1 Nisan 1935 AKŞAM ——— No. 167 Radyo v li er akşam 1 Nisan Pazartesi i bir hikâye | Işıklar AR O Moskova, (Stalin) 316 m. 18,30 | We > Mosk. operasınd. ilecek a N . R B / Fahreddin sağ e caddenin üzerindeki şık | yordu... Saadetini aşağı yukarı H çek 1 20 . 17,45 Piâk, 18 | apartımanında yapayalnız yaşı u lk yazıya medyundu. amza (Kızılelma) yı iyice avlamıştı. O gün araba uk progra 18 ,15 Sözler 1910 | yordu. İlk yaz işaretleri başla. | Işıkdan «Sev. Sevil» cümlesi o- ile Yedikule mesiresine gidiyorlardı. Barbarosun Se : a Z ler 2 Meslli yec İ muştu Sokakta ılık bir çiçek k coşturmuş, sonra Feridle ir şeyden haberi yoktu m 23 lâmlar, 23,15 Repor- su vardı. Açık pencerenin ö- | bablıkları gene bu cümli si a ai 30 Hafif musiki, 24,65 Hafif nünde, geniş koltuğa gömülmüş | den ilerlemişti. e Gönül kimi severse, güzel ne gideceklerdi, ' 3.15 Gündüz ME lı dakları: arasındaki T iki ay hayatının en me- odur, sultanım! amza, Kızılelmayi -Akdoğan | yayımı, Sa EE 18,15 Lisztin eesr. | uzun salon sigarasını tüttürüyor- | sud günlerini yaşadı. Nerede bir İlnlehn ; del gelse bırakmıyacaktı... Biri- | lerinden konser, 18,35 Br e İlgi lektrikli:reklâm görse sanki es- bü delerin- zebani çok sevmişlerdi. Bir derd- Ba > Gn ye mili 0 0 Yalnızlık berbad şeydi. Bil pi a m Tas gelmiş gi Oda musikisi m uzun, yük deki yaya kaldırımlar. sim yalnız Türkler yürürdü, Ecnebi- lerle tebeadan olan gayri müs- limler ve atlar, arabalar yolun or- tasından giderdi. gün, Yedikule civarında bir bostan mesiresinin gönü idi, rkes sonbaharın bu güneşli gününü hoşca geçirmek için Ye- dikuleye akın ediyordu. Hamza reis, Akdoğanın karısi- nI iyice za daha doğrusu baştan çıkarmı Hamza e. erkânı sında zekâsı ve becerikliği ile ta- nınmıştı, Barbaros bile seferde dolambaçlı işleri ona havale e- derdi. Kızılelma da aksine olarak mak mı saf... Beceriksiz mi bece- aras yayı, saraydan çıktığı bei m Ömründe padişahtan , bu hayat ona rüya gelmişti. Kendi işim bi. Bir tatlı rüya gördüm. So- nu imdi Diye söylenir dururdu. Hamza bu saf kadının karşısi- na bir şeytan gibi çıkmıştı, Kızıl- vermemesi ka- yıkini elmanın ona gönül gildi sonra ilk defa erkek olarak Ham- za çıkıyordu. Hamza, böyle saf bir kadını çarçabuk avlıyacak kadar manalı erile, dan çok daha alımlı ve gösteriş- li bir erkekti. kadar ya? Akdoğanın yaşı da iler- lemiş, saçları ağir ies a gelince, o: ir iki tel beyaz saç bul muştu. İşte o kadar!. Hasılı Hamza ile Akdoğan a- rasında dağlar kadar fark vardı. Hamza, Kızılelmaya Akdoğan dan bahsederken: — Tohuma kaçmış bir kötü bostan marulu ile, âlâ taze göbek- li Yedikule marulu arasındaki farkı herkesten önce sen görmeli- sin!, Diyordu. Bütün bunların üstünde Akdo- aha vardı: Sol oktu, isterdi, Kızılelma o güne kadar 'Akdoğanın kolsuzluğundan o hiç kimseye bahsetmemişti. Fakat, © gün Hamza ile konuşurken, gü- ya kocasmın kolsuzluğunu yeni görüyormuş gibi davranarak: — Onu kolsuz gördükçe acı- dım... Yüzüne bakamazdım. © Demeğe başlamıştı, Hamza kadınların yüreğine fe- a manın bildiği için, makta a çekmiyordu. O gün ilk defa olarak, kapalı kir iri ile Yedikule mesiresi- leri vardı: Padişaha meseleyi na- sıl açacaklardı?. Herkes bilo ki, Kanuni a Akdoğana büyük te- eccühü vardı... Onu, en çok sev- diği ein birile evlen. dirmek suretile taltif ir Halbuki Hamza reis, Akdo; vaziyetinde değildi. imi gibi donanmada kırktan fazla reis hi şah hepsini ayrı ayrı taltif etmiş- ti Akdoğan, bütün bunlarm üs- tünde, yüksek nam ve şerefler taşıyan, ve hiç bir reisin göreme- diği hizmetleri yapan kahı lardandı. Barbaros, padişaha on- ği bahsederken — Akdoğan, raman- gri be- da ko- lay kolay affedilir bir hâdise de- gildi Hamza padişahtan Okorktuğ kadar, Haliaiardin da çekiniyor- du. Barbarosun ahlâkını Hamza çok iyi bilirdi. nun aile işlerinde hiç şakası e » arkadaşının karısı- at vermiş ve gemicileri iyi yollara sevketmişti. Barbaros bunu duyarsa elbette küplere Obinecek, ve e derhal donanmadan yol v: ti. Hamza başına eleceğini bili yordu. Bu sebeble Kızılelma ile kurduğu münasebeti mümkün ok duğu kadar gizlemeğe m komşudan çok sakınıy O gün kapalı ai ii Kizilek ma ile hizmetçisi birlikte binmiş- ei a Di) atla arabanın bira; idiyordu. So- iz hayli mi vardı. Ham- > dl sümme götü- en arabanı e takılmış di le i, Arabanın içinde kim vardı? recek bir lelma Miebimın içinde, per- denin aralığından arkaya baka- rak, hizmetçisine yavaş yavaş De , şu aslana bir bak! Ö- teki bi herife benzer yeri var mı? Atın beer aslanlar gibi, öyle hey gelişi var ki.. idi ire bir DEAN — Gönül kimi severse, güzel odur! derler, Canınız sağ olsun. İtanım! Kimi severseniz, on la evlenirsiniz! Bundan dai değildir. Akdoğa; miyecek. Ondan e bu asla- Arkası na varırsınız!, 1 var) 21,40 Konfera 2 Şarkılar, 22,30 Saksofon musikisi, 23 Duyumlar, 23, 25 bn fif musiki, 19,30 Almanca e |, 437 m. 20 ea ve zy 20,15 Duyu; lar, 20,30 Ulusal yayım, 21 Belis peri İn 550 ders, 20, 0 Piyane aptal Müzi kör seri, 21 «Bir nisan> adlı karışık yayım. 25 Çi 22,05 Duke 221 igan musiki- Hava raporu, 23,05 Opera or- kestrası, 24,20 Plâk Ti, , 470 m. 18,20 Plak, 18, öz“ ler, 18,35 Plâk e Şarkılar, 19,0 Almanca yayım, 19, ERE (AL Ru: ders, 20,30 "Orkestra İnrakağiz şarkılar, 21,45 Güzel sanatlar, 22 a ro konseri, 22,25 Gürcü musikisi - yumlar, 23,15 Plâk, 23,30 mi duyu Viyana, 50 19,10 Hafif musiki, 19,35 Ders, ia ii 20,10 Gu- E an 20,20 ad 20,40 Haf- uyum icmali 21 'n yayım, 22, 30 Talk sağ 23 Dil 23. ri Akşam kont 24,20 Duyumların so. mü, 24.80 Çarli Geri cazi iri salı DEN 1345 9 Popüler şarkı. 5 Plâk - sözler, 20,35 Polon al Akün ie 4 pa, 13 - 15 Gündüz plâk k, m i5 Ma 20. 20 22,15 20, musikisi, hin eserlerinden konser, ans mu. sikisi. m. 20 Pİ 20,30 Jusal yayım, ai Plâk, zi. 0 Sözler Ni 40 Senfonik konser-duyumlar-plâl asi , 550 m. 3 Ork. 1 ano - keman kon: 20,1 20, 5 Klise va 22, 255 Çigan sikisi, 23,10 Ki t konseri, , 470 m. e TE, 45 bei b seri, 19,15 Musikili Alm; müs 23, ii Pi Ea © Kuartet konseri. Roma - » Bari, 18,30 e - ee - plâk - Sözler, 23, > Hafif ii şık konser - 45 Koro konseri, si il rana 507 m. 20, o ei yay 0. Viyana çocuk k 2 5 İtalyan koro 225 Plâl 24 Genk PM eya 24, 30 Dans mu: Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Beneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Diğ ila — en gl Va. 400 543 1216 15,58 1833 007 İdarekane: Babıâli civarı Acımuslu! AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi ere ve gazete, mecmua, foto yazımı ve modellerini a sm Merkezi: Maarif vekâleti karşısın da telefon 8877 Şubesi: Samanpazarında 15 Skeç, hassa böyle sıcak bahar akşam- . larında tie büsbütün his- sediyord yatının sonuna ka- dar bözle şiirsiz, aşksız, sevgisiz, heyecansız mı yaşıyacaktı?.. Aşağıda, caddede Lüyhaşaı kalabalığın esi rm çiçek satan çocukları nek- şeler». ile ileri “diye e maları işidiliyordu. Bu «Menekşeler» sesinde bile âdeta bir aşk daveti var gibi idi.. Halbuki henüz daha gencti Kırkı bulmamıştı. Güzeldi. Sigarasını söndürdü. İN çıktı. Şimdi hava 1, Bir- az ötede bir sinemanın e ele tığı reklâm re sönüyor, yanıp sönüyo: Işıktan yazı Me Kelimeleri iba- retti, EM ZE «Sev. Seviln; «Sev. Sevil...»... eğ ismi böyle idi. Lâkin bu iki kelime kâh kırmızı, kâh yeşil, kâh sarı mütemadiyen ya- zıyordu... «Sev.. Sevil», «Sev.. Sevil» «Sev.. Sevil», Sanki bn Erin yazıları onun için yazmışlardı, Etrafındaki her şey, her şey onu aşka çağırıyor gibi idi.. ye girdi. Tekrar koltuğu- na gömüldü. Sinirli sinirli tekrar sigara kutusuna uzandı... Şimdi dışarıda yanan reklâm yazısının kırmızı, yeşil, sarı gölgesi oda- nın duvarına vuruyordu: «Sev.. a «Sev.. Sevil..», «Sev.. Sevil». Bir aralık (dışarıdan bir ıslık sesi işidildi. a bu ıslığı çok iyi tanırdı. Bitişikteki delikanlı gene güzel tangolar, oynak foks- trotlar çalıyordu. er zaman onun ıslıkla dans uzun bak eml — v aş beyi ana düşürdü. EY fırla, iz Balkona ralli gül o da gülümsedi. İikisi de Bolkorum kenarına gel mişlerdi. e Sevil» cümlesi d n yanıp örelim baar Gi cümleyi kuyor iğmatisir diye sor- du. ae gülümsedi: Evet.. Gördüm. e doğ amma... Sanki bir Bili ismi değil, bir vecize.. e kıvrak bir kahkaha 4 ara- sında: — Komşumun bilmiyordum di.. bahar” filosofluğunu . de imi sonra ah- akli renk âdeta bir şiir gibi oku- bu aşk Hiimile viğ un aşi lamıştı. ##* Pare: Feridde eski hararet kal- mami manma çok ge eeliyerdü. Bazı geceler Ger kas dar Pi münd. ar Piraye pencerenin e * yakışıklı komşusunun eve mesini boş yere bekliyordu. Fakat o ancak ertesi gun argın dönüy. çıkmıyordu. Mi aylar geçti... günü yor- or, balkona hiç Gene bir deüiyordu | İçinden niyet tuttu: . Eleki en yazı Ne çıkarsa be- im bahtim... e ne Ri, .. Beni tımanın balkonunda bir genc ki rdı. Ferid neşe içine ona bir şeyler anlatıyordu. Genc kız kahkaha- larla, eee Delikanlı tıpkı k yanıp p sönüyor ui «Erkelere 1.0, ak me » seti sami “li ei m bir sinema- nın ri şıkla, başka bir e le: Aşk bir masaldır...» En güzel hediye SİNEMA YILDIZLARI Albüm gibi nefis, zarif Si bir kitab eşhür 300 ve göl ea hay: hasusi par 296 sahife - Fiyeti: 1 lira my in endisine yaptığı Gl Mavi bir r. (Bir yıldız) Parlak kânda ei i AKŞAM KİTAPHANESİ | vine ebüntnünüdü al ği zi Ni Sy