pp Haziran 1935 MEN ————————————— ——— MUHABIR MEKTUPLARI OAKŞ li 1 lir. Ermenek Ermenek ln si Erm nek Torosların büyük silsilesi ile çevrilmiş on kilometre cenubun- dan Göksu irmağı geçen bir yeşil- lik yuvasıdır. Kasabamız bir çok çağlıyanları, şelâleleri ve zümrüt gibi yeşil bağlarile adetâ Türkiye- nin İsviçresidi. Kasabada 7000 m Düfus vardır. yor, Şimdilik Silifke, Mut, Kara- man, Gülnar ve Anamura otomo- bil yolları vardır. Karamanla Ermenek arasında eserler vardır, Bunların başlıcaları Ermenek-Silifke yolundaki bhan- lar ve kasabadaki hamamdır. Bu köprü han ve hamam haki- katen takdir edilecek eserlerdir. Kasabadaki eski evlerin dam- ları toprak ise de yeni yapılan bi- naların damları umumiyetle kire- mitle yapılmaktadır, Geçen sene bütün evler badana edilmiştir. , Bu faaliyet şehri güzelleştirmiş- Bir sene evvel sulardan isti- anmış akineler LERE takılacak ve kazamız elektriğe klübünün faaliyeti günden güne artmaktadır. a tini kurumuna yardım mit 17 — İlimi İ yüzer lira vermeyi kabul etmişlerdir. Pp” AEŞAM Ki KİTAPHANESİ tarafından çıkarılan kitaplar ŞU YERLERDE SATILIR: Istanbulda HAŞET, e Ka Evinde inelbaşı Köprüde © “ KEMAL, Kitap Köşkü Köprü Kadıköy iskelesi. Haydarpaşada ŞİMENDİFER GARINDA Kadıköyde NET, O Kımtasiye mağazası, Altıyol No. 1, Büylikadada NİKO, o Tütüncü dükkânı, > İskele başımda: İstanbul'dan başka (yerlerde bütün ii ve gazete satanlarda bulunur. #8” Kitaplarımız her yerde üzerindeki fiyete satılır. Sigara içmek kolay iş değil, büyük bir sanatmış... Her şeyin sarfiyatı azaldığı halde tütün sarfiyatı çoğalıyormuş caktır. raya artık izmarit denir ki bunu atmak gerektir.» Meşhur tiryakiler vwrupada meşhur adamiar ara- sında birçok tütün tiryakileri wardır. Bunlari Fri sız başbakanı âval, esi rayı ağızlıksız, M, Tardieu uzun ağızlıkla içer. ve Baldvin pipo meraklısıdırlar. Bunların da ağız- larından pipo eksik olmaz. Mi rejisör Lubitsch püro meraklısıdır. Sabahtan akşama kadar ağzından püro eksik Pipo va le Başvekili Ağzından sigara düşmiyen Fransız maz; Baldui: ekili M. Laval Birçok büyük edipler, âlimler | sigara olmadıkça çalışamazlar. Sinema yıldızları arasında da bei tiryakileri çoktur. Bililen başında Marlene Ditrich geli Ir, Tiryakiler arasında günde - 70 sigara içenler çoktur. günde 10 püro enler de söke. doktorların tavsiyeleri tütün sar- fiatini azaltamamıştır. Son senelerde kahve, çay, hat- tâ içki sarfiyatı muntazam su- rette gi Kırk yıllık içtikleri sigaradan bir tane bile eda etmeğe razı olamıyorlar. Muharebeden evvel yalnız er- eşfedince çıktığı adada kekler sigara içerlerdir. Kadın- yerlilerin bir takım kuru yaprak- ların sigara içmesi ayıp sayılır- ları çubuk içinde yakıp dumaninı dı, Hele genç kadınlar arasında çektiklerini görmüş ve buna me- sigara içen hemen hiç yok gibiy- rak etmiştir. di. Halbuki muharebeden son- Kristof Kolomp ve diğer İs- ra kadınlar da sigara tiryakisi ol- anyol seyyahları bu otu Avru- muşlardır. ar Avrupa- da yer tutmamıştır. Fakat 1560 da umumileşmiş, pek çok kimseler ai lamasi m galtmi tün ii ço- verilmiştir. Son dan geldi- > e (Tabac) ismi misil edil- Sarayı nasıl içmeli? Sigara içen insanlar pek çoktur. Fakat bir Fransız a yazdığına bakılırsa sigar e“ m bil çi 13 üncü Lui, İngilte- : rede birinci Jak tütün içm sak etmişlerdir. Papa sekizinci Urbain tütün içenleri aforoz et- zdır. “Bu iğ siga- bir sanat olduğunu bu sanata dair iza- eği ya- Bir sigara tiryakisi Marlene Dietrich t idam cezasına rağmen AKŞAM GAZETESİNİN ve tekrar yakılan bir si- KÜ Ç Ü K İ LÂNLA RI garada lezzet kalmaz. Sigaranızı, nihayeti e kadar iç meyiniz. Çünkü dudaklarınız due ak için en emin, en ucuz ve en kolay vası- tadır. Gs Püro meraklısı meşhur rejisör mandan sarımtırak bir renk ala- Lubitseh i NELER OLUYOR? En parlak elmas en büyük kuyum: Ha Win büyüklük itibarile dünyada ikin- mış, fakat bu emeklerini mükâ- fatlandıracak bir şey bulama- miştı, Jonker altmış üç yaşma vardığı zaman elmas arayıcılığı sanatinı bırakmağa karar vermiş ve Ame- rikada ufak bir çiflik bularak orada çifçilik ile uğraşmağa baş- bir gün tarlasını sü- rerken kaz yumurtası büyüklü- den bayılmıştır Ertesi günü, başın- dan tırnağa kadar silâhlanmış olduğu halde, şehre koşarak bu amıştır. İşte dünyada bir eşi daha ou- lunamıyan Jonker elmasının ta- rihçesi budur. Odunlar arasındaki ei yığılı bulunan odunlar bayan Ma- riye satılmıştır. Bayan Mari, aldığı odun- ları evine taşırken yığınlar ara- sında, bir reçel kavanozu bul muş ve eline alınca çok ağır geldiğini görerek kapağını aç- ışır. Reçel kavanozunun içinden 22,000 altın frank çıkmıştır Bu para, terekeyi satmağa memur olan adliye memurlarına teslim edilmiştir. Müthiş bir kadın hırsız Fransada Bordeaux şehri civa- rında muhteşem bir villada zengin adı altında yaşayan bu genç ka dının asıl ismi Mari Guyondur. Kendisi henüz otuz yaşındadır. Bir çok dolandirıcılıklar yüzünden mahküm olmuştur. Bu kadının kocası da maruf bir hırsızdı, Mari, kocasından boşan- dıktan sonra kendisi ötede beride sırasile bir romen prensinin dul karısı, markiz, kontes, labaron göstermeğe ve kibar ailelerle ta- nışarak onları m başla mış, en sonunda Bordeauxda bir bakkaliye reiki açmıştır. Fakat bir müddet sonra bu ser- seri kadının açtığı bakkaliye dük- kânı hileli bir surette iflâs etmiş, bu yüzden bir kaç ay hapse mah- küm olmuştur. Mari Guyon hapis müddetini bi- tirdikten sonra Conon civarında büyük bir villâ kiralamış ve kon- tes Dambröz namı altında dolan- dırmadık büyük müessese bırakma mıştır. Bu sahte kontese, mobilya piyano ve e satan müessese- alamayınca, polise bat varak iş bulunmuş- ol zabıtası, yaptığı tah- kikat neticesinde, bu e >. dımın hüviyetini meydan mış ve kendisini e aleeyenık ii kemeye vermiştir.