1 Kasım 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

1 Kasım 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ye e nisani 1935 AKŞAM Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA ramen ADİM RİNE ye e ea a hek ve zaten pek dar olan maişet b bütün bütüne (o daralt- iz €r bunda büyük bir milli anal mevzuu bahs olsa idi va- b ayır ve selâmeti namına, imi şeldinın sefalete düşürülmesi su- ile eket menfi ii kerre, bu tasavvurdan mak- Mila . olabilir?. Belediyelere va- Si bulmak mı? Hedef beledi- ipa para kazanması ise, bir ke- ia Yol tutulduktan sonra yarın UN imi kasaplığı, zerzevat- iyelere varidat liği n etmek m ekmekçi- li inhisar şeklinde belediye- an tam tartılı ve sıhhate uygun ig erin temin etmek mi düşü- A ekmeğin fiatinde insafsız- r kâra mâni olamıyor mu? T. O zaman belediyeleri da- Me ee terkip *Yi düşünme Memeklerin ta Sirin ve sıhhat ba- ontro lin, kaldıkları tes- K silen belediyelerin Ml arışık bir esnaflık teşkilâtıni başa Paiecekkezişi dü- ek lâzım gelmez mi? iç he daki ş şu Msn ciddiliği- Td nmadığım için bahsin üze- Pek israra lüzum görmü- Yoksa bu meselede daha ecek çok söz var. Akşamci “vlan, ŞEHİR HABERLERİ | Buğday fiati Dün 30 para kadar yükselme oldu Buğday fiatleri üzerinde mua- meleler dün çok istekli olmuş ve 30 para kadar yükselme kaydedil- miştir. alılara göre, bu fırlamaya Karadeniz sahillerine fazla un git- mesi, bayram esnasında mal teda- rik edemiyenlerin dün borsaya baş vurmaları ve İzmirde cereyan eden hararetli buğday satışları sebep ol- muştur. Değirmenciler, ellerindeki un smürde si önemli bir kısmını sat- tıkları iktarda buğda: 2£ satın Mü mecbur olmuşlardır. Polatlı buğdayları 10 kuruş 30 paraya çıkmış, diğer kaliteler 7 ku- eli : kuruş 30 paraya kadar sa- tılmı nn tesirile un fiatleri de 1050 kuruşa kadar yükselmiş- tir. Dün iki Rumen tayyaresi geldi Dün iki Rumen tayyaresi gelmiş ve Yeşilköy tayyare alanına ine- rek biraz durduktan s0 havalanarak memleketlerine e müşlerdir. nra ti Ünel açarken.. Cam kırıldı, başından ve kolundan yaralandı Yuvan adında bir adam dü: ralık sokakta duyduğu bir gürül- tünün sebebini anlamak için pen- cereyi açmak istemiştir. Yuvan acele ile pencereyi açar- ken cam kırılmış ve sivri cam par- çi Yuvanın suratına, kafasına saplanarak yaraladığı gibi kolları- nın damarları da parçalanmıştır. Yuvan hastaneye kaldırılmış, ka- zada sirpehizs ilişiği olmadığı an- laşılmı eli iptidai mi maddeleri gümrük resminden İstisna edilecek Çikolatacılar hükümete baş vu- Tarak mamulâttan e mad- deleri gümrüklerde m gisine tâbi tutulan bilal istihlâk resminden istisna edilmesini iste- mişlerdi. Bu dilek muvafık bulun- muş ve çikolataların değerinin üzde kırkını teşkil eden ği maddelerin mamulâta mahsus re- simden istisna edilmesi kararlaş- tırılmıştır. Zahire fiatları Bu yıl geçen seneye nisbetle çok yüksek Kışlık zahire fiatleri geçen yıla nisbetle çok yüksektir. Alâkalılar unun vaktinde kâfi miktarda yağ- mur e ileri geldiğini in Mer: 6, Trabzon del fasulyası 20, li 10, bulgur 18, soğan 6, sar- mısak 60 kuruşa satılıyor, Eski liman eğe “m Tasfiye halinde liman sosyetesinin bölü e ve eşyası toptan satılığa çıkarıl- mıştır. Şimdiye kadar bu eşyaya li- man ve rıhtım idaresinden başka alıcı çıkmamış ve bu yegâne müş- terinin teklifi kâfi görülmedi- ginden arttırma müddeti uzatıl- mıştır. Başka alıcı çıkmamasına Dn bali uştur, Eşyaya ko- nulan kıymet üç milyon liraya kındır Über yaptığı Kahvede rakı içilemiye- ceğini söyleyen adamı yaraladı afiz adında bir adam dün ge- ce sarhoş olarak Beyoğlunda bir kahveye giderek bağ g şarkı söylemeğe başlamıştır. Nafiz bir aralık da rakı içmek istemiş- tir. O sırada kahvedeki müşteri- lerden Emin adında biri orada ra- kı içilemiyeceğini ve fazla gürültü yapmamasını söyleyince Nafiz fe- na halde hiddetlenerek bıçağını çekip Eminin üzerine atılmıştır, Diğer müşteriler araya girince- ye kadar Nafiz bıçakla Emini ka- sığından ve kalçasından ağır suret- te yaralayıp yere serdikten sonra kaçmıştır. . Vakayı haber alan devriyeler Emini baygın bir halde hastaneye kaldırmışlardır. Biraz sonra Nafiz yakalanarak tahkikata başlanmış- tır. adında bir adam da ken- dini bilmiyecek derecede sarhoş o- larak gece Samatya caddesine çık- mış ve bağırıp çağırmağa başla- çen ma- halle bekçisi M endisini susturup karakola götürmek iste- miştir. Bundan hiddetlenen Koço bekçiyi dövmü: aşından.yara- lamıştır. Yetişen polis devriyeleri yaralı bekçiyi Cerrahpaşa hasta- nesine kaldırmışlar, sarhoş Koço yakalanmıştır. Tramvaylar Her hatta en az kaç sefer yapı'a- u : cağı belli olacak şi ei bakan hüküm. müfettişliği bazı reisi e ndaki seferlerin ihtiyacı ir göz önün- rak bir asgari sefer tarife- si hazırlamağa karar vermiştir. Kumpanyanın her hatta en az kaç sefer yapacağı bu tarifede göste- rilecek, on bundan az se- fer yapmıyac: ü düğü kiz iri miktarını ar- tırabilecektir. Bu hususta kumpanya ile temas- lara girişilmi: v İse, taraftan tramvay arabalarındaki emniyet tertibatının brsüzüdiriimei de düşünülüyor. Tramvay arabaları- nın kaç sene kullanılabileceği hak- nda malümatına müracaat edi- len belediye fen heyeti bu noktayı kati olarak kestiremiyeceğini ve mesuliyeti üzerine alamıyacağını baş müfettişliğe bildirmiştir. Bilhassa atlı tramvay zamanın- dan kalma bazı arabaların, çift tramvaylı hatların bir kısmında hâ- lâ kullanıldığı baş müfettişliğin dikkatine çarpmıştır. Bunların işe elverişli olup olmadığı incelen- mektedir. zum gör- Kumar yüzünden Bir genç arkdaşını ağır e yarala adri ve Şevket adlarında yir- mi yaşlarında iki genç dü ıd civarında bir eakrsiş is- kambil kâğıdile kumar oynamağa oturmuşlardır. Oyun sonlarına doğru Şevket başlamıştır. Bu yüzden dövüşe tu- tuşmuşlardır. Kavgada Şevket bıçağını çeke- rek Kadriyi taneye kaldırılmıştır. Arkadaşını yaralayıp kaçan Şevket de biraz sonra yakalanmıştır. Afyonkarahisar maden suyu Afyon Karahisar mai yüna son zamanlarda rağbet artmıştır. Bunun için suyun daha bol suret- te her tarafa yetiştirilmesi için ted- bir alınması yi ka — münasebetle Pa saa emeği mere B. Kurd Roessing ekspresle enli Afyonkarahisarına gidecek ve on gün kalarak incelemeler yapa- r, Tİ Ççargpadiza İ Eller Meşhur bir Fransız yazıcısı: birer aha Tup ü üşünün. Aca- Hayır bunlar değil... Birçok se- yakatler yapan F: vatandaşların ceplerini başka mak- satla diktirmek istiyor. Yazıcı di- yor ki: «Dünyanın hiç bir tarafında bi- zim Fransada olduğu gibi halk el- lerini ceplerine sokmaz.. bu ne- den ileri geliyor biliyor musunuz?. Biz Fransızlar için el kadar lü- zumsuz bir şey yoktur. Ellerimizi bi ki başkaları için vaziyet hiç böy- le değildir. Meselâ İngilizler için el lüzumlu bir şeydir. Bir İngilizin elinde ya şemsiyesi, ya piposu, ya gazetesi, ” a köpeğinin kayışı var- dır. Bundan dalayı ellerini cep- izini knk. Bir Alman da ellerini mütemadiyen oğuşturduğu için onları ceplerine sokmağa lü- zum görmez. karı bütün milletler böyledir. Yalnız biz Fransızlar el- lerimizi hiç kullanmayız ve onla- rı ceplerimize sokarız. İşte bunun için ben diktatör men Fransızların ceplerini dikti- ri olsaydım he- Bu Fransız yazıcısı “bu kadar çok gezdiği, dünyayı dolaştığı hal- de- her halde İstanbula gelmemiş olacak.. eğer gelseydi, Fransızlar- dan evvel muhakkak ki bizim cep- lerimizi diktirmeğe -hem de çif- te dikişle kalkar, hattâ her cebin ül ez le wi zannederim ki, Fransızla- rI e a geride bırakırız. amafih k si ve ge rek Fraikiziiş iii yok ki... Ce- deriniz. . Bunları yazarken bir arkadaşı — Kek biz, şarklıların bir tav- rımız daha var.. elle: arkamızda ele Sokakta böyle ağır ağır Halbu- ki Pariste, Lada, b tek iyi böyle miz şarklı elle arkasına, ran yüşile Paris lynn ürk nazarı dikka- te çarpar.. rimizi daima Hikmet Feridun Bay Amcaya göre... “i |Sorulmadan başka yere basılamaz baska dile çevrilemez.| V z VıY .« Dağ yanıp kül mü oldu, bilmiyo- rum. Fakat bir kaç İstanbul severin gay- gesi devede kulak gibi geliyor banal... B, A. — Ne olursa olsun dostum, ye” di yüz bin kişinin yedisi le tersiz. tutsa şehir için gene kâr:

Bu sayıdan diğer sayfalar: