Sahife 12 > : kesildi. ha sonra Arablara esir düştü Ce- zaire götürüldü. Bir gün arkadaşlarile beraber Kkaçmağa baş vurdu. Cezair beyi: — Bu kaçmağı akıl edenin is- “mini söyliyecek olanııwaffedece- ceğim, dedi, Servantes haykırdıs : — Ben akıl ettim, beni öldür, aşlarımın canını la... Bu açık sözlülük ve'yiğitlik Ce- Zzair beyini, na i, hepsi- ni affetti i Servantes İspanyaya döndü ve son demlerinde meşhur Don Ki- got eserini . * Don Kişot; arkadaşı ' Sanşo Ponsa ile sergüzeştten sergüşeşte koşan kör bir adamdır. Değir- menleri düşman sanıp onlarla uğ- raşır. İki arkadaş diyar diyar do- laştıktan sonra nihayet büyüklük sevdasından vazge, , köyleri- ne dönüp rahatlarına bakarlar. ! Den Kişot hikâyesi hem eğlen- celi hem istifadelidir. « Don Kişatu herkes okumalıdır. Bu kitabı Akşamın faydalı neşri- yatı arasında yirmi beş kuruşa bulursunuz. rilmişti Harpagon çok zengin amma, çok pinti. Çocukları Kleaut ile Elize işkence yapıyor, çocuklar da bir türlü babalarına gönüllerini açamıyorlar. Kleaut Maryanla evlenmek istiyor. Eliz babasının maiyetine giren Valere nişanlı... Amma böyle pinti babadan bir şey koparmanın imkanı mı var? Aklı fikri soyul- mak korkusunda, Kapının önüne üstünü başını yoklayıp bir uşak dikiyor. Elizi zengin bir ihtiyara vereceğini kendisi de Maryanla evleneceğini söylüyor... Harpagon, Kleautı sefil ediyor. Adam borçlanıyor. Bir tefecinin şartlarını kabul ediyor ve günlerden in ini i bi ğunu öğreniyor. Kavga ediyorlar. Harpagon Maryana ziyafet mecburiyetinde kalıyor. Uşasklara, misafirler bir kaç kere istemeden şarab vermelerini tenbih ediyor ve ahçısına: “Çok yenmiyecek şeyler pişir, emrini veriyor. Harpagonün koltuklarını kabartmak için, Maryanın ibtiyarları genclere tercih ettiğini söylüyorlar, © da'gözlük takıyor. Fakat oğlunun kendi namına Maryana bir elmas hediye ettiğini görünce çıldırı- yor.. üstelik oğlunun bir de kahvealtı ısmarladığını duyuyor. Valere artıkları dükkâna iade etmesini söylüyor. Bu sırada birinin para getirdiğini haber veriyorlar. aryanla Kleautın seviştiklerini öğreniyor. Oğlunu reddediyor. Fakat bahçesine gömdüğü parasının çalındığını görünce asıl o zaman çıldırıyor. Herkesden şüphe ediyor, bütün şehir hal apis etme- lerini istiyor. Mümkünü olsa, kendi kendini tevkif edecek... Ni t bırsızı Valer sanıyor. Valer Elizi sevdiğini söylüyor. Derken ihtiyar zengin geliyor, meğer Maryan ;onun kızı, Valer onun oğlu imiş... Elizi ona bırakıyor. Harpagoln çalınan altınlarını buluyor. Herkes muradına eriyor... e Gelgelelim, bu güzel, bu kar gibi beyaz keçicik arkadaşlarının yanında durmazdı ütü; Bütün arka- daşları, bol yeşil otla çayırlarda otlayıp beslenirken o yalçın ka- yalıklarda gezip hoplar, gününü bir iki lokma ile geçirirdi, Ona arkadaşları; — Budala derledi, biz burada yeşil çimen yiyip beslenirken, o kayalıklarda aç kalı; Ona öğüt verdiler. Yapma, gel bizimle beraber yiyip iç, bir deri bir kemik kaldın, yazıktır sana diyorlardı. Günlerden bir gün o da nasıl- sa sürüye indi ve onun sürüye in- diği gün bir kasab geldi. Sürü- len keçi satın alacaktı. Kasab bütün keçileri elden ve gözden geçirdi. İçlerinden en bes- lilerini, en yağlılarını seçti. An- larsınız ya, içlerinden en zayıfı bizim yaramaz keçiydi. Kasab onu bir yokladı ve bi- raktı yor. N Bembeyaz, kar gibi beyaz ya- ramaz keçi, zıplaya hoplaya gene yalçın kayalıklara tırmandı, Masal bu ya. mağ Artık “bundan böyle İsim: Halı —— —— — Tarih — 18 Nisan 1985 4,3'ü sallandır mânasına gelen emri hazır», 4, 3, 2 im «değ- di Güii barası, Üçün- On iki kurşun kalem, ay- Marsilyada ka yyaresinin 25 inci yılıni kutluladılar, İlk deniz tayyaresini Blleri Gazetelerde m - gri üye İyada ilk deniz ta; ini yoğurulmıyacak. Eski” Zamanlarda, ekmekler “de ayakla ve yoğurulurdu. ğ yapan Marsilyalı mühendis Henri Fabredir. Ondan evvel Bleriot, Archd. “Bugün dünyanın hiç biği erinde biş el ve ayakla yapılmıyor. Resmimlzde | 7104 200 akâyanımızada be Vainsin tecrübeler yaptılar, su üstünden ilk tayyareyi Fabre kaldırdı. Ondan b vi mert bir İliği ei ka armağanlar verilecektir. $ Amerikalı Curtiss bu işi başardı. - ÖĞÜT Sakın böyle yemek yemeyin. YERE İNEN" TAYYARENİN ÖNÜNDE KARA SAPAN Z Dev adımlarile ilerleyen terakkinin bir an yolu kesilmiş... Şu gördüğünüz tayyare bir tarlaya (Oinmek (mecburiyetinde Tam ös ağır ezki, fıştıki makam, yüz d i ayni hızla çalışan iyor... ÖĞÜT Yemeğinizi böyle yeyiniz!..