, man, ln ni “Sahife 6 AKŞAM | Tire ve Ödemişte kendir sanayii ilerledi Kendir yetiştirenler bir çuval fabrikası açılmasını istiyorlar Tirede urgan imaline aid bir resim nayii ilerilemiş bir haldedir. Bu hk bilhassa (o urgancılık- halkın kazancı fazladır. Td Tire) adı ile: anılan bu gü banın geniş ovası ha dayanıklı ve iyi bir şekle gir- oğan cılarımız, .. vapurlarimıZ için halat imaline bile muvaffak olmuşlardır. o İzmir Piyasanın e (Tire urgancılar ko- a nâamile bir kooperatif teşkil edilmişti. Geçen yıllarda büyük bir tehlike atlatan bi koo- / peratif, şimdi iyi bir vaziyettedir. Tire merkez ve köylerinde yıllık urgan istihsalâtı mühim bir ye- kün tutmaktadır. Burada bir de (Çuval fabrika- sı) vücude getirmek için bir te- şebbüs vardır. Memlekete her yıl dış en — çok çu- val giriyor ve bu yüzden paramız dışarı gidiyor. Her ll istihsalâtı artan kendirlere bu suretle geniş bir istihlâk sahası da açılmış ola- celi Tireliler ve Ödemişliler, ekono- mi bakanı bay Celâl Bayarın bu mesele ile meşgul o tetkikat yaptırmasını dirler, Izmir vilâyetinde iskân işleri İzmirde ve bütün vilâyette is- kân edilmiş sini muhacir, harik- zede, mülteci ve iye yale vaziyetleri ve verilmiş olan arı ev, bahçe, bağ ve saire ballar ından İmas: istemekte- mıştır. Bu istatistik sağlık oOve d sosyal yardım bakanlığına gön- ktö tar: istatistik siir >: Memleket Efaberleri | Kız kaçırmak yüzünden cinayet Bir kişi öldü, 3 kişi yaralandı Adana, (Akşam) — Adananın Çinarlı köyünde feci bir cinayet olmuştur. Bu cinayette bir kişi ölmüş, üç kişi de ağır surette yaralanmıştır. Cinayet şöyle, olmuştur: Gi köyünde İsmail oğlu köyün muhtarı Di on ya yaşında kızile anlaşarak kızı ka- Adanadan alarak İçinin Si götürmüştür. Birkaç gün evvel köyde Mus- tafanın evinde mevlüt okunurken “ Osman da ge Mevlüt- ten sonra okakta birkaç köylü ile bl Muhtarın oğlu. ve kaçırılan ipin kardeşi e smana < yaklaşarak üç çıkmış, mii ağırca sekilli sonra Osmanın am- çazadesi İbrahimi de öldürmüştür. Silâh seslerini duyan köy bek- çisi Aziz ile H avuş (o vaka i Fa- id aralamıştır. Bunun üzerine jandarmalar köye gelmişler ve katil Hacıyı yakalıya- rak adliyeye teslim etmişlerdir. Şemikler köyü okulu İzmire bağlı Karşıyakanın Şe- mikler köyünde rae yapılan okul pazartesi günü törenle açılmıştır. Yanmış bir klisa ii avlusunda eski eserler İzmirde yangın yerinde Sen- içinde âsarı sondaja (başlanmıştır. Buradan mühim mikdarda âsarı V kacağı tahmin ediliyor. ye üz yeğmerlar lalar- mi işini geri bırakmıştır. Faka pamuk ürünü için çok faydalıdır. 4 Kânunuevvel ei | Dil tetkikleri Hâdis - Bu sözlerle “hudus, hadis,, hadis,, ve ve “hayat, | sözlerinin eti” moloji, morfoloji ve fonetik bakımından çözümlenmesi | LÂDİS - HADİSE Kelimenin etimclojik şekli: a) (2) (3 4 (ah tağtad *tis) (1) ktür; «ayyın bir başka şeklidir (ay, ağ, ak, ah bir kaieyeridendir ler). ir şeyi yaratmak, yapmak, te- sis etmek; hayat vermek, ruh ver- mek, vücuda getirmek anlamın- dadır. (1) (2) vi Mia gösterir, Ah t ağ > akağ > olmuş, vü- | cut in şey. (3) ad: (.*d— t), yapıcılık, | yaplırıcılık, yapmış olmaklık an- ri # ağ * ad) — olmuş olan şey demektir. (4) is: ( * s); genişlik, yani, bir süje veya objenin kendi muhi- tini taşarak tezahürünü gösterir. O halde: «Ah tağ ted t isy'- büyük oluş mi Morfolojik ve fonetik tesirler- le «ah» kökünün vekali düşüyor. İlk ek olan «ağ» ki uzatma vazi- fesini görüyor, cnun da vazifesi kendisinden sonra gelen vokalin uzunca asiyle vr Söz «Hâdis» teni alıy: Bu sözün sonuna «eğ» gi ge- ince, kelimenin manasını tesbit- ol (&) si de düşüyor: Keli- me sadece «hâdis» olarak kalı- yor; manası imla oluş, büyük vakia demektir. «Hudus» sözü, «hâdis» sözü- nün vokalleri değişik başka bir iki sözün etimolojik — şekileri alt alta koyarak baka- b) > hudus (ah * ağ tad * 1s) - hadis | «Hayat» sözü ile «hâdis» sözü- nün yapılışları birdir; ikincisin- e fazla is» ekidir. Tü «hayat» sözünü de inceleyelim: Etimolojik şekli: © © 4) «ah tayt at» tır | Hâdise «Ah» ve «ay» kök olarak alı mı gösterirler. ek mevkiine düşünce rolü değişir (a ök olarak, yaratmak! hayat vermek, ruh vermek anl” mını e j 2. : Ek olarak al m hayat ni haiz şi terir. 4 h * ay “ahay “ hay, A olarak var demektir. (3) at, (d): (. #t— d), b şeyin ii İM olduğun” i gösteri : Demel Xi ki; Hayat, müsbet olarak yarak | İ miş olmaktır. 3 «Hâdis» sözünde kökün mani başkadır, Etimolojik şekli: 0 e i «ah tad * e ah: Ses, Ari söz > alar | dır. (ak, ok, uk, ah, ay, ağı af kölenin hepsi aynı anlanıs g© a) N ad: Sözün müsbet olark varlığını gösterir. ıl (3) is: Görüldüğü gibi uzak” | luğ" intikalini « (is de böyledir, bazı Türk kik 21 lektlerinde s yoktur, Yakut İ «Ah * ad tis» > — badi gi ye / tuk, çok söz, kelâm demektir... ot - Hâdis, sözünün başk# £l killeri de vardır. Meselâ: y ii (21 gibi. iki sn ünyesi tamamen 4 Etimolojik şekillerini alt ie e zalım: > (1) Hadis: «ah * ad Fi dr vokali düşmü: kalmış, a icabı vokali dn pa ş tamamen aynıdır. e «aytışp da ay” Bü ia Türk Tügati. 1) S ifade etmek (3 3 yard” Ayıtmak Eyitmek » ifide oürii le > — «Hadis»sözünü, biz ye peygamberlere atfoluna” Z Teri zin kullanırız. , ŞKIN CİLVE: la Yazan: M. Ul Uygaç Siz bunu nereden. biliyor- sunuz? Gözlerini mi vay Mü- tebessimane cevi örlediğim e değil mi? © Fena halde sinirli değil misin? m amm ve tecavüz gibi sini- semp bir azap hissi vardı. Bun- da bu kadına karşı bir düşman- hık hissi de karışıktı. Bu kı o uya, o sözlere, benim ime dokunmak için rip bir hülya rü onu e — ir metres gibi Oz ağzı kırmızıya boyanmıştı, bir lâvanta sürü kuvvetli üş- derilecektir. Tefrika No. Sİ | betmişti. Şüphesiz, bunun farkına var- dı. Eli yavaşça elimi aradı. ör- tülü bir sesle: Levend, dedi, ben hâlâ se- nin dostun olsaydım seni böyle üzüntü içinde bırakmazdım... Tekrar yüzüne baktım. Göre sinde hâlâ büyük bir güzellik bakiyeleri vardı. Gözleri bir genç- lik parlaklığile kıvılcımlar saçi- yordu. hafif bir sesle, bir raşe gibi fısıldadı: n hâlâ senin dostun ol Şimdi gözlerimizin önünde Bo- ğaz tepelerinin alaca karanlık- larla örtünen güzellikleri vardı. Bir çapi in emen mağlüp ol dum. Çol ımıdaki b İyi — Sen; Leven, dedi, kadınla- rın hiç unutamıyacağı erkekler- densin. Eğer ba bir kadına âşık an Levend. Sustu, Sonra tekrar e tiz — Başka bir kadına âşık ol masaydın, Levend... — Ben âşıkım, hem de müthiş surette âşıkım amma, sizin uyan- dırdığınız bir hatıraya. ha ile yüzü emi landı. Yakasının kürküne gerda- ninı saklar gibi kımıldandı. Son- ra, birdenbire, sesi değişti. İn- ce bir istihza ile sordu: — Bizim zavallı Şermin ne hal- de? dedi. Bu çok hainane bir Pek canimi sıktı. — Ne demek istiyorsunuz, ha- Tümefendi? — Hiç. Ondan haber soruyo- Tum. tandır kendisini gör- iye İşte birçok kadınların e ke kei sualdi. — pen ince kn dola- te; r ederim, Her zamanki ii alayintinz | peki iğ- neli, rumen — Bunu bir fena kalplilik ese- ri zannetme, . hiç kırılmıyan cesaretine ler olmaktan kendimi oalam Tam evleneceğin rca kendini büyük, hem de pek büyük bir aş- Levend. Ben senin Böyle şeyleri yapabiliyorsun. — Yavrum, insan bir kere dün- yaya gelir. — Burasi doğru, — O halde? — O halde... Hakkın var. — Demek Kakaşkiğıs? — Bilmem.. — Nasıl bilmezsiniz? — Biraz düşünmek lâzım. üşünmek ve Bunu da yeni mi çıkardınız Bu söze, dudak lk ikimiz de güldük. , «Vaktile bip ye - selâ ona şöyle demeniz midir: «Beni wi e Artık ler bir çare İİ bir ümid yok.. Diyebilir miyim ona: sir «Bilirsin, biten bir aşk gö” ? takımlarile dolu bir rl si J mek üzere olan si ve dir. Bu lâmba man, Smdesdebi ii parlıyordu, göz alıyord nur içinde idiler, O ışık vaş öldükçe, yi yi vaş hafi fledi, örtüldü,