AKŞAM Sahife 9 aşa Tefrika No, * TAOLARİ ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR | CENGİZİ İSKENDER N OĞLU! FAHREDDİN ——— Oktayın amcası: “ Mogol tahtına benden başka kim yaraşır ? ,, diyerek ordusile Karakurum üzerine yürümüştü. e tee bunu duyunca (Tuga) yı dçiğine e ye ve tahtına mak İstin sa atayın a siyle, e ge ge- Fatma, zir POND ndan pek mü © EN Oktayın ölümünü du- yan Cengizin kardeşi (ödçiğin), askerlerini başına len yola çıkmıştı. atı una güvenerek kolayca tahta ge- çebilecekti. Ödçiğin kendi yurdundan yola sayısı sekseni bulan rümekte olduğunu, kardeşi Cen- &iz hanın tahtına oturmak istedi- ğini söylemişlerdi. 'Turakina, Oktayın en sa z 5 g ai 5 a < 5 8 5 p. 5 5 tırmamıştı, Bir gün, Ödçiğin tehli- kesi yaklaşınca Tugayı çağırdı: ına git, bu e Karakuruma niçin geldiğini e 4 di. Tuga, yanına ei saraydaki oğlunu da aldı.. ata bin- diler.. yola çıktılar. ödeiğin iie sile birlikte sağma yaylasın- di eğ iy 'uga iki Eh sonra Ödçiğinle ne tı. İmparatoriçe (otarafın- dan geldiğini söyledi.. — Bu kadar kalabalık bir ordu ile buraya neden ve Yarın (Keyük) sizi bu di bir halde Ri. korka- — ki aranızda bir kavka olma- Dedi. ödçiğin, (Keyük) den çekinirdi. (Keyük)ün ordu- sile batı illerden Karakuruma döndüğünü Tugadan öğrenince derhal > değiştirdi. genimin karısına dim a olsun!) odemeğe Dedi. T GR o la aikerleriniz burada İsim. Siz benimle ve küçük oğ- İunuzla birlikte geliniz..! İbenin yanına götüre! Sizi na- rak etmek üz. : | ilen Karakuruma gelen gönderdi.. da biraktı., Tuga ile Karakuruma eldi, Şehird e herkes — (Keyük) ün gelmesini bekliyordu. (Keyük) Moğol tahtına oturur- sa, Turakina mevkiini sağlamlaş- tırmış olacaktı. Yeni iie kurultaya İşti- öre yavaş yavaş uzak bey- ler ve prensler arasında (Batu) evlâd anlığa seçik mesini isteyenler de yok değildi. Halbuki Turakina kendi oğulla- rından birini Hanlık tahtına oturt- mak istiyordu. Prens (Kotan) nın seçilmi tarafını güdenler de vardı. Ehai, gelen murahhasların çoğu (Ke- yük) e rey verecek gibi görünü- yorlardı. (Keyük) diğer prenslere nis betle daha müdebbir, akıllı ve daha tecrübeli bir askerdi. Baba- sının yanında iyi yetişmiş ve hal- ka ray çok sevdirmişti. rakin: 'uganın yayladan inüretinkeeisrie döndüğünü gö- ünce: dçiğin ne a gelmiş? u. Tuga arete & e Dedi. Ve e Silan amcasını aile erkânından biri sıfa- tile saraya törensiz olarak kabul etti. Ödçiğin: ınız sağ olsun im geldim. Oktayı çok severdim. O ölmemeliydi. Dedi ve kendisine karşı naibe- nin gösterdiği iltifattan memi bayi kadar yaylada otur- a karar verdi. yar Ödçiğin tehlikesi bu suretle sa- vuşturulduktan sonra, kurultay hazırlıklarına başlanmıştı. Turakina, Han seçimi ile bera- ber, bütün siyasal işlerin da ku- yöllayie konuşulmasını istiyordu. ihtiyar Çutsay, Turakinayı bu siyasetten do takdir etmişti. Kurulta Heğyer ka sonra, beylere nsler. kalmıyacak, ri işleri akisi gibi vi gidecekti. Turakina, Çutsayın öğüdlerini gla dinliyor du. Koskoca bir bir iş değildi. k iki yere vuran ve yıllardan beri e üş İhtiyar Çutsayın re, Rusya bu gidişle elli yüz yıl başını kaldıramzdı.. US yayı bel iğinden ştur. ia li Radyo 30 Birinciteşrin va rn 18 Dans musikisi, 2 Gani e kurumu İstanbul sin ezi adı zler çocuklara öğütler, 19,30 İstan bul belediyesi şehir bandı rafı bü ij Ce 3 radyo caz ve tango gurupları ALI hibeler aya 21,50 Bayan Pul aş idaresinde mandolin orkestrası kon- öm 13-15 Plâk ve duyumlar, 18, Orkestra - Sözler, 19,20 Ka: anserin süreği, 20,15 PAK, 21.10 Domenico Sta rat nin 200 üncü doğum yılı dönümi seri Ceiyane) 21,40 Teknik çemen Şara. 2145 Seskılar 22.10 Künrtet, 22,45 Radyo orkestrası, 23,45 Yabancı- lara duyumlar, 24 ei süreği, Varşova, * 17,20 Keman, 18,20 Or- ken 15 isi an 19,40 Plâk - Söz- i» adlı radyo piyesi, > $ an m me Dana ve hafif Budapeşte, 18 Söylev, 18,20 Buda- Bea mke gl pi ağ se sı (opera öle), 23,10 Ha por “2315 Pia 24,10 deği 22, 45 Şir, 23,10 zik. el Viyana, sanatlar, 20 30 Süel ki Si 10 Jenceli müzik, 2İ,30 Senfonik ni çeneni” 23,10 Hafif eri 45 Scharmmel Viyana müzi 31 T. İstanbul: 18 Bayanlar için jimnastik Bayan Azade Tarcan ii dana musi- kisi, 18,50 Bayan Ye keman solo, 19.10 Foto Süreyya konuşuyor. 19,30 Meran Gitar vw zy Ulusal ekonomi arttırma adma (konferans, n 30 ekil restini 21 yedyö cx e tango grupları, 21,30 « li bo rsalar, 21,50 — neşri İ rl 13. plâk duyumlar, 8 radyo salon ekşisi eler, 19, 20 ban güreği. 2 plâk, 21,15 sen fonik kon: li 59 yapi ancı eli) 0 alan tiyatrosu, 17 45 Leh şarkıları, pr: Eri Ni ar 18.1 15 Bazkın plâkları, 19,15 Piyano birliğile şarkılar, 19,30 film 5 si 19 40 pazarı nasıl geçireyim, 19.4 23 gn , 23 kuartet, 23,25 dans ya va 1 > spor, 19,30 pi; no « kema: 20,10 Victor Pie mü- hakkında le ve : güfteleri bulunan mi zik eserlerinden parç: çalar. a 0M ü ği 10 e Tee eni ai biri al Sağın 20,10 Ulusal se: » 20 30, emk be DRE radyo orkestrası, 24,45 dans. imparatorluğu idare etmek kolay Bir köşeden sadece bir veya bir 1000 kuruştur, Adres tebdili beş e) ZLE. Timi, e e ik a Kizi g— in pi ip aylığı E 0 Siz 648 van 14 Va 449 6,20 1198 14,39 e 1841 a ——— << ek ke civan Acımı Me kaç adamın baş kaldırması, orada yerleşen kuvvetli Moğol orduları- nı sarsacak kadar büyük bir ha- dise sayılamazdı. Rusyada sarsılmaz, yıkılmaz bir Moğol idaresi teessüs etmişti. İhtiyar vezir bunu yakından bil- diği için, Turakinanın endişesini yerinde bulmuyordu. (Arkası var) il EE Güzin ve 77 avukat İ Güzin, uykulu gözlerle trenin m va kırları seyrediyor, m esniyordu. Karşısında köşe- e kurulmuş teyzesi horul ho- vi tatlı bir ei dalmıştı. Tren nl durdu. Tey- ze hanım gözlerini açtı dışariya şöyle bir gül Sonra tekrar ör- tüsüne Meri erek tekrar rüyası- na gömü zi En geçirmek için, amam açi küçük aynayı çı- kardı. Gözlerinin etrafı morar- duğunu gördü. men hâlâ güzel olduğunu teslim ederek keyiflendi. Tren hareket edeceği sırada kompartımanın kapısı açıldı. Ge- niş omuzlu, saçları itina ile taran- mış ve ikiye li, kumral bir delikanlı sordu: — Affedersiniz, burada yer var mı? Güzin başile tasdik işareti ver- di. Delikanlı da elindeki küçük —r rafa koydu ve oturdu. Bir üddet elindeki dosyadan bazı kâğıtlara baktı, eonra bunları tek- Tar seye er bir ie ete ımanda e hiç bir ii ökmmizkiği Sille genç kıza cıgara dümanı- nın kendisini rahatsız edip etmi- yeceğini sordu. Güzin: — Hayır, hiç rahatsız olmam, de- di. Tütün kokusunu severim bile. , Delikanlı bu son lâkırdılardan kız ile bir e karşı an ne eli m sevini- yordu. Soni likanlı lâkırdıyı ken- disine intikal ettirdi. Ml Konyada çalışırmış, orada çok sıkılıyormuş, İstanbula ili etmeyi ae Tren Konyaya doi zaman, anlı Güzini nazikâne selâm. > bu delikanlı kim diye Güzine lu. Güzin uzun tafsilât verme- sanın başında saatlerce kaldı. Kendi kendisini muahaze ediyor- uz — Ne budalalık ettim! Bari is- mi ne olduğunu sorsaydım... Hiç olmazsa kendi adımı söylesey- dim ne olurdu sanki! Ne münase- betsiz cesaretsiz m, Maa- mafih, böyle olduğu da belki da- > dar güzel bir kızın ilisi-vardır. Güzinin ei gözleri genç avu- katı her yerde takip ediyordu. Arkadaş! ık onun halinden Bazı yak - hava tavsiye ediyorlardı, İlk i bu fikri reddettiği elde ği o da münasip gördü. Bi İstanbul seyahati belki içimdeki vurundan caydırdı. Genç avuka- tın önünde şimdi bir mavi zarf, zarfın içinde de ismini bile bilme- den âşık olduğu genç kız tarafın dan yazılmış bir mektup duruyor- du. Odasında sevincinden gibi sıçrayordu, Gülüyor, defalarca okuduğu mektubu tekrar zarfın- dan çıkararak okumağa başlıyor- du: «Eğer siz geçen ayın 26 ncı a nü Eskişerden Konyaya trende bir genç kız ile ismili zatsanız bana adresinizi verme- nizi rica ederim Geni e yüzü gül dü. Çıldırıyorum zannediyo danın ortasında durdu, içini çes d. emen Tam altı sahifelik bir mektup yaz- dı. İçini döktü, Fakat sonra, bunu eme ei yırttı, O yalnız benim adresimi isti- yor, uzun bir aşk mektubu bek- m. yor, Başka bir ağa aldı. Başına, sağ tarafınra tarihi yazdı. Orta- sına da adresini, başka hiç bir Sonra, sokağa çıktı. Fakat şim- i yalnız kalmak için içinde bir ihtiyaç rdı, akşam avukatlar ela .i bir iş için, her zaman devam et- tikleri gazinoda A m Hepsi orada idiler, Pek n rünüyorlar, biribirlerile pir Ma laşıyorlardı. Kumral arkadaşları kapıdan girer girmez şiddetli bir e. tus fanı koj beyaz bir kâ- ğıd sallıyarak: — Odur! Odur! ii ua tılar. Sonra muhtelif se: — Bak bak, yemi ai po bir çocuk gi Bütün İli Lee olduk- ları mektubu Ol gösterdiler. Hepsinde Güzinin imzası vardı. > VE cümleden terekküb çi Tjk bayılacak gibi oldu. Bir bahane bularak karin re iie kaçtı. Onlar arkas n kahkahalarla gülüyorlardı. at sokakta gider ken, işin ne olduğunu tahmin etti, ve gülmeğe başladı. Genç kız şüphesiz ki bir taraftaj yas daki avukatların adreslerini buls | muş ve hepsine ayni mektubu yazi mıştı. a Şimdi, genç kizin kendisini sevdiğini anlıyar: büyük bir aadet hissediyordu. ? enim için tam on bir avu« kata on bir mektup yazmak Fedai kârlığını gösterdi! eya türlü Güzinden bir haber çikmis yordu. Bir genç kızın alayına — ban olduğuna ih vererek h sından acı acı göz yaşları döktü. Güzin, hayretle elindeki mek- tuplara pt bunlar tam on bir tane idiler, Hepsi de tren- deki avukatın kendisi la söyliyerek adreslerini veriyorlar- dı! Güzin bu işin içinden nasıl çis salin bilemedi ve artık hiç bi- rinin adresine bir şey m : Hü gin ii lie süğiği ik inanki Ğİ edin ii lk ai di a