Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
&ON ALTINCI YIL. No: 4885 a— — Gündelik KAMUTAY AÇILIRKEN.. Turk ulusunun yükselme yolun- aki gidiş ve isteğine düzen ve hız 'eı;en Kamutay'ın beşinci çalışma Sağı da başladı. Bu başlangıcın Sösterdiği ulusal birlik ve güven tablosu Türkiye'nin iç ve dış sıya- sa bakımından ne kadar yüksek bir durumda bulunduğunu yeni- en bütün acuna bildirmiş oldu. der bucakta ulusların türlü güç- lükler ile uğraşmakta olduğu bir sırada Türkiye'nin şaşmaz ve sar- sılmaz bir birlik ve inan ile büyük evriminin ışıklı yolunda durma- an ilerlemesi yurdun sevinc ve Ivancını son kertesine çıkardı. 'eşinci Kamutay'ın da türk tari- inde parlak izler bırakacağına ku!ku yoktur. Türk ulusu ulu Önderinin ışıklı Ve erdemli çevresinde tek bir var- hk gibi toplanmış ve ona olan son- Suz güvenini bir daha içinden ko- Pup gelen büyük saygı ve özenle acunun gözleri önünde meydana l“’Yl'nııçtuı-. Yeniden Cumurluk Başkanlığına seçilen Atatürk, bu- güven karşısında duygularını Ka« Mutay üyelerine söyledikleri şu ît_izler ile gösterdiler: “... Bu içti- Sim and ile üzerime aldığım onur- lu ödevin kutsal olduğu kadar a- ğır da bulunduğunu pek eyi anlı- yorum, Buna benim özel gücüm ancak sizin, seçkin arkadaşlarımın ayrılmaz birliği ve arasız yardımı ile yetebilir. Bu değerli güvencin benden esirgenmiyeceğine inanım büyüktür...,, Gücümüzün, enerjimiziz en bü- Yük kaynağı ulus ile önderinin bu karşrlıklı sevgi ve güvenindedir. Bunu büyük devrimimizin ilk gü- nündenberi düşünen ve anlayan her yurddaş eyice öğrenmiştir. Şimdiye kadar başardığımız bü- yük işler bu kaynaktan çıktığı gi- bi bundan sonrakiler de gene on- flnn hız ve güc alacaklardır. Onun içni ulusal birlik bugünkü türk u- luş'unun en büyük temelidir. Soy- sal ve sıyasal durumu ne olursa ol- sun, her yurddaş bu birlik üzerin- de kendi varlığı için olduğu gibi titreyecek ve onu korumağa çalı- şacaktır. Kamutay, türk ulusunun özünü ve sözünü içinde yaşatan yüksek bir kurumdur. Başka ülkelerde ol- duğu gibi, o türlü sıyasal veya ö- konomik partiler için kavga alanı değildir. Vakit vakit terazinin a- ğır basan gözündeki isteklere bağ- lanan bir kurum sürekli ve verim- |-i işler göremez. Başka ülkelerde bunun türlü örneklerini görmekte- yiz. Demokraside kriz denilen şey de bundan ileri gelmektedir. Yok- sa demokrasinin özü her vakit ol- duğu gibi bugün de değerini tut- maktadır. Ondaki kriz daha çok özün eyi anlaşılmamasından ve realite alanına eyi uydurulmamış olmasından doğuyor.. Demokrasi- ,Liç de işin başı ulus içinde ülkü irliğini gerçekleştirmek - olduğu- na kuşku yoktur. Türzk ulusu iç ve dış engeller- den kurtulupta kendi kendine bu- Yyurukluk ettiği çağlarda hep bu birliği göstermiş ve acun tarihin- deki büyük rolünü oynamaktan geri kalmamıştır. Türk devrimi türk cumurluğu onu yeniden bu özlüğüne kavuşturmuş, ve zencir- lerini kırdığı ayakları önüne Ata- türk'ün ışıklı yolunu açmıştır. U- lusca, uluşca, yurddaşca bütün is- teğimiz hep bu yol üzerinde dur- madan yürümektir. Kamutay bu genel isteği en yüksek kertesinde gerçekleştirmek için yeni düzen- Lsr kurmak, yeni yasalar yapmı alanındaki çalışmasına bund ila ânderinin Sanra Aa sanma sehre Adımız, andımızdır. 3, MART 1935 PAZAR Londra, 2 (A.A.) — Sir Con Saymen, martın yedisinde Berlin'e gidecek ve o « nunda Londraya dönecekür. Bangkoka gelen resmi malümata göre Siam kralı, bugün tahtından vazgeçecektirş Her yerde 5 kuruş Yunanistanda bir ihtilal teşebbüsü oldu Ordu içinde çıkan ve akim kalan bu harekette B. Venizeles'un da parmağı olduğu söyleniyor Atina, 2 (A.A.) — Atina ajan- sı bildiriyor: Dün akşam tersane- unanistan Başbakanı B .Çaldaris de Plastiras taraftarı zabitler bir fesad hareketine teşebbüs etmiş- lerse de bu teşebbüs bastırılmıştır. | Hükümet duruma hâkimdir. Bü- tün memlekette tam bir sükün hü- küm sürmektedir. İsyan teşebbüsü nasıl oldu? Atina, 2 (A:A.) — Hükümete karşı ısyan eden zabitler, gafletten İstifade ederek Salayn tersanesiyle savaş gemi « lerinden 4 tanesini ele geçirmeğe mu- vaffak olmuşlardır. Çaoktanberidir, hazırlandığı anlaşılan bu teşebbüs, Atina ve sair şehirlerdeki askeri garnizonların da ısyaniyle bir arada vukubulacaktı, Atina'da zabitler, askeri isyan ettir- meğe muvaffak olamamışlar ve fesad adamları, gece geç vakta kadar süren bir tüfek ateşinden sonra teslim olmuşlar- dır. Hükümete sadık kalan kuvvetler, şeh- rin hâkim noktalarını, bakanlıkları mu- haf ltında bulunduruyorlar. Fesad | orduda tamamiyle bastırılmıştır. Bahriye'de, âsilerin elinde bulunan gemilerden iki distroyer teslim olmuş - tur. Tersane ile öteki iki geminin de pek yakında teslim olmaları beklenmektedir, Selânik'te bir isyan çıktığına dair olan duyuklar resmen tekzib olunmak- tadır. Başbakanm bildirimi Atina, 2 (A.A.) — Atina Ajansı, ba- zı kimselerin tersanede, iki efzun bölü. ğünde bir askeri mektebde meşru hü - kümet aleyhine isyan etmiş olduklarını bildirmektedir. Başbakan B. Çaldaris, ulusa hitaben “meşrettiği bir beyannamede şöyle de « mektedir; “— Hükümet, sadikane mücadele et- fsyan hareketinde parmağı olduğu söylenen B. Venizelos mekte olan silâhlı kuvvetler sayesinde yurd aleyhindeki bu hareketleri tenkile (Sonu 2 inci sayıfada) İngiltere ve Amerika bir Çin - Japon birliğinden korkuyorlar Vaşıngton, 2 (A.A.) — B. Filips İngiltere ile Amreika arasında müşterek bir menfaat arzeden muhtelif sorumlar hakkında bir görüşme yaptıktn sonra demiştir ki: “ — Amerika, Çin ile Japonya arasınad sıyasal, ökonomik ve ma- It bakımlardan düşünülen ittifak müzakerelerini pek büyük bir dik- katle takib etmektedir. Bura mahfillerine göre, İngilte- re ile Amerika'yı beraberce alâ- kadar eden menfaatler arasında birçok ulusların Çin'e müştereken bir ödünc yapmaları vardır. Bu ödünc sayesinde hem bu memle- ketin içinde bulunduğu mali güç- Kayakçılık — Almanya'da tahsilde bulunduğu sırada kayakçılığı çok iyi tetkik et - miş olan Mühendis Bay Lâtif Osman bu güzel sporu resimlerle pratik ola- rak iyzah eden bir seri yazı hazırla. mıştrı. Bugünden itibaren bu yazıla- rı gazetemizde takib ediniz. lükler ortadan kaldırılacak Hem de Nankin hükümetinin Japonya ile ökonomik bir ittifak yapmasi« nın önüne geçilecektir. Aksi tak- dirde böyle bir şeyin uluslararası büyük yankıları olacaktır. Londra, 2 (A.A.) — İngiltere hükü- metinin Çine mali yardımda bulunul « ması için Paris, Vaşington ve Tokye hükümetleri nezdinde teşebbüslerde bu- lunacağına dair olan duyuk üzerine sı- yasal mahfeller, yapılması muhtemel olan bu teşebbüslerin hiç bir Çin- in Japonya ile sıyasal ve ökonomik bir ittifak yapmasına mani olmayı istihdaf etmediğini bildirmektedir . Londra, 2 (A.A.) — Bürada bildiril. diğine göre, Çin hükümeti kendisine yaprlacak mali yardım hakkında İn . giltere ve diğer hükümetlerle istişare. de bulunmuştur. Çin bankerleri, yabancı — istikrazları yapmak imkânları hakkında ileri sürü- len teklifleri tetkik etmişlerdir. Çin'e mali yardımda bulunmak üze - re, uluslararası bir plân tanzim edildi « ği takdirde, bu plâna her şeyden önce Japonya'nın katılacağı tahmin edilmek- karşılıklı inan ve güvenine daya- narak yeni bir hız verecektir. Zeki Mesud ALSAN tedir, Japonya ile Çin arasında doğrudan doğruya müzakereler yapıldığı hakkın- da burada hiç malümat yoktur. Fon Papen Avustur- ya elçiliğinden çekiliyor Viyana, 2 (A.A.) — Fon Pa- pen'in istifasından bahseden ve düşüncesini söyliyen “Der Tag,, gazetesi şunları yazıyor: Fon Papen'in geri alınması du- yuğu doğru çıkmaktadır. Bu, Al- manyanın Âvusturya'nın fransız  B. Von Papen barış politikasına katılmasından memnun olmadığını ifade edebilir ve Almanya'nın Viyana elçisini, Avusturya bakanlarının Paris ve Londra seyahatlerinden mesul tut- tuğunu gösterir. Bu istifa, Berlin'de müfrid te- ıı_ııyüllerîı'ı tekrar başladığını da tafde edebilir. Bu takdirde Alman- ya'nın Avusturya'ya karşı tazyik politikasına tekrar başlanmasını beklemek gerektir. Sir Saymenin seya- hati etrafında Londra, 2 (A.A.) — Resmi mahfel. ler, Sir Con Saymen'in Berlin'e yapa « cağı ziyaretten sonra Londraya dön « mesinin Moskovayı ziyaretten vazgeç- ml! VA: : İ letedi. Ondan sonra tutulacak yol Sir Con Saymenin Berlinden dönmesinden sonra vereceği rapor üzerine kararlaştırılacaktır, * vatl L 4 etle kay Habeşistan hizmetine giren 16 zenci tayyareci yolda Londra, 2 (A.A.) —- Habeşis tan imparatoruna hizmet teklifim de bulunmuş olan tayyare mirala- yı zenci Hobart Juvayan, bizzat yetiştirmiş olduğu ve maaşlarımı kesesinden verdiği 15 tane zenci pilotla beraber buraya gelmiştir. Bu duyuğu veren Deyli Ekspres gazetesine beyanatta bulunan mi- ralay Amerika zencilerinin son zenci imparatorluğunu korumak için açılan savaşta Habeşistan'a yardım etmek istediklerini ve yal- nız habeş imparatorluğundan bir işaret beklediklerini söylemiştir. Miralay Juvayan, tayyareleri Amerika'dan gelir gelmez adam- larile birlikte Adisababa'ya hare- ket edecektir. Sabık Avusturya bakanı Rintelen'in muhakemesi Viyana, 2 (A.A.) — 1934 temmu « zunda naziler tarafından yapılan ihtilâl teşebbüsüne karışmakla yurd karası su. çu ile itham edilen sabık bakanlardan Rinteleni bu sabah divanıharb hu- zuruna çıkacaktrı. Rintelen, Dolfus ka- binesinde maarif bakanlığı etmiş ve baş« bakan Dolfus katledildiği saman Roma- da sefir bulunmakta idi, İddia makamları, Rintelen'i 1934 yılt zarfında ve bilhassa temmuz içerisinde Roma ve Viyana'da nazilerle temas ede. rek hükümet darbesini kolaylaştırmakla ve bir ihtilâl hükümeti teşkili için fe « sadcılarla işbirliğinde bulunmakla it « ham etmektedir. Mahkeme aleni olacak ve 50 kadar şahid dinlenecektir. Rintelen'in, birkaç yıl hapse mahküm olması ve bu suretle sıyasal hayatına son vermesi muhtemel- dir. Esasen Rintelenin başbakan Dolfus tarafından Roma elçiliğine tayini bir sı- yasal sürgün sayılmıştı. Bu meraklı mahkemeyi takib için Viyanaya yabancı gazeteler, 250 bildir. men göndermişlerdir. ULUSTA GAZETECİLER TOPLANTISI Kamutayın beşinci devre top Ki lantılarına başlamasından dolayı Ankaraya gelmiş olan türk ve ya- bancı gaezteci arkadaşlara Ulus, dün akşam üstü, yazı işleri daire- sinde bir çay vermiş ve bu toplan- tıda kadın ve erkek, bazı saylav- larımız da bulunmuştur. Geç vakte kadar süren toplan- tıda, yabancı gazeteciler, kadın saylavlarımızla, büyük türk dev « riminin türlü konuları üzerinde uzun derin konuşmuşlardır. Türk kadınlığı İçin bir anket yapmak üzere Ankaraya gelmiş o- lan ve “mülâkatlar kraliçesi,, adır nı taşıyan Mis Betti Roz'un bu ko- nuşmalar hakkındaki duygularını sorduk: “Hepsinin hayranıyım,, cevabını aldık. Kadın saylavlarımızın, her ba- kımdan eksiksiz olan değerleri hakkında ancak Mis Betti Roz'un düşüncelerini paylaşmaktan baş - ka denecek bir söz yoktur.