Gene ekmek işi Ekmeklerin şekilleri de değişmeli | kmek işinin “şehir. meclisinde dar bizde Soy adı Bay, nüfus mem — Soy adimi sel rem dedi, — Buyurunuz, söyl — Kuş! Nüfus memuru biraz şaştı, sonra: — Vaz geçiniz bu ismi almaktan, , de- — Siz ona karışmayınız, soy adım kuş- £ Nüfus s memuru, muameleyi yaptı, vi adımı yazdı, sonra nüfus cüzdanını uzi ti: — Alınız bay - kuş... item idda yanyana duran cu ile ir kebapçı dükkânmı Böyimen arkadaşı e sana 1 yanyana iki meslektaş, sebet? dedim. iri ri de fiki fikir turşucusu! © Mühim usumuzun im kişi si olan öğ- Se de biri iye sormuş, > Avni de şa cevabı vermiştir. —F öyle olursa hem de bi: n içine bir kilo da nar, ayva, elma falan gibi şeyler salar 15 ve ekmekler ayni za- | manda çantalık işini görür. Biliyormusun dedi, biz ikimiz ne mühim insanız. Selimi anlıyamadı Başını (salladı. (Vâ.-Nü.) devam etti: ye EE eğer biz ikimiz olmasay- dık, bu yekün iki eksik olurdul., Asıl marifet Ge Geral iyor | kiz es okur, asıl n e ezanı ! beri ek ii ölme Havlayan adam! İtalyan ordularını bekliyen Ha- ker gibi, geciken treni bekli- orduk. Onu be ime salonun- yolcusu gi- başlıy- gür- in tanıdım. Her ti biydi. Orta Poyli dı. Yüzünü tarife hacet 5 müyori Söze edyali bay Fatin gibi ha- vadan başladı. Yağmur ağa- ö . Bundan sonra, Cemiyeti ime delegeleri mi- sali, >. bir fikir üzerinde müna- kaşa et mel kesip ayrılacağı- dar samimi, ben Aloizi kadar ii Sordu: e İş yaparsınız? — Saatçiyim. Bari, dedi, geciken tram- tinde gelip vaktinde gitsinler, €e iş yaparsınız? — Havlayıcıyım! dedi, Eğer milletlerin silâhlanmama- sı için bir çarebulduğunu, eğer ik bir Gravyera peynir ima- lâthanesinde peynirlere delik aç- ığını, va ei ul sokakala- rını tertem mak için bir usul e il bu kadar şaşardım. Mele havlarsınız? oDeyi- verdim. A ümden hayretimi anladı ve anlattı: — Para Üre Bir havla- Maika, Nişantaşı sinde dolaşırım. oApartım gireremi ve her merdiven ba- şında: havlarım. Eğer dairelerde öpek varsa, sesime cevap ve- ir. Hemen kapıyı çalarım: «Köpeğinizin tasması var mi, belediye vergisini verdiniz mi?» erim. Çoğu, yüzde doksan dokuzu Köme Bi tahsil ede- i a muamele- v ira sini pal i için alırım, işleri- ni görürüm, böylece geçinip gi- derim. Bu mesleğe pes dedim! ... — Bak benim için gazetede ne yereli , zekidir, değerlidir, — Tabii bir mektup yazıp tekzip eder Kör ebe e Da Dört kopuk, büy 1 rdüncü araya ündeki salondi ler, keyif sür- hş mmüşler, kafaları m akılla iz eyi hangimizi Boa sin çağırmışlar: garsonu yukarı Hesap!... — p Garmin gözlerini bağlamışlar ve. Bi; İmaş * Sıvışmışlar. Garson aranırken yukarıya — Olmaz demiş, 'ereceğim. lokantanın sahibi çıkmış, garson onu ya- Öteki hemen davranmış: kalamış: — Hayır, ben vereceğim. — Paraları sen vereceksin! demiş. Üçüncüsü geri kalır mı ya: Yalan da söylememiş... Söyle ve — Ne sen, ne o demiş, paraları ben | deriz amma, birçok işlerde de ura) vereceğim. lokantanın sahibine benzemiyor ir a Haydi hep bir ie Fransiz mi gazete okuyor. Biri eri Fani Ri) kald wriyor: — Okı uman, terirsin, gi sz PE alk bir tokat nr Bunun dei Fransızı biri geli; tam min Bin azfaila dilini çikar?) EM il e < Ti 211) ) — Bu kış Avrupanın sıcak bir m gidip dinlenmeliyim. — Yusiğe dn ki karıcığ — Merak etme, sandıklarımı, alizlerini hazırlarken yorulurum! ————— Oh! Gazeteyi okuyan bay: e Habeşliler Habeşimandaki kuyu ları zehirlemişler, 'd. | kün el Tali i ağar sonra anasını sev- : Ben babasız kaldım, am- amm olsun! iş sz ma, sen deh Ee kaldın ya, oh olsun! emiş. Müjde dun mu, yy Ez yan alen yi ıyorlarmış, kuşal nı birer delik sıkmışlar. an ie yanlar uymasın- ii yıfla, ak ordusuna gönüllü. ii kalkarlar!. erleme emsalsiz bir sânatkârdır diyorlar. Aferin! Batıdan b m bir bilkis. geldi. Hem de ne bilgiç. e | si madığı, e yıllık büldiğinizmi gibi, ömrünü sizinle bera çirmişçesine (o karakterinizi anl. dıyor. b Doğrusu gazetelerimizden br ri: Resminizi gönderiniz, siz8 yanuza kı arakterinizi haber ve Me bilgiç işe başladı tik Falih Bike rirdir. m en kuvvetli per. lemistidir. Ertesi Yahya Ke mal: Meşhur lak Mebrastfi imi ere 2 eği li i Eski müddeiumumi saylav Ke narın adliyeci Hamdullah up” hinin hatip olduğunu da bildi. Nasreddin hoca avucunda w şey tutuyormuş. — Hoca demişler, pi ne var? 3 — Bil bakayım, demiş, beyik. kabukludur. e sarısı ve bö yazı var. Tavuk altına koyarsof civciv çıkarır, — Yumurta, Hoca pek şaşmış «— Nasıl bildin Saka gelen bilgiç 19 — Elinde bin çuval un bunun dörtte birini ekmek yaP geriye ne kalır? — Fırınların önünde be alı van leşe”