İ SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — Teretme, iktibas bakkı mahfuzdur — Tefrika No. 589 Abdülâzizin önünde tekke taklid- leri, cambazlık, pehlivanlar, Gedikpaşa tiyatrosu Saray orta nin ma- kahvesinde mişler! Arap taklidine Kabataşta ka- vaflık eden Şakir bey bayiler >ek mer, buy ği için bu vezin ve kafiyede ima- lı veya açik mısralarla bu «ilâhi» taklidine devam ederlerdi. Tekkelerdeki zikir âyinleri de: On bire on var! Gibi virdler ile — > rek taklid edilirdi. Ekte halka he virdler çektikten taş m allidlerden mürekkep ayaklı bir duvara, Karı Ab- med de yapma bir na bine- rek ee kerametler göstermiş- ierdi mz en ziyade mevle- wi âyini taklidinden hoşlanırdı. Bu âyin taklidi ortalarında yaylı küçük sopalar bulunan minder- ler üstünde acip mukallidler . tarafından (bu!) yerine (oh!) lar suretile ve vecde gelmi yere yapılırdı! işler gibi Abdülâziz bu hususta kimsenin Orta oyunlarında vükelânın da ,taklidleri yapılırdı. En ziyade uğrıyanlardan biri nın taklidini ya; Bu Rıza efendi o hayalcilikte büyük şöhret k b dan yı ı bey ile da giderek hayal perdesi kurar- lardı. Cambazlar ve pehlivanlar O senelerde meydan lığı da pek heyecan ile seyrolu- andı, nan temaşalard. ilem Yusuf demi efen- ii böyle Hacı Bek- Cambazbaşt Büyük Yaver bey dinin sünnet düğününde Dolma- uyun- an Hüseyin paşa konağına gi- — tarafta kurulan seren direk- lerine gerilen ipler üstünde lınla yürüyerek kurban meli ti. Bu ihtiyar Yaver beyin oğlu Nuri bey ile Eşref ve Mustafa beyler kaymakam cambaz Yaver beyin idaresi altında bulunan sa- Tay ca takımına dahildi- ler. eca) > güreşle- rine merakı mi Bir ara Ber e ya- cuklara mahsusan yaptırılmış kisvetler, sırtların- da Fanilâlarla yağsız zamanın- da şamdancı başı olmuş olan aslan heybetli ibrahim pehliva- nın (Kara İbo diye meşhurdu) € Sali nuna 1868 - 69 arasında müsa- ade e oğlu altıncı paşa Asrihelnliye irsi ve şeh- | remanetinde İstanbulun (imarı yolunda büyük gayretler diyordu. Beyoğlunda ni İni re Miz Taksim erişen oz man vücuda getirilmiş olduğu gi- bi kal İda da AE Fatih tramvayının geçtiği, havuzun bu- lunduğu Beyazıd meydanını dol duran bakirci ve sair dükkân- lar © vakit açılmış, Ayasofya ca- aki a ağazi şirketlerine imtiyazlar ve- rilmişti. İşte bu yeni teşebbüsler ara- sinda idi ki bir şirket tarafından Gedikpaşada eski Souli& cam- anesi yerinde meşhur (Ge- dikpaşa Osmanlı tiyatrosu) o vü- cuda getirilmişti. Âli iiremlmein bir madde- sine: (Tercüme ve telif olunan oyun- lar şehremanetinden ruhsat alın- madıkça tiyatroda (o oynatılmıya- caktır). Diye bir de kontrol şartı ilâve olunmuştu. Namık Kemal beyin bu Ge- d tiyatrosunda oynanan Vatan yahut Silistre piyesi seyir- | a! kelâsı da münevverlerin halk ta- bakalarında nüfuz kazanmaları nı boş görecek istidadda değil lerdi. Bu sebeple böyle piyeslerin usulen müsaadesi alınmış olma- İarına bakılmıyacağı tabii idi! 3 AYLIK 400 I AYLIK 150 » 'osta ittihadına dahil olmayan la memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdik için yirmi Beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 18 — Kasım 8 5 İmsak Güneş Öğle e Akşam Yatsı E 1945 pe 707 2 1 Na. 508 647 119 ri 16,52 18,26 İdarehane: Babnâli civarı Acımusluk Sok, 13 No. arak A selerinde tedarik edebilirsiniz. Telefon : 3377 YASEMİNLER ARASINDA —Ben ryan ei ta! Doğduğum mezsin. Boğaziçini göreceksi Adaları göreceksin. Ayasofya- yı gezi n. O güzel memle- kette doğmuş bir adam, hiç ol- son nefesini de orada mazsa vermek için bir a gitmelidir. Ben ibtiyarlıyorum. Ölmek için doğduğum git- yere mek için imdi büyük bir arzu duyuyorum. Fakat... Kim bilir... Belki... Sen bir ümmi oraya git, yerleş. Annen bağırıp e, im, Se- “ni gidip alalım ipğim. 1 n bir kere İstanbula ayak atacak olursam artık dünyada hiç bir kuvv > beni oradan geri döndü- remez — az doğrudur, baba. — Her şey sen gittikten son- ra burada kopacak fırtınaya ba- — Biraz da senin iraden işe Türkiyede seni yanıma yollasay- dı. iz bu şek güzel bir — Henüz bilmiyorum. — Ya... Annenle? -— Ondan af rica edeceğim. — Sen — zaliği U Mekin Sanüiç. alayiğmmanap yinmelliim ini uyandırabi- lir. Buna di i birkaç gün ge- Siktirmeğe çalışac: — Muvaffak olbilecek misin? — Eminim buna. incenzo . Şimdi kalbi İstanbul hasretile yaka Ambretta: — Baba, dedi. İbanezler ni- çin şimdiye kadar bizim eve ailkiilir Bunun sebebini bili- yor musun? — Benimle evlenmek için ge- len bir adam derhal bizim mize gelmek lâzım değil midir? — Bilmem ki... Ne diyeyim? — Baba, bu gece bahçede bir evi- Tefrika No. & görültü işittin mi? ME ağ bir şey kulağıma #t di amma.. neredeydi? — Kendi odasında. — Buna emin misin? — Gidip bakmadım. Öyle 7: ö ER. leydi. — Bahçede mi? Ne işi va” orada? — Zenci hizmetçilerle bef ber bahçedeydi. Pedrito da © daydı. Don Vincenzo iskemlenin ü tünden (fırladı. Kaşlarını çat! Kızına doğru uzanarak hayret sordu: — Ne imi Pedrito da ber ber mi? — — Eve — . görüyorsun, Ambr€ — Keşke öyle olsaydı, Seni ! min ederim ki baba rüya gö müş ol <p bana çok müracc# e izah et şuişi b kalım, | Azacık dur. Annemin bi 'edritodan ne vakitler bs! Benim hiç açmi ne kadar dayandığımı biliyorsi — Evet. Anem red cevabı vermekt ısrar edeceğimi tahmin ediy©' du. Ne pahasına olursa olsun i izdiavcın mutlaka vukua ge sini de “istiyordu. İşte bunun iCİ beni Pedritoya kaçırtmağı ku du. — Artık bütün bütün sapıttıf Ametal — Sana doğruyu anlatıyoru” yar beni dinle. Açık P# cere ile uyuduğumu bilirsin. 6 yarısından sonra, saat ikiY değin, bahçede bir ayak sesi si işi Sokak kapısına gitti. İ rye iki a 1, Birs sonra, nibayetindö annemin sesi açık aşık kulağım anlayan! sonra di. Ona birisi kapıyı açtı. a. Kel disini bizim kata çıkardı, Bir © raftna bu olurken, benim Pp©' cereme bahçeden bir mer kapısını kapamak Pi bir zaman âdetim değildir, b Jirsi gece, ür, H e. kapıyı kilitlemiş. Yokst ulacaktı” fa böyle bir rezalet vukua ce, evlenmeyi mer | dim diye düşünüyorlar ole€! Fakat Hadiye bu tertibi 8£' bıraktı. (Arkası var”