26 Ağustos 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

26 Ağustos 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ci KAPYA AŞ GE Bu yıl Türkiye futbol şampiyonluğunu hangi takım kazanacak ? Bütün tahminler, bu yıl Fenerbahçenin! * " Türkiye futbol şampiyonluğunu kazanacağı noktasında toplanıyor Türkiye ri pl en kuvvetli mdiiğadi rbahi çıkarken Muhtelif lililende Türki ye futbol grup birincilikleri maç- larına başlanalı iki gün oluyor. Beş yerde yapılmakta olan grup ” birincilikleri maçlarına giren mın- taka şampiyonu takımlar yirmi- den fazladır. i Eğer grüp birincilikleri maçla- rma giren takımlar, ayni kuvvet ve ayarda olsaydı, bunlardan hangisinin Türkiye futbol şampi- yonluğunu kazanacağını tahmin etmek güç olurdu. Halbuki bizde asıl futbol faali- yeti belli başlı üç dört şehirde toplanıyor. Aralarında klas oyun- şehir takımları arasında aramak icap eder. Hatırlardadır, iki yıl evvel Fe- nerbaâhçe ve Beşiktaş takımları İz- mir şampiyon takımlarile finale kalmışlar ve çok çetin maçlar- dan sonra Türkiy: yonlu- gunu kuvvetli rakiplerinin elinden alabilmişlerdi » Bugün İzin futbol bakımın- dan ne durumda buluduğunu bil- miyoruz. Maamafih İzmirli re- Mi fiklerimizin yazılarına bakmak ve sahaya inanmak “lâzım gelirse, İzmirde bu yıl futbol çok düşmüş ve geri- lemiştir. Bu itibarla, bu seneki şampiyona maçlarında İzmirin in seneler gibi ağır basacağını al Buna , Ankari kişehir Salar futbolde ai nisbetle çok ilerile- kuyor ve on- ları Eskişehire davet ediyordu. Eskişehirin bundan birkaç ey evvelki kuvvetli durumunu muha- faza edip etmediğini bilmiyoruz. Fakat Eskişehirin de Ankara gibi İstanbul şampiyonu için çok kuvvetli bir rakip olduğunu kay- tmek lâzımdır. Şu © Ma ye Ütankel şampiyonu Fenerbahçe, eğer ümid ve tahmin ettiğimiz gibi idmanlı bir halde ise, ve beklenmedik bir sürpriz olmazsa bu yıl da Türkiye şam- piyonluğunu kazanabileceğini kuv- vetle ümid edebiliriz. Uruguay Ispanyayı yendi ontevideoda İspanya ve Ul guay milli takımları mezkür şe- hirde 60,000 seyirci karşısında karşılaşmışlardır. o Uruguaylılar, çetin bir maçtan sonra İspanya takımını 1 .3 yenmiştir. j Fenerbahçenin şampiyonlukta kuvvetli rakibi izmirin Altınordu takımı Güreşi miz -2 - Z galip ViysEk yöre bim. olm l güreşçilerimizin muvaffakıyetini örmeğe gelen dört beş bin kişi- Tik bir seyirci kalabalığı vardı. Seyirciler arasında adliye ve in- hisar bakanları da bulunuyordu. Takımımız dünkü güreşleri 5-2 kazandı. a güreşlerin sonuç- ları re rdir Gk ile Jelinek gireli m dakikalarda Avus- turyalının burnu kanadı. Müsa- baka üç dakika durduruldu. Avus- turyalı puvan hesabile ga- iloda Yaşar ile Avustur- yalı Erik Finesus çok temiz bir güreş yaptılar, Avusturyalı 6 da- kika 10 saniyede Yaşarı tuşla endi. 66 kiloda Saim, çok teknik lip geldi ve sürekli bir surette al kışla; 72kiloda Ankaralı Hüseyin Avusturyalı Musil Antona puvan hesabile galip geldi. 79 kiloda Nuri ile Avusturyalı Hans güreştiler. ilk on dakika berabere bitti. İkinci on dakika- da Nuri yere yattı. Avusturyalı mükemmel bir yanl Nuriyi 11 inci dakikada sırtını yere ge- tirerek yendi. 87 kiloda Mustafanın Avustur- yalı Frank ile güreşi çok heye- canlı oldu. Mustafa çok hâkima- ne güreşti. Bir rai mi güreşi bırakmak istedi. Avustur- yalı mütemadiye kal koyuyor, itirazda bulunuyor, minderden ka- çıyordu. Neticede Mustafa pu- van hesabile galip geldi. arasında yapıldı. ni ayakta hırpaladı, durdu. Avus- turyalı minderden kaçıp durdu. Neticede Çoban sayı hesabile ga- lip geldi. Balkan güreşleri Bulgar milli güreş takı- mında kimler bulunacak güreş olimpiyadlarına Bulgarlar, şu pehlivanlarile iştirak edecek- lerdir: 56 kiloda D. Yürükof, 5. Za- hariyef, K, Spasof ve B. Maşalof, loda P. Kostof, K. Ata- nasof. 66 kiloda P. Hristof, > ii den: Mançef ve İv. Jivkof. İstanbulda geçen seneki Balkan güreşlerinde Bulgaristan, 5 sayi- le sonuncu gelmişti, Bu seferki Balkan güreşlerin- de Bulgarlar muvaffak olmak için harıl, harıl çalışıyorlar. M. Milano gar gür! takımı, Yı kımile beraber İstanbula gelecek- lerdir. Yazan: ie ..|e. Birinci Bölüm Üçü Mehmed Ali gelinceye kadar gezmek istedi. Bahçenin yolla- rında dolaştılar. Gölgeleri şurda burda kayboluyor, ene meydana çıkıyordu. sonra Artık mahzun değillerdi. Ne- şeli konuşuyorlardı. — Sizden karısını kıskanan bir niza, — Anlatayım... Bir geceydi... yim dalıyorlardı. Uzak- tan, tarla gibi Fatmanın rekl aksediyordu. İkinci bölüm İkisi kocanın hikâyesini anlatsa- re Salih bir rüyada yaşıyordu. kendine kiızıyordu. Salihe âdeta kin bağlamıştı. Gülünç bir kaba- hat işlemiş. ve onun gülünçlüğü- nü Salih görmüştü. Bunu affe- demiyordu. Konuşurlarken birdenbire sesi dikleşiyor, bakışları katılaşıyor- du. Salih buna alınmıyor, bilâ- meğe başlıyor o Fatmaya soku- ve rdu. Fatma, her fantezisinin Salih tarafından daha önce keşfedil diğini gördükçe kızıyordu. Eğer bu hissi kablelvuku Salihten baş- ka biri tarafından gelseydi sevi- nirdi, halbuki çileden çıkıyo! du, Kurdan hoşlanırdı amma, şe e katten nefret duyuyordu. Nihayet Salih usandı veya ha- kikatı görüp anladı, biraz çekil. di. Lâkayıtlaştı. Fatm bi nun üzerine rahatladı, amma ha- yatı gene eskisi gibi yeknesak- laşmıştı. Bir değişiklik olsun di- ye İstanbuldan ahbaplarını da- vet etmek istedi. Birdecaz ge- tirtecekti. Salih haftada bir kere Meh- med Âli ile biraz erkenden çı- kıp tarlaları, harman yerlerini do- laşıyordu. Bu onun için hafta ta- tiliydi. Fatma ile beraber bu- lunduğu zaman işi, vazifesi vardı, arzusuna çevrildi. ferma duran usta bir av köpeği gibi, Salihi gözlüyordu. En bü- zevki bir erkeği avucunun içine bi ktı. Ne diye sanki Sa- lihi kaçırmıştı. Fazla ileri mi gi- decekti? Hayır, maksadı eğlen- mek ve kudretini kaybetmmekti sİatiyorum, gene sokulacak, avu- ci rden bire sevindi. Dü- Bir saatlık zaafı ile kud- , Salihe içi- olması Salihi avlari- mağa hazırlamıştı. ai itimad etmişti, avucuna girmişti zaten. Amma ne olursa olsun, Arkadaş Karısı Selâmi Kayacan | bu kadara razı değildi. « ların en büyük kudret | leri kendilerini oldukları gibi yetli olduğunu tasdik ediyor, çe kat başka kadınları takdir etm” yordu. : Onlar budalaydılar, ke disi dâhi. Kadınlığı müdafa ederken sırf kendini müdafaa edi” yordu. Tarihte beğendiği tek kadın Kleopatra idi. Salih kadının bu hâleti ruhiy€ sini bilmediği için tehlikeyi £& remiyordu. Fatma gene sokulmağfı tatlı tatlı konuşmağa, güler yüğ göstermeğe başlayınca şaşmadı. Her sab ona yorlardı. yor, konuşuyor, nükteler yordu. Bir gün Salih Tam kadınsınız! dedi. vaş yavaş, düşünerek bu sözde” Demek, ki komedisini du. Bazı sabahlar Salih geç yuanı” bahçeye inip penceresini taf” lıyor, onunla alay ed h yordu. Sustukları zaman gü? yüzünü kaldırıyor, candan & dan gülümsüyordu. Kızıl dudak” larının arasında nemli beyaz diğ leri pırıldıyordu. — Artık iki iyi arkadaşız de, il mi diye soruyordu Elini uzatıyor, parmaklaril8 Salihin parmaklarını tutup oyn” yordu. Ul gelirken arkanızd# Ea metres bıraktınız? Sözü aşka intikal ettirmek ii yordu. Fakat sünni bu bahse k# tiyen yaklaşmıyordu. ir koçak ay Hi imin oi göreceğiniz gelmedi m ok oldu artık git mi el e Sesi iliği bir öpüş kadsf okşayıcı oluyor Salihin E“ luna biraz daha ağır asılıyordü. Üçü beraber iz nağ zam0” Mehmed Ali onlara: se Üç kişi gezdikleri zaman da ma memnundu. Bu da başka if zevkti. Fakat Salihle başbsf” kalmaktan hoşlanıyordu. Bir gün karşılıklı oturdulai imleri davet edeceğiz?» — Kimlerle görüştüğünüzü pik miyorum ki, — Anlatayım: Derviş paşa 1” de Habip; âşıkım, Necdet RüfÜ nun şürlerini ezbere biliyor. (Arkası rl

Bu sayıdan diğer sayfalar: