w: “ yılı sonuna kadar 64 Sahife 6 GAKŞAM Şehir tiyatrosunun bir istatistiği Istanbul Şehir tiyatrosu dokuz senede yi temsil verdi, ne kadar hasılat yaptı? 1934 - 1935 bilânçosu tiyatromuzun ızun yetiştiğini bize rakamlarla ispat ediyor; “ Cürüm ve Ceza,, “ Hamlet,, “ Unutulan adam ,, emirle gördüğü rağbet te buna delildir den 1931 temsil zerdiğini, kaç loca, koltuk, kaç iskem Darülbedayi pa Ni 1931 645 temsil ver- miştir. Buna karşılık 1934 - 1935 yılındaki temsillerin (o sayısı 347 dir, 1927 - 1928 mevsiminde © kişi locadan, 6612 kişi aklin, 2800 kişi sandalyeden, 9000 kişi seyretmiş, tiyatroya 7000 talebe gelmiştir. 928 - 1929 mevsiminde 9972 . locadan, 9700 kişi Yereşen 1 kişi iskemleden, 1700 Ni seyretmiş lir 10,000 talebe gelmiştir. 1929 - 1930 saülaimilile bin 172 kişi locadan, 9302 kişi eli kişi iskemled. 08 kişi paradiden seyretmiş e 13,424 talebe gelmiştir. 1930 - 1931 mevsiminde 16,200 kişi locadan, 6651 kişi Mae 6584 kişi iskemlede; 1 ki- şi :paradiden pl ie 16,328 talebe gelmiştir. Şu halde 1927 - 28 mevsiminde 69,394 kişi tiyatroya gelmiştir. Dört sene zarfında da tiyatroya gelenlerin sayısı 203,305 dir. 1927 - 28 mevsiminin hasılatı 32,658, 1928 - 29 yılının hasılatı 48,806, 1929 - yılının 56,947, 1930 - 31 yılının da 51,322 liradır. 1934 - 1935 yılında ise İstanbul şehir tiyatrosu 70,769 lira hasılat yapmıştır. Bay Suphinin istatistiğinde en yüksek hasılat 56,947 liradır. sir para localar 6, koltuklar iken yapılmıştır. 70,769 lira pa tiyatro locaları 2 buçuk, koltuklar 50 kuruş, operette localar 3, kol- tuklar 1 lira iken yapılmıştır. Bu itibarla, ihtimali hesap edersek, 1934 - 1935 yılında İstanbul şehir tiyatrosuna 100,000 kişi geldiğine hükmedilebilir. Geçen yılın bilânçosu şudur: let» 37 defa oynanmış 6628 lira hasılat yapmıştır. 6 ikinci kânunda başlıyan «İn- sanlık komedisi» 28 defa oynan- 5 lira hasılat yapmıştır. 27 defa oynanan Müfettiş 31! lira hasılat yaj eve z ira, “«Bu bir rüyadır» 28 temsil 4588 lira, «Deli Dolu» 82 temsil 26,888 lira, «Üç saat» 31 temsil 7335 lira. Bu hesaba göre operet 44852 tiyatro 25,917 lira hasılat yap- mıştır. Bu siekeridiş rağbe- tinin en büyü Demek, ki m ttanbul al operete gittiği kadar, ağır eserler seyretmeğe tir. Operetin yapmış olduğu 18 bin 935 lira fazlalık, yer fiatleri- nin tiyatroya nazaran bir misli fazlalığından ileri lekedir, eçen yılın rağbet ve beğenil- me rekorunu 17 temsilde 4185 li- ra hasılat yaparak, Nazım Hik- metin Gill adam» ı in oluyor. «Unutulan adam» dan sonra geçen yıl en lek kalabalık olan ese: ğeni- len de «Cürüm ve Ceza» idi. Geçen yılın en itina ile çıkarıl- mış eseri «Cürüm ve Cezap idi. İlk gününden 28 inci gününe ka- dar ayni tarzda aksaksız oynandı. « > ez ziyade ağ ile ve uun kuvveti ile Ve yeni bir us- e sist nyal sonra, ilk u: lübunu kaybetti ve gene roman- tik tarza döküldü. «Mad Sanjen» 35 defalık muvaffakıyetini (sade Neyyire Neyyire borçludur. «İnsanlık komedisi» geçen ” İin en fena çıkarılmış eseri Daha ziyade bir hırsız polis va- kası şekline sokulduğundan 28 gün tutunabildi. «Müfettiş» yalnız ilk gecesi bir türe ve karakter eseri gibi oynan- dı, ondan sonra kaba vodvile dö- ldü, w E: Geçen yılın en büyük operet muvaffakıyeti «Yarasa» idi. Fil vaki gagası, ayaklari kesilerek kuşa benzetilmiş olmakla bera- başarım sayılır. Eğer «Yarasa» ilk oynan- dığı gibi devam ettirilseydi rağ- bet daha fazla olurdu. Ne yazık ki haftasında gerek orkestra, ge- rek temsil bozuldu. «Bu bir rüyadır» olmamı akla beraber, iyi bir eser serin nu larını ne seyredenler anladılar, ne de oynıyanlar kavrıyabildiler. Eser, 28 gün güç dayandı. 100 üncü gecesi kutlulanan «Delidolu» geçen yılın en imi leyici, en hoş | vakit eee çok daha iyi etmiş olacaktı. Ti- yatromuzun büyük ve önemli ba- arımları karşısında bu küçük ku- suru da hoş görülebilir. elâmi Kayacan Hava kurumu menfaatine müsamere ürk hava kyani. Üsküdar ilçe şu- besinden: 30 Ağu: 935 Ulku ve ocak Meyra ve han için RE ha- va kur ei Üsküdar rafından Türk hava kurumunun sim için aşağıki gün ve ileri parlak müsamereler ter- öp edilmişti: 1— 30 Ağı 8 935 ci ğusi cesi Üsküdar ei Halk bei ii nasında Halkevi arkolu tarafından kon- ser, ve temsil kolu tarafından da bir te ve ayrıca milli ayak oyunları. — Ağustos 935 cumartesi ge cegi Üsküdar Bağlabaşında Mar- e âile bahçesinde ti an musiki Oheyeti (o tarafından rengin konser ve seçilen güzel bir sinema a filmi ile milli ayak oyunları. 3 — 2 Eylül 935 salı gecesi Üsküdar Hale sinemasında yurdumuzca tanınmış ve Kale için seve seve gelen deniz kı- ftalya ve kemani Sadi ve arkadaş- güzel konser ve Ee il ıyası tarafından ve kum: panyada bulunan giçel Dad varyetesi ve Pençef ailesi tarafından Akropatik oyun- lar ve ei la Tayyare piyangosu ve bal ayı namındaki zengin e ga“ yet güzel Pi bir sinema filmi. 4 — 4 Eylül 935 persembe gec Beylerbeyi e şubesinde Deniz İni er tarafın. Gi kii ve li Eylül 9 cesi Kanıklıda ii aki yi danslı r konser V. & zengin programlar geçe eğlenieleri Saygı değer | halkımızın yukanda söy- ele, güzel vakit ge lenen gecelerdi irmeleri ve hava Pa değerli yardımlarını a yerek (gelmeleri için Kara v vasıtaları di türlü Deni hatlıkları yapılmı: mis 7 Eylül cumartesi gün ve gec e: a a imei hediyeleri cek bulunacak haliyle İk lanl ol çak. niyle içinde bir ton kok, e gibi tahaflıklarda buluna- be 1908 de Ecnebi Sermayedarlığına Kargı ilk Kalkınmalar 908 grevleri iş Emperyalizm ve sendika hareketli Yaza in Avni Fiyeti 20 cali Satıldığı yer: AKŞAM NEŞRİYATI | kam Yazan: Mustafa Ragıb Tahkik heyeti ağır ağır ilerledi. Atıf beyin girdiği kunduracı dük- kânının dar sokağına osapmadı, belediye dairesine, silâhşorların İşkret Mehmed beyle beraber iler- ledikleri noktaya kadar gittiler ve tekrar geriye döndüler. ırada silâh seslerinin arka- sı kesildiği için bu insanlar, Kemal beyle arka- daşlarının sorgusuna müsbet hiç bir cevap remiyorlardı. Bazı- ları, silâh sesleri işitilir çişitil. lardı. Görülüyordu ki burada da, Şemsi paşanın başı ucunda bulu- nanlar gibi kati malümat veren riye dönerek Atıf beyin bir Gelik kunduracı dükkânına girdiğini öğrendikleri zaman tahkik heyeti de dükkânın çıraklarından bazı malümat almakla iktifa etmiş, akat dükkândan çıkan mütecavi- zin ei doğru gittiğini En, mamıştı.. Nihayet tahkik hey edi İnd verdi ve Gill e hazırlıyarak imzaladı, esmen imzalanan bu tahkikat riyle Şemsi paşanın ne su- retle tecavüze uğradığı izah edil- di ul ta bir > çıkmadığı bildiriliyordu. e, Manastır adliye ve zabıta- sı, Rna idaresini kökün- den sarsan bu hadise karşısında bu suretle hareket etmişler, ce- miyete mensi ulunan Kemal beyle arkadaşları ve zabıta t kikatını Atıf beyin lehinde olarak im bir meni sokmağa mu- affak olmuşlar. Şüpheli olan sabitler, şehirden uzaklaşacaklardı . Atıf beyin verdiği âni bir karar öldürmesi ve nasıl geçtiğini tamamile kaydet- miş olabileceğim. Atıf beyin o sabah Şemsi paşa- < © G 5 z 5 — g 5 — 3 a 9 8 6 g kâtibi Mehmed Ragıb beyle be- raber Drahor boyuna gittiğini yu- Karia hikâye etmiştim, Baki bey, tabur merkezinde bölüklerin erzakını ikin sonra kendi bölüğüne gitmek üze- re cephaneliğe çıktı. Burada ar- kadaşı bölük kumandan vekili Mehmed Ali beyi gördü. Mehmed 28 Ağustos e MEŞRUTİYETTEN ÖNCE | Manastırda patlıyan tabanca — “Sıra No. 162 m caklarını söyledi ve — Ben şimdi silis bölüğe bakarsın. dedi. Baki bey derhal cevap verdi burada niçin kalayı” ben de seninle beraber gelirim: ş Baki, dedi, olamsf! Nezirif ser vermiştik, Ben, di ib ahde şüpheli olarak al yorum, bu itibarla sen burada n lırsan daha iyi oli ; sine iltihak etmeleri muvafık rülmüş, inkılâpçılık cereyanlari tarafından da tasvip edilmiş! Baki bey, silâh seslerini iin bölüğü silâhbaşı etti aralarında verilen pi hd. AHİ rinde buldu ve arkadaşile ber” ber çeteye çıkmak fikrinde al etmedi. Mehmed Ali bey hazırlığını z hassa Şemsi paşayı rarile şehire inen A6 LE Me yetini öğrenmemekten mütev€' merakla heyecan ve bulun” yordu. i Her hadiseyi soğuk kanlı ve derin bir muhakeme ile kat lamakla arkadaşları arasında l nınan Baki bey, bu dakikada pi l çok ihtirhallerle zihnini yocali du: Gerçi Atıf beyin Şemsi * kat bu işte muvaffak olm. vardı. Belki ani bey silah ati beyin düşündüğü plânda * düşerdi. unlar ihti” dahilinde idi göl Baki düşüncede ie tin ne şekil alacağı belli deği” (Arkas »