— 16 Kânunuevvel 1935 DÜŞÜNCELER . 40,000 cilt kitap Ankarada bir Ziraat Enstitüsü vardır. Yapısı ultro kübik, bahçesi akasya ağaç”. kanıyla bezi bezenmiş. “Ankara Ziraat Enstitüsünün Dir kü. e tam gin iş ki bik deki en son modellere göre yapılmış- ağaçlarının ortasında yükselen ar kübik yapı da, bu lâstik tekerlekli arabalar tik merdivenli kütüp- Ekmek narhı indirilecek mi? Bir kısım tüccar “30 para inmesi lâzımdır,, diyor Buğday tacirleri, Ziraat ban rumi ucuz fiatle piyasaya mal ası üzerine telâşa düşerek fiatleri daha ziyade indirmiş- lerdi. Fakat son günlerde Anadolu- ret e tacirler fiatlere ederek bi para kadi kanın lerine yaklaşımlarda. Bunun irile Iki gün ül ve sert se i e olma- 5 B NE ek ğ w lüt bir çeşit buğday satılabik miştir. e narha Ziraat ei tuttuğu ecekl Anlıyacakları bi le yi Sük broşür veremiyen bu Sastütünü ğru bir yola sokul #erektir gibi geliyor bana, Bu mesele hakkında, geniş bir anket açılması çok faydalı o | Orhan Selim NELER OLUYOR? İçinden ee güç bir sele Amerikada hukukşinasların içinden çamlar gneip bir mes esele herkesi ediyor: Nünana Beetelda ©n sene evvel ortadan Okaybolmuştur. isini ailesi, polis uz iddet ara. © Müş fakat bulmak kabil olamamıştır. Bu üzerine Normanın bir kaza netice. sinde öldüğü, ilmiş, karısı ni tusa dul diye yazılmıştır. tar. hast pilde senelerden- gi olan bir hasta a hafızasını (otamamel etmişti, BE ay evvel kendini top- Norman oHerenfelds isminde > en leğişmesine rağmen Norm: Keş kucaklaşmışlar, oluna la Norman ölü diye yazıldıktan ve karı- & dul kaldıktan sonra kadın elma. , kocasının hatırasna sadık kalarak kaynanasile ame yaşamıştı. Şimdi men des Ri salan debi ee elli NE? Fekat bu noktada hiç beklenir en ii sre çıkmıştır arısı Düfa dul diye yaz ve asil ir arada meşru Meliyata lüzum görmüşler, , fakat Si alinan e: olduğun da söylemiş Sedir. Fakat buna ma im rağmen ameliyatın e e evvel hastan Ge agiz EEE ME yle m ayon İni daha 10 para ucuzlatılması lâzım geldiği ileri sürülüyor. Narhta bu satışların nazarı iti- b alınmaması, değirmencile- wvelce pahalı olarak tedarik ettikleri buğdaylardan çıkardık- ları unları müsait fiatlerle sata- bilmeleri için olduğu söyleniyor, azı borsacılar buı doğ olmadığını, bir kısım değirmen- cilerin eee ee buğ- da; nında fazla stok a zararı müsteh- liklere yükletilemiyeceğini, narha uygun unlarla ılan ae rin bazı mıntakalarda kuruş 20 paraya satılması da pi tet- kike muhtaç olduğunu gösterdi- ğini iddin ediyorlar. Akşam Matbaası Telefon :24248 Bazı Ticarethaneler, Akşam Matbaasında bası- Jan defterlerden el Ke endilerine b e bil dirmişlerdir. Çünkü, Akşam Matbaasının defterleri: Çok temizdir Çok güzeldir bir seriye okka ile alınıp satılan ei gibi değildir; ün sm si ve abisi e Köğütleri a eyi eden seçilmişdir. Ciltlerinin, kâğıdının ve baskısının temizliğini herkes gelip görebilir. (Yevmiye e — Defi kebir Kasa defte, imi re 200, 406 sahifelileri li gibi dahi e -sahifeli istiyen de ayrıca ciltlettirmek lm dr Defterler 18/12/1935 Çarşamba günü Satışa çıkacaktır. İ IÇERDE OLUP BİTENLER | Bir kadın manga- lın üzerine düştü Vücudunun birçok yerleri ağır surette yandı Beyoğlunda Venedik sokağın da oturan Makbule adında yirmi beş yaşlarında bir kadın dün yı- kanmak için su ısıtmış ve odasına girmiştir. Makb yıkanırken üşümemek için ateş dolu mangalı da odaya ko; tu ule az sonra evin diğer odasın- da oturanlar Makbulenin odasın- dan bir gürültü duymuşlar ve oda- koşmuşlardır. Oda kapısı açıldı- ğı zaman Makbulenin baygın bir halde mangal üzerinde yatmakta olduğu görülmüştür. Genç kadın derhal Yaa üzerinden geriye çe- kilerek polise ler e ve kendisi söz söyliyemiyecek bir hal de hastaneye Zal; Tütün satışı Ege mıntakasındaki eski tütünler de satın alınıyor İzmir (Akşam) — İki üç sene- denberi satılmıyarak müstahsil, tüccar ve merhun olarak ee sarlar umum müdürlüğü tarafın- gönderilen heyet; mühim miktarda tütün satın al- mıştır, Heyet yakında bütün tütünleri mübayaa ederek İstanbula döne. dan buraya cektir. Heyetin faaliyeti sayesin- de ün Ege bölgesinde eski ve yeni satılmamış hiç tütün kalmı- yacaktır, Anlamışlar! Balıkesirde köpekler zehirli köfteleri yemiyorlar Balıke 5 — Kuduz vaka- larının önline geçilmesi için kö- peklerin (o öldürülmesine (odevam edilmektedir. Üre bu sene kö- ekler ilerine atılan et par- çalarını her deli ense yemiyorlar, Birçokları zehirli köfteleri koklas dıktan: sonra uzaklaşmaktadırlar, gösterdikleri bu -zekâ üz: ediye, köpeklerin şehir dn çifte ile öldürülme- .erine karar. vermiştir. “ Nöbetçi eileneter. Bi öbetçi eczaneler Sarıyer: Nuri, Aksaray: Z, KE k er Ken odıköy: Merkez ve Modada Faik Te milyadi, Samatya: Teofi- taş: Recep, Üsküdar: Öm der, Fener: Ei bükü İş kanunu lâyihası Mecliste mmuh- için bir kanun lâyihası için projeler hazırlamaktadır. Mecli: ncümen tarafın- dan müzakere edilen iş kanunu lâyihası, yalnız endüstri amelesi- nin hayatını tanzim et ir, Türkiyede son istatistiklere gö- re, 60 bin kadar endüstri amele- si vardır. Bu yekünun haricinde, leniz işçileri, ziraat işçileri gibi “işçi kütleleri daha vardır. Bu iti- barla çıkacak olan iş kanun tül sek iktisad meclisi tarafından & kik edilirken, yalnız endüstri ame- lesi iü değil, bütün Türkiye işçi- leri için kanunlar çı ve vur dilini imişti, O zaman Türkiye icin) iş kanunları yapmak zarureti göz önünde bürosu da bu ciheti düşünerek, ziraat işçi- kanunlar deniz işçilerini alâkadar eden hü- kümler e Esasen deniz i ie ışma şartlarile, fabrik: Kak ili a şartları arasın- da büyük farklar vardır. Bu fark: lar dolayısile her iki grup için, 25. ri ayrı kanunlara ihtiyac görül TI edir. Deniz işçileri denildiği zaman, bu grupu birkaç kısma ayırmak lâzımdır: — Vapur ateğçiler. iman ve rihtım işçileri; 3 — Liman şirketleri hesabına mavnalarda veya motörlü vasıta- larda çalışan işçiler. — Liman işlerile, alâkadar kömür işçileri, denizcilik ses işçileri, tayfalar, inde veyahut tersane ve tamirat iş- lerinde çalışan işçiler. ırdığımız zümreler bir aline getirilecek İursa, hepsi birden deniz işçileri ismi altında toplanırlar. Bunlardan en çok zahmet çe- ken, an ağır işlerde çalışanlar, va- purlardaki tayfalardır. Bu züm- re içinde ateşçilere daha çok yer ayırmak lâzımdır. Fabrikalarda muayyen iş saatleri vardır. Hal- buki deniz seferlerinde böyle de- ğildir. Mürettebat kısa fasılâlar- la yirmi dört saat çalışmak mec- buriyetindedirler. Bu yüzden gece gündüz gözle- rine uyku girmeden çalışırlar. Bundan başka, deniz işlerindi kazalara çok tesadüf edilir. Ga- mene küçük zabıta haberleri tunlarında vinçten kopan bir kalka altında bir amelenin bü- ine sık sık ndür. Bu itibarla deniz işçileri o hakkında yapılacak iş kanunlarında, sigor- ta meselesi büyük bir yer işgal et- ektedir. Şimdiye kad deniz işçileri arasında yapılan teşekküllerde bu ar birler bulunmuştu. Arf, Übeyt, Küçükpazar: H. Hüsnü, Şehzadebaşı: o Hüseyin Kâmil, Beyazıt: Sıtkı, İşçi meseleleri Deniz işçileri için bir kanun hazırlanıyor Kanuna muhtelif zümreler için mler koymak lâzımdır Kömür işçileri bir vapura kömür verirlerken arasında bu tarzda bir cemiyet kurulmuştur. Fakat bu cemiyetin yardım sandığı şimdiye kadar ka- zada malül olanlara karşı kâfi de- recede yardım edememiştir. ski akine işçileri arasın- da daha geniş mikyasta teşekkül- ler kurulmuştu. Meselâ 1912 se- > eN deniz sağa ei endika yapmışlardır. Bu li kiii 5 Hee; liman kömür amelesi ve sair ameleler, deniz işçileri is- mi altında toplanmışlardı, Fakat çok zaman geçmeden bu sendika dağılmıştır. Uzun bir zaman, de- niz işçileri teşkilâtsız me yaşa- ılar. Makine işçileri arasında, liman ve rıhtım amelesinin vaziyeti de, amelesinden ayrı hükümlere tâbi tulması zaruridir. Limandaki kömür amelesinin vaziyeti dikkate şayandır. Bunlar endüstri amelesinden daha ağır e daha yorucu şartlara tâbidir- ler. Çalışma saatleri tahdit edil- memiştir. Gece gündüz, hattâ t<- til günlerinde bile çalışan amele vardır, Sıhhi vaziyetlerinin iyi ol- madığını söylemeğe lüzum yok- tur. Kömür depolarında amele için mesken meselesi de Mae ls ei uçeşmede, Kömür a Ile kurmağı düşünmüştü. Bunlara mahsus ko- operatif müesseseleri, lokantalar henüz ie amıştır., Deniz işçilerini sayarken, m. ii ve motörlü e ça- lışan işçi kütlesini de hesaba kat- mak lâzımdır. Türkiye limanların- da bu tarzda çalışan binlerce işçi vardır. Bunlar kaç saat çalışacak- r? Endüstri ağ hakkında- ki kanunun hükümlerini bu işçi- lere tatbik etmeğe imkânı yoktur. Hasılı deniz işçileri zaman, çalışm. nden pek ayrı z gelmektedir. Çıkacak olan deniz işçileri kanununda, bu zümrelerin lışma şartları gözönüne getiri- lerek buna göre kanuna hüküm- ler koymak icap eder. — H. A. , 4