No. 43 azan; Faik Sabri Duran e otobüs yolculuğuna halk Mep dadanmış? ğru yolun iki tarafın- kiracısi en az olan şehirlerinden biri de burası imiş, Amerikada otobüs bolluğu bir şe- yısı 4580, işliyen otobüsler 32,000 kadar.. Sn una iii çocukları götürüp g t fabrikalar ve ku: ei İşinde alkan da katacak olursak o zaman Ameri- ka Birleşik Devletlerinde işliyen otobüslerin somunu 100.000 ola- rak buluyoruz. Acaba Amerikada halk, aç bir çocuk emziğine saldırır gibi oto- büslere neden bu dadan- mış... Hem bui iş A filândan da bir sarsıntıya uğra .. Bunu; ir iki sebebi var: Bir ke egim yolculuğu, treninkinden daha cuz. Kumpanyalar müşteri > mek için ini kolaylıklar yapı- yorlar... a” bir ucundan öbür na ar oto büsle lk e arası © dolardır. Yolculuğun sıkıntısına katlanabi- lirseniz, isterseniz bu gezmeyi hiç dinlenmeden yapınız... Bu halde Amerikayı bir Okyanustan öteki- ne altı günde geçebilirsiniz. Fakat etmek, geceleri varılan şehirlerde ucuz ve temiz otellerde rahat et- mek suretile bu yolculuğu 10 gün- de yapabilirsiniz. Geziyi rahat bir eğlence haline Halkı otobüslere çeken bir se- bep de bunlarla yolculuğun daha arabaları- nın kauçuk tekerleklisi ve benzin depolusudur. a demok- rasisini o yar $, bu halkın e al bir irmiş... ren, A izaya ri bir cile , © İndirmi Yukarıda sağda: Yolda bir durakta sıralanmış otobüsler; solda: Amerika otobüslerinden birinde yatak ve zenci hizmeiçi - sağda: bir otobüs istasyonunun bilet gişesi; so ları şağıda Ida: itis, e, istasyonunda otobüs yolcuları haline o getirmi miryolları, e tozlu hali dağ ğu kadar çabuk git- mek değil mi idi?. Kimsenin aklına etrafı görmek bil düştüğünü gösteriyor, tabak bu her ailenin ille bir otomobili var demek değildir. yegen için otobüsler ucuz v ek imkânını dan ilmine koşmuş... otomobili olanlar bile... Hangisi daha rahat Hem uzun yolculuklarda kendi otomobilini kullanmanın zevki de kalmıyor. Saatlerce eller volanda, gözler ileri dikili, aman bir — elimden bir kaz. yok karbüratör iyi iş- iyor mu gi telâşa düşmek ve gidiş nizamlarını bilmediğiniz her şehirde polis ile başım bir belâya girmesin diye boyuna sinirlen- mek, nerede, bütün fö, bırakarak bir otobüste yan gelip etrafı doya doya seyrederek gez- mek nerede... Hem bize yolların zevkini tattı- ran, tabiati yeniden sevdiren bu- günün otobüs seferleri eski posta arabaları ile yapılan yolculukla- ra hiç Eskiler toz- sıkıntılar çekerler, bir köye, biz geşme başi- na varalım da Kit bardak soğuk de benzemiyor. İlarda susuzluk su içelim a sabırsızlanırlardı, Şimdi oturduğu: yerde, basıyor, a epsla m İm bet, dondurma, bira, can e isterse A Yemek vakti gelince, programda uğrana- cak bir şehir yoksa ve caniniz isti- yorsa garson önünüze temiz bir ofra kuruyor ve size yemek lis- tesini uzatıyor, o ismarladıklari- nızı getirinciye kadar siz tuvalet odasına geçerek elinizi yüzünüzü yıkiyor ve yerinize ter temiz dö- nüyorsunuz... Gece olunca yatağınızı hazirli- alâ buzlu suyu hazır Bahir bütün bu kolaylıklar ve ve ucuzluk milyonlarca insani büslere gire Yollarda gör- dü u ardı arkasi gelmiyen otobüs dizilerini ortaya atmiş.. Bu sayede yazın şehirler halkı kir. lara dökülürken, kır ahelisi de değişiklik olsun diye gri akıyorlar, neticede otobüs panyaları iyi iş görmüş air lar... Bu umpanyaların kemeri büyük dmiryolu şirketleri- nin mi. Böylece bu büs servisleri onlar için eğri bir rakip de sayılmıyorm ” elitmeiz AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçi fransızca ve ecnebi ali kitap, gazete, mecmua, fotoğraf bele ve modellerini temin *. KE vekâleti karşısın: da Ki on 8 Şu ühesi: im a mms Yazan: Mustafa Ragıb Vangelin ae . kulüb haline işti 324 bim il esas ray muh: sıl tesirler yaptığı İstanbuldan giz- lice gelen haberlerden anlaşılıyor- du. Reval mülâkatı kararlarının kalplere sindirdiği acıları Niyaz beyin, cemiyet namına yaptığı bi ilk isyan hareketi bir parça ik tıyordü. İşte bu O toplantılardaki münakaşalar, derdleşmeler hep bu iki hâdisenin doğuracağı akibetle- Ss MN Genç zabitler, burada birkaç ka- deh v çan sonra hep bir- likte erkezine giderler ve burada ri yemeklerini yerler- di. Vangelin gazinosunun en çok di Çoruh saylavı), Atıf beyin ta- bur arkadaşlarından mülâzim ki (şimdi mütekaid) beyler idi- ler. Bu arkadaşların burada toplan- malari, yemekten evvel birkaç ka- deh içmekten YL bu . ii aralarında e ve ce sahasında Pm salyalar biir anlatıp, birlikte ka- r vermek imkânlarını bulmak işid Bu suretle Vangelin kü- azinosu cemiyetin bu inki- mi zabitleri ii için küçük bir klüp haline getirilmişti. Padişahın kuvvetlerine karşı ne yapilabili Niyazi beyin dağa çıktığ nün akşamı Atıf beyle Sakadaşlar rından Mehmed Ali, Esad Faik ve Baki beyler bir masa başina geç- mişler, o gün Manastırda Niyazi beyin bir avuç gönüllü ile Resne- den dağa çıkarak isyan ettiğine dair gelen haberler etrafında hasbühalde bulunuyorlardı. Ma- nastırın bu 1ssız gazinosunda dört elen ilk ne- S — şeli v li serbes bir e içinde müna- kaşa ediyorlar. Hükümetin vel teşkilâtına kuvvet ve ehemmiyet vermesine rağmen, Vangelin gazinosu hiç de göze ba atmıyan i idi. en emin siyeti yüzünden, cemi sadık ve inkılâp fikirlerine o bağlı gençleri, o gün izli ve resmi haberler eee Niyazi beyin nasıl Resneden dağa çıktı- ğını, nasıl kışla debboyundaki pa- MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan tabanca aimmşpmmammmmm Ord N0: 725 öm İ ra sandığını kırarak mevcud pa- 30 Haziran 1935 bu tehlikeyi Sikimi? inkılâp ha- reketini korumak için cemiyetin alacağı tedbirler pek zayıf görü- lü üyordu.. Senelerdenberi memleketin her tarafında, hususile Rumelide baş ti tesi gibi milli teşekküller meyda- na getirerek niz e eee baş- ka çıkar yol yol Gerçi henliki ve İttihad cemi. 'dukları taburları, bölükleri hare- kete getirecek kuvvette ve mev- kide bulunmuyorlardı. Şu halde, rey çok vahim ve tehlikeli E ” * Eğer. fırsatını bulursam ” ie gazinosunda başbaşa uykudan uyanır gibi, çok asabi ve çi beraber, soğuk el koru- duğu da görülüyor ei ve ateşli mülüzin, kati düşüncesini bu suretle izah etti; — Abdülhamid, bu hareketi bas tırmak için mutlaka Şemoyu (1) sevkedecektir! (Devamı var) , birinci feriklik e ka: 3 edi halde, halk take vi arı ar? uda hep — tabirle amlırdı. m5 naki güm da ilâv edeyim ki tabir, sonrada verilmiş bir ünvan değildi. arnayudlar, aslından bözulmuş i imleri kullanmaktan hoşlanırlar, gi s göz LE si