PR EE 4 Künunusani 1936 Pe Na AKŞAM Pul merakı çoğalıyor Geçenlerde bir türk pulu yedi yüz elli liraya satıldı... Halkta Habeş pullarına karşı büyük bir rağbet var, herkes KARAŞ pulu soruyor Genç kız içel içeri girdi: — Bir takım pulu rum... Dedi, Üzerlerinde (oimpara- tor Haile Selasiyenin resmi bulu- Pulcu güldü: — Ne kadar çok Habeş pulu istiyen var.. — Ehh.. Habaş m ası, u modadan ii gel — Hayır hı miyor, Bunun sebebi başka... da yeni pullar çıkacak... Mevcud ruluyor. ğil, Avrupanın ber tarafında da Habeş pulu istiyorlar. — Desenize pul meraklıları Ha- beşistandan ümitlerini kesmişler... vel. ba iy de pul meraki, mi m ı eskisine naza- fazlalaştı mı? Azaldı mı?.. — Eskisine nazaran Türkiyede pul meraklıları son derece çoğal mıştır. Ke leksiyon sahipleri gün- ardır. Türki sekli bir cemiyet kurmak için çalışmaktadırlar. Hattâ pul me yim bir de gazete çıkarıyorlar. yet için bir pul meraklı. z ei aptık.. bakınız, oku- yunuz.. listeyi uzattı, bir e meraklı: hir m sanatkâr. Kimi çe Haz — Demek bay di da me raklı.. — Evet.. hem de kıymetli pul ları vardır... Kendisi meşhur pul meraklıların ue Başka böyle ii merak» — Pek çoktur.. Mimar M. Mop- ceri.. Eski? şe pul meraklılarına aid aktı tırda ay 15-20 liralık pul iü — Tü — En kıymetli türk et haği- gisidir?, ii pulun değeri 1000 lira n fazladır. Bu pula 1000 lira veren — pul Türkiyede e di rig kıymetli türk pulları var mu — TE ii tek bir Pulun ıymetidir... biribirlerine bitişik olarak satılan pullara ge- lince... En kıymetli türk pulları Berlinde Adolf — adında bir dedi tüccarın elind Adolf Posser il nb: geçen ıl kongresi ve sergisinde Türkiyede ilk defa pla besterlan Agâh efendi. Elindeki Türk pullarına kıymet biçilemiyen Alman Adalf Passer (Birş daha balnamayan Adolf - o 'ürkiyede böyle yüksek fi- 5 ii pul var midır?, —Bundan bir müddet evvel âlel- âlek| yazin ide bir Amerikan pala tankla eki o , tayyarelerile / tanbula gelen bu mektubun rindeki pul - tek olduğu için « 100 liraya satılmıştır. aze pallari fiatlendi mi? Pahalı — mi Habeş pullari ucüz- t « bunun 90 bin lira kadar tuttuğu tahmin edilmek: | Ga an tutunuz da . bir beni kadar Habeş pulu vardır... — Bizde ilk pulu kim çıkart- tırmiştır? — 1862 tarihinde posta ve tel- graf nazırı Agâh efendi., Avrupaya pul nn yapılma- sa pulcuların hali fena olurdu. Di Al pul ihraç ederiz. Bilhassa Almanlar pula son derncsde Dierekilela Bizden her sene pul alılar.. — Şimdi pul piyasasi nasıldır? ” — Bugün bühran dolayısile Tür- di — Pulun e kaçadır? — Pulun cinsine göre Bir cins vardır. Kilosu 10 ia ra ilosu 15 li bir İşin tahafı ari giri mu- #unuz?. Taş yerinde ağırır derler öyle de; Bir çok ecne- Mk ei ya a kendi abkei lerinden enini ucuzdur. — ilk pulu say “e kimdir? — İngilizler... land Hill adında bir ingiliz er iğ Bunun bir de hikâyesi vardır.. - Rovland Hill bir gün seyahate «Zengin bir adam.. bir kö- yö celi küçük bir otele misafir Mi O zaman gönderilen mek- tuplara yapıştırmak âdet de- ğ . Yalnız mektupların üz: © rine «P.P3 harfleri konulurmuş.. ve mektubun parası — değil, kendisine mektup alınırmı... Rovland Hill rana er köy otururken içeri girmiş.. otelin sahibi lk mektuba şöyle —. iade etmiş... Rovland Hill TUŞ: — Niçin mektubu almadınız? Kat içind hiç br çer eli insanlarız. ar bunun için len mektupların hepsini geri — giririm. üzerine Rovland Hil . yapip yene. ingiliz postalarini iş- lerce çö işmiş, bü saril paralar dökmüş, (0) 1 elli, 80 CEREYANLAR, KITAPLAR : Sahife ii “Salome,, İngiliz edebiyati denince gerçi a in şanlı adını ana- rız; f ondan an sonra bir Mik . Diye dursunlar; Salome e bir alay, bölist, yarı ik «esihöte» lerle bir al iye amm manalı bir eser ii ae var ki fransızcasıni açıp ok . Ne yalan söyliye- yim? Vaktile onu ilk okuyuşum- > ben de güzel bir eser olduğunu nmış, onun ölmez bir usta - işi ölduğa inanmıştım. e hatır- ladıkça, o zamanlar ç dene- cek yaştaydım diye edimi avut- mağa çalışmama rağmen, yüzü: kızarır. Salome'yi niçin yayi o. nu niçin beğenir! Okuma- dınızsa ya m ya 'diad'ın içoğlanına kadar hiç biri yaşamaz, söyler. Hem de ne sylemeki Hepsi de ağızlarından çıkan kelimeleri acayipliği » ane gile. Sanki hepsi uş gibi Os- car Wilde Vaftizci Yahya (Yah- ya - el - Muammid - Jea; tiste), doğru bile olsa yine çe bi rad takmiştır: İochi tün piyeste Salome: «Je e, İochanaan - Je veux la töte d'lochanaan» diye bağırıp durur. Bay Nureddin Sevin sa- dece Yahya demekle iyi etmemiş; bana öyle geliyor ki di Wilde, Kan lekeleri... Kendini öl ren bir adam... Korkunç sözler bir yahudi peygamberi... Onun iz vurulan bir kız Havrada dev isi... bunu Es- kilevs'in Eragedinlari ile bir tut- maki ne İstersiniz? Söy- lenen sözlere gelince, onlar da şu çeşnide: « Yahya, senin ağzın fildişi bir Kule üstünde lâlden bir çenbere ap Fi ildişi bıçakla kesilmiş ayda in deki güllerden daha kızıl; nar çi çekleri bu kadar kırmız değildir. Kralların gelişini bildiren ve düş- Oscar Wilde'iri Su Tadi e bulmasına değil, seri halinde te; CET, |denebilir.Fakat bir takım ŞEYE rae fr A "Iİ YOSMA bih yapmağı icad etlikten sönrü işi diyebilirdi ve biz bunları, seslerinin ılığı kadar ta- bii bulur ve yine olurduk. Yine insaflı imişde o kadarla bi Amma Oscar Wilde, bu i azdığı için, denilebilir ki bütün min değilse de edebiyata büyük bir iyilik etmiştir. Salo de, XIX uncu asır sonu «esthöte» lerinin icad ettiği ve bize m kabul ettirdikleri kendilerini ilâhi bir maya ile yoğ- İmuş sayan, gündelik hayatın ıstıraplarına dudak bükerek ba- kan edebiyatçıların, sanat adam- larının başında, vahşi ice rTeis- hinı apılmış taclarım görmek zor değildi Bu adamlar yığın yığın kitaplar yaz- ve yıllar geçtikçe, en rağ- hepsinden de daha eğ- özüdür; he «Sanat sanat için- Tencelidir. ei ile arını karıştırmalarına hiç b ia yoktur. Bay Nureddin Sevinc'e de bu ki- tabı dilimize çevirdiği için teşek- kür etmeliyiz; o nevi edebiyata kapılmak, onunla bir vakit göniğ ğlendirmek i her genç için rek, severek yapmış; nin birçok yerlerine kusursuzdur «trivial» özlerden em niçin kaçınma- mer Herod bir yerde: «Sağlam felâket kopacak» diyor; bunu du- yan Oscan Wilde ta mezarından protesto eder. Bay Nureddin Se- İmağa heves ilde'in zihniyetine bunun ka- se yabancı olan hiç bir şey yok- ikide bir «lâf» ipe de ge- bunu «söz» m kaç Gain ile ii ge- sö: sma len «lafa 1, i elikirdin ye biribirine müteradif kelimeler arasındaki ince farklardır. Narallah Ataç Etem İzzet Benice Yeni yılın en kuvvetli edebi romanı Kitap halinde çıktı inilğ ii, lm ir