Sahife 8 ahalinin hangi oyuncuları beğendiği belli oldu Oyuncularımızın halk nazarındaki mevkileri açtığımız anketle belli oldu Mint takımımızı yere Uç sene evvel Sofyada yapılan İrez kei gönderdiğimiz Şu milli takım satim iyi ki açmışız... Sorduğumuz susllere gelen cevablarla Türk #futbolü hakkındaki ümidsizliğimiz epice . İm futbol anlar ge- çinen Ik kimselerden daha mg ölliğu ve daha hüsnü iyetle verdiği anlaşıldı, Gelen cevablardan meydana çı- kan milli takım kadrosu iyi bir mütehassısın seçeceği kadar ak- la uygun çıktı. Bu anketimizden er “şeyi de “anlamış oldu! klüblerde aym için çok alkışlanmış bazı arın, klüb takımlarında air mevki- leri milli takımda miuhafaza ede: müyeceklerini de ehalinin pek gü- bir ilen yazan ne kadar nn davrandıkla- rına şahid ol eiteiiisikc çıkan bu ne- ticeler çok ümüd vericidir. Fut- bol meraklılarının ekseriyetinin, milli takım meselesinde artik a ket açma! isabe- timizi isbat ettiğinden seviniyo- ki ze a ize gelen yüzlerce ce- vablardan bir kısmını da bugü neşredi z. Şimdiye kadar alı- R me —— ediyoruz: li Rasih'n hilli takımın mer- mu b mi Galli Vahab a isteniyor. ri Fenerli Fikret hakkın- daki reyler üç türlüdür; bir kıs- mı onu gene solaçık erkiiiile bırakıyor. Diğer kısım, merkez » muavin yapıyor. Bir çok kimse- “lerde be mii “Rehiiyi sol açığa getiriy. Sirkeci istasyonunda alınmış bir Yugoslavya gelmiyor Anketimize devam ediyoruz Yugoslav milli takımının gelemi- amile belli oldu. Sia il getirterek “milli takımı *oyrm: Yugoslavların gelmesi ihömelile sem Maki ik utbolümüz: aj mize daha Bir mdile Heva edec: ei Okuyucularımız. gönderebilirler. e bu'suretle ık faidesi ol Soliç mevkii, tereddüdsüz ola- rak Tel rünüyor. Sağaçıkta en fazla rey alan Fenerli 'Niyazidir. Sağiç mevkii için İzmirli Va- hab en münasib görülen oyuncu- dur. okuyucular, Vahabı merkeze, Rasih veya Hakkıyı sağiçe geçirmişlerdir. Maamafih en çok rey Rasih ortada Vahab sağiçte srmn Or, e en şübheli tarafı akımın -en şüpheli tarafı'mu- avin hattıdır. Bu “hattın ortası arımızın çoğu Gala- ones Nibadı gösteriyorlar, Ayni yer için İzmirli İhsan da 'Nihada yakm rey alıyor. Sağ ce- reyler epi dağılmşıtır. ün en kuvvetli namzedleri üç oyuncudur; Faruk, Lütfi, anl Gületen araylı Avrninin liğinde herkes müttefiktir. Kkaleci- hab, Muhteşem, nketimize gelen -cevablardan bir kısım Ulusal min şu şekilde çık- masını dilerdim Avni - Faruk, İl Esad, se sih, Cevad - Niyazi, Muhteş Vehab, Fuad, Fikret, Güzin Şakar Bugün milli takımın &n iyi ©- yuncuları şunlardır: Avni - Faruk, Lütfü - İbrahim, Nihad, Cevad - a Hakkı, Ra- sih, m Fik; İhtiyatlar; ei Yaşar, Esad, Muhteşem, Rebii, Muhtar Ömer Bence Yugoslavyaya karşı çı- kacak milli takım en iyi su şeki de eşey » Faruk, Lütfü - Feyzi, li Cevad » Muhteşem, Salâ- heddin, Rasih, Şeref, Fikret. nhisarlar eksperi M. takım kare, olun . k FF iğ Yakı şöyle olmalıdır: wni - Yaşar, Lütfü - Cevad, İ Fikret, Esad - Niyazi, Fund, Ra- sih, er Rebii. eşiktaş: N, F. Sözeri all mii takımın şu şeklini âyi buluyo: Avni - Ferik, Lütfi - Latfi, Ni- had, İbrahim rey Halkı, Ra- sih, Vahab, kara: Güner Galib Milli zeki şöyle olmalıdır; vni - Yaşar, Lütfi - Esad, Ni- Tad, Cevad - Kikest, vee , Va Vehbi Fettah Ulusal 'takımımız kıvrak ve 'at- Astik ayunculardan karışık ola» ; Reylerin ekseriyetine göre ya- de > b m dderik iki milli takım şu şekille- yy KAR igin si ölebilir; din, İhsan, Cevdet - Fikret, Şeref, 1 b, Hakkı, Niyazi, Faruk RE Arab'camii: Ahmed Fazıl | m üm Nihad e Benim kanatma göre milli ta- (İkinci takım) kom şöyle olmalıdır: Ni Avni - Yaşar, (Lütfi - Esad, Ha Yaşar o Lütfü , Feyzi - Salâhedin, 'Hakkı, Salik m iğ Rasih, Şeref, Fikret, Görülüyor ki fazla rey alan Hüsambey mahallesi: Necmi | şu iki takım hesaba pek aykır: şsorağ şu şekilde olması düşmüyor. Olsa olsa bir iki me- düha kii münakaşa edilebilir. Fakat Avni - “Yan Lütfi aa Ni- takımın esası, bugün mevcud oyun-| had, ri » Niyazi, Hakkı, Ra- culardan çıkabilecek en kuvvetli | sih, Sulâhaddin, Se şekildir. ksaray: Besim | İBAHAR ÇİÇEĞİ) li iki tarafıma uzun örgü- er taktım ve saçlarımı pullu » bir tülle örttüm. Bu tül — .. çerçeveliyordu. Sabaha kar- şı uçlarmı çepkenin iki yanına s1- kıştırdım. zun boylu, ince vücudlu bu çapkın köylü kızını ben bile be- ağa doğrusu... Erkeklere ge- milyoner Dok dö Rişliyö m girdi, Aleksi Katyaya ş 'birsaray elbisesi giydi, Bede- vi beyde sahici bir Bedevi bür- nosuna büründü, başına da bir kefiye taktı. i ens daha bir hafta oda çi dk eğlendik Mina, ne- sezi elbiseler vardı. öl in bir memleketin bin bir çeşid kıyafoği canlı bir tarih gibi dolaşıyordu. Bu eğlencenin ortasında benim için çok garib bir sürpriz oldu: en milyoterle bir danstan son- ra büfeye eee ilerilerken kar- şımda yüzü'meskeli bir “İzmir efesi hürmetle eğildi ve'beni dan- sa davet etti... Orkestra entere- san bir vals çalıyord Böyle maskeli balolarda h rasim gözetilmediği Gözümüzün di milli kıyafetimle “karşıma 'di- kilen adamın herkesten çok ben- de merak uyandıracağı şüpye- sizdi. Bunun için ben de bütün merasimleri bir tarafa biraka- rak bu adama Fransızca sordum: — Siz kimsiniz efendim? — Fransizca bilmiyor musu- nuz? G . Yalnız beli- mi sıkı bir Dn gibi saran — lu beni döndürüyor, yüzünün lü ile yeriz örgüleri bazan onu, bazan da ikimizi birden sa- rıyordu. Valsin delice çabukluğile ka- famın “içi dumanlandığı bir sira- da birdenbire beynimde bir şim- şek çaktı... Nasıl oldu'da yanım- dfenin bir Türk olduğunu düşünememiştim, ye e kesile- rek Türkçe #oi — Siz bir ei ii mi? Kesik bir ses fısıldadı — Evet — Kimsiniz? — 'Hekeltiraş Suad Nedim. Birdenbire hayretle lin) fakat © valsin müözürünü 'kay- betmeden beni döndürdü. — Nasıl? Siz büyük sanatkâri- mız Suad Nedim bey misiniz? Kesik kesik güldü, sadece: — Evet... dedi. — Ne zaman n Ne wa- kit iyor yni dik — Yarın... diye ai verdi: — Siz beni taniyor musunu? — Evet. — Niçin şimdiye kadar kendi- nizi tanıtmadınız? Bilhassa ya- ancı bir sym Aaa sizi gör- mekle çok memnun “olacaktım. Ne tuhaf adam! v cevab vermedi, Kızdım. O sirada or- kestra durdu, yeniden bir tango çalmağa başlamadan evel: — Yoruldum artik pm ok maz “mı “efendim? “dı . Gene cevab ml belime Gözü danstan başka bir rmüyordu sanırsın. la bu yabancı in: rasmda güzel Ti zn yad bey, artık duralım l- maz mı? Sizin de yorulduğunu- zu anlıyorum. Gene çok hafif ve ahenksiz bir ses e r! dedi. Benimle brain istemiyor- du 'sanırsın. Fakat ne güme dans ediyordu! leri kendilerine çekiyorlardı. ok dans 'etmenin getirdiği sar- hoşlukla birdenbire e ad b — Su ey, yüzünün kesini çikarmaz mısınız? ai dır bir Türk yüzü görmemiştim. Sinirli eli kuvvetle elimi sıktı, yavaşça: — Peki! dedi. Fakat orkestra durduktan son- ra beni hiç konuşmadan büfeye götürdü. Bir, bir daha böldçtik, İlk “defa yüzüne (maskeli yü- züne) -b Kıvılcımlı “bir çift gözden başka bir şey göreme- di. Tekrar maskesini “çıkar- masını em Fakat bir beyaz bir bedevi kar- Diyerek beni çekip götürdü. Ondan sonra da Suad Nedim be- yi görmedim, kayıplara karış- mıştı, Fakat o akşamdan sonra çok düşündüm. Bu adam sahiden ad Nedim bey, bizim ME Fakan neden bana yüzünü göstermek is- temedi? iş sen de, böyle münasız Bu mutlaka vip na kesitli tanıtmak e eiti yar bancı, gevezenin biri ki a â belki Kuzum Mina, bir sor anla ba- kalım. Suad Nedim bu sırada İs- tanbulda mı değil mi? Mutlaka banâ yaz olur mu? Pek merak et- Ibette cekti. Fakat şimdi bu sale girers kaçacak. un bundan sonrası benim ir eğinceden baş- il Hattâ eve biraz “erken, “yani güneşten evvel döndüm. Gelelim sana... tubun gelmedi. Bu hafta 'mek- Feyhandan Minaya Temmuz 1931 ) Paris Sevgili Minaciğım, aydır konuşmamız yalnız telgraflara kaldı. 'Seni, nikâhm için e ipe telgra dan 80! mektublarımla yormak iki (Arkası var)