ii AKŞAMDAN AKŞAMA Asri kahvehaneler İstanbulun mahalle kahveleri de galiba yakında tarihe karışa- cak, Mahalle kahvesi... Şu küçük terkib içinde eski Türkiyenin ko- zda oy- ve kaybolan şeye in yaşlı kalblerde hüzünlü bir tahassür peyda olması pek be- bir hadisedir, Onun için, ih- timalki İstanbul kahvelerinin za- manı, toz arasına karışıp ortadan kalkması bazı geri bulutları teessür daha ziyade kendi geçmiş hayatlarınadır. u manaca izah edebileceği- miz teessürü mahalle kahveleri hakkında hiç varid göremeyiz. Çünkü zaten buraları tereddi ede ede eski varlığını, değerini ve hü- Bir mahalle klübü teşkil edebile- cek ağır başlı kahvelerden ta külhanbeylerine mahsus kahvele- Vesi ha kalmış ha ke hiç bir ehemmiyeti Y oktu! di bu mehil, mi da, fakat kahvehane olacak bir takım yerler açmak olacağı anla- şılıyor. Zannediyoru, Yalnız yorgunluktan başka bir ne- tice eşkiya. ahalle kahvesi bügün bir vü- . Şişliden başlıya- rak Nişantaşı ve Maçka taraflari- eg AN AKŞAM 21 b ie ŞEHİR HABERLERİ Florya plâjı Istimlâk işi hazirandan evvel bitecek Belediye, yapacağı yeni işlere, hazirandan itibaren ayakli. akat geçen seneki bütçeye tah- e lüzum e pk mel Büyükadada Yörük ee de yap: ilac olan ile Florya pla Rep etimlâki ve orada tesisata başlanması işleri vardır. Belediye, Florya plâjının | istim- easy dan, tada biran evvel baş intak Plajın nasıl bir plâna re tanzim edileceği şehrimize getirtilecek su mütehassısının ra- poru alındıktan sonra belli ola- caktır. İm ta bugünlerde ağırılacaktı Bundan ba; vi a belediye bu sene Büyükadanın e daha vi ii etmesini min etmek çi İnşasın. fikrind len süratle De Cam parçaları © İMuzafferin bileğine sapla- narak damarlarını kesti Hasköyde Dm Nuri adında bir adamın pencere mı kırılmış, © ela Narinin Siber Muzaffer idi bir çocuk da evde bulunuyormuş. e zaffer renin cam- rını çıkarmağa kalkışmış ve elile sakil, sökmeğe başlamıştır. Ço- > hızla camı çektiği sırada iğ neye kaldırılmıştı Harbiye ve Taksim cihetle- rüyünüz. Burası ma- ne doğru yü: halle değil koca bir şehir geniş- | liğindedir. Kaç tane kahve gö- Mak Belki dükkânların top- u olduğu noktalarda hamal ve saire gibi bekâr küçük esnafın devam ettiği birkaç dar dükkâ- na tesadüf edersiniz. Bunların yerinde temiz döşenmiş, her türlü gazeteleri ve mecmuaları getirt- miş, bilârdo salonları yapmış dört beş asri kahvehane düşününüz. Acaba kaç ve ie Si eklerdir ve ç gü caklardır? Çünkü gitmiyeceğiz. iz Bir ali için kahvehane belki bir i , fakat biz çoktan eski mahal le kr hanelere arkamızı çe- virdik ve yeni kıraathaneler ihti- yacını da duymadık. Onun için, yüksek ve hayırlı bir niyet ile sar- fedilecek kıymetli emeklerin bo- şa gitmesinden korkuyorum, Akşamcı Yeni rıhtımlar Sondaj bitti projenin hazırlanmasına başlandı Istanbul limanında inşa edile- cek rıhtımlara aid erleri tes bi için sondaj ameliyatı yapılmıştı. mıştır. Proje bir haftaya kai tai mamlanarak iktisad Yekâletine ir, Ka inşaat ta bir lâyihası tanzim edilerek Millet "Meclisinin u içtima devresine yetiştirilecek- bir buçuk etdi e çıkacağı anlaşılmıştı Mehmedin « mesiidi Dün Aksaraydaki kuyudan 'çıkarıldı Aksarayda Külhan sokağında oturan bay Mehmedin kuyusunu temizlemek için içine indiği sıra- da feci bir surette yea en den Mehmedin cesedi üç ra yet seba ri mışi tır, elm Araçlıdır ve Abbas oğlu ailesine mensubdur, 35 yaş- larındadır, Geçen sene ayni kaza- dan Hasan kızı bayan Şefika ile evlenmiş ve çalışmak üzere İs- tanbula gelmişlerdir. kadın kocasının bu ani ve acıklı ölümünden son derece- de müteessirdir. ehmedin cesedi ailesine tes- lim edilmiştir. Cenazesi e Dün kendisi ile görüşen bir muharririmize bayan Şefika kas. başka bir tani- dığı olmadığını cenazeyi kaldır- dıktan sonra memleketine döne- ceğini söylemiştir. Bir kuş yüzünden Salâhaddin kahveci Şükrüyü bıçakladı Üsküdarda o kahvecilik yapan Şükrü adında — adam el sinde beslemek için bir kuş sa- tın almak ist. e Salâhaddin alenıştır. Ertesi gün kuş kahve- ciye getirilmiş fakat kahveci Şü ii bunun ötmediğini eni rek almak istememiş V. ra riya vermesini Me EE de kuşun iyi olduğu mmm ve parayı geriye vermek İsteme- yince aralarında kavga çıkmıştır. a Salâhaddin bıçakla ükrüyü (Obaşından ve vücudu- — muhtelif erlerin re rette yaralamıştı. Şükrü has- beis kadr zabıta “Sa lâ- haddini yi yıp adliyeye teslim etmiştir. Sürpagob mezarlığı! : Belediye namına tapusu veriliyor Sürpagob mezarlığına aid tapu ei. belediyece yapılan müracaatlardan sonra artık tapu ares verilmesi nk r. Belediye, Sürpagob mezarlığı- nin, evvelce tapunun > ettiği gibi sahibsiz arazi ındak! kanunun ahkâmina deyi İm kanununun şümulüne dahil oldu- ğunu ileri sürmüştü. Vilayeti de bunu teyid eder tezkere yazıldı. ğindan pa eicilimdeli kâyıd, Belediye, tapu senedlerini ak dıktan sonra Sürpagob mezarlığı" nın büyük bir krokisini hazırlıya- caktır. simi > yazdığımız gibi Sürpagob rlığının ne suretle setlacağının tesbiti, şehir plânının anzimine mütevakkıf olduğundan, mezarlık arsası, şehircilik müte- hassısı işe başliyıncıya kadar ol duğu gibi muhafaza edilecektir. Azgın inek Bir boynuz darbesile Nurinin karnını deşti Feriköyünde bahçıvanlık yapan Nuri adında bir adam dün bir inek satın almış ve bahçesine bağlamıştır. Öğle geri Nuri esi in meğine yiyec: mek bahçeye eş Sile ot rek telerile O yaklaşırken (o hayvan birdenbire kopararak urinin üzerine saldırmıştır. Nuri kendini kurtarmak e otları m kaçmak istemişse de buna kalmadan inek sivri ki ve Nurinin karnını deşmiş- al dışarıya fırlıyan Nuri bağırarak yere yuvarlanınca inek de kaçmıştır. Gürültüyü ev- dekiler duyub bahçeye koşmuş- r ve Nurinin kanlar içinde rde ğını görünce polise haber eki Yarası ağır olan Nuri ölüm halinde hastaneye kaldırılmıştır. Yunan vapuru serbest bırakıldı gi alıkonulan osidon adlı yunan ei Veni- zelosun oğluna. aid ol ğı anla- er dün — barak e gemileri (o hakkındaki kayıdların kaldırıldığı ve bu iti- ii artık Boğazdan geçen yunan ilerinin omuayenesine lüzum aliş deniz ticareti müdür- lüğüne bildirilmiştir. TERA ” Sahife 3 ISTANBUL HAYATI Bitpazarında olub Kapalı bi- İstanbul un şu meşhur çarşıdaki Bitpazarında olu; pala bıyıklı bir a sırıtarak ku- lağıma eğldi, yavaş sesle söylen- meğe başladı: «— Bayım, biz halden anlarız. Malüm ya dört senedir şu çarşı- nın Adamı gö zünden Biliyorum, sen sıkılıyorsun. o Ve lâkin, hiç pk etme, Milk e ar- i ğın içine gel, Kork ma, a kimse duymaz. Senin < çok baylar beni tanırlar, Her man alış veriş ederiz de iii duymaz.. Adam gittikce kulâğıma soku- larak mütemadiyen söyleniyor fakat ben bir türlü ne demek is- tediğini anlamıyorum. Yakam- dan Ne deyen ediyor, m de ısırıyor. bi Nihayet ii - salaş, cağız sırtımı pardesüye müş- teri çıkmış. Meğer her mevsimde bu sokaktan geçmenin ayrı manaları varmış. Meselâ, harda ceketle buradan geçersen mütehassıslar derhal kafanın içini keşfeder ve şöyle ucuzca, bir mev- simlik bir paltocağız tedarik et- mek istediğini anlayıverirlermiş. ediğimi ve fakat sıkıldığım için imseye söyliyemediğimi pantalon veya c da yapabilirmiş. Koltuğunun al tından çıkardığı bir paçavrayi ta ağzıma kadar sokarak nala- tıyor: «— Bayım, gözünü aç da mala iyice b h seni inan- dırsin ki, bunu senin gibi bir bay- dan aldım, Kendisi on sene giy- miş, sonra dört, beş sene de kar- deşi kullanmış, ve lâkin halâ ter- ziden yeni çıkmış gibi duruyor. Hele bir de ütü vurursan al sağlık versin de beş sene de sen palto ile bir lira da üste verirsen pantolonu veririm.» (Devamı 5 ci sahifede) Amcabeye göre!.. ISorulmadan başka yere basılamaz, başka dile çevrilemez.) EEE i emek sen matbuat ei Bün yi ettiği kita vi e değil iin diyorsun ha boy Amı . «.. Fakat o kitabların yasak edilmesi... ... İnceden inceye bir tedkik neti: çesidirl., lk a İş böyleyken sen eden onlara | sayda Sisi diyorsun A: — Baksana gazetelerin durgun sa» hifelerinde münakaşa kapısı açıldıl..