İtalyan - Habeş harbi Yaklaşıyor, iki tarafta da büyük hazırlık var Hind - Efgan hududunda bazı kabileler ayaklandı- lar, kanlı çarpışmalar oldu Sene 17 — No, 6057 — Fiatı her yerde 5 karuş li z 2 M. Musolini “Bütün Habeşis- PERŞEMBE —29 Ağustos 1935 £elefon: 24240 (İdare) » 24249 (Tahrir) - 24248 (Matban) -20113 (Klişe) tanı zaptedeceğiz, elimizde müthiş silâhlar var,, diyor Habeşistan en küçük taarruz üzerine harp ilân edecek, İhgiltere zecri tedbirler hakkında henüz kati karar vermedi 28 — İtalyanın, Habeşis- Roma tinin Milletler cemiyetinden çıka- g hasını isteyip istemiyeceği bel- alir. M. Musolini Bolzano- kı, stmezden evvel doğu Afri- ma giden askerlere bir nutuk iş ve demiştir ki: > Emin ve müsterih olarak ve "© ile olmıyacağınıza kani bu. ; ak gidiniz, S'itün Habeşista- y 2 bal Stmiyoruz. İcap ederse Habe- mi ateş ve demir içinde bira» | .“ağız. Elinizde dünyada hiç bir nin şüphe etmediği müthiş âhla vardır . Bütün dünya, faşist talyanın Vveti ve Markoninin dehası ö- © titreyerek eğilecektir.» İla'ya bir teblig neşredecek 'âpılan büyük manevralara ha» ş M. Masolini Habeşistana giden ira 28 —-Daily Mail mu. |askerin geçid resmini seyrederken birine göre, M. Musolini kabine ndıktan sonra bir tebliğ neş- ay, ğini kendisine söylemiştir. 1.78 hükümeti, bu tebliğinde İn- t, z imparatorluğunun bütün men- I Atlerine hürmet etmeğe hazır bu. L. uğunu bildirecek, İtalyanın iliz menfaatlerini zarara sok- İstediği iddialarını reddede: tektir. Habeşistanın kararı dra 28 — Daily Telegraph güzetesinin Adisababa muhabiri imparatorun, Habeşistana karşi yapılması muhtemel olan ilk ha- reketleri basit bir inzibat tedbiri gibi göstermeğe matuf olan manev. raları bozmağa karar verdiğini bildirmekte ve şunu ilâve etmek- tedir: «İtalyanlar, derece derece ve cüzi kuvvetlerle hücuma başladık- ları takdirde Habeşler, bunları, hu dud dışına süreceklerdir. Şayed f- Bu sene meyva çok bol P Deniz üzerinde şeftali satanlar va sene meyva hem bol, hem Ur. Üzümden tutunuz da lş hevi meyvalar çok ucuza satı- ayl, iyi çavuş üzümünü on Yağız suya almak mümkündür, On üz, © Yedi buçuk kuruşa satılan 'er vardır, ne W sene bilhassa şeftali, kavun Arşı, “Puz çok boldur. Mahalle dı da elli paraya karpuz as- or. Fakat en şayanı dikkat Deniz üzerinde üç kilo şeftali beş kuruşa satılıyor ucuzluk şeftalidedir. Akay, Şir- ketihayriye vapurlarının cetrafın- da dolaşan içinde sattıkları şeftalinin üç kilo- suna beş kuruş istediklerini işit tik. Uzun senelerden beri satıcıların sandal bu ka- dar ucuz şeftali satıldığı görülme- mişti. En iyi şeftalinin kilosu ye- di buçuk kuruştur. talya, geniş mikyasta saldıracak olursa, imparator, diplomatik ilgi- leri derhal kesecek ve harbi ilân edecektir.» Gerginlik devam ediyor Paris 28 (Akşam) — Habeş işinden çıkan gerginlik devam &- diyor. Fransa, İngiltere ile İtalya atasındaki anlaşmazlığın önünü almak ve : Habeşistanda harbe meydan vermemek için çalışıyor. Fransız gazetelerinden çoğu İtalyan-Habeş işini bir müstemle- ke meselesi sayarak bundan dola- yi Avrupada bit harp çıkmasına ve Avrupa devletleri arasındaki el birliğinin bozulmasına meydan vermemek lâzım geldiğini söylü- yorlar. (Devami 4 üncü sahifedel | 30 ağustos Kutlulama merasimi için hazırlıklar yapılıyor Ankara 28 (Akşam) — 30 ağustos zafer bayramı için hazır- lıklar devam ediyor. Kutlulama töreni Cumuriyet meydanında ya- pılacaktır, Aşskeriğ geçid resminde kıtalar takım halinde, süvariler süratle geçeceklerdir. Sabah se- kizden itibaren bakanlık ve ge- nel kurmay başkayflığında teb- rikler kabul edilecektir. Şehir bayraklarla donanacak, gece fe. ner alayı yapılacaktır. Geçid res mini, Halkevi sinemaya alacçktır, Muallim okullarına parasız talebe Ankara 28 (Akşam) — Bu yıl muallim okullarına 800 parasız talebe alınacaktır. Talebeler, mü- sabaka imtihanı yapılmadan okul. lardaki seçme derecelerine gö. re seçilecekler ve Anadoludaki muallim okullarına dağıtılacak. lardır. DÜŞÜNCELER Üzüm ve karpuz Bir salkım üzüm düşünün, kehribar gibi, kabuğu ince ve buzlu, kütür kütür bir salkım üzüm. Bir Tekirdağı karpuzu düşünün. Bı- çağın altında çatırdıyak yarılınca göz- lerinizin önüne serin bir kızıltıyla seri. len bir Tekirdağ karpuzu. Bir salkım üzümü, tanelerini birer bi- rer kopararak yerken duyduğunuz tadın içinde son yeşilliklerin ve son yaz koku. çeşnisi vardır. Bir Tekirdağ karpuzunun serinliğinde- ki tadı ise ne bir dondurma bardağmda, ne de buzlu bir şerbette bulabilirsiniz. Gelgelelim; karpuzu yiyin, onün ar. dından hemen bir salkım üzümden bir taneciği ağzınızın içine atın; duyacağımız tad öyle kötü, öyle iğrençtir ki, karpu- Za de, üzüme de bir daha elinizi süre- miyeceğiniz gelir. Ayr ayrı o kadar serinletici, o kadar tatlı olan iki güzeller güzeli yemişin bi- ribiri ardınca bir ağızda birleşmelerinin böyle beklenilmedik kötü bir sonuç ver» mesi düşünülmeğe değer bir nesnedir. Orhan Selim, | görerek, i kulaktan dolma haberlere daya- Bütün Trakyada çok | canlı bir çalışma var Her tarafta şakaklarından ter akan Si. a Bulgar dostlarımız birçok kuru iddiaları arasında Trakya erazi- sinin Türk köylüsü elinde met- rük bir halde kaldığını, bu ve rimli topraklardan istifade edil- mediğini ileri sürerler. Bu iddiz- ları ortaya atan Bulgar gazeteci- leri şüphesiz ki bugünkü durumu bilerek değil, ancak narak çala kalem fikir yürtme- ğe uğraşıyorlar. Bu iddiaların ne kadar yanlış olduğunu anlatmak için etrafa şöyle “bir göz atmak kâfi. Topkapı surlarından hu- dud boylarına kadar uzanan bu altın topraklara Türk köylüsü- nün nasıl canla başla sarılıp di. dindiğini görmek kuru iddiaların asılsızlığını derhal meydana çi- karır, irili, ufaklı tepelerin aralarına serpilmiş, berrak derelerin kı- yılarına sıralanmiş büyük, küçük köylerin hepsi birer faaliyet kay- nağı... Göğsü de alnı gibi açık erkekler, yanık yüzlü kadınlar, yalın ayak, başı kabak çocuklar hep çalışıyorlar, — Zavalı eski kadınları... yanık, fakat neşeli çehreler göze çarpa GE e. MELE ME i demetleri biçiliyor, in rr atam Dünyaya hep tek gözle bakarlarmışlıği 7 : Bir yanda uçsuz, bucaksız tar- lalardan pancarlar sökülüp harıl harıl. arabalarla taşınıyor. Bir yandan altın gibi sapsarı buğday denk yapılı- yor, harman ediliyor, sıra sira ara- balar saman balyaları, buğday, arpa çuvalları taşıyorlar. Sarılı, yeşilli mısır tarlaların- da mevsim sonu faaliyeti hâlâ de- vam ediyor. 'Ta uzaklarda tepecikler ara- sindaki zümrüd çayirliklardan kaval, çıngırak sesleri geliyor. Ko- yun, keçi sürüleri yamaçlara tır- manıyor, kuzular meleşiyor. Bo- şalan tarlalarda pulluklar işliyor, kışlık ekim faaliyeti devam edi- yor. Diğer taraftan köylerin içinde de hararetli kaynaşma var, Yok lar tamir ediliyor, kerpiçler dö- külüyor, hükümetin gösterdiği nü- munelere göre yeni binalar, okuk lar yapılıyor. Türk köylüsü tarlada çalışma- sını bildiği gibi Cumuriyet hü- kümetinin saçtığı irfan nurile kafasını aydınlatmasını da pek (Devamı 4 üncü sahifede) nam amm