10 Ocak 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

10 Ocak 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kale | İ | 10 Künunusani 1936 Memleket Elfaberleri Kastamonu busene sisten Londraya benzedi Yılbaşı balosu çok eğlenceli oldu, | parti binası yanında güzel bir sinema yan Yılbaşı gecesi verilen baloda bulunanlardan iki grap Kastamonu (Akşam) — Şebri- mizde yılbaşı münasebetile bele- diyede çok güzel bir balo verilmiş. tir. Değerli valimiz bay Tevfik Ordu evi tarafından tertip edil. miş olan bu baloya şebrimi anmış pek çok aileleri iştirak et miştir. Akşam sast dokuzdan sabahın dördüne kadar devam eden balo, Kastamonuda şiradiye kadar mis- tesadüf edilmemiş büyük bir meye içinde geçmiş ve durmadan dans edilmiştir. Muhtelif milli o- yunlar, zeybek ve Kastamonunun meşhur Sepetçi oğlu oyunları da oynanmıştır. Tertip heyeti balo- mun büyük bir neşe ve samimiyet Yazan: M: Uygaç sempatik bir ifade sümile güldü. de dar arabaya se kıştık. Hayvanı kamçıladım, eket ettik. Saffet derhal ci ramı yaktı, Elena sordu. —Sizde Levend gibi çok ci. gera içer misiniz? — Ondan daha ziyade, ma- dam, Dünyada ne kadar kabahat yaren hepsi bende bol bol mev. Gutkur. Çak ciyara içerim, sarar bi, Tikörü çek severim. Bej ma düşkünüm. Kadınlara da ay. mi avrette bayılırım. Kumar oy- marım. o Tembelim, £sabırsızım, Hasılı, tahammül edilmez bir herifim, Elena gülerek: — Sade bu kadarcık mı? dedi. — Bir kabahatim daha var. yüreğim gayet yufkadır. Çarça- buk müteessir olurum, bakımz kuraya gelir gelmez, üzerime bir. Yüzüne CİLVESİ içinde geçmesi için pek gok sür- prizler yapmıştır. Ayrıca zengin ve eğlenceli bir piyango tertip edilmiş ve geceyarısı, dolgun mündericatla bir balo gazetesi çi karılmıştır. Ayrıca bay Seyfi tarafından muhtelif taklitler yapılmıştır. cuz olduğundan meşe artmıştır. Şehrimiz. de kış içinde bir de kıyafet balo- su verilmesi kararlaşmıştır. Buzun. için şimdiden icap eden hazırlık. lara başlanılacaktır, Bu yıl vedense, her tarafa ol duğu gibi, Kastamonuya da mev. simi olduğu halde hâlâ kar yağ” mamaktadır. Uç gün evveline ge- Tefrika No. 40 hüzün çöktü, içimde © kadar ha- aralar. uyandı ki... Ne kadar İ mahrum bir hal aldığımı frkete miyor musunuz, madam? — Bereket versin söylediniz de... Ben Saffete sordum: — Sen ne vakit buralara geldin?! — Yedi sene evvel... Necile zamanında... — Ha, sahih... Hatırlıyorum. CElona'ya izah ettim). geçirdiği aşkların en ciddisi bu idi — Zavallı Necile... Sonu çek fena oldur. — Onu vurdular, değil mi? — Evet, kıskançlık neticesi. Pek hayalperest, pek psikolojiye düşkün olmakla beraber çok tat- hı bir kadındı, — Ya seni ne kadar güzeldi... Şiirden bahse kalkmadığı zaman, konuşmasına doyum olmazdı. — Başka bir meziyeti daha Bnciye kadar havalar çok iyi gi mekte ve âdeta bir bahar havası büküm sürmekte idi. Fakat üç gündenberi kuru soğuklar fazla. laşmış ve ber taraf donmuştur. On gündenberi, şehir, âdeta Lon- dramın sisini andıracak derecede kesif sis tabakasile kaplı bulun. maktadır. Kar yağmadığı için ka- panması mutat olan Ankara yo- Tundaki Ilgaz geçidi kapanmamı erlerini nin böyle sisli gitmesinden, ya İı kastamonulular, bu yıl meyva” nin çok bol olacağını tahmin edi- yorlar. Karın yağmamasından, köylü. ler endişe etmekte ve ekilmiş ©- lan hububatın donmasından kork” maktadırlar. inde Kastamonu, na binasına sa» bip oldu. Parti binası bitişiğinde yapılmakta olan binanın bütün poksanları ikmal edilmiştir. Bu bafta içinde binanın törenle açık ması yapılacaktır. Tamamile be- ton olarak yapılan bu binanın bal- kon ve Tocaları çök güzel olmuş tor. 350 kişi alabilecek olan yeni sinema binamız, aymı zamanda içinde temsiller verilebilecek bi tarzda yapılmış ve buna göre icap eden her türlü tedbir alınmıştır. Şimdiye kadar doğru dürüst bir bina olmaması yüzünden büyük mabramiyetler içinde kalmış olan. Kastamonu, artik bundan sonra #ikıntı çekmiyecektir. Her türlü konforu yerinde olan yeni binada gelecek sene içinde kstanbulun Şe- hir tiyatrosunun gelebileceği Ana- doku turnesi emasında, programı na Kastamonuyu koymasını unut mamasını tavsiye ederiz. T.MY. Izmir ve havalisi eski eserler muhibleri İzmir 7 (Akşam) — İzmir ve havali: eserler muhipleri ce- miyeti yeni idare heyeti âzası top- lanarak aralarında iş bölümü yap- mışlardır. Cemiyet reisliğine inhi- #arın İzmir sizara fabrikası mü dürü bay Kemal, mesul muhasip- ie mmuhasebel hususiye dürü bay Selâhaddin Kantar se- gilmişlerdir. vardı, onu unutuyorsun. Avuç | avuç para sarfettirmekten pek hoşlanırdı. Elena bu meziyeti işidince kah kaha ile gülmeğe başladı. Saffet: — Siz aşklarınız hakkında pek bitarafane bir hâkim olabiliyor. sunuz, dedi. — Tabii değil mi y za, ihtiyar oldum artı. ur Elena, yarı çıplak, su dalu kür vetin içine gül suyu döküyordu. Sonra, tarağı çevirerek saçlarının. arasına daldırıyordu. Arkasını da penbe, şeffaf, tenine uygun süs. bir sabah esvabı vardı. Pencere. ler açıktı, Elena da bahar kadar taze idi. Arada, odanın içinde dolaşiyor, her yanımdan geçişte beni ağzım. dan öpüyordu. Bir defasında beni kucaklıya rak yavaşca: — Beni dinle, dedi, ikimiz burada yine yalnız kalmayı çok istiyorum, — Saffet ihtimalki yarın gider. , — Gideceğini sana söyledi mi? Baksanı. Marlene Dietrich: Artık bıktım; harab oldum diyor Artist Amerikadan kat'i surette ayrılırsa Londrada da filim çevirecek Marlene Diztrick ve çocuğu Miralay Lindbergden sonra si- — Eğer vergiler bu derece ağır nema yıldır Marlene Dietichein | olmasaydı, Amerikada bir kaç kızının haydudlar tarafından ka- ya kalacak, on, yirmi sivil çırlması korkusundan dolayı Av. | muhafız tutacaktım. rupaya hicret edeceği ve Fransada Fakat Kaliforniyada bize koy- yerleşeceği telgraf havadisi ola- | dukları vergiler, buradan kaç Tak yazılmış. Marlene Disirish | maktan başka bir çre bırakmadı. a bir Fransız mu. | Biliyorsunuz ki, çocukları olma» habirine Amerikadan Avrupaya | dığı cihetle, haydutlardan korka hicret elecezeğini teyid etmiş ve | su olmıyan arkadaşım Mary Pieke demiştir kir ford ile Wilian Powell bu çılgın Sen artik bıktım. Amerika, | Yergilerden kurtulmak için Holli da örtik oturamam, Bunun iki şe- | vuttam ayrılmışlardır. bebi vardır. Birincisi haydutların | , Sonra burada hayat çok baha- korkusu, ikincisi malen harap ol. | dır. Artık bu masraflara. daya. in .namadım. Ne olacağım? Ben film dum, Arte kazım himaye etmek | perçem Na olacağım Ben ea İçin altı muhafir besleyemiyces | çikbali ne olacak? Bu korkular lm, Bu şerit alımda Hollivutt | içinde yaşamaltanın Parite bir kalmağa manen ve malen öktida- | Jaşık yıkamağı tercih ederim. eki Fakat bereket versin henüz böye — Alt muhafız mu? le bir vaziyete gelmedim. Korda — Evet! Al Copone serbest ol: | ingilterede bir filim çevirmek için kasında anl altı | bana 4,500,000 frenk teklif et. smühafır geziyorum ben de kızıma | Senatyomu okumak için kendi altı muhafız besliyo- | den 15 şubata kadar mühlet iste- am, Bu hal, bir çocuk ve biran. dim. Zira ben ancak hoşuma gi ne için yaşanacak bir hayat mr | den ve hissiyatıma uyan filimler dir? gevirmek isterim, Marlene Dietrich bir müddet de| © Ekseri zamanlarımı, Pas rin düşüncelere dalarak sustu. | kocam Rudolf Sieberin yanı e devamla dedi geçireceğim, Sonra sö — Hayır, amma, ben böyle zannediyorum. Yanında yalnız | bir çanta getirmiş. — Çantanın ne kadar büyük olduğunu görmedi Güldüm. Elena iki yanına dü- şen saçlarını ellerine aldı. O sw retle boynuna doladı ki kollari ve kokulu saçları tek bir zincir Mehmed çiçekleri makasla ke: yor, bir sepete dolduruyoru. | —Ne yapıyorsun, Mehmed? Bahçede çiçek bırakmamışsın. — Bugün bayram, efendim. Ben böyle şeyleri unutmuştum. Saffet ile yalnız kaldığımız za- man ona sordum: — Elena hakıknda ne düşünü. teşkil ediyorlardı. Penbe dudak. | ya? larile gülüverdi. Gözleri pırıl | 7997... vi larla dolmuştu, Bütün vücudu yu- | , —— Nefis bir kadın. Seni de sev. .muşaklıktan ve güzel kokudan | diğini görüyorum. terekküb ediyor denilebilirdi. — Doğru. Bir erkeğin tahayyül güneş içeriye doluyoru, Mor sal. | edebileceği en lâtif bir metres, kımlar pencerelere sarılmışarı Birdenbire, bahçeden, Saffettin sesi beni çağırdı: — Hey, Levend, bonjur. Halâ hazır değil misin? Pencereye koştum, ie — Bonjur, dedim, Şimdi geli- | mamazlık bem acıma hisleri kar yorum, Nasıl uyudun, bu gece? | rışmış gibiydi. Sonra derin bir — Enfes, Bu eski yataklar o | süküta daldı, benim lâkırdı söy- Tememi bekledi, Şimdi, bahçemdel — Seviyor musun onu? — Hayatımda ona karşı duye duğum aşktan daha kuvvetli hiç bir his yok. küçük çayın tatlı tatlı geriniyordu. kenarında, ağaçların altnda yö- Hazırlanınca, aşağı indim. Saf- | rüyorduk. feti Mehmedle | konuşur buldum. 4 Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: