a Tefrika No. 170 TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGiZiN OĞLU İSKENDER b leri (Keyük) hanlık tahtına oturduktan sonra, GÜNEŞ'e karşı ellerini uzattı ve üç kere toprağa diz çökerek: “Ulu tanrım, sen beni ve yurdumu bütün felâketlerden koru!,, diye yalvardı ve, hanlık tahtına oturuyor Bu iki kapının biri kurultay üye- İleri için ayrılmıştı. Öteki kapı ha- na mahsustu, Her iki kapının yan: ları Simi ve yeşil öpmek süslenm Has By gireceği kapıda bir tek Miyanlar bu kapı mezlerdi. Seçim gününe kadar kurultay dan içeriye gire- zun ko- Muşmalar yaparlar ve kımız içer- lerdi, Bü yük kurultay ral er erlerdi. Tet etmişti, Selçuk sultanı Rükneddin İran vali lisi Argun, prens (Keyük)ün Moğol me geçirilmesini iste- dikleri iç , öteki üyelerede fikir ie ür nim açıkça söylüyorlar- Dam Karakurumda (Keyük)e herkesin saygı ve sevi si artmıştı. (Keyük) kendi otağından her çı- kışında ve kurultay üyeleri © ine türküler Sd ve yolda siderk ken, önün renkli za yapılmış vE götürü- madan önce, İmmalesiki eyi Yar disini bu suretle selâmlamağı lamı şlardı. Kerallanl bütün e altın idi, Direklere çivilerden her birini / ağ isi sakli kişi kakmi - e ükünün yanında < ii konuşman ihtiyar vezir Çut- say y mİ Karali ayı açmak şerefini bana Verdiğiniz için, hepinize teşekkür *derim ve hepinize hoş geldiniz derim!, Dedi, md alkışlandı. ta ondan 5 ra, bu tarihi kurul- ya pl se adlarile o- kunarak & bit Han seçimine iğ Türkistan valisi Mesud bey söz aldı; . “— Cengiz — bir vasiyeti Varmış. okunsi . Dedi. Mar vezir, Cengiz ha- ie ölmeden bir saat önce söyle- iği ni tekrarladı: , «Benöldi öldükten aşa oğlam Ok-. tayı ha, ) “ veliahd yapınız.» > Kurultay üyelerinden biri aya- Ba kalktı; Ni — Cengiz hanın ilk vasiyeti ye- Ne getirildi.. oğlu Oktay o za- e han olarak seçildi. Fakat, A 'amon © vakit küçüktü. Okta oğulları arasında ondan çok de- ğerli olanı vardır. Ben Şiramona rey men Dedi. in kurultay üyeleri bu fikirde (Keyük)e rey verdiklerini -ağız birliğile- can- dan haykırarak karak, herkese karşı fikir ve reyi- ni en ilân etti: — Bütün Rus milleti, (Keyük)ün imparator istiyor.» Bu sırada Kurallar, üyeleri ara“ sında bir h Bü- tün gözler prens Keyüke al mişti, Keyük oturduğu yerden başını kaldırdı: «— Hanlığa prens Batu, Kotan, Şirman, Menkü daha çok lâyıktır. Benim sıhhatim müsaid değil. Ad- rını saydığım prenslerden biri- ni intihap ediniz!» Diye özür diledi. Konuşmalar saatlerce sürdü. Adı sayılan prens- ri birer birer anla- prens olmasını lığa elverişli yoktu. e. kei onu ban görmek istiy: yük, Gri ve G7TER gibi iki ulu mii üçüncüsü olacak- tır. Bütün ulusların elçileri, onun önünde eğilmek için burada top- landılar. e bağıranlar gittikçe çoğalı- (Keyük)ün gösterdiği mazere- ti kabul etmiyorlar ve: — Vaktile Oktay han da böyle özür dilemişti. Fakat, han olunca, yurduna e iyilikleri hepimiz yerli impa- ruf ve ie şahsiyetlerin ri canlı söylevleri üzerine Keyüke reylerini vermişlerdi. Keyük, uzun israrlardan — Tahta çıkmağı kabul m amma, benden sonra, hanlık, be- nim neslime kalmak şartile, «— Senin Mei bir parça et Çicak bir prens- kaldığı müddet- ç onu çıkaracağımızı and içeriz. Dediler öp e Rİ ei ve derebeyleri derhal külâhlarını sıkardılar, sırmalı ku- zi bir köşede boş duran ban lık tahtına oturttular. Bütün kurultay âzaları, yeni ha- nın önünde üçer kere Aes — Hanaık kutlu olsun Dediler. (Altın Di amda. yeni hanın önünde diz çökmeyen bir kimse kalmamıştı, Otağ ş hb, NV y beyleri, zabitler askerler ve ecne- ig devlet sefirleri de -bir boru ile hanlığın ilin edilm. üzerin. hep birden yerlere kapanarak dakika MİR topraktan kaldır. madıla; Kurultay âzası olmiyanlar (Al | Her akşam bir hikâye Pirayenin mesud ufuklarında yalnız bir kara gölge vardı. O gü- zel bein Bülendi pek severdi. iki senedenberi evli idiler, Bu ev- Bilik ink son derece mesud olmuştu. Yalnız arada, an im- kânsıhz bir buhran devreleri yordu. Bu devreler ba kai mi, raye kocasının ae sevdiğine inanamıyor. Bu buhranlar, birden Fa sebepsiz başlardı. Pira; Bülendin tatlı sözlerine ve iz kalıyordu. saadetin parlak ufuklaında bir fır- tına kopar, kalbi soğuk bir kasır- ga içinde parçalanır gibi olurdu. zaman, Piraye telefona ko: nerde olursa olsun Bülendi bulur ve ona gerçekten kendisini sevip sevmediğini sorardı. Meri amk hiç hoşa di, İptidaları, ki Şüpheler lerine (o gülmüş: «Alıklı e, iki gözüm, de- mişti, Seni sevdiğimi görmüyor musun?». Bülend belki yüz defa böyle te- minat vermişti, Fakat Piraye hâlâ kati bir kanaat getiremiyordu. Zih- ninde arada sırada canlanan şüp- eyi bütün bütün söküp atmak im- kânsızdı. Bu kendisi için müthiş bir işkence şeklini almıştı, Bir müddettenberi Mer ne- şesi kaçmıştı. Pirayenin şüpheleri onu müteessir ediyordu. Bu his- siyatını karısından saklamadı; 'ni dinle Piraye. Zannede- m ki şu iki sene içinde saria kar- şı nail bir aşk beslediğimi isbat- tan geri kalmadım. Allah aşkına şu nafile üzüntüleri bırak, hem kendini bedbaht ediyorsun, hem ana dünyayı zindan ediyorsun?. — Ben bir şeyler tuydurmuy. um ki... Beni möretiii sevdiğine emin imal istiyoru; — O halde, emin ii ki, bütün kalbimle, gerçekten seviyorum. Çıkar şu şüpheyi artık zihninden! Fakat Piraye buna muvaffak o- lamıyordu. Elinde değildi. eğam Bülende bu can sıkıcı sualleri maktan vaz geçti. Fakat, ia nm aşkını tecrübe etmeyi akla si tu, Bir çaresini bulup onu tecrübe RR için plânlar düşü- nüyordu. Bu Mi Pirayeyi âdeta has- ta etti. Esası k sevimli, neşeli ve hoş bir kız la Piraye müvaze- nesi, tmiş, aksi, titiz bir kadın kesilmişti. On u değiş- mesi Bülend bayii fena bir tesir yaptı. O da çok konuşmaz ol- du. Çabuk kızmağa başladı, Aksi tın otağ)a girmedikleri e ota- ğın e toplanan binlerce in- san ve asker kalabalığı, Siliçe artan bir iie içinde kayna- yük, tebrik een son- a prensler ve kuman- .. ellerini göğe bi ve üç kere toprak üstünde di güneşe kar- şı tapı i ve yurdumu sen bütün © 5 sesler * iştirak etmişlerdi. Başta Turi a olmak üzere Oktayin ve diğer a bütün karıları bi- rer birer gelmeğe başladılar, (Arkası var) | Gerçek, beni seviyor musun? İ bir erkek haline geldi. Nihayet, bir gün, Piraye artık yendi lemedi. Hemen soluğu anne- in evinde aldı. Gidip ona derd ie Annesi Pirayeyi dikkatli dikkatli dinledi. Nihayet, şu nasi- — Mesel e, yavrum. Bülendin aşkını denemek istiyor- Bun: Biran o ali mişti ki, her çai tı. O akşa m kocasına evlilik ha- yatından bıktığ in ne gitmek istediğini söyledi. Bü- lend: — Üzerimden büyük bir yük kaldırıyorsun, Piraye, dedi. i eledi; . Ne dedi > Ezel “e bıktım dizi istiyo a! Bülend sakin sakin devam et- ır ben de senin gibi dü. ME al Fakat pek mütees- sir olacağından korktuğum şiçin bir türlü sana söylemeğe ağzım varmıyordu. vE mademki şim- İ 8: — Hiç gire Ben senden bık- end Bülend. Ben. ben Bülend hayretle karısına bakı- yordu. — Hiç tai ricam ge- liyorsun, senden bık sana. esud o! Sani e sevdiğini çiz için böyle söyledim. — Hah, gene Sa mesele! Sevdiğime bir delil arıyordun, de- ben bu tecrübelerden, delillerden gık dedim, Piraye! Be- nim huyumu berbad ettin. Hayatı- mı da mahvedeceksin. Artık ta- hammülüm vi böyle şeylere! An- lıyor musun? > Bülend... . Neye ayrılmak mı istiyorsun?. — Affet, beni, Piraye. Ben seni a senin hükme ene düşünürüm. Boşanmi lehinde olmak üzere bir raptedilir. — Boşanma mı?. — Öyle ya... ir çare kaldı mı? Muamele neticelenince- ye kadar ben bu evden gidiyorum. — Yapma Bülend!.. len yapmıyayım? ng mı ği mi olur, bite: Delikanlı yerinden bali Pire. sarıldı. : — Bülentciğim! Yalvarırım sa- na, gitme! Ben sensiz yaşıyamam. Kal burada. — Madem ki, benim aşkımdan k apeşte, portaj, 20,10 Kilise Radyo 1 ER cuma Bükreş, 15 Plâk ve duyumlar, 18 Radyo e 19,20 Serenadlar ve hafif Rİ , 20.15 Plâk, 20,35 radan röle, 23,45 Yabancılara üremi 5 Mr aa Opera parçaları, 18,5: r, İ9 Oda müziği, âk - Sözler, 21 Mozartın son eserlerinden - Sözler, 22,15 Şarkılar, 23, 30 Plâk. Budapeşte, 17 Bertha Ea ge sı, 18,25 lak 19 Verdinin «Rekui, operası Adsızları mezarda mii Ülgen) 18,25 Sözler, 18, 55 Richard Vagnerin «Parsifal? o operası Çözüm a li 45 Duyumler - ar - Son. : Tayini Cumartesi Bükreş, 13-15 Plâk ve duyumlar, 18 Süel konser, İfa, 20 Konserin ye Ni 2 Plâk, le Yabancılara 4 Röl 'arşova, . 1745 Şarkılar - Trim 19 “e isa » Sözler, Plük ö Solistler Gn dan yari iL Bardak ni ere söz- ie 23,50 Pial e 30 Şarkılar, 19,30 Re- çanları - Org kon- seri, di 10 e erk 22,40 Plâk. 0 Duyuml 20. 10 Şiir, 2030 Me ozan a (Re im), 21,30 Ölü dansı, 22 Dini ya- yım, 22,30 Film bahsi, 22,50 Sorgu ce- vap, 23,10 Şarkılar, (Şubert), 24 O:g konseri. Ahmetoğlu | Ahmet Savaş Hikâyeleri Yazan: M. Şevki Yeni o İstiklâl savaşına aid çok güzel hi- hin lerden e oan ve İN apak ii eli e tabedilen b eri en EEE yucularımız: ei her İde 30 ii — AKŞAM M/ ATBAASI Posta ittihadına dahil ME ecnebi memleketler: Sen. ie 6: 00, b imei İrdaal aylığı | Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 4 — Sipe günü 180 şüphe ediyorsun, neye ei bu- g in bu rada? Söylüyorum sana, s. şüphelerine artık lam ede- ia halim kalmadı. — Yemin ediy. m e bir daha bir şey söyleme! Bülend n ei içi- ne dik dik — Bir Gi bökded şüphe et- Re yemin ediyor musun? Ediyorum Bülend!, Fa amm göğsüne bas- tı. Şefkatla öptü. — Peki, öyle ise, dedi. Gitmi- yorum. Ertesi sabah, Bülend çıkmaz, çıkar ilk telefon müz ne uğrıyarak kayın anasının evini açtı: — Müjde, dedi. Plânımiz mu- vaffakıyetle neticelendi. Piraye artık dertten kurtuldu, ümid ede- rim, bundan sonra mesud yaşıya- cağız. — Böyle olacağından ben emin- dim. Fakat, Bülend, söyle bana, Pirayeyi gerçekten seviyor mu- sun?. i Hikâyeci İri le ih Pain iğ