19 Ekim 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

19 Ekim 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 10 Aa AKŞAM SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — “Tereme, “iktibas 'hakkı “mahfuzdur — Tefrika No. 574 Almanya imparatorunun İstanbulu ilk e dostluğ İmparatoru karşılamağa memur le - Seddilbahir “arasında bel yorlardı. “Almanya imparatoru Boğazı (Kayzer) zırhlısı! “Hohenzolera yatı ve nakliye gemisi ile “geçti. Diğer Alman gemiler Boğaza 'gir- Çanak- “toplar b yavaş seyir'ile kaleye vardı, “Kalelerden ld atıldı. Çanakkalede -mabeyinden 'şif- re 'tegrafname ile 'Mehmed pa- şaya ferikliğe terfi e tebşir ndu. İstanbula Ma are ket edilip rda sağ sonra amiral Meme aşa ge- milerine yelkenleri fora ettirdi. makinelere sonsüratini -verdirdi. Böyle iken “imparatorun «gemisi pek güçlükle “takip edilebiliyor, Mehmed 'paşa-da son derece'üzü- li İLMEN ram gay- ret e - boşa gi Osmanlı emiri lin mah- cubiyeti dave! fe- lerle limana gril Mehmed paşa bu üzüntü ile ay kadar ei yattı (1) İmparator'2 teşrinisani '1889 da mesafe- Fakat bir karakol gemisi 'ta- topla bataryaları da büyükmisafiri se- Tâmlad Alman filosu Dolmabahçe önü- ne gelince Osmanlı gemilerindeki efard armalara çıkarak-selâm dur- dular; Dolmabahçe sarayınm'te- “pelerinde ikame edilmiş asketler de selâm 'vaziyeti-aldılar. İmparator Hohenzölern yatın- dolllkmıysoğlu, Sadrazam Kâmil, şerasker Ali ılar, hali esbak sadrazam Said , ikin- ci arabaya İkinci Vilhelm, prens Hanri ile karşilarında sadrazam Kâmil, üçüncüye dük de 'Miklen- Bismark ile esbak sadrazam Ethem, ha- riciye nazırı Tevfik:paşalar Bin iler, Alayin Yıldızda merasim daire- sine gittiler, - Abdülhamidin avdetinden son: ra imparator ve imparâtoriçe.ma- beyinde padişaha ziyaretini ida- de ettiler. İmparator bu-esnada Gazi Osman paşaya iltifatlarda bulundu. O gece imparator şerefine Yıl- dız'sarayı ile civarı, Boğazdaki, Haliçteki gemiler hep donandı. arşılama ve uğurlamanın ta- müzakerelerle tayin edil- olan bu'ziyaret böyle — ii. kabullerle “cereyan etti. “Bu ziyaret'esnasında vakıa iki hü. 'Kümet arasında 'bir ittifak veya itilaf b edi. An- r biribirine :sa- mimiyet hislerile bağlı sgörünme- Zi siyasetlerine 'pek suygun 'bulu- yorlardı. Kayserin bu ilk esma başlıyan bu şahsi:mul kit o kadar miş Sal üküm- dar kendi kabinelerinden ve elçi- lerinden gizli olarak biribirlerile muhabere “edebi! arzusuna düşmüşlerdi. Bu arzuyu meri Almanya im- paratoru izharetmiş, bunun için sırf iki bilkilemiler şahıslarına ait olmak üzere 'bir şifre miftahı itertip edilmişti. iBu:miftahın Abdlülhamide mah- üshası hünkârın yazıhane. sinde kilitli dururdu. Abdülhamid mühim de ir buşifre ile hastik. un reyini, mütalâasını sorarilı. “İngilizlerle-çikan'meşhur (Aka- be) ihtilâfiında o Abdülhamidin 'bu hususi şifi ü 1 smak suretile muavenetini temini etmeği düşündü. Tahsin sig çağırarak dikte etmek :sureti ya impara- toruna bir yazdı. Tahsin:paşa bu telgrafnameyi'ma- beyin :mütercimi “Nişan efendiye İngilizlerin Bağdad aya Basra körfezile Küvit mes lesindeki hareketlerini de ileriye sürmüştü, Bağdad demiryolu şark mr setinde Almanların en hassa; noktası idi. Abdülhamid bu telle. re dokunarak Akabe meselesine Almanyanın da müdahalesini Mm istemişti. İm gecikmeli, Fakat bu ce- dı; yan rator padişahın elti oltaya tu- tulmadı. Kayser Abdülhamide verdiği cevapta: ğ (Hukuku hükümdarinize bina- en ve malüm olan hududu mil kiye “dahilinde ümran ve refah esbabını temin'maksadı istihdaf edilerek vaki “olan askeri ceve- lânın Mısır meselesini esasindan halletmek için ihtiyar oalunmuş bir hareket olmadığı alâkadarla- ra ifham edildi. “Hadisenin veha- meti kalmadı. ) Diyerek Bağdad işini Akabe zam ye ih- rdikten:sonra askerin Aka- be. e çekilmesini e tav- siye isil. Abdülhamid 'de :za- .ruri bu tavsiyeyi yerine 'getirdi! (Arkası war) "Yurttaş: diği Tahsin paşanın hatıratında werdiği 'malümattan “anlaşılmak- tadır: yım inşası ite- “hattım etrafını takviye ile Arabis- tan MA Şa “temin eridi. “Abdülhamid Yıldızdan araba ile, 'karşısında Namik-ve'Gazi'Os- man “paşalar “olduğu halde Dok ye inmişti. Has misafir. şıladı. Dört atlı saltanat -arabaların- an birine sağda imparatoriçe, söküm Abdülhamid, e een Bunun için Akabeyi “askerle “işgal-altma aldırmıştı. Hind 'yol- larını sırf kendi mürakabesi al. tında bulundurmak istiyen, Mısır meselesinin hallini daima âtiye talik we Abdülhamidden memul iklerine hamleyliyen İngiltere hükümeti “Akabe taraflarının Mısır idaresine aidiyetini iddia ile askerin bura- dan çekilmesini istemişti. üyüdü. 'İngi- liz Akdeniz filosu harekete geçti. İngiltere sefareti şiddetli notalar verdi. Nihayet Abdülhamid dostu Al- manya imparatorunun bu mesele- e rey ve mütaleasını araştır. .günü “aynı zamanda Arsıulusal artırma günüdür. “O gün 18 ırk birbiri üzerine 10 a parayı o gün bir * in ira 'osta ittihadına dahil ecnebi memleketler: em 3600, altı a 1900, üç aylığı 1000 «kuruştur. Adres tebdili kuruşluk pi için yirmi ul göndermek eli Receb. 20 — Hızır günü YASEMİNLER ARASINDA M. Uygaç Ambretta hoşuna giden bir er- keğin kuvvetine ve zekâsına emin bir halde vay onun bır yazl tan büyük bir e duyu; Yazan: ,çamak suretile “oluyordu. Bugün Ambretta öğleden sonra- ki bütün zamandan istediği gibi istifade edebilmek imkânını bul muştu. Artık genç kız şüphe ve tereddüd “safhasını o:atlatmıştı. Şimdi neden ilk dakikalarda o kadar garip hisler pençesinde üzülmüş olduğunun hikmetini an- yordu. Bir gece, nasıl bur buhrana ka- pıldığını bilmemekten dolayı ağ- ladıktan ve iç çektikten arenaya dudaklarla uykuya Imıştı. Verdiği bir karar onun içine büyük bir sükün ve inşirah Masum sonra, ves daha fazla bir tatlılık veri- rdu. Gözlerinin parlaklığını Bn derinleştirmişti. “Çünkü ora- da şimdi bütün ruhu 'yaşıyor- du. “Bu yeni tilsmlı hayata var- ğını terk etmeğe 'kararını ver- mişti. Bütü aklı, bütün muhteris geneliği 'böyle istiyordu. Ambretta bir hafta “uykusuz kâldiktan, gecelerce ve günlerce dü n sonra bu neticeye varıyordu. Nahidle beraber bu- iğu zaman iyi bir ka- zn ayar gibi “Ona o zama- ar hiç duymadığ bir cid- iğ pi Nahid yanından ayrıldığı, “o yalnız başına yolu- na devam ettiği zaman, ruhunu birdenbire “acı bir hüzün kaplı. anki bütün dünya “düş- esilmiş gibi geliyor, > nasıl yaşayabileceğini aklı alm yordu. Ancak Nahidle beraber geçir- diği saatleri düşündükçe biraz ra- hat edebiliyordu. Tatlı 'bir de- niz gibi kendisini bu my bırakıyordu. “Nahidin sözü- ci pe hareketine a bir j veriyor, o 'sözleri sonra Mali, “kendisine tekrar ederek hatıralarını düşünmeğe zaman, iradesi yboluyor, “tatlı bir rehavet içine dalıyordu. Göz“ lerinden bilâihtiyar damlalar dö- külüyordu. Aşk kalbimizin kapısını çaldı- ğı zaman, ağlamak ne büyük bi zevk teşkil eder. Bir genç-kız İçeri gir! diyecek kadar Lari sinde cesaret ve irade bulamaz. Onun için, üzülür, uğkusuz kalır ve iztırap çeker, taktan fırlayıp kalkmak elinden tüi binin içinde beklerler, onlar da söylemek isterler, fakat seslerini rülle, fağın -atlerinde, iki aydınlık ire açılırlar. “horoiların bağrışmaları “gelir. Ço- n A kenilisini gi Yalar. ri a Tefrika No, 14 rm içinde #on nefes yerlerden sesler rüzgâ: lerini li. Uzak cuklar, yükselen şafağın ikendiler iği beyaz 'rü; lâ huti “tebessünilerle a zaman, günden evvel “güller açılır ve bahçeler aşk eylese giyerler. Aşk iradesi nereden geliyor bi- misin? Onu tabiat yollar. “Dünya iki ziya arasında döndüğü zaman; aşk dünya yüzünde herkes için ii 5 österir, Ami retim için de işte aşk böy“ kimin yüzünden bah kalbinin içinde hakikatı g dü ve bundan mesut oldu. O bu üzücü tereddüdlerden kurtulmak istedi, Evet, Nahide karşı hissettiği şey aşktı. “Birdenbire, hür bir kırlangıç saadetile aların na“ mi liğine fırlar gibi oldu. | her şeyi gülmek, Gyz o derin zev- ki içindeerimek... İşte aşkım “en büyük kıymeti | bundan ileri geliyordu. İnsanlar aşkın werdiği 'kuvvet, cesaret, ümit ve hayal sayesinde dünyanın bu mihnetlerine katlanabiliyor- lardı. tta ikendisini bir'kuş gi" bi kayıtsız, hür ve :mesud hisse ami agi geniş ufuklara takilmıştı. Dünyadi 'keklere tercih ettiği ismi -artık kalbine hâkim bretta hayatta nesi i varın ini © vdiği ayaklarına atmak istiyordu. 'Sev* diği erkek'ondan hayatını talep edebilirdi. m o ra ve «el ileğmemi n ehemmiyeti vardı? Sevdiği e ona: «Seni orumi» dem olsa; en büyük bir e yetle amli onun kolları:ar8“ sına bir mi CAL beni, seninim!» “diyeceki mibrettanın imi doluverdi. “Artik hayatında 'bu iktırastan başka Bein bir şeye ya 'kal 12 bu türlü bir bir iğ Imamıştı, sevgi bilirdi. şte, o gün, beraber, ei i bir dolaşmadan sonra, akş8' ezan vakti, Sidi Abdallak ii larında bir çeşme başına gelmiş” irdi, Elele tutuşmuşlardı. (Arkası va

Bu sayıdan diğer sayfalar: