A aş, ği v AKŞAM Bugün de bilârdoya dair .. Hltinbüld Avrupaca ve Balkanlarca tanılmış bilârdo üstatları var.. « Bir İtalyan ta Italyadan kalkıp bilârdo oynamak Bilârde masası ve üstat şam- Piyon bay Has Yeşil çuhalı bilârde masasının Sirafı tıklım tıklım... Meşhur bi- lira docu, Türkiye bilârdo şampi- Yonu eczacı bay Hasan oynu- Yor... Yanımda bulunan eski bi- lârdocu: — Bilârdonun, diyor, oyn * kadar seyretmesi de beril bir Zevktir. Hele böyle büyük bir Oyuncunun oyununu seyretmek Ömürdür öm Meğer een ne çok bilâr- mi ryakisi varmış. Herkesin gö- mış, bütün dikkatler üç © bilesinin üzerine toplan- aç Mi Bi bay Hasan yalnız Tür- > ede değil, bütün (o Avrupad “hür bir bilârdocu... Hattâ biz l e one un nasıl oynanıldığına dair dn bilârdonun inceliklerini ii #tmiş. Bu itibarla bilârdocu- üyrosnda bay Hasan tam bir ad olarak tanılmaktadır. a Di m yayılmış bir (b yo arsıulusal e ğelmil) bir bilârdocumuz “ makam mütekaidi bay Fu Mi bay Nafi, bay Fey- » Beyoğlulu Niko. ünyanın en güzel bilârdo sa- kı * var, 0 “ia ein maçlar ya- Parlar b Bilir, oyununa dair birçok i m, lr Yaza an bay Hasan bu salo- | ye iz belli başlı müdavimlerin- . “aj k Yor, > İstanbulda bilârdo yok.. di- İt i a şte yegâne bilârdo Abbas için İstanbula gelmiş n bilârde oynıyor Paşanın köşkündeki.. , m serisi, İtalyan oyünu, İngiliz ven İmei oyunu. mi . e meni .. Amerikan Linyi serisi, AN oyunu, İspanyol ile, ca küçük küçük c Mebiisir taşlar oynanan Raşke oyunu. son zamanlarda İstanbul bilârdocuları yeni bir bilârdo oyu- nu keşfetmişler. Bunun adı Türk bilârdosu. ilk defa olarak bu bilârdo bu seneki Yerli mallar pazarında teş- hir ediliyor. Sırf bu bilârdo için Yerli mallar pazarında büyük bir paviyon kurulmuş Türk bilârdosu Bekiketer görü“ lecek şey... Dah küçük masalar. da oynanıyor. Daha çok bileler ortaya çıkıyor. Bilirdo masası- nın bir kenarında ruş attı- nız mı?. Dışarıya bileler fırlı- ye dakika oynuyorsunuz. Oyu: bi ira bir eri lde 15 da kika erdiğiniz 10 kuruşun müd- deki bitiği için bileler sanki bir sihirbaz gibi eli ortaya çıkmış gibi birdenbire ortadan kaybo- uyor... İşte Türk bilârdosu böyle bir bilârdo. Şimdi bütün bilârdocu- İrin ağzında bu yeni bilârdo me- selesi.. Bir de: — Bizde büyük icadlar yapık mıyor., diyoruz. İşte bir icad. bilârdo. Yeşil çuhalı masanın etrafın daki şi sere dan y Hasan ne bir kere a) a mı? ği eş hali dumandır... Ustad bir kere de üç bileye birden 150 defa vur. duğu vakidir. Bir oyun da 150 defa,. — Ben 200 defa vurduğunu gördüm.. — Bir pike çekiyor, işte pike derim sana... Si bilârdodan bahsederken İstanbul bilârdocularının büyük e bir dan ini de anlatma- Roma, Venedik v ve Cenubi İtal yada yapılan bütün m larda bi- lârdo o şampiyonluğunu sinyor in adinda bir İtalyan ka- ndisi İtalya bilârdo Me e edilmiş, Sinyor Kastelyaço İstanbulda bay Hasan adında meşhur bir bi- lârdocu olduğunu işitirmiş. Bu zat ta İtalyadan İstanbula tdı bir maç yapmışlar... Hasan kazanmış. İtalyan er yüzünün DE bilâr- docularındansınız! deyip gitmiş... Daha böyle bay Hasanla karşı- laşmak üzere denizler aşarak, sırlardan gelenler var... Bay Ha. tebini bitirmiş, tahsili fevkalâde yerinde, gayet nüktedan, son de- ece nazik, kibar bir zattır. Bilardo masasına adetâ - kendi ee şerden imiş gibi - hâkim- ir. Kâh masanın kenarına çıkar, — üstü a) istakayı arkadan çeker... Velhasıl son derece mü- kemm i ncu... Tami 1307 e beri e oyuna "emek vermiş. Avrupayı si bu maksadla do- ğ şmış, — En güzel bilârdo salonu Ber. etrafında se; cilere mahsus yerler. Fakat en ka- labalık zamanda bile oynarken istakayı kullanmak için zorluk e Etraf o kadar geniş- ge en dikkat edilecek nokta da ağ serbesçe kullan- maktır... diy Ni çoğu kahvelerde bilardonun saatından kuruş alınmasını bahalı buluyorlar, «Be- lediye bununla mücadele etmeli eee Bu yüzden az bilârdo o; anıyor, bu güzel oyun istenildi. ği kadar inkişaf edemiyormuş. Hikmet Feridun ai rl ii A ai | ise hadisenin yalnız nasıl şii dağlar geçerek Avrupalardan, Mı H san tıbbiyede okumuş, eczacı mek- HAFTALIK POLITIKA YAZISI Habeş meselesinde Sahife 7 bir ay vakit kazan- mak istiyorlar - Tuna misakı tasavvuru neden canlandırıldı? Geçen mayısın yirmi beşinde “Milletler cemiyeti meclisi Habeş meselesine doğrudan doğruya mü- dahalede bulunmazdan evvel 1928 senesinde akdolunan muahedesinin iki devlet arasında ç angi ilâf karşısında Oo müraca- at o edilecek şma ve ha- kem usulü hakkında koyduğu ah- kâmın tatbik edilmesine karar ver- mişti. Bu karar üzere iki tarafın ği r hakemden mürekkep bir heyet teşkil edilmişti, Bu he- bu azayı s k için Mi miyeti meclisinin fevkalâde bir toplantı yapması gene 25 mayısta kararlaştırılmıştı. Dört kişilik hakem heyeti iptida Milanda sonra Holandada Şvenin- gende yaptığı tolantılarda da arasında ka bir iş Ual hadisesi mahallinin yu > De id rağında olduğ edilm sini istediler. geli eli nın tesbit edilmesinde ayak d diler. Beşinci yani bitaraf NEY se- çilmesi hususunda dahi uzlaşama- dılar, Neticede Milletler ei meclisinin fevkalâde ki toplantı yapması zaruri olmuş Son dakikada mi Li Habeşistana müracaat ederek ha- kem heyetinin hudut hadiselerinin mahiyetini meydana çıkarma üzere tekrar faaliyete gelmesini istemiş ise de Habeş hükümeti he- yetin vazifesini tayin ler cemiyetine bıraktığını bildir- mekle iktifa etmiştir. se Fevkalâde toplantı için temmu- zun son günü tayin edilmiştir. Bu toplantı politika sahasında üyü çarpışmalara sahne olabileceğin- den ilk celselerin âleni olmaması kararlaştırılmıştır. Büyük devletler İtalyanın bu müesseseden ayrıla- rak Milletler cemiyetinin yıkılma- sından korkuyo: üçük dev- sayda ise Habeşistanın aleyhinde ir karar verilerek ileride ayni em kendi başlarına gelece- devletin Milletler cemiyetinden bir kararsızlık ve endişe içinde Cenevrede toplandılar. mun için meclis gayet er ile hareket etmektedir. ve İngiliz bakanları ile Milletler Cemiyeti umumi kâtibi M. Ave- nol ve Habeş eclisi başkanı İarasında kararlaştırılan karar sure- 0 i iz. Ye) mi. tinde His olmazsa bir ay vakit kaza n şimdilik uzlaşma heyetinin faaliyetine devam ey- lemesi kabulü ile bir ay vakit kazanıla- aktır. ae — Habeş meselesinin son derece- de fenalaştığı bir sırada Tuna vvuru tekrar canlam- dırıldı. İtalyanın yılbaşında #ran- sa ile yaptığı anlaşmadan Av- rupada beklediği en büyük fay- da Avusturyanın Almanya ile birleşmesine mani olacak bir mi- sakın vücuda gelmesi idi. Bu ada Fransaile İtalya arasında nok- çük itilâf devletlerinden ve bahusus Yugoslavya, Avustur- ya üzerinde rn ziyade İtalyanın nüfuz ve hâkimiyet sa- ibi olmasını tehlikeli bulduğun- dan İtalyanın istediği misakın vü- cuda li için ciddi teşebbüs- ler otla eselesinde büyük en- gellere maruz kalan İtalyanın Avusturya meselesi yüzünden güç- Tüklerle karşılaşmaması için Fran- sa hükümeti Tuna misakını can- le Fakat Fransanın ileri üğü İtalyanın mutabık kaldığı Tuna misakına aid yeni proje eskiden düşünülen Çünkü alâkadar taşla bil- dirilen proje Avu i işlerine eli İsüklüline dokunulmaması, tecavüz edilmi- yeceki ve her hangi mütecavize yardım edilmiyeceği ve bu halle- rin uunda âkidlerin kendi kaydı yoktur. Yugoslavyanın en büyük en- vukuunda alâkadar devletlerin aras larında yalnız istişarede bulung- cakları kaydı bu devletin endi- şelerini bertaraf dn) ümid edik mektedir. Bu sele ağustosun sonlarında Kli adda toplana- cak Küçük itilaf ağir iz görüşülecektir. absburgların tekrar iş başına gelmsei ihtimaline karşı Küçük itilaf devletleri müttehid bir cep- he almıştır. Fakat Avusi selesinde bileceği şüphelidir. Fikir Hareketleri MECMUASI'nın taşradaki bayilerine: eketleri mei üdürlüğüne müracaat ede- bilirler, İ İ i i i