Sahife 6 AKŞAM Osmanlıcadan türkçeye karşılıklar kılavuzu N. 9 1—öÖz sekin köklerden gelen sözlerin karşısına (T. Kö.) beldeği(alâmeti) konmuştur. Bunların her uzmanlarımızın eceğiz. biri hakkında (mütehassıs ) arını gazetelere v: 2 — Yeni na e karşılar iyi ayırd edilmesi için, gereğine göre, #ransızcaları yazılmış, ayrıca örnek- ler de konulmı A Nİ kind hak, aslı ügüm olan hüküm, türkçe «çek» kökünden gelen şekil gi Def'aten — Birden, bir kezin, bir kerede ç Örnek: Defaten sz lira borcunu çıkarıp (o veriyol ir kezin (bir İri yüz bira belamı şıkarıp veri- yor itmek — (Fr.) ER Dehr (Bak Cihan, âlem > Acun, Üye CE ) — Yılgı — (Fr.) Terre ki Süika düşünce halk dehşet e kaldı — Yıldırım düşünce halk pa side kaldı. Dehşetü inhizam > Sıngılık — (Fr.) Epouvante, Örnek: o Âsiler son dehşetü inhizaman yanlar, son hücumların. hücumlarında, bni — Azs da sıngılığa uğ- Dehşeti inhizama uğramak — Sın- mak — (Fr.) S'öpouvanter dırmak — (Fr.) yi Delâlet Göstermek — (Fr.) Signifier, indigue: Örnek: Bu sözler onun kör yörek- ki delâlet ed mg sözler onun ini gön — , la. lamak > — (Fr.) Guider, montrer le ek: Köylüler delâlet ettiler de yo- lu öyle bi alabildim > Köylüler yol gös- terler de lavuzluk eril de) yo- D ürken anlamına) > Kanıt > (Fr.) Argument e Delilsiz davaya kimse inan- > Kanıtsız dileve kimse inanmaz. mına) — Belge — ari deliller (vesikalar) — ie belgeler. Delil (Beyyine anlamina) — Tanıt — GELE Preuve â Dell (Yol gösteren anlamına) > — (Fr.) Guide Dem — Kö.) Demevi — meni kansal — Vakit geçirmek Denaet — rn (Fr.) Lâchet& Alçakça — (Fr.) Lâchement Örnek: Denaetkârane bir hile ile onu Alçakça bir dekle onu öl- — (Fr) Lâche — Alçak Dem (zaman anlamina) (T. Kapı Ön Deri deri — Devlet kapısı. der . —- de, için Kamaklama Deraguş etmek — Kucaklamak a Örnek: Derbeder bir adamdır — Da- yo (salpak) bir adamdır. Derbend > ii .) erdest - Yakalama — (Fr.) Arres- Bi tation, attraper Örnek: Polisler hirsizları o derdeste çalışmaktadırlar > Polisler, hırsızları ya- kalamaya çalışmakt varki Derdest etmek — , Yaki — Gr.) Asilker Derece — Derece — (Fr.) Degr& Dereke — Dereke Dergâh > Derge » Derhal - Hemen Merk, idrak — An, anlama — (Fr.) Dü şim Örnek: Bu derkenar yar zıldıktan sonra yerine gönderiniz Bu kâğıdı bir çıkma yazıldıktan son- ra yerine gönderiniz. Anla. mak — (Fr.) Game ek güçl ü idrak ede- güçlüğünü anlıyama- dı. > Derman > Derman (T. Ki Dermeyan etmek — OE yi öne sürmek Örnek: Bu fikri dermeyan eden siz- diniz - Bu düşlinceyi ortaya koyan (ö- te süren) sizdini Derpiş etmek — > Göz önünde tutmak Gy Evvelâ bu işi derpiş etmeli- Bilir — Önce bri işi göz önünde kakL hıdır. Ders — Ders (T.) — (Fr.) Leçon, cours etmek — Üstüne almak, yük- lenmek — (Fr.) Se charger . Örnek: Bir vazifeyi eee etmek > Bir ödevi üstüne alm. Derun > nüfus — tezkeresi in doğum kâ- rnek: Derununda bulunan bir sana gıdı bulunan bir d runi bir meserret eki De — İçkel me oyun, aldaç — (Fr.) igue, fourberie Dessas — Dekçi, oyuncu, aldatıcı — (Fr.) Ruse, intriguant Dest — Destar — Deste — Takım, demet rnek: Bir takım oyun kâğıdı, bir demet çiçek ir — Yardımcı, elinden tutan olmak — Ele örmek, el. de etmek, erişmek — (Fr.) OObtenir, Aacguğrir Deşt - Bozkır, çöl Deva — Em, ilâç (T. Kö.) — (Fr.) Remâöde sim Bu hastalığın devasını bula- — Bu hastalığın ilâcını (emini) AE Devam — (T. Kö.) — (Fr) Continuation, e abi Deveran — Doli Örnek: Deveranı dem > Kan dola- şısı Deveran etmek — Dolaşmak Örnek: erek eden haberlere gö. re — Dolaşan duyulara 5 Devlet — (T. Kö.) (Fr) Etat Devr — De iLe Kö.) Devran — Örnek Alen > sn se nir. 3 gene ol erzin z €vren gene o ievren.. Devre — ar Cc) Örn Mzmeleri jandarmalar devri yeye ei rlar > Geceleri Kk önderakiei ar gezeğe sike rar. Dicir — s Döğme — ün ça çehre (T. Kö.) Didi » dide — Dideban — iğ rdi kolcu, omöbetçi, Digerbin — Özgecil — (Fr.) Altruiste Örnek: yi yapan erken se- ver — Özgecil sever. Dikkat — Diker GK reyi (Fr.) Attention ğ Dil — Yürek, göni Dilâra, e lem £ — Gözü alan, Dilâv: ep EN ül inciden, katır kıran Dilbaz — — Gönül eğleyen kiye Dilber bir kız — Güzel bir Dile — Gücenik, kırgın Dilgir # > Kınlmak, gücenmek. eğe Bana sibel. İla oldunuz— a sebebsiz güce: Bu sözlerden eğ li; ln Ez ildir > Bu sözlerinden kırılması doğru değildir. z eriten 5 “Gönül isteği, arzu (T. 3) hı üzere gitmi (gönül rn Örnek: İşler dilhai İşler arzusu üzere gitmedi. Dilhıraş (Bak: Canhıraş) Gönül ko. paran rnek: Bir sadayı dilhıraş < Gönül koparan bir ses olmak m düşkün halini gö- > Onun bu düşkün kan ağladı. mek: Tünce dilhün gil halini görünce öçim Dilir — Yürekli İç açan Örnek: Mahalli “Slküşa — İç açan bir yer Dilpesend — Gönül ME Düş > Yüreği — Yürek ytl iç yakan, a- m Dilşad — Sevinçli Ri Gönlü kırık imağ — Beyin — s (Fr) ie Din — Din. (T.) — (Fr.) Religion Dini — Dinsel — (Fr.) Religicux Cerveau, işlenmiş ve em şekilleri alınmıştır: Aslı ak olan Örmek: Dini müesseseler — Dinsel kurumlar. Gayridini < Yaddinsel — (Fr) İmeligicux Örnek: Gayridini — Yaddinsel haje- ketler. ini — Dişdinsel — (Fr.) Arel gicux Ümmi p > bir alâkası olmıyan ese ve ketlere lâdini derler > ii Bi ei olmıyan urumlar ve mülki ime r. Diraht — 2 irayet — Usuğ — intelligence, capacitâ ie me ne kadar vüsatli olur- (Fr) Adresse, sa olsu: etsiz bir insan tuttuğu iş- te ee imar > s Bilgisi ne e geniş olursa olsun usuğsuz bir insa buğu işi m z > Usuğlu — — (Fr.) Intelligent, capable, adroit Örnek: O, pek dirayetli hareket et. t - O, pek usuğlu hareket etti. Diraz — Uzun — Esirgemek Örnek: Muavanetinizi benden diriğ etmeyiniz > Yardımınızı benden esirge- mı €yiniz. Dirin, dirine — Örnek: De'bi 477 z ei törü, Divane — Deli, aptal, alık idi > El Örn eki Diyar diyar dolaştıktan son- eldi — El el dolaştıktan ra bur: sonra burayi geldi. Dizdar — le sakmanı Dost > Dost Tr ei s ii Ami Ducret ( e Son seneleri > Son yıllanm ği akk) ede geçti. Duçar (giriftar) — Uğramış, yaka- lanmış, Kili olmak © (giriftar olmak) — m tutulmak, mi — Bir derdi devânâpezire duçar dek - Hacı bulunmaz bir derde uğradı. Ri — si çe felâketten ban edemi ya u İri eki gerili kaşara 3 — Öldürücü iner Siir oldu La Ge bir yk yaka > Kurt, di Duman, tütün > Girmelik Duhuliye vermeksizin içeri. ye alınamaz — Girmelik ininal e eriye alınamaz. (Ast madün) Örnek: Bu halıyı ex se m > öy istemedi — Bu halıyı aşağı bir ha ile satmak istemedi. Ne dün bir Gr var - Ne aşağılık bir yaradılışı v. i Dür — U Örnek: Allah kimseyi gördüğünden dür etmesin — Tanrı kimseyi gördüğün. de: masını. (dürbin) > Üzgören, uz- ir görür — 9 Avis&, elairvoyant Örnek: | — Devletin basina geçen adamlar dürendiş olmalıdır — Devletin başına geçen adamlar uzgörür olmalı. Si —o, ei bir adamdır — O, akim bir adamı Dürendişlik e) > Uzgörür- lük Duşize (Bak: bükir) > Eldeğmemiş — Artçı — (Fr) Amiğre - garde e Sie kollarımız düşmana Artçı kollarımız düşmana Kuyruk > Görgüç - (Fr.) Lorgnette, İunett “Örmek Zabitler ge e için dür- istimal ederler aylar. uzağı in görgüç kul aile lar. — Doğru, düzgün, dürüst (Fr.) Exact, correct. — Sert, üst hareketlerile hepimi- Kaba m) hareket- güceni 2 Düstur (T. ks) - (Fr.) Code, özle gönörale, formule ikti Örnek girişenler o onun bunun dümanmdan leone ii Bü. işe girişenler onun bunun sövgü- sünden ni ar. — Düşvar — Güç, Izmir mektubları il 4 Nisan 1835 | İzmir lik maçlarında sürprizler oldu En önde yürüyen Altınordu geride kaldı Altay ile Göztepenin puvanları müsavi e 31 — Lik müsabakaları- | Büyük tezahürata sebeb olan nın n haftası sürprizlerle dolu | bu golden sonra her iki takım geçti, aküyü puvantajın- da en önde koşan klüblerin ta- kımları beklenmedik neticeler al- dilar. Bu yüzden puvanlarda mü- him değişiklikler oldu. En ön n puvan itibarile geride kaldı. Göz- epe takımının da İzmirspor ta- kımile 2 - 2 ye berabere kalması puvanda Altayla müsavi vaziye- te düşmesine sebeb oldu. - Dene- bilir ki İzmirin 1935 yılında şam- piyonluk ü larının en mühimleri bu hafta yapılan maç- lardı. Birçok sporcular daha ev- velden müsabaka neticeleri hak- kında iddiaya girişmişlerdi. Müsabaka günü Alsancak sahası bu yıl görülmemiş bir ka- labalığı toplamıştı. Bu kalaba- lık insan dalgası müsaba? anın de- vamı müddetince heyecanla, dal- galanmış durmuştur. Altaylıla- rın galibiyet golü yüzlerce şap- kanın havaya atılması suretile bağrışmalara b ti sez etmiştir. Müsabaka nasıl oldu Altay ve renas takımları bu mühim müsabakaya en kuvvetli kadrolarile çıkmışlardı. Hakem (K.S. K.) h bay Esad müsabaka- yı çok bitarafane idarede mu- vaffak olmuştur. Hücuma Altaydan başlandı. İki tarafın da defans hattı, bilhas- sa kalecileri Cemil ahad- din en güzel oyunların lar, müteaddid golle: lar. Denebilir ki Cemil daha çı ri devam ederken ilyas durdurmadan şiddetli bir vuruşla topu Altınordu kalesi ağlarına taktı. i çok çalıştı, teknik ve kırıcı oyun- lar gösterdi. Neticede gol yapıla- i madı. Altaylıların; bu çok mühim olan müsabakada galib gelmeleri haklariydı. Çünkü ri daha teknik idiler, daha iyi Taşıyorlardı. kısmı oynan çük Mehmed, İlyas, Şükrü, Hilmi ve Altınordudan da Vedad, Adil, Said çok muvaffak olmuşlardır. | Göztepe - İzmirspor Bu iki takım arasındaki müsa“ irsporlular beraberliği te min ettikten sonra Göztepelilef galib gelmek için çok çalıştılar” vaffak olamadılar. i Tar bile olmuştur. © Önümüzdeki hafta Alta k maçı zap İstanbuldan hakem g€ tirtilmesi ülüyor. o Çünkü önümeliğleki hafta galib gelecek takım yüzde 70 rr hakketmiş ol | Türkspor - ii amlari arasındaki maçı 0-3 Sri K resim beton tribünleri Elâzizde yeni bir detydü yapılmasına başlanmıştır. ak gösteriyor. Düyün — Borçlar x Düyünu umumiye - - 2 Dette publigue — Hırsız — (Fr.) Voleur (Fr.) Dettes > Genel > Büyükler i Örnek: Timur devri sazimından — Timur devri büyüklerinden. Eb — Eb'ad — Iramlar ek: Eb'adını mesaha etmeli — nanlar — (Er.) Bek Eli bağli olanlıkın ie mızda yeri yoktur > Be vi bağlı ln aramızda yeri yokt imi Ebediyet — Soransızlık — ( Sinek; Bu fâni is havar isinde ebedi len başka bir # değildir — Bu e e içinde son” üncesi bir avunmaktan bat ir e Glee s ne 1 verrons plus jam: Non