P 1 Nisan 1935 AKŞAM Osmanlıcadan türkçeye karşılıklar kılavuzu N. 6 — Öz türkçe visa gelen sözlerin karşısına (T. Kö.) beldeği(alâmeti) konmuştur. Bunların her sırası receği, a hakkında sıra. ler de 3 — Kökü “geye olan kelimelerin bugünkü işlenmiş ve hüküm, türkçe «çek» kökünden gelen şekil gibi. hak, aslı ügü, tin — İrdesizce, istemiye- -(r.) İevalontirement; sans aucüne alin — (Fr.) İnnocent Uçsuz , Uç çenmez — (Fr.) Sans 5 Önümüzdeki deryanın ii di a zl — Önümüz v2 buçaur aile. Hakkiyle — (Fr.) Juste- — Vakitsiz > tempestif Bihin — Eneyi (En eyi) — (Fr.) Le meillevr Bihude — Boş, faydasız — (Fr.) immtile, superflu ment (Fr) in hazar — Rahat da Ke), tedir- — (Fr) repos, gönd. Bihüner — T. Kö.) — (Fr.) Sans ala yz e Bihzat - Doğuşlu — (Fr.) Bien n& Bikarar — Kararsız, kalımsız, sz — (Fr.) İndecis, ei a6 — Sonsuz, sınırsız Bikeran (Fr) Mlimitâ, sans borne ni limite Bikes — Kimsesiz — (Fr.) Scul au e sans famille Bikir (Bekâret) — Kızlık — (Fr.) Dek Düşünmeksisin — Bilâteem- ali çalıştı — Bilâücret çalıştı ee artsız arasız Örn Günde bilal on on ear ça- rl > Günde arasız on saat çalışa rak. Bilâhare — Sonra, sonradan — (Fr.) etmi ulkrievremeni, plus ref Bilâistisna > Ayrasız (Bak: Tı eğ — Tamtersi — (Fr) öahizeiys Örnek: etmedim, ettim. bu işte düşmanlık e (bilâkis) © dostluk Bilâv: şim e oireğmrdeğ zruya — (F 5) Die > Örnek: | Keni disiyle b blm görüp İn daha iyi olur > Kendisiyle doğ a doğruya görüşmek rl olur. — Bilâvasıta © vergiler — re si araçla — ( İndreciemeni, avec intermödiaire Yedi iri > Halimi; kendilerini vi yanl tekâlif — Araçlı ver- in er. İÜ mlenmni a Er Tasarsız, — (Fr.) En improvisant si İri u yazıyı bilbedale ya zdim— EE ie hazırlanmadan (tasarsız) yaz- — Bütün— (Fr) Tout, toute, imei toutes Bilfarz ; Tutalım . ki, diyelim ki Bile iye. ek: Buhu bililtizam, yaptınız, zan. nederim — Bunu bile bile yaptınız sa- harım. Biliştirak — Ortaklaşa — (Fr) Par Association Örnek: Bu işi bilirke yapalım — Bu işi ortaklaşa yapal Bilittifak Müt ittefikan; müttebiden) - , Kr rliye — (Fr.) A Vunanimite Aklığına (beraetine) oybir- büy kan Ya verildi. ittifak, (Müttefikan, müttehiden) - Elbiiğiyiz Örnek: Bu işte elbirliğiyle hareket yeedelii ün, bütün bülü- De — e) inen Bilmünasebe — üşünce, sıra- sı gelince, sırasında, sıra ak, sırasını A Ri â Toccasion e Örnek: I — Her adar bu sele le yea Ga er da bu- ln inasebe şurasımı ek kadar bu sorum ileri a im da, e sırası ünden ; <a eldiğinden) asebe kendisine düsünen (ve. n (mütehassıs) yazılarını g Bilmüşahede Görerek — (Fr.) Par voie d" obaervatlon e e — Yüzyüze, yüzleştire- — (Fr.) En confrontant, par voie - gondii, mettant face â face. ba 1 — Şahi Dz leri i sonra — Tanıkları yüzleşti- rr RE — Düşündü kerimi ine söyledim, — yüz yüze ünl e im Bim — Korku — Beyinsiz — (Fr.) İnintelli. Bimağ: gent, imbdele wan, anlamsız — (Fr.) ; e I — Bu ep sözleri bır an 2 pi lk sözleri bırak sı dedi i la ehe sündüklerimi mare buluyo” dediğinizi anlamaz bulu- Bimer ba Bitap) — Bitkin Bimuhabâ (Bak: Biperva) — Çe- inmez - bin — Gören Örnek: Doğruyu gören — Hakikat. > Kurağ, yapı — (Fr.) Bâtisse, nkaranın pan A- yeni başlıyan oba; ağa dir. — Bu e ne kadar zamanda bi- ter? — Bu yapı ne kadar zamanda bi- ter. inaberin, obinaenaleyh Bundan ötürü, bundan dolayı, bunun üzerine — e) RE Gonaügueni > - den ötürü, - den dolayı, ) A cavse de T. Ör : İsi başına gelmemesinden ö- türü ün 1) — Vazifesine ademi de- va en Hatır için — Hatıra binaen Bint — Kız — e Fille : Bipayan — Tükenmez, Biperva — inmez Birader — Erkek kardeş, kardeş Birad. > Kardı irinci -. (Fr) Göneral ir > Varsanı — (Fr.) Halluci- nation Örnek: o kadar sarsılmış ki gecesi re birsamlar içinde geçi- yor nizleri o kadar a ki ge- üzü varsanılar Kurarak işi bittasmim yaptığınız anlaşılıyor — Bu işi kurarak yaptığınız anlaşılıyor Bive tap ttasmim Örnek: Bu Sığınaksız. Bezgin la Kendi işler ii badi istemez Bizzat, binnı — Kendi, sir Buğz (Bak; Adâvet) z-H Örnek: Bana karşi besledi iğ yam ei setin ay anlaşılıyor ma eslediği ın derecesi Kalekikden anlaşılıy, Buhar — Elm 5 VE) Vapeur Buhl — iii m (T. Kö.) — (Fr) Cris, Hi > — Tütsü Buhurdan z sak Bi Bum > Baykuş Burç — Burç (T. Kö.) Burhan (Delil) — çi — (EF) reuve ; MEL e m de Ke çikanlacağına en âyi bur üğ mümüzdeki işlerin gi çıkşlcalına başarılan > Karaç erkese her zaman büh- -0, a kese her zaman Fr.) Puber Yapı Fr.) Constit iie İri Şapı ie adam > Un grande Örn ine de <ons SÖRiNOD. zetelere v. 2 — Yeni konan klar Ball iyi İd edilmesi için, gereğine göre, fransızcaları e ayrıca örnek- nulmuştar, kullanılar şekilleri alınmıştır: Aslı ak olan de forte constituti Çürük yapılı i dam > Un homme de faible capstitu utioi Bürehne oki yalın — volkan (ÇT. (Er) Yanardağ, ömer Burasmı cayi istirahat ittihaz tim — Burasını dinlenme yeri edin- m Cübecâ - Yeryer Örmek: Cabeca ağaçlarla süslenmiş olan bâhçede — Yer yer âğaçlarla süs- lenmiş e balişöde adde ar (T. Kö.) > e eker Öm m, e ik dir — 5 dini Dilin pin hillik O yüzünden bi ya p Sli (toylük) sia bu hayata düştüm. Cahil ise kei tanısin — Bile mi bilmezliğini “tanısın mzik halet yü; un aliyi Di çıkar — be elik yüzün- den vi çıkar, insanın elinden m ilirsi: Tecahül lak — menem ibi lenmek, bilmez Örmek: Pek i iy Eğldiğiniz. bu iş işler ne- den tecahül edi Pek iyi bil- iyorsunuz — diğiniz bu işte neden bilmezlikten Al yorsünuz (bilmez görünyorsunuz, bil- mezleniyorsunuz) ü e — Bilmezlikten e > » bilmez görü ul > 1 — Bilinmedik EE) ER Bu işin li Çmeçhul) varak kaldi ek € aucun cötâ inconnu dan: Bilinmedik, ml müze çi omme af Te ve -anf nos. — Bilinmez, bellisiz — (Fr.) İn- connu, incerti . Örnek: Âkı sig bir işe ii Sonu bilinmez e işe girdi > na ği gazi dans une ila Ze t İn incönnue Çincertaine) 3 — Tanınmamış — (Fr.) İnconnu, Örn ek: Avukatlıktaki ve Se e Sa Süper d'a pas ignorde (inconnue) le no: Me — Bellisizlik, karan. mnu, İobscurit& Fe) LE Önek Belize meşhliyet) işine ME m) m ilk çağlar b ei ec al Gir Esi ri ab mu ingnorâ, ötre inconnü Örnek: Tanınmazlık içinde öldü git- 6 —İR est mort ignor& de tout le mon- de ii eleim (Fr) Etre a ei zı— iz . linmiyen — (Fr.) Co e incon: . Örnek: Ase bilinmi; kimseler — Des gens connus el 8, vr — (Terim olarak) bel gin — Wi r.) Le connu, — Ünlü — “Bia - e) “Câltbre Cedldbritd) Örnek: Bay M... est un deri Edison dünyanın ünlü dan biridir — Edison est une ko zi. (Mahut sein Herkesçe bildiğimiz, hani şu bildiği. hi bir yazardır — cölâbre gürel s cElâ- binen hep a ği ge canın herkesçe bilinen heri bilimi hani şu bildiği- miz) anlattığı — va meuse anecdote de Nasreddin Hod (Maruf SaNa) "Tanınmış > 3— (Fr.) Connu, bien connu Örnek: O, tanınmış bir mühendistir — lı est un ingönicür connu (bien connu) — Ün — (Fr) Renom- — Askeri şöhret — > ün Kile si kazandı > selebrite (Fr.) Reputa- , Büyü iy a gagnâ une grande & Eri Tanınmışlık — Sahife * Yasan: Mustafa Neyi» tiği e e gidişini tanzim eden, teşkilâ- nı idare eden «İttihad ve Terak- 2 müessisleri arasında bulun- mıyorlardı. Hükümet, gösterdiği gayret ve büyük bir seme- memiş, cemiyetin ba- şında olanlar şöyle dursun, in- kılâbcılık sahasında çalışanlar- dan ikinci ve üçüncü derecede olanları bile meydana çıkarama- faaliyetlerden re elde edem işti, pe Bu netice, padişaha ve hükü- © MEŞRUTİYETTEN ÖNCE || . Manastırda patlıyan tabanca a No. 36 memleket ia Seielce takdirde cemiyet, giriştiği rem şahısların yükselme- eri bu yanlış zünden ihtilâlcilerin tenkil o ve şey yapamamış olu- yordu. Fly ve e i»; hükü- i meyen si- le âciz kalmış- tı. Bunun sem ki, Sep mer kez kuma âzım bey landıği ei Tikveşe aç pi genc fedainin hüviyeti saklanmış, hü- kümetce bilinememişti. Son gün- m rde de Manastır ei Eee in eni o gizliliği m Milir riya dir ia Tahakkuk edince .. in bu biribirine benzer der cemiyet kuvvet ve le elle tutulacak dereceye gel- diğine, teşkilâtının hemen hemen bütün Rumeli şehirlerine kadar genişlediğine ve bu sebeblerden en kıymetli ve mühimmi olarak da efkârı o umumiyenin, Rumelide başka başka milli gayeler ve duy- yaşıy: unsur- ların inanış ve sevgisini kazandı- ğına delâlet ediyordu. Binaena- leyh vaziyet bu hale geldikten sonra, cemiyet işin piskolojik ma- hiyetini ve ona göre hareket etmeğe ördü olabilirdi Fakat, yakın bir in TE Örn ini adamın köyünde tanın- si eyi eek —İlnejout pas bi r&putation dans son village. Şuşökret > Kölü tanınma, kötü ta- nınmışlık — (Fr.) Mauvaise a Hüsnü şöbret — İyi tanınma, iyi ta- nınmışlık — (Fri) Bonne Kar Şöhreti kâzibe — Yalancı ün — (Fr.) Fausse râputation. etmek — Tanınmak, ünalmak, ünsalmak — (Fr.) ötre connu, gagner de la röputation Örnek: I — O zat, güzel yazı yaz- kle iştihar etmiştir — O adam güzel e zmakla ünalmiştir (ünsalmıştır.) Usta — Ustalığıyle işhar eden - anin uly ttihad ve Terakiynin im sl ve failleri ele geçmi kanlı sahnelerin yalnız bu gaye için yapıldığı bütün halk tabaka- vatandaş! Kile bu Tee günün birinde feryı eden bir dava sesi gibi birleşik bir halde ie kulaklarını yırtarsa o zaman bu rüyanın hakikat olmasına bir en- el kilmak akedonyadal aki unsurlar hangi gaye mek lap birleşiyorlardı? İşte ın için de Osmanlı mi letini ve mii “e kayim- lerin ir hamle ile bu nok- ta a da ed ma iâd padişahı hül tehdid. ederek hep iri bu gayeye doğru yürü- elzemdi. a halde, her şeyden evvel, bil- hassa Rumeli kıtasını bir fesad o- cağına döndüren unsurlar arasın- daki nifakları, irki rı, kan dava! lar Memeler ihtilâf ve ihtiras- di a 'k icab ünl bel ba takar lilermek kolay y değildi, Fakat Ma- Ba "biribirleri nin milli varlığına diş gıçırdatan bu ka- vimler, memlekette al mal em- beldemiz mev: udiyetini, r gün vukua gelen etlerin, cayir bat eblri veee daki ezeli yer t ve husı ten ziyade hi etin ie de arıyorlardı. Hiç e Li fikirde bir- BiLe e hiç — suretle kayna bu muhtelif Dikenli hali yalnız nokta üzerin- e ayrı düşünmüyorlar. Devamı var) i Ki (cehennem) > Tamu > (Fr.) Z — Yenal — — (Fr) İnfemal > Olar, ol ei e yapılabilir şey» pılması caiz olan şeyler, ik, iklı — ÇEK) Feint, simu iğ Örmek öyle cali hareketlerden vaz geçin - Böyle ya vi biler den au gamma) 'apmac: z ET Ön r bir hareket > Gözü ya ği Li hareket, Câm — ye ) Tal li came me — iye — Çâme > Örnek: ğini (geyisini) eee Eli makka, ri