mmm GERME amam pe Akşam Istanbulda bir salgın... İşportacı avaz a vaz bağırıyor: — Kübik lame bunlar. . > Dessene bak bay: ağu. İstanbul EA açıyorsu- Duz. Ateş-Güneş klübünden 'nak- İedilen bir OR İYERA onfe- Tansçı anlatıyı e Bir em manavdan bir . Manav elli kuru; e gülüm: Miş: «Bayım, eli a kübik ie Yun huri. » ne hastanesinde bir Kğ, deer anlattı, Bugün ope- atör M. Kemale bir hasta gel rO- İçine bir takım eşya, öteberi e Muş haykırıyor: — Haniya.. Kübik kol düğme- bi kübik çakılar, kübik cımbız- İstanfulda bir İeciğ hastalık Yar. Bu ne grip salgını, ne nezle iğ Bu la «kübik sal gını» dır. eçen gün Beyoğlunda bonmar- ordum şeden geçiy. Üsilerinden başlarından kenar anlaşi- yığm enç kızlar bunların hiz ei eğin kei ma a çikletleri Siğniye .. diyorlar.. 1 asıl kübik efendim? kızlardan biri dört par- imi acaip mi sokarak: — İşte şöyle... diye kübiği ia ir. Eminim ki yeryüzünde hiç bir Sanatkârın, hiç bir istetikçinin ak- “— kübiği tarif etmek gelmemiş- dai adam: — İşte bizim ie bu ka- baz. diyirce sordular — a kübiği yak mu? — . daha ge var ama Be daha dık.. Tanıdıklardan ilki bir aile kendilerine bir ev yaptıracak ol- dular, Geçenlerde bir akşam ziya- tTetlerine gitmiştik. Kalfayı rinİki almışlar.. En küçük mahdumdan, Di gelinden, da- mattan, büyük pederden, kayna- nadan itibaren hepsi ie r — İlle kübik olsu — İlle kübik ru alfa: — Canım kübik olacak.. merak etmeyiniz.. kübik olacak.. Suadi- ye taraflarında var ., kübik, kü- Bi » dir gidiyor. Biraz darda kalınca, bir şeye aklımız €rmeyince, ini acaip, çarpı su Ji mu? Hemen ya- Pıştırıyoruz; Kübik., Artık işportacı bile malını sat- için: — Kübik.. diye bağırıyor. . Istanbul radyosunda kübik kavuna dâir bir konferans Kübik sancı, kübik kol düğmeleri, kübik çakılar.. kübik cımbızlar... Kübik desenler bunlar.. Kübik desenli kazaklarımız geldi.. Kübik desenler bunlar.. a be hizmetçi- sine bayram ntari almış.. Hasba ileri Sizgilerini be- ğenmemiş.. e rü dudak bük- müş, cevap — Kübik değil, — H.F. İngiliz bahriye nezare- tinde mühim bir hırsızlık Hırsızlar kıymetli eşyaya dokunmadılar| bir daim evrak ve e vesaik aradılar ingiltere biye nezareti binası Morning Post yazıyor: Martın on dördünde Londrada bahriye nezareti binasına hırzılar girmiş- lerdir. Hırsızlar asıl binaya munzam ilâve dairelere ar bahri- si lerdir. ll rın kıymettar bir şey çalmadı resmen bildiril. miştir. meler eşya çalınmamasın- dan anlaşıldığına göre hırsızlar eşya değil mühim evrak ve vesaik aramışlardır. Hırsızlar ee nazırının da- iresinden bahı nezareti ka- lemlerine girmişler ve b ne- m versin bazal mühim evrak Amiral Bitinin ce- nazesi alara bu daireni: irenin memurları en ziyi vie bu merasi me ait emir ve tamimleri — lamışlardı. enli ie kâ- ğıtların askeri bir kıymeti yoktu. Geceleri bahriye n: için- deki yolların kapılari kilitlenir, dairesi açık bırakılır. Burada silâhendazlar gece gündüz nö- beklerler, gayri muntazam ire teftiş olunur. Bu ihtiyat tedbirlerine rağ- en Burmaslar bahriye nazırının b di, Mela UM Mama bir konferans vermiş, büyük bir alâka ile tem, Yukarıda X işaretile B. İzzet Ulvi lunanlardan ve konferansta bir ii ir, Cereyanlar, kiteplar Vecize Kitapları Bay Raif Necdet Kestelli, 5 me sözleri'nin (1) üzün eye edebiyatın n değerli eeşlliriilize di yor, fakat bu hükme nasıl vardı. ğını, yani vecizeler söylemeği ni- çin güç ve niçin değerli buldu- ğunu anlatmıyor. Oysaki bir hük- mün asıl kıymeti kendinde de- gil, onu icab ettiren sebeblerde- dir. Bu sebebler billirilmeyince hüküm indi kalmaktan, ancal bir hissin ifadesi olmaktan kur- lamaz. S na tamamile iştirâk «tsek bile yine bizi tatmin ede- mez: çünki bir muharririn, hat- a üm v zifesi sadece k değil, o kanaatin doğru, haki duğunu bize anlatmaktır. Bay Raif Necdet Kastelli, belki kir vecize kitabı yazdığı için hük- münü icab ettiren sebebleri söy- lemeğe lüzum görmemiştir. Fa- kat öyle bir niyette olmıyan mü- «edebiyatın vecizeyi en güç ve en değerli li saymıyorsa, niçin öyle saymadığı- tmağa mecbur. yN Vecize kitaplarından hoşlan- mam, çünkü vecize, icab ettiren scbebleri aze bir hü- kümdür. Çoğun pe de doğru- > ve İle de, biraz dikkatle nı anlatm. bile Diyip edersiniz. Mek ki- tabının birinci cildinin 1 inci sayıl Müsbet ve Kim ih- irasları asla , biribirine karıştır. cisi ur.» diyen bay R. NN. Kestelli, yine o cildin 93 üncü sayıfasında iat günah ne- dir bilmez. Günahı icad eden be- iyon inah nedir bilmezse, int iltirasın müsbeti menfisi, meş- Fak a ruu, meş'umu olamaz bayR,N. Keneli/am 4 a ili sözi de ayrı ayrı müdafaa m dilebili, fi hangi ipne akidenin doğru taraf- ? Hakikat bir olsaydı dü ir € de, ei da kolay- laşırdı. Düşünme; yaşama- yı da daimi a mlcadile Mn getiren bu lerimizden, hi katlerimizden edarlk gi e lunmak lüzumu, Vecize kaplarında öyle te ar bulunma ruridir; çün- kü bize bislerimiz. ve hakikatle- rimiz arasında hangilerinin alı- nip hangilerinin atılması lâzım ge- leceğini onları «dövölopper» et- mek bildirir. Yazdıkça, yani bir n varacağı neticeleri araştırdıkça vi zamani bize doğru gözükür. | y Raif Necdet Kestelli: «Me- » kadın, mesud eden kadındır» amimi idi; fa- nsün: söz, kadınla erkeği bir bim gösterir. Bunu doğru buluyorsa ötekinden, onu doğru buluyorsa bundan vazgeçmesi lâzımdır. His- lerimizde samimi olmak, belki ker duyduğumuzu söylemektir; yel e olduğ a bir yemedi 4 Ne mek çeşidi olara iyi bir şey değ Vecize reyi yili yok mudur? Var hatırıma gelen iyilerin ke biri, birer vecize kitabı Vm İm- için ei caul'nun kitabının w tek mev- zuu vardır: benlik. O adam her hareketimi a İ ie beğen- mekten kanidir ve bu kanaatini ab. ettiren sebeb- leri gösterir. vermekle hiti izah ie Pascal'ın Pens&es'si bir vecize kitabı değil, ömrü vefa etmediği için yazama- dığı bir kitabın: müsveddeleri, notlarıdır. Pascal bir kaç yıl da- ha yaşayabilseydi bugün elimiz. de les Pensâes değil, bir theologia trait&'s i bulunurdu. Süleyman peygamberinkiler... Tevra?'ı ten- kide kalkınca iş pek uzar. Bir ŞE çok hoşi r oldu; zaten fikirlerinden de- gil ei tuttuğu yoldan anmadı ğımı söyledim. Vecizeleri seven- ler, Süzme sözler'i zevkle oku- yabilir, kleri fi- şi de ii düşünmeğe, üşüncelerini ler arıya- rak izli e Tie sevkeder, luharrir vecizelerini tasnif et- ul ar: mevzularına göre ayırsaydı okuyanlar iğin ne büyük kolay- lık olurdu! Nurullah Ataç (1) 2 cild. Hercildi 30 kuruş. Beyoğlunun merkez yerinde Terzi, vel se doktor .. veya ikametgâh mik elrerini a şısında tımanı kapıcısina