| My Sahife 7 — Beni artık sevmiyorsun. — Bugün sevmiyorum, ha esvabın yakışmıyor. ire en derine ırmaklar ağlar ei uzağa çoban çeşmesi EY suyun sesinden anlıyan bağlar Ne söyler şu dağa çoban leri Gönlünü Şirinin aşkı sa ÇOBAN ÇEŞMESİ o zaman başından aşkındı derdi, lermeri oyardı, taşı delerdi. Kaç De yak yolcuya soğuk su verdi, Değdi kaç dudağa çoban meni Leylâ gelin oldu, Mecnun mezarda e çorba bir et, bir de çin ç çak m Belediye reislerinden biri has- taneyi geziyordu. Sargılı bir has- taya sordu: — Size ne oldu? — Motosikletten düştüm. - — Vazgeçiniz bu hevesten, ata bininiz Sözü yanındakine sordu: — Size ne oldu? — Attan düştüm! m Yol almış hayatın Bir susuz yolcu yok şimdi akbil Bu hızla dağları Ferhad yarınca Ateşten İzin bir gül arar da mış akmağa çoban çeşmesi!, Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi || (| F: Nafiz & MERDİVEN Kapının önün- de kardeşine ras- dim, seninki düş- müş ayağını kır- mış öylemi? Na- sıl düştü? — Su imerdi- veni görüyor musun? — Evet. kalem yontmak > O görme- Talih — Karım öğleden evvel kalk. maz. <3 > Talikikibiz, karım öğleye ka- dar on lira sarfedi im — Bu nedir garson? — Saatin kaç olduğunu yazdım. — Ama yanında 10 kuruş de- mişsin, — Tabii, vakit nakittir Lokanta sahibi masalardan bi- rine ve müşteriye sord emel e ME mi? Mem- — Yemekler fenaydı. — Elma kompostosu mu yedi- niz şeftali mi? — Farkında değilim, yalnız ye- diğim şey küf kokuyordu. — Elma Yemlerin Ra kom- postosu ekşi kok ko kar iyi amma, tatlı —-B rdüğüz yalı yüz sene- liktir. Yüz seneden beri hiç bir tamir görmemiş, hiç bir çivi ça- kılmamıştır. Gezenlerden biri kocasına — Bizim apartıman sahibinin yalısı olacak!. — Beni param var diye aldın. — Hayir, param yok diye m Gece İki serseri, her gece o 1ssız yol- an geçen zengin adamı bekli- yorlar. Saat üç. Adam görünmüyor. Secierllerdir biri içini çekiyor: — Allah vere de başına bir fe- lâket gelmiş olmasa... şman — Senin en büyük düşmanın içkidir. — Amma ben korkak değilim azizim, düşmanımdan korkmam, yutarım onu! — Böyle res zayıfladın? — Pirinç vi kali — Her sabah yere iki avuç pi- ia serpiyol ie sonra onları tane ne topluyoru: an e zat şoförüne ayan Pe ea oto- si kullandı, dedi. eyse şimdi tamire baş- — ele ” genç mi istersin, paralı bir ihtiyar mı? — Ikisi Naziresi; TERKOS Op ekle Ne sesi ZN ne kendi çağlar şehrinin en büyük derdi, Gitmez Terkos çeşmesi!. aral İstanbul | bala he e. Eke :eşmesi!. Hüngârdan yağlı bir ferman alınca, Yol almış İstanbul ufuklarınca Bu e im ii ig nca: Başlamı; a Terkos çeşmesil, Sİ tanbul Halkı susuzluktan yakmak dilerdi, Kimbilir kaç evi yangına verdi, Kıydı kaç ocağa Terkos çeşmesil, Lâleli kül oldu; e nez Ahşı almadı, e Hisarda b ik arar da Adnan KOLAY Münakaşa edi- yorlardı. — Biri dedi ki; Senin za- ten fikrin yok- ders edersin — Tabii, an- lamağ alış- maktansa tastik elmek daha ko- laydır. Ş — Dün size iki yumurta verdim, bir tane iade ettiniz. — Öyle mi?... Sayarken yanık mış olacağım... Itiraf l Reis sordu: — Peki, cinayet esnasında se- ni gören oldu mu? aznun: | — Bereket versin olmadı! | ağ erde denize eee SİZ e — Başka dizi. Hane kovamı bana vermiş; Yaptığı Annesi oğlunun ellerine baktı: — Ellerini nasıl yıkadın? — Yüzümü yıkarken anne! rn — Bu apartımanın kirası ayd iki yüz liradır. ır nerede? — Ahır ne olacak? — Bu parayı verecek baya nereye bağlıyacaksınız. |