ne ağır, ne hafif orta derece- de vodviller lâzımdır. — Yerli eser?.. — Yerli k için ne lâzımsa yapmalıyız, Belki ilk yer- i eserlerimiz fena olabilir. Lâkin ne de olsa bunlar kendi malımız- dır. Bugün fena, yarın fena, fakat bir gün de gi elir ki iyisini bulur, iyisini lee . Yerli eser için ne kadar lim yerindedir. — Haber aldığıma göre Yaku Kadri «Magara» diye yerli bir Piyes yazmış. Hakkı da «An bir “yerli eser çıkarmış.. Şeh yatrosu bu iki eseri de tekni Betinden hatalı görerek reddet- # — Tabii meseleyi ben yakından bilmiyorum, Lâkin Yakup Kadri gibi yüksek bir sanatkârın eserini teknik hatası var diye reddetmek bir kayıptır. Çünkü Yı: ün ortaya bir yazıcı değildir. "Eserindeki en tanın küçük bir tashih ile düzeltilebileceğine kaniim. Bu, ilerisi için bir yol olurdu. İleride a başka yerli eserler gelebilir. a bir eserde sahne tekniği Son olaii «eğer ig kuvvetli ise - oynanmaması n hiç bir mâni teşkil etmez.. Celâl Esadın yıllarca sene ev- vel bir piyesi vardı. «Büyük ya- rın» diye.. Bu piyes o zaman ta- mamile öz türkçe ile yazılmıştı. kaldırdık ve mükemmel de oyna- dık. — Sahnemiz için en büyük ih- tiyaç?. söyler de elini bir dakika arkasın- z. Halbuki bizi iz yi kı bağlasalar gene şöyle ark ipleri çözer ve ellerimizi hakla ettiririz, Bizim karekterimize en uygun eserler Fransız eserleridir. Bugün yukarıda söylediğim eserlerin oy- nanılması tecrübe edilsin, bakınız halk nasıl rağbet edecektir. Sonra bize ne büyük dünya şaheserleri v O jestte bir adam bizde yok- — En büyük ihtiyaçlardan biri de bir tiyatro mükâfatı koymak- Bi İngili şer adam | tır. Bu mükâfat sahneyi çok bi İâmentoda © saatlerce nutuk | ye edecektir. —H.F. Konyada iki sarhoş bir kadını ısırarak yaralamışlar! Konyı rada çıkan Ye- nises Zee yazıyor: Burada Sabiha adında bir ka- dının evine giren iki sarhoş yaka- lanmıştır. Sarhoşlar bu kadıncağı- zı ısırarak yaralamışlardır. KADIN KÖŞESİ Saç tuvaletleri Saç tuvaletleri geçen yaza nisbeten çok değişmiştir. Saçlar düz ve çekik ancak uçları iri bukleli olacaktır. Moda olan saç şekillerinin üç tarzını gösteriyoruz. İzmir belediyesi ve otobüsçüler Arada ihtilâf çıktı, otobüsçüler Ankaraya müracaat ettiler ir 31 (Akşam) — Son za- manlarda otobüsçülerle İzmir be- lediyesi arasında bir ihtilâf çık- mıştır. Kordonda işleyen otobüs- lerin sahipleri, belediyenin ken- dilerini zarara sokmak için her çeşit tedbirler aldığını ve bu gi- İzmi İkiye müfettiş” ğine bildirmişler ve şikâyet etmiş- lerdir. ylizet ve meilkiya m an bir müddet evvel Kor- donda işleyen otobüslerin sahpi- leri belediyeye çağirılmış va Va- sıf Çınar caddesinin inşası için teberrüe davet edilmiştir, Bu da- vette müzakerelerden sonra (33) otobüsçü, e gün belediye mü- teahhidine (33) lira vermeği ka- bul Bilik ve bir iki hafta bu parayı vermişlerdir. Fakat ara- Bund dan bir müddet geçince otobüs- ay Mesai, Zin alı otobüslerin- n dördünü de yangın yerinden Dea e işletmeğe baş lamıştır. Otobüslerin süratini kontrol eden yi lerin bozuk oldu- ğundan makinele- rine ei mamulâtından yeni rekülâtörler konulmasını 'da iste miştir. izmirdeki bütün otobüsçüler, kendilerini zarara sokan bu vazi- obüs, P mi kütipliğine de şikâ- yet em Uygaç — vi on oldu efendim, Kim bu misafir? Ne e yn olduğumu söyle- medin mi? — Dedim, fakat ısrar etti, Bir ecnebi. Sizi görmek istediğini söylüyor. Dediklerini zaten iyi | AŞKIN — 2 Tâmbayı yak ta bakayım , kimdir? » Küçük elektrik lâmbasını yak- öt. Kartın eid Elia d'Her- mosun ismini gö: © — Tuhaf şey, ia atsabahiği - Acaba ne istiyor? Haydi Ahmed, pençereyi aç, o adamı buraya ge- tir. Bir kaç dakika sonra, kapının “arkasında Elianın sesini duydum. o Neşeli neşeli bana: de rik Hee uyu- Bu güzel 1 CİLVESİ | Yatağın yanına geldi, bana eli- ni uzattı, etrafına bakındı. Nasılsın? İyi misin? Beni böyle birdenbire burada görünce kim me ik ei düşünürsün! Ti seni gördüğü. me seviniyorum, işte o kadar, Ba. na iyi bir öee De Gel şu- raya otur bakalı Üstünde bir seyahat pardesüsü vardı. Sempatik yüzünde mutad olan neşeli irera görünü le kabul ettiğimden nun için, hâlâ esniyorsam kusuru- ma bakmazsın, e bütün ihtirasların pek mantıki bir heyeti mecmuası dır. Bunu söylerken yatağın yanın- da bir koltuğa uzandı, Sonra de- vam etti: Büdü geçirdin esnemeyi. kaldım gibi bir şey. Yataklı gon bulamadım. Şimdi dayar min sebebini anlatacağım. Fakat, daha evvel, bana bir Me kah- ve söyler misin? B! kahve olacak bu. Ahmedi çağırdım. Kahve söy- ledim. — Çok güzel bir apartımanın var. Senin gibi bir adama böylesi yakışır. — Zevahire aldanma, azizim, Bu eski debdebenin döküntüleri, İşlerim bilâkis pek kötü gidiyor. Bir aralık talih yüzüme gülmüştü. Re de fırtına kya emmiyeti . yok, baska ider bahsedel ve e D zamanlarda — Bunlar öyle çarçabuk anla- tılabilecek şeylerden değil. İstan- bula iş için geldim. Biraz da seni görmek için, Nereleri dolaştığımı, neler yaptığımı sana sonra anla- tu — Doğru Paristen gelmiyor mu- sun? — Evet, Paristen, İki aydanbe- Fransaya avdet etmiştim. Senin başına da neler gelmiş! İşittiğim zaman inanmak istemedim. Hal- buki ben sepi N güzel Kieein in rahat, yordum, Hatta bir erkek çocuğu olmuştur ve beni hatırladığı için adını da Elia koymuştur diyor- dum! um İçim altüst miro Lâkayd e çalışarak sende, dedim. Hayat bul | Biliyor ya, dünyada her şey ee vet şarklılarda böyle söy- lerle. Şar m her zaman hak- kı va — — Elenayı gördün mü? vet fakat uzaktan, Onun al hoşlanmadığını bilirim, rahatsız etmedim, Zater o da be- ni i tanımamazlığa geldi. Bilirsin de çok muvaffak oldu. Eser her gece Kiran or, a! Sahi, gazetede okuduktu. vi e — Hem eskisinden daha güzel leşmiş. — Daha mı güzelleşmiş? ed tepsinin üstünde kahve fincanı ile içeri girdi. Elia eli içerken; hâlâ misal mi dedi. mi sonra tekrar Hayır, hayır. Kal Miu ars tık emdim Kalkacağım, Hangi oteldesin? — Tokatlıyanda, — İstanbulda çok kalacak mi- sın? — Belki on beş gün kadar. — Âlâ, Buna Semi oldum. Birbirimize bir çok şeyler hikâye iki uzak bir yolculuğu vöze al (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: