4 Ocak 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

4 Ocak 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fransada bir aile faciası Bir damad kaynanasını ağır surette yaraladı. Cinayete sebep kadının ailesini bırakarak bütün vaktini eğlence yerlerinde geçirmesidir mında zengin bir kadın, damadı tarafından ağır surette yaralan- mii n— m de Vilet çok zengin bir Lam Fakat kendisi zevke ve eğlenceye düşkün olduğu cihetle, ailesinden ayrılmış, Lionda kira- ladığı bir dairede. Fam dö Şam- brile beraber yaşamağa başlamış» tır. dam Vilenin , çocukları, kızı Giga kozan v ve e bü: ren da gerer Ke aehdeie d ağa karar vermiş ve bir sabah kayınvalidesi yanın- am dö Şambri bulunduğu ıkarken arkadan kurşun sıkarak ağır iona dün ah geldim. u fırsattan da istifade ederek senelerdenberi bizimle bütün mü- nasebetlerini kesmiş olan kayna- 1 gö, istedim, Bu maksat- la oturduğu otelin karşısındaki m Li otelden çık- bek ynanam ot an en çıkınca ya- nina gittim, Kendisile s rmaşdi istedim, O, bana cevap vermeğe tenezzül etmedi » ve rr döne en geçtim, Ve ce- bimdeki tabancayı çeker çekmez ensesine bir kurşun sıktım, Size yemin ederim ki, bu hareketi dü- şünmemiştim. Me tevkif edilmiştir. Kay- Yaralanan kaynana: Madam de Vilet 160,000 nanasının çantasında frank bulunmuştur. Yapılan tahkikat kadının sefa- het yerlerinde bir çok para yedi- ğini meydana çıkarmıştır. kemenin çok meraklı olacağı an- şılmaktadır. Kiralık daire Beyoğlunun en işlek yerinde e, erkek veya kadın esi, doktor muaye“ nehanesi, fotoğraf veya Moda atölyesi gi e ek verişli zemi iki. odalı bir daire ali İstiklâl caddesi <5 sineması karşı- sında 156 numaralı “İstiklâl, apartımanı emme gili k için “Akşam, ilân m m, Nureddine m, Telefon: 24240 mei muru Her akşam bir hikâye | eci a — Öndeki iskemlede genç, dudakla- rı boyanmış, güzel bir kadın. anında orta — bir adam. Gazetelerde sik sık i beraber Yeriniştis. Romancı eğ: Tümsedi: — Ben seni İzmirde zannedi- İzmirde kaldi... Onu sürmeli güzel gözlerini süzdü: — Ah... Selim Sadi, sen insan ruhunu karış karış bilirsin... . Re- mahncisı na bi Çık gin gil senden sak- lamağa ne hacet?.. Sen bir çok kadınlı mahremi esrarı değil misin?. Ah Selim Sadi... Sevi- yorum.. çılgın gibi seviyorum Şekibi... Sonra durdu. kur çukur yapan Si Finle ilâ- ve etti: — izmirde idim... Şekipten bir cağım, çok güzel günler geçirebi- ... Sabırsız yo! da, bekliyorum: de versin zannederim. azap içii im bi e ya Şekibin karısı Feride im ak- le önüne Düşün Feridenin pamir deli gibi sevmek... — Peki Feride Bursaya gitmiş mi?.. — ein gidiyormuş... Genç kadının gözlerinin içi güldü: — Yarından sonra.. e “ tu. Fakat bu susuş emi idi ki... Romancı onun sözlerini tamam- ladı: dan sonra... Aşk güm esli başa. Aşk günleri; geceleri. Ganç Hin öy cüm- anı gü- aşk Seviyorum, seviyorum... Tramvaydan indikleri zaman dudakları boyalı genç kadının gözleri saadetten ışıl ışıl yanı- ordi sefer Fi e rasgeldi. İçinden: kadın. diyordu, kim | vie ne Nz bedbalslr. Be dünyanın en bedbaht kadını... Tıpkı Sami gibi... O da İzmirde ne kadar bedbaht olduğunu farketmeden bekleyip duruyor... Feride gülümsedi: — şi oral Feride... — — tesadüfüm ne iyi ol “ Anlatacak öyle şeylerim Selim Sadiyi görünce ii el insan ruhu ctühendisi sanan Selim Sadi birdmekire şa- go Ve ağzından kaçırdı: Feride eski akraba çocuğu- na — rr acayip oluyormuş... Benim de saadet hakkım değil mi? Ben de mesud olamaz mr yım?... Ben de genç değil mi- yim?... — Erd senin de saadet hak- n, güzelsin... Fa- lr kler durup durur. — Si iyi ya... Gencim, güze- lim... Ah Selim. çıldırasıya se- i ğım... Hem viyorum.. deli o de kimi biliyor musun?... in erkeği ye Yarından sonra.. Aşk günleri 3 bilir. Meşhur bir adamın yalnız bir kadına bağlanacağını ümit ed azabı duymazdım... Kimi sevi- yorum biliyor musun? Samiyi... şün... Cananın kocasını... Ca- nan ki Benim akrabam. hoş se- nin de arban ya... — Huum!.. — Yaaa — Peki ulen için mi dü nın en nyas kadını sen olu- yor: — Ha, ayır. dinle.. Bi gitmeğe karar vermiş- tim.. bunu kocama söyledim. İstanbulda Bak anlatayım da — Sen gi benim ileşrim va: ki, İşi mta yazdım. On cevap gelse beğenirsin. nen ezberimi dan ne Bak ay- Canan güne kadar İs- tanbula gidecek.. ben serbes ka- lacağ nbula gidince vi de Bulslğa hareket ederim... Selim şaşkin şaşkın: ie de telgrafı alınca... — w buraya geldiğini gözümle görmek için iki gün ledim Yarın hareket ediyo- rum... Yarından sonra... Genç İzni gözlerinin içi güldü. Sustu. Lâkin bu susuş mânalı idiy sözün akt tarafını ta- mamladı: — Yarından sonra., leri başlıyor... Bee kadın ezberlediği <üm- akş gün- ii — Ne yapayım.. viyorum.. sevi, . inyanın en mesud kadını benim... (Bir yıldız) ekmeyi ber ka gazete kitapları bütün beliğ kitapları ve kraiyey ucuz olarak AKBA m lerinde beygiri eliniz “Ne fena değil mi?... İNiL ÇOCUKLARI| m İskender Fahreddin — lay bu madende gözü var dese e — Bü biç kimse el uzatma- ğa cesaret p” emez. Fakat, günün birinde ihtiyaç hasıl olursa ve $iz <mrederseniz, madenleri bir hafta içinde işletir, bütün Mısırlıları ak tınla satın alırım #* # Mısır - Habeş harbi başlarken. Genç Mısır veliahdi üç günden- beri, Karnak şehrinin her köşesi: mi gezmiş ve altın madeninde giz- lice yaptığı araştırmalar, onu hay- retten ha; düşürmüştü. Mikerinos altın edenlerin el altından işletilmiş olduğunu v. hatta kazılan yerlerde kime küme ses Nacaya söylemekten kendisi 1 Fir: un yeni ordusu Habeş- Öler üzerine yürüyordu. Prenses Naca, maden ocakla- Tefrika No. 20 rından çalınan altınların kime ve- rildiğini şehir muhafızından sor- mağa karar vermişti. Güzel prenses, şehir muhafızile bu mevzu üzerinde konuşurken, Mikerinos yanlarında bulunmıya- ci . o akşam erken gelmişti. izel prensesi evde yalnız bulun- © p — Ben de sizinle gizlice görüş- mek için fırsat arıyordum, dedi, haydi Mikerinos gelmeden bir ka- deh şarap içelim. Prenses Naca şehir muhafızının teklifini reddetmedi.. Karşı şıya oturdular. Şarap içmeğe m adi lar. ki sordu: — Benimle altin madenleri hakkında mı görüşmek istiyorsu- nuz Anako güldü: — Canım siz bu altın madem nde kli Damir 2 yorsunuz ? Altına ihtiyacınız var- sa, size intdiğiniz kadar verebi: lirim. — Sahi mi söylüyorsun, Ana- 7? ko? — Evet. Fakat, bir ve lee P Karnak muhafızı sözüne lepi tti: — Benimle evlenirseniz!.. Prenses Naca birdenbire hiç te ummadığı böyle bir teklif karşı- sında kalınca şaşırmıştı: — Ben böyle şakalardan hiç hoşlanmam, dedi, görüyorsun ki veliahd beni e Onunla Ci- zeden buraya birlikte gelmemizin elbette hayırlı sebepleri vardır. adın mı? içtikten sonra elini kalbinin üstü- ne koydu: Sizi kocanızın çok beğenirdim, al şimdi seviyorum, Ve bir mâni yoktur. ir “dal, sunuz.. ve kalbinizi kimseye ver- memiş gibi (görünüyorsunuz! zamanında ra Mikerinosun karısı olmak, yüzünü yılda bir kere bile göremi- yeceksiniz — Ya sen, Anako? Senin de o gibi ya 2 dd se 5 Hem uğrıyacağını söyliyen sen de- til misin? Anako ayağa kalkarak salo- nun içinde dolaştı: deririm. Karılarımdan biri Si lir ve sen onun yerini tutarsın Naca, Karnak laa inat çı bir adam olduğunu biliyordu. Ondan istifade etmek için biraz yumuşak davranarak: ea Ne lam di, ben bugün prens Mikerinos- tan m, Fakat, sen onun hükümdar olmasına yardım eder- sen, o zaman sana varırım! Anako sevindi; nasıl yardım edebili- rim? Mikerinoz nasıl olsa, babasi ya ayar e, kardeşini unutu- yor musun, Anako? O, Mikerino- sun düşmanıdır. Kardeşi öl Mi onun tahtına kendisi oturmak -i iyor. — Haydi canım, Kefren buna- ğın biridir. Halk arasında onu uyuz eşekler bile sevmez. Halbu- ki erinosun önünde düşman- ları bile iğilirler, ai iğ hükümdar olmi- cak m Bir kaç gün evvel ben — Bunu şimdi kapıyalım, de- iç yüzü senin bildiğin gibi değil, Anako! Kefrenin gözü- nü saltanat hırsı bürümüş.. Mike- rinosu öldürtmek için bin bir tu- zak hazırladı. — (Amon) un ye uğra alakam ta korkmuyo; d— Mi izden dini

Bu sayıdan diğer sayfalar: