7 < PR a eri işim SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI iRTEM AKŞA 3 Mart 1935 — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 445 Ermeni komitelerinin son teşebbüs- leri de neticesiz kaldı Kanlı ve buhranlı 1895 ve 1898 senelerinde sadaret makamında üç defa tebeddül olduğunu, Said pezanın yerine geçen Kâmil paşa- nın bu makamda ancak bir ay tu- tunabildiğini yazmıştık. Said paşa İngiliz sefarethane- sine iltica mecburiyetini hissetti, Kâmil paşadan sonra *sadrıâzam olan Halil Rıfat paşa ise sadaret zata yerlerini bırakmak de kaldılar! il > bu Salar uzun bir müddet içi 1896 dan sonra ermeni komite» leri Anadoluda umumi kıyamlar ——— de hiç geri kalmadılar, Samsunda ikinci bir ihti. v çıkardılar. Bu ihti idar ni ayr deruhte eylemiş- ler (Srup paşa ihtilâli idare etmek üzere reis ça edilmi Gene bu sene zarfında Rus ve 1 ermeni komitecilerin İşe tirakile Yıldızda Miele bomba ile bir suikast tertib edil- mişti. (Bu bomba alisesinden ayrıca bahsedeceğiz.) Meşrutiyetin ilânma kadar er- meni komitelerinin Avrupaca yap- ve Bs teşebbüslerden ol mak ü 1— çer da Minas Çiraz — muhtelif yerlerden intihab ol nan heyetlerin Lâhy sulh kle ransına bir muhtıra takdim meleri 2 ısır ermenilerinin Ada- nada, Mersinde katliâm olacaği sa hariciye nazıri ses Mer. sin ve ölüm leruna zırblılar gön» derilmesi zikrolunabi! ilir, 1907 de İngiltere kralı ile Rus cereyan eylemişti, Fakat ermeni komiteleri ne yap- salar vrupanın gö artı gösterdiği alâka Girid, Makedonya mesele- lamasile eski kuvvet ve > şiddetini kaybetmişti, i Ermeni komiteleri 1905 te Pa- riste bir kongrede her ne suret le olursa olsun Kilikyanın - Ada- Maraş havalisi, istiklâlini meğe karar vezmişlerdi. Bu © ler yaptırmak suretile kendisi için 5. bir nüfuz mıntakası, Akdenize bir yol tesisine çalışan Rus çarlı- ğinın parmağı da var idi (1) Ermeni kumitelerinin amâl ve karekâtı ghülüliyesi. Fakat bu Kilikya ihtilâl prog- ramını o vakit tatbik edilemeden ti; ikinci Adana murahhasası Muşeg bunu ele aldı. Adana taraflarında türklerin g2 milli hislerine e İuna, sokaklara tehdid varaka» ları yapıştırıldı, Ermeni köylerin- yollarda, kasabalarda erkek ara tecavüz” Ermeni kilise. dın na ve lerde bulunuldu. Ki piyesler temsil edildi. ırsat bulundukça jandarma» zi türklerden öldürülenler oldu. Hasılı ekseriyetle türkçe nuşan, hal, kıyafet, maişet itiba- rile türklerden hemen farki bu- lunmıyan ermeniler ile türkler ara- sını tün açmak, büyük bir hadiseye meydan vermek için ns yapmak tasavur edilebilir ise moş- rutiyetin verdiği m rim isti» ime edilerek yapı hareketler esi tahmi- ni yere mukabeleyi davet ek memek kabil değildi. Nihayet İstanbulda 31 mart ir. tica sırasında daki gergin- lik patlak verdi. Fakat ermeni komiteleri bundan larından bay Ahi Derslere yirmi tmektedir. Daha bir çoli talebe müracaat etmişse de ilcinci ve im kaydedilmektedirler, ae abs (7 eylal ilk AN salon bir de nakış e Antranik Balkan harbinde «inti- kam çetesilen Rumelide Türk düş- östermedi. manlığını az g ğa teşvik ederken An- tranik Trakyada Türk kadın ve uklarını boğazlamakta, çocuk- larla ihtiyarları camilere doldu. rarak diri, diri yakmakta, islâm mabedlerini kiliseye tahvil et- mekte idi, Ermeni komiteleri türk- lerin Balkan harbinde mağlübi- yetinden ne kadar hoşlandıkları- ni gösterecek, i tabkir ve tezlil eyliyecek cümleler ile ve ermenilerin okumasi, anlaması için türkçe ke! menice harfler ile Bülgarlslanda destanlar bastırıyor, bunlari Ana- dolu içerilerine gönderiyorlardı. Umumi harbde ermeniler bir defa daha tali tecrübesine kalkıştılar; bu teşebbüsleri de milli varlıkla” rı için âdeta bir tehlike mahiyeti- ni alan Hehe ile söndü. İstiklâl m esnasında da türklüğe yeni bir darbe indir- mek istediler. Fakat gördükleri pek ciddi mükabele ermenilere türklerle iyi geçinmekten başka yol ve çare Siman artık anlat miş olmalıdır. (Devami var) AKBA mllesseseleri modera Ankaranın fransızca ve ecnebi kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin eder. Maarif vekâleti karşısın- da telefon 8877 Şubast; Bamanpazarında am sime halkevi bandosunuği çaldi- ğa istiklâl marşı ile başlanmıştır. Ayakta saygı ile dinlenen marf- tan sonra halkevi idare heyeti na- mina bay Vasfi Bilge ve şube ko- mitesi namina da bay Sabri ta- rafından birer söylev söylenmiştir. Kurs munllimliğini bayan Behi- kmiştir, Ht j cektir, Birinci devreye eli bayazi yazilmiş ve dersle. baş lamıştır, İBAHAR Yazan: Muazzez Tahsin Feyhanla Mina gökten düşik yormuş gibi gelen bu ışık ve ses- doğruldular «ne oluyoruz? Ne- İe redeyiz?» gibi biribirlerine bak- li Feyhan bir lâstik top gibi zıpladı, dadısinin boynun$ Idı: başımıza e dığımız Mina ile ayrılıyoruz. Bu vi içimize ğe çalı rorduk. a Hi dadı bir çift sari boncu- “ eri küçük gözlerini gücü- ği kadar açmağa çalışa- —— lıyor musunuz? Mina hakim ai kald ormuş — Mina gitmiyor dadı... den benim. . — Sen. li .. Sen misin? Sen bir yere mi m) Emektar ihti sarı gözle- rine birdenbire derin bir yara al- mış bir hayvanın acısı çöktü. Elleri göğsünün ig bir şey ME on gibi n bu Ni ihtiy, si açtı.. Zazallı vi sını e Gi- rTuşuk yanakları — Ne oluyorsun öyle Mü kızın ölüyor mu ğlıya- ne büyük bir şeref: Kolların ara- sında büyüyen ve kolların ara- sinda ölen oğlunun kızi Feyhani bunca insanın içinden seçip Pa- rise gönderiy. dan dö- kızın tam ii ri rak gene senin kolların arasina düşecektir. Ve zavallı kadının gözlerinden sızan sıcak yaşları görmüy ei onun kınalı saçlarıni okşıya- — Haydi nonocuğum, açımdan bayılıyorum.. il öyle... Ye- meği hazırlayı Gi Halimi ağırlığını taşımağa alışkın bu zavallı ka- ze bütün iztırabları gibi bu aci- uni da bir saniye içerisinde yük- nitel Elinin tersile ıslak rını kurulıyarak; —Sofrayı tarasaya mi koyayım izim? — Eve Bu güzel ak- şamda — kaplamak günahtır, Yemekten sonra iki genc kız geniş hasir koltuklara gömülerek e Karşılarında ucu gelmiyen karanlık denizin biri- biri üstünden akarak kayan koyu si , Başlarının üstünde çok yıldızlı simsiyah gök... Fi ve Minanın vakit vakit — Evet Mina, Fikret cidden büyük bir ağabey gibi benimle meşgul oldu. m arkadaş- larına mektublar yazarak benim oraya gideceğimi bildirdi. Onlar. daf, beni yeni gireceğim o mw hitle kaynaştırmalarını rica etti, Hattâ bu el bana da oku- du ve bir kaç arkadaşının resim- di, — Zavallı Fikret! z Niçin zavi Minacığim? — Seni çok seviyor da ondan... — Beni seven zavallı mı olur? — Sen sevmi sevmezsen elbett ila aI ÇİÇEĞİ Sıra No: 4 esini gözlerini biraz ki sete, e VD bir zevkle ii le ken ilâve e neden sevmiyorsun Feyhan? İşte. içumis anlıyamıyorum. Feyhanın lâciverd gözleri dur- bir deniz gibi koyulandı ve şakrak rc E belirsiz bir hüzünle s — Sevgi Hi çoc beri önünde saygı ile eğildiğim bir histir Mina... Kalbinde her hangi biz insana, bi hayvan. haze eşyaya er bir sevgi duya» a hürmet ederi F KN Fikret ken- disine acımamı yalvardı. pasıl söyledi me, ği küçültücü bir duygu! «Beni sevmiyorsunuz.. Bari ba» ti niçin sevmiyorum? Bu- nu kendi kendime hiç sormadım bile. Fikret benim için iyi bir arkadaş, kibar, namuslu, çok okumuş, çok yaşamiş bir adamdır. Fakat onu sevecek olsaydım mut laka bu kadar zaman düşünme- ğe sıra kalmıyacaktı, Hemen s6 vecektim. seviyorum, acaba niçin? Diye düşünmek artık geç olurdu. Hayalimde, sevebileceğim di- ye düşündüğüm adamın mutlake& kuvvetli bir şahsiyeti, bir iradesi, görünür bir benliği olmalıdır. Sen belki benim bu modern his- ere uymıyan gularıma güle- ceksin ben, seveceğim erkeğin benden daha çok oku muş, daha çok bilmiş, madde- ten ve mânen benden ra ok masını isterim. eğil, © bana hâkim olmalıdır ve gemi sevebilmek, onunla sandetle ya” mak için onu biraz kendimden kuvvetli görmeliyim, — Müstebid bir erkek değil mi? Sana tal ma etsin, seni ezsin, hırpalasın! — Hayır, yanliş anlıyorsun Mi na! Bana hâkim olsun demek ta küm etsin demek değildir. Bilâkis beni çok sevsin, çok 3 sin; t ben onun benden ku' vetli olduğunu hissedeyim. o bana tahakküm etmesin fakat ben bir rüzgârla sürükleniyor, kabar” şıyor, karışıyordu. dır 'eyhan bir sigara yaktı ve manlarını Minaya üfliyerek: (Arkası W