ESASY NANE A Temini 3 AKŞAM Sahife 9 Tefrika No. I 0. 181 | Radyo yp E m Her akşam E. ki v7 — AOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR || | bir hikiye NM ağ ME reel 1 eşri; yanı Halide onuşuyor, 19, ( Ez Yaşlı bir dostum vardı. Başın- ek rüyüş, kibar ve sevimli bir tavrı | Fehmi Eze ve arkadaşları, 20İstanbul z â dan birçok aşk tecrübeleri ve ma- ardı. Bir çekmece YK) ei inle il p İSKENDER oeal geçmiş diye meşhur idi. Krd Elinde bir eski | tango gurupları, 2 a gidip derd yanmayı ve ken- | mektu o yanıma Dz | ek iki, ağ 5 San haberler ini salar - Keyük, Sultan Rükneddini bir ay sonra memleketine dirim e EO AYA ren en çok sevdiğim bir | jar, 22 a Paker br le beni sevmiyor, dedim. Sağa na e yazmış olduğum dolin orkestrası kon gönderdi. O sırada İslâm Halifesinden gelen bir haber Hakanın canını sıkmıştı b rayın önünde toplanan ei meni bir rezalete şahid vi va develerden birinin önün- NE durdu.. denkleri indirdikten ara, iplerini kendi elile kesti v: Sultan Rük, a çıktı, öteki denkten de genç ir kadın çıkardılar, vi e ayağı kalkar ii — Şeytana ği beni aifedi. Ulu Hakan Diye yla Murg korku- titriyordu. an kite saraya götü- Tülmesin; emretmiş! U dan H ku ineddin ne ei ER bir hü- dar kardeşiydi.. ve Keyük onu nik & halk yanında daha ik düşmesine meydan > p Kerik aid dönünce, Rükned- imi çağı a —Kar ii rahatsiz mı ol- pa? Neden kaçmak istedin?. ordu, ve Rlnedidn verecek cevap bula- ardan, ailemi özledim, u, kakam h Keyük, kü 'neddine bir ay son- kendisini memleketin gönde ğini vadetmi ir aya kadar mm olsa, dai Ni ari inin başına e Bike nin ş geçmiş ia ie gibi cesur e“ Ye aile “ame çekmesine merdan keci kadar büyüklük gi » Hakanı sözünde durdu. Sak sehmmk izzeddinden len bir mek > m geldiler ve Yardum, a yeni nizamlar iler » Peniliyord. Selçuk iline bir fır- in gönderilmesinde bir r kalmamıştı. nedim bir sabah büyük bir ü e kafilesi ve hakanın verdi- afızlarla ee çıktı, lim Haliesinin şikâyeti » Bağdad sınırlarında bu- Moğol m şam fe: i eiedeki.e ren şöyle b ve tup gönde; İpi e e uyuyur mü- Sınırlarımızdaki o müslü- oğol mezaliminden çok melekler Hakan ir mii ame sefiri Fahreddin uya- batan bir devlet adamıydı.. in ii çekindi ve kendisini te g ii zaman şu yolda andanlarısınırla- ni İk bu sözlerden ln > iy min şikâyet ha- > ay, serik Kepli kendi- me böyle düşündüm eyük, sefirin dilinin altında sakladığı baklayı çıkarmanın yo- lunu Ve en na hakikati söyle., yoksa, yarın seni geri gönderirim!. Deyince, Fahreddin, <ebimderi halifenin alba çıkardı. ir elçiyim, dedi, beni mazur görünüz! Sınırlarımızda ya- pipi ko- irmak borcumuzdur. Halbuki, ğol hakanı oralardaki kuman: lardan yeni aldığı haberlerde, o geleni islâm dinine davet ettikleri yüzden birçok kargaşalıklara meydan verildiği bildiriliyordu. eyük de babasi gibi, hiç bir di- ne girmeden yaşamayı yurdunu selâmeti için daha faydalı buluyor- bu. Keyük, din ve mezhep kavga- larının daha fazla ilerilememesi >» islâm grimsi ai uvakkat, meyi düşündü. Sefir im eline kısa bir tehdid mektubu ve- rek: «— u halifene götür. Yur. duma ikide bir de din telkin eden hocalar falân göndermesin. Sınır- larımızdaki kargaşalıklar hep bu yüzden çıkıyor. Ne sizden bize, ne bizden size hiç kimse sep ye se, her iki mi e hu- zur içinde ya: Halifenin elçisi birdenbire şa- şırdı.. hakana söyliyececek söz bu- Taj : ağır vazifeyi bana ver- memenizi dilerim, Ulu Hakan! Ben, Bağdada bu şekilde dönme- ğe, ölmeyi tercih ederim. Diyerek hakanın liz İri ka- panmıştı, veziri de islâm halife- sile Gali istemiyordu: alifeye böyle bir haber sönderirtenz, iki ulus arasına bir soğukluk girer. Diyerek Fahreddinin Karaku- dı İl esi Bu son me modern bir kadın... Yaşlı dostum cevap vermedi, güldü ve sordu: — Modern bir kadın demekle Modern bir kadındır, üstehzidir, sıhhati yerin- dedir, meç talimi yapmağa kal- k gi maz. Zariftir, itimatsız- dır. Aşk uğurunda Meri dahi feda etmez. Bunlar z Mü, Bileyi ari iyi tanr- yorsunuz o halde! — Kendisini imalı amma böyle çok kadın tanırım. Sen o- ektuplarında ne yazıyorsun kendisine?, — Ben mi?. Hiç!. Biribirimize mektup yazmayız ki... Mektuba ne hacet var?, e hergün bi ribirimizi görürüz. vi seviyorum, hem aldatı- m! Ne ise, bunun sence ehem:. ii yok. Bu mektupların için- den iki üç tanesini seç, kopya et, senin Müjdeye Mektupları atekkiz isteksiz eli- me-aldım. ihtiyar dostum farkına vardı. — Bu bir tecrübedir, dedi. Hiç bir zararı yok. Eğer istihzaya kal | arsa bir tecrübe olduğunu söyler- | sin. Me ktupları e koydum. Na- sihatini tutmağ — Belki gü, kulağını ısırdığı, Süçtürmi boz- duğu zaman kimbilir ne kadar gü- sek olacaktır!, İhtiyar Zilan bütün aşk mektuplarını okudum. Fakat içle- lke nd 2 serbes bırakır. Telefonda konuşu- ruz: Bu akşam gelecek misin? Ya- rın nerede görüşeceğiz. Olur, bi- ter vesselâm. — Bu alar — Öyle ya, İk ee yaz» benim evime gelmesini, içeri gir- mesini bilsen! Siz eskiler sevgili- lerinizi helecanlar içinde bekler- diniz. Onlar si üre e ğe gelirler, kendileı bir halde kucağınıza aa Halbuki şimdiki modern kadınlar sıçrayarak içeri giriyorlar, Selâm verirken kulağımızı ısırıyorlar. Saçlarımızı bozuyorlar, Bir de otu- ruyorlar. Yarım saat bizimle alay ediyorlar, İsteksiz isteksiz öpüşüp gidiyorlar, hir n de bize sö- vüp e z de cl MN sevi- yorsunuz, değil mi — Hem seviyoruz, e bad de ken- dimizi sevdirmeğe çalışıyoruz. Yüzüme uzun uzun baktıktan uyord u mektuplar benim neslime m. p bir erkek tara- ından o yazılamazlardı emsi gen iğimiz bu yazıları kahkaha ile karşılardı. | Mektupları tekrar tekrar oku- | dum. Müjdenin aşk hakkında bes- lediği fikre uygun mektup bile bulamadım. biz tahlilleri, o kibarca çapkınlık takdirleri Kere a si satırlardan itibaren hayretler içinde bıraka- caktı. Bu fedakârliklar bu çılgın- Il cı Müjdede kimbilir ne müstehzi kahkahalar koparacaktı Gözlerinden Ve rm kadar gülecek so; — Maskara!, de Bağikadsik idi. Fakat ne olursa olsun, şu tec- rübeyi yapmak istedim, En ehven- den ve hafif bulduğum bir mek- sonra: tubu Myrei, bazı yerlerini hafif- Şi -—Bir ük IŞ d lettim. kat, Keyük tükürdüğünü yalıyan | g; La bir hükümdar değildi. Kararını NE Ba: vermişti:. mektubu imzalayarak elçiye verdi. i; ahreddin ertesi gün Bağdada hareket eden kafileye karışarak Karakurumdan ağlıya ağlıya ayrıl ga Vezir Çing-Kay, Wed devlet- m ha bozuşmak mr için, halifenin elçisine bu suretle yol ve- rilmesi vezirin hiç de hoşuna git. memişti, Çing-Kay, Moğol ve Uygurlar- kumandanlara şöyle bir haber gön- derdi: «Hakan, halifenin — geri göndermekle, dostluğum ise dereye iddet yiv dik — eken ona ad türlü gös- termelisin, — Ben çıldırıyorum onun için. — Belki. Fakat o bunun far. kında değil, — Nasıl isbat edeyim ii ona? er yerde onunla beraberi yetişmez. ” I Getiri Canını bile beni defedecek diye korkuyorum. Derin bir aşk ka olmak kendisini mem Lİ — Çocuk!, — eğe inanmıyor ia — irem kalkti. Hâlâ zarif bir SEA sullara ve âcizlere el ve silâh kal- dırmayınız!» Çing-Kay, bu suretle, iki dar arasında zaafa uğrayan dost- luğun temel taşlarını yeniden ve ki dirmeden sağlamlastı O akşam, saat onda kapı çalım- dı. Müjde gelmişti! O kadar sa- rarmıştı ki, tanıyamıyordum. “piri nim güzel Müjdeciğim Köndisin! kollarımın arasına attı. mu? diye haykırdı. Ah senin bu e. şimdiye kâ- dar neden anlıyamadım! Beni çılgınca öpüyor, kollarının arasında sıkıyordu. beni bu kadar sevi- yorsun hal! Yüzüme bak, gözleri- min içine bak, Sana inanamıyo- rum, beni yal kadar sevebileceğini aklım almıy: Ben" mn eya bir halde sinik sesle: — Müjde! Müjde! vel b n ve ona $. bir şey yapamıyordum. -Ah in mektubun, diyor- du. Birdenbire inanamadım, Fa- kat şimdi... Artık seninim, Ebe- diyen seninim. Buradan bir yere Glmiyee yi ebed vi mağa muvaffak olmuştu. ği iki Arkas var), — ei şeyi feda lili im kocam hiç bir şey gözümde gi ii i ir yük gibi bida, sevdiğimi İbu ka 13 Teşrinisani Çarşamba İstanbul, 18 Dan: Çocuk esirgeme - kezi adına söylev, Gk ölürler, 19, 30 Şan, bayan , Nikogosyan, Kötralto, Oil ra eserleri (plâ Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: er e Vi e 1900, ü 0 ku ruştur. Adres tebdili ee pul eke Mei) gramı Faik Sabri Duran Bir Türk kızının AMERİKA YOLCULUĞU Büyük kitab 264 sahife - 324 resim, büyük bir tablo Merakla okuyacağınız bir yolculuk kitabı Yeni çıktı | ann ssnaseun susu değil. Yalnız senin ol ım, Boynumdan kollarını çözerek ve ğe biraz uzaklaştırarak: .. diye kekelidm. — Ne» var? — Her vr. feda edecek misin?, — Her şeyi, her şeyi... Bütün hayatımız ek sonuna Keli; bir arada geçecek. Birdenbire onun bu gimayik n z benim omuzlarıma geldi. rm dan ni ını meğerse pride li evine 9 ünmesi 5 için kandırma» ğa uğraştım. Bi bir tecrübe olduğunu izaha mec- bur kaldım. pi Müjdeyi kati surette elden ka- St İçimden esef etmedim de- 1 Çünkü pek lâtif bir kadındı. o gün, ihtiyar dostumun evi- ne giderek başıma geleni kendisi. ne anlatmak istedim. ir sıkılma vardı, Biraz Halinde bi 1, Biraz sonra, bir kadın beklediğini itiraf ede zi beni yanından savdı. vu artık sonuncu aşk, hem de en ei diyordu. Merdivenden inerken Müjdey. ras geldim. » Eski zaman sevgilileri gibi heletat e sai akıyordu. or ki, m