e No. 31 GE v REM AR Yu Yazan: Faik Sabri Duran Şikago Zahire Borsasında alım satım nasıl yapılır? 2 birinci teşrin pazartesi... Bu- ec idi. Büyük bir galeride eski o- reislerinin portreleri asılmış- Şikaponun zahire borsasIndakl ürültü Oradan borsanın toplandığı büyük salona bakan balkona Sıktıl. Aşağıda müthiş bir kala- bir uğultudur gidiyor, telefon çan- ları sağdan soldan durmadan çalı- Yordu, Ortada bir çok adamlar Yer yer rim birer halka teşkil ei İle Her halkada en 8Z yüz kişi olmalı idi. Bir taraf. ta büyük bir lâvha üzerinde ışık- larla yazılı birçok rakkamlar koşu- fuyo; e Bu kargaşalıkta acaba kimse n bir şey anladığı var mı idiz p Bir çokları ellerile bir takım nt yapıyorlardı. Sol tarafta ırk "ştıranlar, avuçlarına bir şeyler dökerek dikkatle bakan insanlar Börülüy, ordu. Kendi kendine telgraf yazan akineler Bulunduğumuz balkonun altın- da duvar boyunca sıralanmış tel- 8raf makineleri vardı. Fakat na- “ıl? m her birinin üstü, an- OT, ve yan taraftan in Sikiyordu, İşte dünyanın her ii afından gelen telgraflar bu kâğıd. ii: üzerine otomatik olarak e İdi. Bunlar balolardaki se İN yığınları gibi yerde kümeler na varan sözleri öbür elleri ile, e ey geçirmiye çalışı- mısır, iple İnt arpa gibi başka bir « Buralarda topla- Yukarıda: gan ğa odası binasında zahire Po Sin ği salonu - aşağıda sağda: Borsanın sa toplantı hai li Tic aret 4 odas binasının dışarı nanlar biribirlerinin yüzünü ra- hatça görsünler diye yere sekizer pe kerr basamaklar yapmış- la çıkılıyor, son- beş ba mak bulunuyor. İşte alış veriş ya- panlar bu basamaklar üzerinde ayakta duruyorlar. Burada topla- nan oda âzaları, dünyanın muh- a yüz binlerce kile bububat ein ei Het sabah 9,30 dan öğle- den sonra saat 1, 15 e kadar de- vam eden bu uğultu içindeki her sesin bir kuntrato ka mü e her el işaretinin remeğeğ dola- rı Mi n bir kuvveti rmiş, İnsanların al işaretlerile biribi rle- rile anlaşmaları pek eski bir iştir amma işte bu en modern ticaret ocağında bile iy en pratik ola- ak bunu bulmuş! Bir iki işaret ile binlerce kile bygday nasıl satılıyor? Oda kâtibi bize işaretleri de larının fiatini bildiriyorlarmı: Ele amudi vaziyet verilirse bun- dan maksad malın tarını ha: vermektir. Parmaklara veri- er len vaziyetlere göre de rakkam- lar anlaşılıyor. İşareti yapan avu- cunu kendine doğru çevirmiş ise bunun manası «alıcıyım...» du Yok avuç dışarı doğru tutulmuş ise «satıyorum» imiş. Satıcı veya alıcı bir yandan bağırırlarken bir yandan da bu işaretleri ER lar, bu suretle b da sözlerini işidemiyenler erik anlıyor ve ge, ye 3 z a 8 3 > *3 5 et k mavi renkli tarafına meselâ şöyle bir not atıyor: «5 - Jon 1.24 7/8» bu- lan görünüşü nun manasi Jona 5000 kile buğ- day sattım, 1 dolar 24 7/8 cent- ten» demektir. O dakikada alıcı da elindeki ticaret GRE kır- mızı tarafına şöyle bir atmak: tadır: «5 - Brown 1.24 da ki bu da «Brown'dan 5000 kile buğday aldım. 1. dolar 24 7/8 centten»dir. İşte böylece bu kadar gürültü pa- tırdı, telefon çıngırağı ve telg- raf tıkırdısı arasında yüzlerce tüc- car yüz binlerce kile hububat alıp satıyorlar... Borsadaki gözcüler na İş İş bununla da kalmıyor. Her muameleyi hemen not eden göz- cüler var... Bunlar yüksek bir yerde duruyorlar v. m satımı arkalarındaki lâvhaya ışıklarla aksettiriyorlar... Ki da hiç durmada; anın dört köşesine bunları bil di riyorlar. Böylece her tarafta telgraflar, telsizler ve radyolar, raklılarına ve i ğı lmış ve kaçtan ya- pılmış bildirmiş oluyorlar... Hem bir kaç dakika içinde, Diğer taraftan Şikago borsası da dünyanın başka taraflarında a s © leri hemen kara lâvhalar üzerin- de ışıklı yazılar şeklinde koşup du: (Bitmedi) ASKERLİK BAHİSLERİ Askerlik yazıcımızdan: Büyük harpten sonraki neşri- yata ve aldıkları tedbirlere ba- anda im ni Ludendorf bi- le kanaat getirmiş ve kitabının büyük bir faslında bundan acı acı ye etmiştir. çıkan ciddi bir askerlik yor ki: «Büyük hi Bu kadar şiddetli olup olmadığını eni ruz. Fakat şurası muhakk itilfçılar ve bilhassa İngilizler ndala- işin Almanya için bu başlı başına bir ret bie er edecek kadar ileri ii k harp vi alaka tetkik etmek yalnız faydalı değil lüzumlu bir hal de v- tir, gadanın vazifesi de diğer dp lele eee gibi müdafaa ve taarruz olmak üze- üd sirinden kurtarma tedbirleri düşü- nülüyor. Devletin aldığı tedbirleri sıkı sıkıya harpciye ve cep i- - sindekine yetiştirerek, onlara u anlama ili ziyete ge- tirmek lâzımdır ki, bu fertler an- ak olan ve olacak şeyleri iste- sinler. Taarruzda; propağanda evvelâ bitaraf memleketlere 'yünelir. Bu ralarda kendi vaziyetinin doğ- ruluğu, düşman vaziyetinin iğri- e Lime Sal Re mektepliler akşama ki ar sevinç içinde ahi Yeni bir harb silâhı: in liği isbata & ai Ancak bitaraf muhraip memleketlere de girer v vi a başlar. Yalnız şunu da bilmelidir ki bu iş ö işi. İh şeyden evvel bece- rikli bir süel işidir. Ve bunlar da daha barış zamanında yetişmiş mma lâzımdır. mdiye kadar va kitap, Mila gibi yalnız yazıya inhisar eden propağanda vasıta il k mühim olarak siz katılmıştır. Bu vasıta gel:cek dan kaldır- kün ise de da- tenilen amaca telsiz ie k suretile fikirlerin pağandamızı yapan pe bir mü- faa düşü h Bundan başka ruzi telsiz vasıtasile ve taar- bir propağanda siyasası ta- kip etmek yeceği, her ulusun vazgeçemi- vazgeçerse zarar edeceği bir silâh olmuştur. Hülâsa; propağanda silâhı as- la ihmale e büyük ehem:. v şekillerinde kullanılmasını bilen- ler bundan sonra çok şe ır, yler kaza- nacaklardır, M. Şevki bayramı vakit geçirmiştir. Yukarıda lardan bir rami akşam yemeği yerken görüyorsunuz. AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi lisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin e er. Merkezi: Maarif vekâleti karşısın da eta 8377 ebe si; Samanpazarında çok neşeli Talebe okuyucu- olmuştur.