AM Ee | Sahife 10 AKŞAM 12 Teşrinizvvel 1935 2 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 570 Cevdet efendi sarığı çıkardı, Fuad paşa da bir kat elbise verdi , Cevdet efendi Kozanda iken “meşihat makamına getirilmesi i için tekrar söz olmuşi İstanbula celbi münâsip olmıyaca- ğı mazereti ortaya sürüldü. evdet paşa murüzütmda di- Hakikatte Cevdet efendinin dı. Politika âlemi bir başka âlem- dir. — gere seyi feda eder. snf sarin badi rağ Beyan er rak © sırada akdolunan bir is- tikraza'bu da sebep gösterilmişti. «Fırkai islahiye» erkânı habri- F ye reisi mütercim ü paşa damadı miralay Hü bey İs- asarifin mikdarını k rine söylemişti, eyet n İstanbula in ile Cevdet sözü başka vadiye sevkeylemiğşti. Çünkü Suriye fevkalâde masari- > ii se hâlâ rüyet olun- rai paşa Kozan Fatlani ıslahi- meyda- öğrenince itirazlarına yeni bir sermaye bul- uş oldu. — Canım bu istikrazlar niçin oluyor? Kozan fırkası dünyayı “titretti! Onun da fevkalâde di Bu tariz Fuad pâşaya ölme. yordu. Cevdet paşa için ledünniyatını anladığı gibi bu fevkalâde ma- D bahsinden dilini kesti, © reseden yetişmişti, bilirdi, ki: Selimi insan fi hıfz lisenin erviş paşa ise orada, burada mübahatte bulunuyordu. zor ki dairei askeriyede mla- rı çoktu. usus serasker kay- makamı Hüseyin Avni paşa onun öhret kazanmasını hiç Fırkai li İstanbuldan çı- karken linde üseyi Cevdet efendiyi ile taltif etti; a ray birer murassa mahfa det paşa deleyidile ? ayrılamaz-| Cevdet «maruzatında» ariciye nazırı Âli paşa da ora- kendisinin kazaskerlikten nasıl | daydı. Mabeyin i Emin vezir olduğunu da anlatıyor: y kati iradei seniyeyi tebliğ etti, (Bâlâ rütbesile sadaret müs- ki iş, işten geçmiş; iti- teşarlığına nasbımı Kıbrıslı Meh- | zara mecal yok! Hemen sariği çıkardım; fes ile kaldım. Fuad ed paşa mi reddetmi; tim, ekke ve İstanbul > rinde iken bi erreren zaret teklif yaaa Vidin, imei valiliklerine tayinim istenildi; iti- zar ettim. aret gailesine uğ ramak istemiyordum. lr. vezir ilmik emsali dı gildi; Cevdet paşa Çandarlıları hatırdan çıkarmış. - Bosnaya gi- erken uhdeme kazaskerlik tev- cih olununca (hele vezaret gaile- sil ) diye mem- nun olmuştum. Fuad paşa vezaretten içtinabı- mın sebebini sordu: İlmiye tarikinde maaşça vüsat ge lâkin emniyet dır. İdaresini bilen bir kazas- ker arpalığı ile kıt, kanaat ge- çinir; sonra bir mansıp olur, bir sene mikdar e baran defeder; var onunla i bir dereceye kadar yoluna mü Vüzera ise iken bol, bol paralar alırlar. Lâkin azillerin- de yüz suyu dökerek mansıp için niyazlar arzına mec- bur olurlar. İşte dainize burası güç yer m demiştim. O zaman A kazaskeri paye ie lerinin en a7 , Rumeli payelilerinin 9000 ee arpalık- ları vardı; eskiyenlerinin on bin kuruşa dolduruluyordu . Fua süğleliR ti rek buralarını Abdülâzize arze- der. Abdülâziz kazaskerlik rüt- bemin vezarete tebdilini katiyen irade eylemekle beraber arpalık bedeli olarak kaydi hayat ve berat ile myüa on bin kuruş zati davet üzerine konağına gittim. paşa bir kat elbise verdi; giydim; mabeyine gittim. Abdülâziz de o sabah giymek için kendisine hazırlanmış elbise- irdim, ziz fevkalâde iltifat ve taltif etti. Mabeyin terzisine ir kat üniforma, bir kaç kat elbise yap- tırdı, Vezaret levazımını tedarik için 150,000 kuruş ta ihsan etti. Ben vezaretin ağır sy Ni girmelien imi müğteniptim İlmi ai müntehasına e sonra bu tebdil bana epice Lâkin sonra Hasan İlmiye rütbem vezarete tahvil olununca Âli ve Fuad paşalar: a e size bir memuriyet bulmalıyız Diye are gösterdiler, Cev- det paşa da: — Memuriyet ta; hususunu tensibinize e Dedi. Paşalar rkai silükiye ile hayli 1s- Di yaptınız. ların ü rü gene sizin himmetinize mev- ftun diil verdiler.) Halep ve Adana vilâyetleri bir- leştirilmek suretile Kayseriye hu- dudundan Bağdad vilâyeti hudu- duna kadar yerler bir vilâyet iti- bar edildi. Cevdet a 'da bu suretle bu pek geniş Gi fevkalâde me- zuniyetlerle valisi oldu. Amma pek az bir zaman için et (Arkası ls vi K Yüksek Ziraat E “nstitüsü Rektörlüğünden z Yüksek Ziraat Enstitüsünün ielağer. yazılı 7 un, soda ve olan aşağıda larında gös- günü min kalem sab alına an biza terilen muhammen bedelleri Üzerinden 24101033 Perşembe saat 15 te açık ey ile ihale m mezkür ibale saa- tine kadar muva! 186 lirayı Eostitü veznesine yatırıp alacakları makula” idare ve ihale çe müracaat ları, Parasız mesi: ümunelerini görmek istiyenler Enstitü İdare günden kemale, — (2898) Mıktarı Oo Kilosu Fiatı 000- 1 32 kuruş 1000- Sad sa Kristal İm wn Kutn. 250 Gr. Brasso BS 1250 SN 1000 Adet İstanbul Süpürgesi 250 50 , 120-130 e smlağımda süpürge 12,9 5 19 mani Bpürges Sapı ile SN Posta T. T. İstanbul Telefon Direktörlüğünden: Direktörlük ve şubeleri için Pazi ünü adm si eyi Kadıköy veya Yedikule Gazhaneleri e a ton kok kömürünün 15/10 /935 gününe müsadif t 15 de pazarlığı yapılacaktır. ve pazarlığa girmek ü nat paralarile birlikte Tahtakalede Telefon Direktörlüğü üni “6138, komisyonuna müracaatları. — Maalmemnuniye, diye ce kıyordu. — Eh, şöyle böyle... Neden sordunuz? — Vadetmiştiniz. Bunu unut- ag — adetmiştim? — iii 5 m — , istediğiniz ne- dir? a — Ben Frek-el-luz'u tanımak yorum. Bu sözlerde dünyadan incin- nya içine karış- irade eseri, başka türlü bir kadın ruhu vardı. Ben susuyordum. Canı sıkıldı. Siz yapmazsanız, ben Dile diğimi siteyle için başka birini ? dedi. bu — Frek- el - emi tanımayı ne- Bir lâkırdısını izim diye?... Omuzlarinı silkti. Canı sikıl- mış bir halde cevap verdi: — işte böyle, mösyö Didime dedi. Caddede yanyana yü başladık. Ben yalnız kendisini ne yolda memnun edebileceğimi düşünüyordum. O birdenbire ül tümatomunu verdi; — Dediğimi yapacak geren yap- mıyacak mısınız? iç tereddüd- süz cevap veriniz, Öe Yapacağım, — Ne vakit? me için biraz vakit bırakı — de , derhal istiyorum! Derhal, me mı? Yarın, me- veli. — İhtimalki yarın kabil maz. — Çünkü istemiyorsunuz da ondan! — Size temin ederim ki elim- den gelen her şeyi yapacağım. — Peki peki, Allaha ısmarla- dık, mösyö Didime... Uzattığım elimi bile sıkmadan, karşı kadırıma geçti ve gözden kayboldu. Bu kızın garabetine güldüm, Vaka da hatırımdan çıktı, ola- Ertesi günü, gene ayni saatte, ayni yerde ona ras yeyim mi? Gülerek yanıma yaklaştı, — Canınız sıkıldı mı, Didime? — Neye? — Benim dünkü hırçınlığıma? — Katiyen... Hiç bir hırçınlı. gınız yoktu. : — Beni affettiniz mi? — Rica eilerim, beni ütandır. mayımız... — Teşekkür ederim. Ben fena gelmi; mösyö kam MESA | bir kız değilim, pr bazı ke re, istediğim bir şeyi hemen yaP* mağa kalkarım da.. — Çok şeyler ister misiniz böy“ le? — Şimdi benimle eğlenmeğe kalkmayınız, Allaha ısmarladık. — Orövvar, Ambretta! Başını çevirerek güldü bana ve kalabalığa karışarak kayboldu. . l s ie dil 3 — Arap hiz: i ile yi hazırlamış. Şimdi Frek - el - İuz rası araplar içim mukaddes şehir addolunur. Annesi ile çük kız kardeşi Zübeyde —. 4 oturuyorlar. y Bir gün, öğleden sonra, zenci hizmetçiler Frek - el . luz'a, aşa“ gıya iki kadın geldiğini, onu göi“ mek istediklerini haber vermis” ler. Bu kadınlar yabancı değil mişler. Annesi ile kız kardeşi | imişler. Frek - el - luz onları üç sene- me) denberi görmüyordu. Hi e divenlerden aşağı koşar, ortada ir arap karısı öle kasına saklanmış ince bir küçük kız görür. Şaşırıp kalır. Acaba bu işin içinde ne var? diye pek merak » Zenci kadın ona bu hileyi ve sebebini anlatır, Ben za“ z ona doğru gider, konu" saatten ziyade otururlar, urlar rn e... e Çİ ğ e k değil mi? Katiyen. Bakıyor, gülüyor, dinliyor, bir kaç kelime mırıldanıyor, fakat amlı bir ei kolurğa uzaklaşmış Başka şeylerden de konuşuldu. O akşam Nahidin şerefine eğlen: dılar hep yeni misafirin şerefine Fakat — misafir dalgındı. Çok konuşmu; u, j Bir şafak a altında uzak“ larda bir simanın teressüm si inde sade çiçek Me iğ Alfir#d o Didimenin sözleri uzak bir hülyayı karanlıklar içim den sıyırıp çıkarmağa yarama$* tı. Nahid, bazan, henüz yüzünü görmediği bir kadını sevdiğini onu ein kemen hepimiZ biliriz. ar)