« Tefrika No. 15 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR İCENGiZiN OĞLU | İSKENDER. FAHREDDİN —— ktay, e. kaçırdığı (Kin) tacını, onun gözü önünde vurmadan rahat etmiyecekti. İmpertoriçelei grek a gönderdikten ıktı Mta, İmperial birle. iline. ankin)in düşmesi üzerine, en sy amaa — €ski Çin eyal e hayal Bir sabah eek çadırında oturur- kk bir kafile gördü. Sebutay aldığı tutsakları Okta» YA göndermişti. Bunlar arasında Kin im imparato- “rn anası ve iki karısı en önden “ag ikisi de çir- kindi, Oktay bunları görünce: — İmparator (An-.Kin)i bera- ber k ırmakta haklı imiş. agi söylendi. irki a- —— - Bizi kesmeyiniz!, Diyerek ağlamağa başlamıştı. Oktay, ihi ihtiyar kadının göz ya- finı kendi elile silerek: — Biz, ak saçlı hatunlardan öç almağa gelmedik, dedi, sizi bizim Yurdumuza göndereceğim. Yasa: mızda kadınlı larla, güçsüz ve arkasını dönüp kaçan üşmek izi ın Okta Tına kapandı. Ellerini g göğe EE Tarak; — Tanrım, sen biz Simla ağ oğlumu a koru Diye > ardı. e er Bu, be- mim | bei bir ii öö Diyerek ihi avi impara- toriçelerle ri (Sarı çay)dan gönderdi. çita, Konfoçyüsün torunu Ozof (Kanon)u yanında alıkoy- Muştu, Kanon, i i l yola çı- kare Oktaya sordu: — — Bu kadınlar yi kurumda indana mı si leram — Hayır.. rayımd. Mi Min bagir rdun — İmpai raki merak ve te- içinde bocalıyorlar. EL urumda caklar: raya — n ölmeyi terc b ettikle lerini lar. tay, filozofun sözlerinden i a: — Ben, eli, ayağı tutmazlardan almayı küçüklük $ sayarım. gi sö A söyle: Kara kurumda işken rmeden yaşıyacaklardır. > yn müddet hayatta kala- miyorum. rig rr. Bu, Ml be- €vam eden eski bir ir, bu sırada ride mek Ge birinin yanına imami nc kadının laktı Niçin lyorum? dedi. Ko- (Am e gibi, yın bu sözü e Mk ear ekti. sonra yola çıktı.. nin gururuna 'dokunmuştu. — Kocamı çok seviyorum! Diyemedi. — Demek ki, imparatorun, göz- desile birlikte le siz de duy- dunuz, öyle mi Diyerek önüne baktı, İmparatoriçe çok utangaç bir dındı, Hayatında ilk defa yabancı bir , karşıya gelmişti. ktaya baktı. ne güzel, ne yakışıklı ve ne sevimli bir erkekti!. İmparotor o(Nin-Kiyassu) nun Daya imparatoriçenin gözünün öl dikildi.. sivri ep sa kalı, aldatıcı ve sert bakışları, kı- *a boyu, hasılı m girkinlikle. rile beraber imparatorun bu iha- neti, karısını ondan soğutmağa yetmişti. Kendi kendine mırıldandı: uz var! K ni sevseydi, An-Kin gibi, beni de beraber götürürdü. Ve bu pl ile Oktayın yanın- dan ayrılarak yola çıktı. Filoz. > > Oktaya: Z a hayran oldum! — di can alacak damı Beni O artık kendini öllürmi. yecektir, vam o gün Nankinden gelen Moğol zabitlerinden birine şu em- ri vererek ter: Nankine gönderi erin an (Sungo)ların sea ele iremedikleri çi Jel ii ii “Seden be Balaliyn imparatorun: al Şehir işi asamızı tanımayan ve aykırı davranan- ların kile asmak z korkma! Bir kac sün onra, Nankine geldiğim. im gibi du- rulmuş görmek isi Oktay, Sebutaya bu mektubu gönderdikten sonra, (Sarı çay) eki a Nankine gö- türmek istedi. Karargâh toplandı. Irmak komi yerleşen Mo- gollar, yollarda şenlikler yaparak, Nankine doğru gidiyorlardı, torun peşini kovalamak, onu da imparatoriçeleri ve ku- mandanları gibi ele geçirmek ge- «— Ben tacımı mem!» kimseye ver- Diyen imparatora, Oktay, taç ve tahtının elinde en nasıl ize rdu, Oktay: tacında gözü yoktu. öz imparatorun kaçır- dığı tacı, onun gözü önünde yere vu parçalamadan yüreğ hat aye Oktay Nankine varınca, Sebu- tayla ilk konuşacağı iş, impara- torun peşini kovalamak olacaktı. (Arkası var) reği ra- jam Iki kadın ) Naci pul e ka sa Elektrikle açılan kasasının içine koydu. | kapattı, Ba- ai içi bin bir şekilde pullarla lar arasında geçmişti, Bu pullar yüzünden ne erin a ne de şiirli bir Ür en kaj aştı. Onun bütün aşkı, sevgilileri işte şu elektrikli kasanın işindeki bin binlerce liraya pullarını satmağa hna bile getirmemişti. Annesi, Naciyi evlendirmek is- tiyordu. Birçok kızlar bulmuştu. Fakat o bunlardan hiç birine ya- naşmıyordu. — Ben Mn o kadar meş- gulüm ki, muhakkak zevcemi ih- mal edeceğim, diyordu. O günü pullarını kasaya kapattıktan son- ra aşağıya indi. Annesi genc bir yordi kadınla konuşuyordu. Genc ve çok güzel bir kadın... Anne, Naciyi e: Yeni hizmetçi.. dedi... Biz- de çalışmak istiyor. rap öyiiyerele genc kadına dönd a ya kızım.. biz bir ana EE oldukça ai iyim RE nin içinde bin bir mâna uçuştu. Ertesi günden itibaren yeni hiz- metçi Nacinin etrafında fır dön- meğe başladı, Ona nasıl hizmet edeceğini bilmiyordu. Sabahleyin kahvealtısını hazırlıyan o idi. Pullarını tetkik için masanın için Na- ba hizmet eden de gene Kad- idi. .. Güzel ige âdeta genc a- damın İmuştu. Öyle can- dan, SE De ibi inde ki.. Bazan -şimdiye kadar yalnız na- dide pulların üzerinde duran, ba- kışları Kadriyenin güzel gözleri- nin içinde uzun uzun Mike du.. Üç gün sonra Naci annesini bir genc kadınla daha buldu. Bu şık, zarif, ince bir ka- dındı, Konuşması da gayet güzel di. Annesi ona — İşte ki diyordu, Yapa- nız.. Ankarada bir kızım var.. ba- zan ona benden mektup yazacak- sınız.. işte hepsi bu kadar.. Anne, Necile ile oğlunu biribi- rine tanıştırdı: — İşte.. dedi, bana arkadaşlık sak olan - zir ayan, zel ie bir Iİ gibi g si E her şeye onun ince, nazik elleri güzel bir şekil vermişti, Se- nelerdenberi içinde bir g genc ka- dın rulman bu eski ev âdeta ir aşk yu haline girmişti. Her dek çiçek, koku, renk var- dı. Pullarından başka hiç bir ve dikkat a >” bile içindeki bu yük değişikliğe hayret ii Bazan Necilenin yukarıda çaldığı piyanoyu çer yordu... Ne güzel, ne içten çal yordu!.. Bazı geceler genc kadına bah- çede ras geliyordu. Ke ışığı al- “> Ezan kenarına oi kamaşyolr karşılık- hs a gri in de yel son derece meraklı e âldağanı ra Naci Hemen gec havuzun kenarından kalktılar, Sieamri attılar, içeriye girdi- ler. Pulları çıkardılar. Naci, Ne- cileye en nadide po birer bi- er gösterdi. Kadriye onların et- rafında bir gölge eb dolaşıyor- du. Naci eğilmiş, saçları erin iri ei pulları ken Kadriye ağ onlara uzun uzun bakıyor Ertesi vs yerle erken- den kahvealtısını getirdiği zaman Kadriye Naciye bir şey söyleye- ve “> yutgundu. im de, dedi, pullara me- sizi var, Naci güldü: — Peki.. sana da göstereyim.. ister misin? Elektrikli Şemsi açtı, Pulları birer birer Kadriyeye gösterdi. Genc kızın hakikaten pul merakı vardı. Pullara bakarken - nin içi pırıl pi nz ani Delikanlı iki kadının hareketin- karşı son derece garip harek: diyorlardı.. Hattâ bir gece Necilenin sessiz et e- öyle giz bir şekilde hareket ediyorlar- sabaha karşı Ef h Ge ile e ndı, Aşağı koşi Necilenin sesi İZ aile ateş ederim.. diye asigi bu. Ha; . kasa açılmış., kollek- siyolar üm çıkarılmıştı. Kad- dırmışlardı. Necile onlara bir ta- banca tutuyordu, Genc kadın Na- ciye: — Bana yardım ediniz.. bun. lar pullarınzı çalmak istiyen bir hırsız şebekesidir.. e de sivil polis memuru Naza: rı ta kibe memurum.. e ile iri li sıkı sıkı Kadriy. bağlar. Nazan, Naciye dör- & benim vazifem bitti. beni de gönderdiler, İşte pullarınız çalın. Bayanlar diyorlar Wi - rafı 5 inci sahifede) ği hisler.. : kadınların seher faik olduğu taraflar var çok.. kadınlar erkekler- «vazife hissi» vardır e değil la gelir. Bir iki gün böyle munta- zam çalışsa üçüncü günü biraz il asmak ihtiyacını göste- rir.. — Ev ani bulduğunuz kabahatler si — Dünyada en » büyük zevk ev kadınlığıdır. va ev kadın- lığı hizmetçi tutmak zevkine fe- da Map Bir evde öyle zevkli işler var- dır ii insan bunları hizmetçisine yaptıramaz Sanırım... meselâ ğumun Amerika yolculuğu ( Baş tarafı 8 inci sahifede) inince apn en öndeki sizin yerini e geçecek ve daha arkada- onun baş ucunda bekliyecek- Cincinnatide otelde gördüğüm yenilikler 10 birinci teşrin e... Cincinnatideyiz... Dr. Newton bu- rada cek, Netherland Plaza bir otele indik, Şimdiye kadar Amerikada gördüğüm seli için- de bu en lüks olanıdır. Bürosu bir t ve 8 g E 5 b ati # telefon ve radyo var, her odanın een ir banyo dairesi... ar yenilik varsa bu ©- le Smm etmişler... Meselâ e- linizi yıkadıktan sonra kurutmak in duvardaki bir deliğin karşi- sna gider, yerdeki bir basamağa basarsınız, bu delikten çıkan sıcak hava bir kaç saniye içinde elinizi kayboluvermesi kadar si şey olmaz... Onu tekra Gini ve yili ar kaçırmadan çı- karıncıya kadar epi zahmet çe- kersiniz... İşte burada buna karşi bulunmuş bir çare gördüm... Su- mışlar, elinizden kayıp kaybol- mıyor. Bir de bütün koridorlar- da çiisyer tuları v: ğu a İl cet kalmadan mek- li ride. Allaha ml dık. Annenizin ellerinden o öpe- rim. Naci onu eski adile çağırdı: Necile!., — se şey mi söyliyeceksiniz?, me... Bi de biz sana öyle de ki. Necile gülümsedi — Şunları id edeyim.. po- listeki soh vazifemi dan sonra gelirim... göreyim.. on- (Bir yıldız)