La F; Tiste çıkan Vu mecmuasında, C > muharrirlerinden M, Mar- a Cel Mp e ind yolunun sır- k yaş levhasile uzun bir maka- Hin d ıştır. Muharrir İngilizlerin istan yoluna verdikleri bulunduğum zaman İngiliz komiserliği bi- Stors namında bir adam 3 Selânikte rr Stan bir papasin oğlu idi. Tik- iade Yaş - Prota, iç © diği, Simez bir adamdı. Söz söyle- faç Saman dudaklarında bir istihe i seziliyordu. zeki, münevver, bir- > la Mig zaman çok İâübali, gü- İn ağ olurdu. Fakat bu sarhoşlu- Anında şark siyasetine aid | dali Seleye dokunulunca derhal l fa, kapanır, kütumiyetini e. aza ederdi, Kal en büyük merak ve ih- indan biri de “halicılik idi. nz hahları çok iyi bilir, fi *el, / ** Katiyen aldanmazdı. Ying irili hah tacirlerinden bi- Böy, Sk beğendiği bir halıyı a > Bu halı gg diye sorardı. üz elli Tir, | m ben be iii otuz bra | de iniz Bunu komisetliğe gön- ga itlar Şe me on m asra aid malı Ana, görmiyerek halıyı bir işitme yükleterek İngiliz iğine gönderirdi. ğe diplomat, ne zabit, m hükümetinin hizmetinde memuru idi, B) m : u cevab alın bil deniz havzasını en Jen bir adamdır, pek az bir za- Storsun general rütbe- üz İngiliz valiliğine tayin edildiğini haber aldığım zaman hiç şaşmadiım. Bu memuriyet, Ak- deniz havzasını en iyi bilen ada- min yaptığı büyük hizmetlere kabil İngiliz kralının ve hükümeti- nin bir mükâfatı idi. Şarkın her köşesinde ve buca- en ücra yerlerde, dalga- ğında, e: ! lar arasında kaybolmuş gibi görü- boylu, kızıl saçlı, ia | nen adacıklarda, kervan yolların- zcülük, casusluk, eniri kacılık, istihbaratçılık vazifesini görmekte, Hindistan yolunun em:- niyetine çalışmaktadırlar. Muhtelif kılık ve Kiyafetlerde bu vazifeyi gören Lâvrens alayları vardır. Bunlardan kimisi nebatat tetkikatına çıkmış bir mütehassıs nâmile gezer, öbürü mütevazı bir tacirdir. diğeri hayır işlerile uğra- şır gibi görünen bir misyonerdir, Fakat bütün bu adamların ye- gâne endişesi, yegâne vazifesi, ye- gâne meşgalesi Hindistan yolunun emniyetidir. Vaktile Kızıldenizin kıyılarin- Habeşistanı dolaşıyor, tanda mevcud bütün patika > larını tesbit ediyor ve bütün de ve raslarla görüşüyordu. Gene, Mısırda İngiliz düşesi kadar yaşlı bir Rus prensesine rastlamıştım. Bu kadın vaktile Mısır hidivinin ahırlarını idare etmiş olan bir İtalyan kontu ile evlenmişti. Kadın, elçilikleti, “ konsolosha- neleri ziyaret ediyor, siyasi sır! öğrenmek için evinde muhteşe: ziyafetler veriyor, kıbti pll le, Sünusi mt görüşmeği de ihmal etm İşte iie > buçuk asırdan- beri böyle kıskanç bir ihtimamla s surette i ve muazzam üssülha- rekeler kina. İngiliz büyük erkânı harbiye başkanı sir Arşibald Mongomeri ile İngiliz imperatorluğu müdafaa komitesi müsteşarı sir Moris Han- Mi: iğ ö ii yieretin en büyük derdi: Hindistan yolunun emniyeti Bir Fransız muharrir: « İngiltere bu yolun emniyeti İçindir k ki Italya aleyhinde vaziyet almıştır | » diyor Son zamanlarda çok tahkim edilen Hp limanında eid filosunun bir kısmı , son nee esnasında ya ze sülharekelerin, istinad e inşaatını en küçük te- ferrüatına kadar kartarlaştırmış- lardır. iye bir deniz dn kurulmaktadır. Musul petrolları borular vasıta- sile e Hayfa liman indirilmektedir. Hayfa, e mikâplık petrol tanklarile Malta, Süveyş kanalı, Filistin mü- İlesinin başını teşkil ediyor, Hayfa yakında dünyanın en bü- yük petrol limanı, ve Cebelüttarık kadar korkuç ve müstahkem bir kale olacaktır, Hayfayı na yarim (adasile Pei er olan demir- yolunun inşaatına hümmalı bir Ke devam edilmektedir. Akabe, kuvvetli bir deniz ve hava üssülharekesi haline konulu- da Basra körfezinde, Bahreyn da Basra körfezinde, Bahriyn adalarında, Singapur gibi müthiş ve müstahkem bir üssülhareke ku- ruluyor. Bu suretle Port Said - Sü. n - Seylân yolundan - Bahreyn - Karaşi yolile Hindistana gidecek ikinci bir yol tesis edilmektedir. İngiltere, günden güne artan bir azim ve faaliyetle imperatorluğu Hindistana bağlıyan yolu temin için uğraşıyor. gün İn- a korumak içindir ki İtalyanın aleyhine vaziyet al. miş bulumuyor. Habeşistan, İngiliz imperator. yerleşirse Kap u ile Mısır ara- da ecnebi bir blok kuru! olacaktır. İngiltere, işte bunun A runu kırmak lıyan Kingsford Smith, sat 6,2 de Lympneden Marsilya ve Bağdada hareket etmiştir. Garip bir dava kıymet f n hafta Pariste çok e bir dava görülmüş, mahkeme bi in Boğazına çok —— dan iradının mi ihim bir kısmını yemek İşine E Rolan ayni yemekten sık sık yemekten hoşlanmaz, haftada bir ahçı kadına tarif eder, Rolana göre yemeğin lez- letli olması için ehemmiyetsiz sa- nılan küçük noktalara ERİ et mek ır, Bunun içi meği tarif ektiği siki pişirip Biyirmediğini kontrol için arasıra mutfağa gider. lan, bu yeni hizmetçisini o AZ bulmuştur, Pişirdiği eri beğendiğinden aradan bir diğini görmek için de sık sık mut- efendisi ileri gitmediği müddetce kalmağa karar vermiştir. Jozefin bu şüpheler içinde kıv- ranır, Rolanın her hareketinden mana çıkarırken midesine kün adam ahçının güzelliğile ka- düşünmüyordu. Bi yemek öğrenmiş, bunun pişirile- ceği ne birkaç misafir davet geniştir Rolan icabeden levazımı aldık- tan sonra erkenden bu yemekle meşgul olmağa başlamıştır. Ye- ası, üzerine salçaya dikkat tenbih etmiştir. ii iptida bu tenbihlere , baş yi — cevaplar . ermiyr Fak bir adamın mutfağa elk pe ikea, ediyo musun? di sormasına kızmış, esasen içi kuşkuda eğ çıkıp gide- ceğini söylemi: bu pen üzerine yel kenleri suya indirmiş, bir daha katiyen salçadan bahsetmiyece- ğini, misafirler memnun kalırlar. sa kendisine ayrıca bahşiş te ve- receğini söylemiş ve kadını git- mekten vazgeçirmiştir. Fakat adamın içindeki şüphe Bir ahçı kadının burnuna biçildi!. l Ahçı Jozefin Rolön azalmamıştır. Midesine Miri zengin : ve korku bir türlü Ahçı kadın şampanyayı damla akıtacak ear ya birden egr içine döker. Bu şüphe üze alimli terliklerini ak çorapla ve ayaklarının ucuna basarak mutfağa girmiş- damla F, u sırada ahçı kadı ocağın sidik şampanyayı nasıl Ea görmek istemiştir. O sırada ensesinde sıcak bir nefes duyan Jozefin, birdenbire ürkmi müş, deh anın kei 'k istediğini sanarak kaçmak m. Fakat ayağı kaydığından yere düşmüş ve bur- nu kırılmıştır. Jozetin Birlenç hafta tedaviden sonra iyileşmiştir. Burnunun rılması yüzünde bir çirkinlik yap- mamıştır. Fakat o gündenberi burnu koku almamağa başlamış- tır, Bir ahçı için burnunun iyi koku alması lâzımdır. Bu s le şimdi ahçılık Yayitletii kaybet- miştir, İşte bunun üzerine mah- kemeye başvurarak dava açmış, zarar ve ziyan istemiştir. Rolan mahkemede Jozefini öp- a az bile geçirmediğini e kendisinde hiç bir krş m ileri sürmüş- tür, Fakat mahkeme, yemeğin na- sıl pişirildiğini tetkik için bile isini ense- kı ey e ame a seyi mü: özi kati bin fi m ir) olarak Ne nr yi