Elli yıl sonra.. Bundan yıllarca önce.. 93 savaşında, *Fato,, adında bir kız yaşıyor Yağ başında, Bir delikanlı gibi, çobanlık ediyordu, Her yen dere, tepe, düz.. sürüyü güdüyordul.. “Fato,, yirmi yaşında bir arnavud kızıydı, Bu kız yn > gönüllerde sızı, Uzun kirpikli yeşilden daha koyu, Selviyi ln a biçimli boyul.. Topuklarına değen sarı, uzun Saçları Bu kızın andırırdı örülmüş kırbaçlarıl.. Sen güzeldi amma, bakışları Karkamış Güneşte kavrulmuştu, onun derisi tunçtul.. Tıpkı çobanlar gibi: Arkasında ii a Kısrağın üzerinde, elinde meşin Yüreğinde korku yok, bu genclik çilli, Vahşi gibi yaşardı Manastır da; ğlar ındal.. Anası İşkodralı, babası Debreliydi Kızları korku bilmez, Manastırlı deliydiz Bıraksalar giderdi savaşa kahramanca, Uçan kuşlara bile Şe nar tabancal.. il di yüz sürmüş namlı “ Debreli Hasan,, Nk söyle: Nedendir kaygun, tasan? “Ne istersen yapayım?... Aşkın içimde yastır, “Kız, Fatol... Zindan oldu çüleelne Manastır!..,, “Debreli,, okuturken “Çakırcalı, ya rahmet “Fato,, nun ayağında dilenmişti merhamet; Vahşi arnavud kızı ona bir tokat attı, vey sol gözünün kenarını patlattı, — “Seni gebertmek bana değildir tasa, “Çek elini.. basarım sonra kurşunu.. u kız, genc dağlar gibi, başı duman bir iri. tirit yeri Kr Ds yaman bir kızdı! Rumeli uğrayınca" 93 aa Köylerinde kalmıştı kadınlar tek başınal... ediler: “Ver elini, ey güzel Anadolu!..,, Sattıkları bir tarla, bir ev, beş on davardı, Kayseride oturan tanıdıkları vardıl.. Yazan: Necdet Rüştü —3 “Draç,, Iskelesinden kalkan Alman vapuru, Hızla yol a ğini Çanakkaleye doğral.. Tasası baştan aşkın, kederi son aa hacir. üni uş güğei üzüyor sonu gelmez, Göz yaşından daha az silinen Akdenizil... Bu Zili öd pm ikinci kaptanı ış gi tan türkce öğrenmiş, konuşabiliyordu, Güler yüzle sokuldu, onun adını sordul.. Bir parça konuştular, iş gittikce düzeldi, Sıra vapurun nasıl yol aldığına geldil.. Kaptan dedi: — “Geliniz, anlatıp göstereyim, “Pusla, dümen nedir; size bilgi vereyiml...,, a köp Bin sözle oyal mi, ei güzelini, Önce tutmak istedi onun yumuk elini Sonra sardı belini cesaretle ansızın, Kulağını çınlattı fakat çığlığı kızınl.. İşiten var mı?.. Diye kaptan dört yana baktı, Gözünde kurnazlığın o an şimşeği çaktı, Sol elile asılıp büyük düdüğü çaldı, kızdan bir buse ie Karışıp duyulmadı Me De sese|.. “Fato,, karaya çıkıp, Kayali gitmişti, çmiş, gençliği de bitmiştil.. O, çalınan buseyi fakat unutamadı, Dedi, kendini asla avutamadı! .. gün, di yol varmıştı İstanbula ; Bakıp şaştı yol in gri süsüne, İlk defa ayak basdı Galata köprüsünel.. Düdük çalıyorlardı bu vapurlar a İn Gidip tutmak istedi buse bırsizlarını, Bağırdı: “ Öplüyorlar Arnavud kızlarını |..,, Sürekli müsabakamızın İinci serisinde Hediye kazanan okuyucularımızdan birkaçı : — Birer fotoğraf albümü kadini di Uliye Muammer e skirdağ), Di Nejad yl) bay Abidin (Ankara), bay Uray (Bergama, 5, 6, 7 — Bay Naci Duru (Samsun), bay Fethi ri (izmir) , Denizli (Akşam) — Bir haftadanberi burada lenmiştir. Sıcaklık gölgede 39 dereceye kadar serinlemek için Denizli civarı sıcaklar şiddet- çıkmıştır. Halk biraz ndaki çaya gire! banyo almakta- dır. Sıcakların şiddetlenmesinden çifçiler oendişededi Denizli yakının daki çayı ve burada yapılan banyo yerini gösteriyor. bay Naşid (Ankara). Diyaribekirde hava tehlikesine karşı yardım Için yazılanlar Diyarıbekir (Hususi) — Vali- miz bay Faiz Ergunun teşebbüsi- le, hava kurumuna yaplacak yar- dımı tensip etmek için Halkevin- de büyük bir toplantı yapılmıştır. Vali, Kamran hava tehli- kesine aid söylevi uduktan sonra hazır buluni ağ hava teh- likesini bilenler listesine yazılma- ğa davet etmiştir, Valinin bu daveti büyük bir he- yecanla karşılanmış ve herke teye RR başladığı cihetle, tayyare yardımı olmak üzere kül- liyetli bir para Z taahhüt edilmiş- tir. Halk seve seve hava tehlikesi- ni bilenler listesine yazılmakta- dır. s İis- ir, Resmimiz İstanbulda konserve yiyenler azalıyor Konserve fiatlerinin artacağı hakkın- daki haberler doğru değil Tw e pa çalışma Bir Sebze fiatlerinin bu yıl oluşundaki sebepleri lar bahçıvanlar konserve fabrikaları- nin da bu yıl sebzeyi pahalı fiatle satın almak mecburiyetinde kal Bu ihtimal üzerine bir muhar. ririmiz konserve (fabrikalarını miş, alâkadarlarile gö- re Fakat kısmı iki üç ay sonra yetişecek ikinci üründe fiatl uzlıyacağını t: in €- ii enginar, bezelya, gibi sebzeyi ge- çen seenden farklı fiatle satın al- ıştır, Buna rağmen konservele- rin eb pahalı olmasına ihtimal verilmemektedir, gö- rüşen bir muharririmize alâkadar- lar bu emet şu suretle aydın- latmaktadırlar endilerile — Konservesi yapılan sebze: Vi çalı NR ayşe kadın fanuL yesi, kabak, bamya, pa be- zelye, patlıcandır. Bir kısım fa vikkala ar sağinarını, çalı fasulyası- Bir kısmı ise ikinci ürünü bekli- Or. İstanbulda 12 kadar konserve fabrikası vardır. Bu on iki fabri- ka biribirile rekabet edercesine çalışmaktadır. Sebze fiatleri ne kadar pahalı olursa olsun konser- B. € fiatlerinin arttırılmasına imkân seli çünkü buradaki fab- rikalardan bir kısmı muamele vergisinden muaftır. Bundan elde ettiği istifadeyi fiat İariama kapa- tan fabrikalar sebzeyi pahalı da alsa Kemane ayni fiate sat- maktadır. iel in göre, ondan az ame: ç çoğu amelesini azaltmış maktadır. Bu işle meşgul olurken bir nokta dikkatimizi ei Çok eski bir şii diyor ört sene sü kadar İstanbul aşağı yukarı iki buçuk milyon kutuya yakın konserve yi pardı, Son seneler istatistiklerine imdi İl Mu a senede ancak 1 milyon malarını tavsiye etmeleri... olmıyanlar da bu tavsiyenin fay- dalı olduğunu düşünerek konser- ve almaktan vaz geçmiş ve sene- den seneye satış azalmıştır. Bu yüzden imalât da tabiatile dü- müştür.» AKBA müesseseleri ; oder n ti kitap, gazete, mecmua, fotoğraf vee i ve modellerini temin Ker Maarif vekâleti karşısın da telefon 8377 Şubesi: Samanpazarında Ankaraya giden Beşiktaş takımı yaptığı iki maçı da kazanmış ve İstanbula dönmüştür. Yukarıdaki resim, Beşiktaş - Ankara gücü maçından heyecanlı bir dakikayı gösteriyor.