1 Şubat 1936 Ki krallarından “biri ormanda avlanıyordu. Öyle uzaklaştı, öyle uzaklaştı, ki yolunu kaybetti. Karşısına bir köylü çıktı. Köylü ile konaşmağa başladı. Köylü: — Kr. Evvel zaman al asmalı avlanıyormuş, dedi. Kral gülümsedi; — Onu görmek ister misin? — İsterim. Öyleyse atımın ari <a e ı yolumu göster, ben sa- ir rare i— a ben kralı nasıl A — Kolay, etrafına bakarsın. kasını çıkaracaktır. çıktılar. Ve hayli yol aldıktan sonra bir kalabalığın ortasına geldiler. Her- şapkasını çıkardı. Kral başını arkaya döndürdü; — Kralı görd memnun musun? Köylü düşündü: Herkes şapkasını çıkardı. Büyük şair Fikretin dediği türlü vasıtaya baş vuruyorlar. Almanların Resmimizde gördüğünüz de bir İngiliz tangıdır. Bu tank hem düz yollarda yürüyor, , İngilizler ağır ve hafif toplarında da bu resimde gördüğünüz tangın de bataklıkları aşıyor. ii ii > a 7 gibi, insanlar ezilmekten ve ezmekten bıkmamışlardır. Biribirlerini öldürmek için her yeni bir tank yaptıkları haber veriliyor. Bu tank hem karada hem de deniz altında yürüyecektir. in tangın tekerleklerini koymuşlardır. | İsim: . 12, 9, 5 in «ağacın toprak içindeki kısmızdır. 7, 5, 4 ün «gayerdir ve sAnkarada sahip sairedir» i «boyu kısa kalanıdır. 12, 11, 1, 11 in «torbadır. 3,2,6132 nin « olunan evbark İl Tarih: 1 Şubat 1936 |; 12 harfli bir böceğim 5 in «futbolda kalenin iki ön çıkan bir mecmuanın adındır. muhafızındır. 10, 14, 10, 11 in oğru çözenlerden e Meni bir gala kalem. İkinciye: 2 lira, Üçüncüye: Cüceler ve devler Bilmecemizi dı ve ayrıca 200 kariimize muhtelif hediyeler v: Unutma Eğer sen kendinden memnun- san, eğer işlerini, vazifeni gördü- kani isen ve bu kanaatinde samimi isen, eğer vicdanın cidden rahatsa, başkalarının senin hak- kında söylediklerine e kulaklarını tıka, aldiriş etme, aldırma, çalış- bak, işine vazifene bak!.. Hal Birinin tuhaf bir hizmetçisi var- e in hizmetçi elinde bir beş “ime kg geldi, verdi: unu masanızın altında bul dum, — Biliyorum, teşekkür ederim seni tecrübe etmek için yapmış- tım, eme gülümsedi: — Ben de bunu anladım. | Beş kart biriktirenler | İzzet Tuhaf Adamlar Re ugul, ie Me miri Afrika 00.000 kil . Hayır, cazband da da Yakan — Mumya müzeyi geziyorlardı. Bir kadın mumyasının önünde durdular, Çocuk mumyayı göste- ren babasına sordu: — Kaç yaşında var dersin ba- a. Babası biraz düşündü: ilmem, dedi, bir kadın gö- ründüğü yaştadır!.. | Beş kart biriktirenler | fıkraya: Şeker mı ları saya sönra meydana çık- m a ens Talleyran, tethiş devri- nin başlangıcında Fransadan mıştı. Avdetinde bir şeker maşa- si gördü. Prenseslerden biri konağında ir çay gom yere hee sa ve ecnebi asilzadel salon- ları e Ne aralık konağın sahibi bayan prens Talleyrana yaklaştı, çay ma- Kaç şeker istersiniz? dedi. Talleyran küçük maşaya hayret- e ba — Teşekkür ederim bayan, de- di, bizim zamanımızda ellerimiz tertemizdi, şekeri el ile alırdık!. atranç Bundan bir kaç zaman evvel olayi Napolyon sergisi açıl- a sergide, Napolyonun Sent Elen adasında oynadığı satranç ta vardı. Bu satrançların taşları oyuktu e bü o; ara Napolyonun nasıl iii edebileceğine dair plânlar konmuştu. Fakat Napolyon istifa- de edemedi. Karlı Dağların Tepesinde | * Bu resimde e m kemerler, Tirol dağının karlı bir tepesinde yapılmış bir harabeleridir. >> oraya kış sporu yapan ka- el zaman insanlı zaman rakçılar yi tutulunca lı karlı dağ tepelerinde O yaşıyanlar da vi barınıyor. Fakat şu evv: AKIŞ, arı ne garipmiş, lik bir arazidir. Birkaç, kabileden teşekkül ülk Gi etmişlerdir. gundadır ve üzerlerinde hil totemin resimleri vardır. Tokat Sirkecide treni bekler. iç yanina biri Kin ve sordut İN misin? et, Jsebin suratına bir in — ını sardı, Useb gül Ml Adam U Talk Usebin etrafı den e. ordu: sersem vay... Haydi göreyim seni fişte tokatla, de de elâleme gülünç ol — Yahu tokatlamadı mı?. — Tokatladı, tokatladı amma vi Karabeti değil mi?. Beni: dim ban Useb... Karabet biraz evvel ki trenle gittil Çinli dediğimiz zaman gözlerimizin önünde hep küçük ayacıkları saçları bugünkü Çin hiç de eski tün eki İkaz em de örgülü insanlar gelir. Halbuki Modernleşti çarpık, uzun elele le atan modem bir Çinli genç kiz görüyorsun 'besidir.