i.frika No9. e 2 > ET a lele 67 : H : : ava tehlikesi si ML Her akşam 3 TAOCLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR i bir hikâye Aşk mektubu | Üye yazılanların isimleri CENGiZiN OĞLU |. İSKENDER FAHREDDİN Cengizin oğlu ( Kora Mabudesi )ne kavuşmak için, (Sarıkuş) u yanından uzaklaştırmıştı. Hanın dalkavuğu, gece yarısı bu müjdeyi genc moğol zabitine yetiştirdi. “Sizden er istiyorum.. Mn bana bağışlayın!,, ktay ertesi sabah gözlerini > kendi kendine söyleniyor- du: me anın güzel mabudesi, gökte, i içine see sevgisi ime miş bir kahraman bekliyo: . Ve hanın kulaklarında bir ses N rdu: — Bu kahraman, siz olabilirsi- siz, ulu hakan! Koraya gidince, * güzel Ee ile evlenmek si- Zin elinizdedi Okta; iş ırladı.. pe odasına gidiyor- E yo önünde Çıpa ile karşı- aştı ZRugü gö örünme, Çıpa! vu ml bir yanar | kor. yu- dağ var.. bu ateşin ir karım İyi seni bir hamled tacak ği , dalkavuğun göğsünd iterek eN Ha t Çıpa, Da Peşinden k — Geri dömenz, daha iyi o- lar, ulu hakan Oktay bm çevirdi: — Gen mı gördün., yok- sa ifritlerle mi 2 bone n?. — Koradaki güzel mabudeye kavuşmak A AM Sarıkuşu unutacaksı Oktay sila Ge — Bu gece benim gör m rü- yayı sen nerden bor Dedi ve ayakta durdi Çıpa, ha ece in biten- leri rüya İline görünce, fik- rinde israr etti: — Bu gece (güzel mabude)yi rüyamda gördüm: «Han bana ka- rıkuş) bundan sonra size şeamet getirecek,. geri dönünüz, haka- Bim!, y birdenbire şaşaladı.. ge- ce alanda çınlayan sözleri ha- tırladı; — Sen bu gece bana masal söy- ledin mi? öyled mma, Koradan ve a sizi vi bekiyen mabude- den bahsetmed — Demek ki, ayni rüyayı bu g: ce ikimiz ri gördük, öyle mi? Evet, ulu hakan! sürerdi e yoldan mn selâmete erersiniz!, Oktay bir müddet tereddüd için- N boc $ yürüyerel demi seslendi; — Bugün beni yalnız bırakma, Çıpa!, Şey Cengizin oğlu; o ei n başına geçerek yola çıkacaktı. (Sarıkuş)u sarayın alt katın- aki odalara indirmişlerdi. Saray- lı kadınlar, bu güzel kızın bu ka- dar çabuk gözden düşeceğini um- muyorlardı. 'u o gece saray- ani VU, dan çıkınca, kendisini dört gözle i | bekleyen vam evine uğradı: 1ı— handan istemek sr- rası geldi; dedi, ona yarın, obür- gün kavuşabilirsin!. Ve Çinli kızı hanın gözünden nasıl düşürdüğünü anlattı. Ulak rm gene genç zabit, n bu iş bütün mcerberlerini dalkavu bağışladığını bilmiyordu. — Sarıkuş sarayda elmaslar ve inciler içinde yaşıyor.. onun mü- eat rile Karakurumda büyük ocak kurabiliriz, değil mi Çı- m sordu. Dalkavuk E önüne m Ben a okarışm müjdemi ahid eldim. ei büyük ocak kurun., ister kulübede sa e Ulaktan bir torba baliş Olea eme almadan gitme- pe Kurultay bayramı başlamıştı. Karakurumda (mukaddes Ur- hon suyu) a rl gi ateş orlardı. z istemiyorla «— Bi e Va: öm siz yorulmayı- nız! Yaşınız ilerliyor.. karılarını- zın ve oğullarınızın dan ay- e ınız! Bize emrediniz., iste- diğiniz e gidip zaptedelim.» Diyorlard Halbuki Okur ke Di e cek Hu Yapılan eski andlaşmanın ozulduğunu haber vermişti. Oktay kurultaydan döndüğü günün akşamı sarayının bahçesin- de ği tavşanlarla eülenirken, Ulak, bu fırsatı k di. Hanın yanıma sokuldu: anım! Ben her za- man sizin setaş kanımı dök- meğe and içmişim... Beni sevdiği- nizi bilirim, Bula sevgiye dayana- rak, sizden bir cariye istemeğe geldim! di Oktay ötületii süzerek gül- üs ca çapkın! söyle baka- yım, sriylrimde hangisine göz koydun? Hanın, , sevdiği zabitlere arası- ra cariyelerinden birini bağışla- dığını herkes bilirdi. Ulak, hanı bu kadar neşeli gör- memişti, Biraz daha yanına soku- larak: ıkuşu istiyorum, dedi, bir Çinli tutsağını, size kanını bağış- layan Moğol zabitinden esirgemi- yeceğinizi umuyorum! e Oktay, o sırada elinde tuttuğu tavşanı yere bırakmıştı.. mavi tav- şan, uzun kulaklarını ensesine ya- vere ve çiçeklerin ara- ybi Hanın sis sulanmıştı.. kaç gündenberi yüzünü görmediği gözdesini kendi elile bu kadar ya- kışıklı bir zabite ri Deden tereddüd ediyordu? Grani ee) dl nl İ düzü al Ali me E yaşlarında, zen- n bir i, Rahat rahat, ser- ss yayilan KM ii bi bir hiç bir şey ei ren Mektubu geri isteyemedi. küler iğ, masanın üzerinde kaldı. müriyetine öve. etmiş ve kalem. bahta içinde dosyalar karıştırır, yazılar yazar, uğraşır. durur du. Bunu hiç reri zevki gündüzleri kalemde şefle- Seyi e emir ör nların sözleri, emi El bol bol ödediğini hiç düşünemiyordu. Ali Galibin kalemde gördüğü işlerin en büyü e aşk mektupları azmaktı, Hem zengin, hem yakı şıklı bir delikanlı — artık " bar küçük hi rak çeşid çeşid kedi dei mektup yazacak kadar etrafından en pek tabii değil mi- Ali Galibin tabij MELİ hali bütün bu aşk mektupları içi resmi kâğıdlar kullanması idi, Müdürün uhaberat için kullandığı kâğıdlardan koca bir ek mektupların kadın li Zıdlardan birini yakalıyor ve e men başlıyordu: «Sizin zarif in ilk gör- k ni zamanda en muztarip günleri- ni yaşatıyor...» ilh. Maamafih, Ali Galibin muhay- yilesi genişti. Kalemde sık sık ya- zılan tamimler gibi her kadına ay- ni müsveddeyi kopye Sizrek > la ler icad ederek mektuplarına a Zişiklik temin ederdi. Bir gün, yazdığı mektuplardan Be şöyle bir cümle ile bitirdi: mazdı. Bu mektup, gittiği yerden ka- ul edilmedi. Postahanede üzeri- ne «mürseliileyh tarafından kabul edilmemiştir» ibaresini yazdılar ve zarftaki damgaya bakarak mektubu Ali Galibin Kalamini müdüre geri gönderdile; Müdür hayretle zarfı açtı, için- de Ali Galibin mekubunu bulun- ca fena halde hiddetlendi. Hemen delikanlıyı ve eği Ali Galip mü- dürü burnundan soluk alacak ka- dar ee görünce şaşırarak yü- züne bakıyordu. Müdür büyük bir hiddetle haykırmağa başladı; iz galiba bulunduğunuz dai. rei resmiyenin şeref ve haysiyetini de ayaklar altına almak istiyorsu- nuz, Benim kâğıdlarıma münasebetsiz şeyler yazarak ka- dınlara yollamak hakkını nerden buluyorsunuz ?. Bunun cezasız kal. mıyacağına emin olabilirsiniz. hususi Müdür bu tekdirden sonra, Ali Galibe Lai gösterdi. Delikanlı mahcubiyetinden ve korkusundan si farkına varmadan la mektubun üzerine attı, İşile > oldu. Sonra, hâlâ geçmi hiddeti ile zihni meşgul bir hak idi, Kın otuz yaşına yakla hal bir kısmeti çıkmamıştı. yel ve kiruez sildi, mendili e koydu, kızını in İm tin Sonra Zi zi gazetesini Sinemi salonuna geçti, Sane masanın özerinile si lışlıkla orada kalmıştı. İçindeki yazıları okuyan genç kız ne mâna vereceğini kestiremi. yordu. Şaşırmış kalmış, düşünü. ordu: ım çantamın içi» buki kendisini ancak bir akşam ayda görmüştüm. Bana takdim et- mişlerdi... Çok sevimli bir çehresi vardı... Fakat ne olsa, kabil de- gil lalişim meydanına gidip de Suzan ii kararı verdi amma, — ve türlü yoluna sokmak E | radı ı ve babasına nazı pek in bu çareyi bulmakta da e Üç gün sonra, müdür, Ali Geli- bi odasına tekrar eğin Delikan- hı kimbilir ne muamel dü: tiyarın yanına giriyordu. Fakat şimdi müdürün dudaklarında tat- lı bir tebessüm vardı — runuz, diye yer göster- di. Cigara içer misiniz? Ben sizin için çok düşündüm. Ciddi, zeki bir gençsiniz. İyi çalışıyorsunuz. Ka- leme şef olabileceğinizi gördüm. Bir kaç güne kadar şefiniz başka tarafa terfi ediyor ve sizi onun ye- ederim Al p hayretler içinde bir kaç teşkkür kelimesi kekeleyebil- . Mü ara meydan vermi- — Size birşey rica edecektim, dedi. Yarın akşam bize yemeğe gelir misiniz? Kızım sizi görmek- ten pek mahzuz olacak... Ertesi akşam Al Ali Galip Suzan için büyük bir çiçek demetile da- vete gitti, Müdür, birkaç dakika sonra, odadan çekildi. Suzan Ali Galibin yüzüne tatlı tatlı baka- k | p, dörde bül — Mektubunuz beni pek mü- teessir etti, dedi, Beni cidden sev- diğinizi anladım. Fakat nasıl ol du da bana Taksim meydanında bir randevü e ani Buna canım sıkıldı ai . His- siyatınızın derinliği ve deliliği karşısında, me ise... abamdan anla 2 İli özi MEİİAİŞ Sie nkara 19 (A.A.) — Hava tehlikes göni bilen ü İzmirden: 6435 B. Ahmed Nureddin 100, 6436 Kevork İpekyan | 158,50, 7 Nizameddin Ayaşlı 95,10, 6438 Ali Beledi 76,08, 6439 Tevfik | Zihni 40, 6441 6446 Tacettin Hakkı 38,04, m Beril Sınmaz 38,04, 6448 a 6449 H. Zeyn si 53 Ee 4, 645IJ.D.M 6452 Ali Molla 31, 70, 04332 Zeki zenan 2 6454 Mehmed > 31 456 m akim 7 70, 6486 İsmail Paşalarlı 20, 6487 Halil Nesi yi mere “ağ Mustafa Kemal 6488 Hasan 20, 6489 Hakkı EN “2490 İbrahim Ka- 6493 Salib; z 2” ie 5 # < BE E BR 506 Mustafa Seyit il 20, 6491 iyi 20, 6492 Murat Malki 20 0508 İpe Koseeloğlu 20, : le e al raosman 20, 6511 Mn İpek 2) 6512 Hahil 20. Seda 6513 Bekir Zihni 25, 6515. a yim 651 £ Karaca 20, 6517 med Acar 2 oağala Mamba, Tem 20, 6518 Ali Vasti Ergun 20, Ahmed Şükrü 20, 6521 pi Hak 20, 6522 Osman Faik Öber 6523 Mehmed Mehmed Du 526 Hayim oğlu Yaktn Hilaak oğlu Yakut 20, 6528, I Emin 20,5 ki b 5 20, dE) 30 ve 20) 335 Cevad yar- Derviş 25, 6537 Aöl Celali 20, “o Cumalı Mum- k âölD| OYUNLARI Briç, Piket, Poker, Eki Bezik, arte vesair bütün salon oyunlarının tarifleri Kendi kendine kâğıt oyunu (Pasiyans ) Yeni çıktı. Fiyeti 30 kuruş” JARSAM, NEŞESİ KEŞ Radyo 21 Temmuz Pazar İstanbul, 12,30 Plâk neşriyatı, 18, 30 Dans manik “plâk), 19,30 Se Lİ <A ler, Mesud Cemil, 2 i Radyo Türkçe operet akn (plâk). a 22 Temmuz Pazartesi eni 18, TE Yüzme ei Ba: © n Azade Tarcan, 18,50 Fransızca” 19, 50 Este musikisi, 20,20 sir 19,10 Plâk neşriyatı, men tup yazmıyacağına emin olabilir. siniz, . . in Hikâ; u 31, 6525 Nez 0520 Zihni 20, 6529 Â