Teirika No. 140 BAR Yazan: gi gemi ile Türklere ROS İskender Fahreddin | Barbaros Akdenize çıkınca, Arşipel korsanları yetmiş iltihak etmişti. Düşman aları beyaz bayrak çekmeğe ef ae mi adalarında.. inin gelen türk bu havalideki korsan yuvalarını dağıtarak dört bine yakın esir almış ve bu esirler işe yarar kuv- vetli kimseler bee si için kü- rekçiler arasın larak do- nanma foj rı Bai os bu sefer küçük, büyük bütün adalarda gesi eğ ların kökünü e yo- la çıkmıştı. De çö gemilerinden gördüğü fenalık pek büyüktü, Gizli plân yapmak ve düşman donanmasını bir türlü Pusuya düşürmek kabil olmuyor- u, Kaçakcılar her yerde ve her zaman dolaşıyor, türklerin ba- rekâtını yakından tarassut ede- rek Venediklilere haber veriyor. lard | Barbarosun tekrar Akdenize çıktığı haberini de hiç şüphe yok ki Venediğe uçurmuşlardı. ca çok sevin- ve Barbarosun arkasından ha- zırlanan doksan parça gemiden mürekkep bir donanma fırkası daha hareket here Barbarosa iltihak etmek ü boğazından keli tı, Bu fırkaya meşhur kaptanlar- dan Salih reis kumanda ediyor- du. Salih reis, Akdoğanın çok sa- mimi arkadaşlarındandı. Barbaros Salih reis, Barbarosla obuluş- tuğu zaman: — İstanbuldan ayrılırken pa- dişah beni çağırdı: «Barbarosun gözlerinden öp- drea)nın sırtını yere getir. Meğe çalışınız!» dedi, « Diyerek donanmanın veziye- tini anlattı, Denizci lim gördükleri rça e türk donanmasına iltica Ve iltihak etmişlerdi. me bunlara iltifat etti ve erini di. arasına da- meyi donanmayı bir kat daha üd ed. kendi araların- . çilecek yazl N rn idar esi mey e ayrı akatlar bırakmağa lü- it , Ve yerliler tara- Zum gi | ndan ye mukaveleyi k me imzalayarak bir ilk yıllık vergi taksitini aldı. Barbaro: burada bulunurken, Şira adasında bir ihtilâl kopmuş- tu. Adalılarla korsanlar arasında ilerleyen geçimsizlik Barbarosun kulağına edince, isi bir fırka donanma ile korsan ada- larında bırakıp diğer gemilerle ei Şiraya hareket etti. adası Venediklilerin ida- ME er bulunuyordu. arbarosun Şira önlerine yak- laştığını gören yerliler vaziyetten cesaret alarak tekrar Venedik- lilerle mücadeleye başlamışlardı. İonanmasından atılan bir kaç toptan sonra, adalılar derhal her taraftan beyaz bayraklar çe- kerek, sahil boyundan donanmayı alkışladılar.. Binlerce ağızdan saatlerce yalnız şu üç söz işidil- mişti: — Hoş geldin ni bezne) arbaroş â bulu- nan üç Venedik gemisine lil” ki Venediklileri bindirerek: mleketinize gidin ve lala “(Türkler hiç biri- in gözünü oymadı) diye söy- ini Dedi.. Hepsini adadan çıkardı ve eme ve nderdi. undan maksadı hem er m ve bütün dün- yaya Türklerin ne kadar medeni ve merhametli bir millet olduğu- nu anlatmak, hem de Venedikli- leri tahrik ederek (Andrea) nın ezer geçmesini temin eyle- .— donanması Aged e > ve işgal ettik! e (Endire), OK ve e . dil) adalarını da işgal etti, (Şira)dan sonra in > geçilen Donanmanın heybeti bütün ada- hları bir anda tethiş ediyor ve mu- kavemet duygularını ei Barbaros obunlardan $ asıl emeli olan Girid adasım ei geçirmeğe çalışacaktı. Donanma (Şira) önünden ay- rılarak Girid adasına doğru dü- men kırdığı zaman, Barbaros Timleii ile bu sularda karşı- laşacağını umuyordu. Kısa zaman içinde bir çok ada- ları Türkiye memalikine ithal e- den ve sayısız korsan yuvalarını di ğa muvaffak olan türk 1, o güne ki Girid sularına sefer yapmamıştı. aros, ( ), edi adaları ” salak eçe) — Ne yüksek, ne ii ale ler, Diye söylenmekten Okendini alamamtıştı. Girid adalarındaki bütün ka- leler Venediklilerin idaresi alk tında bulunuyordu. gm og Venedikliler için aridat memba idi. a e bu adaları kolay ko- lay elden çıkarmak istemedikleri için, uzun yıllardan beri adalarda boş durmamışlar, yerlileğin yardı- e b ye sek hisarlar riçten mec eza İle bir msi S Her je i bize Eski bir şarkı İ «Eski şarkılar seneleri geri çe- | min gözlerinde bu şarkıyı söyle- ken birer miknatistir» derler. Doğ-| mişti... «Delikanlım... Gözlerine rudur. her eski şarkı ma- | bakayım!..» Kaç gece tenha yol zideki Obir kadını O hatırla | larda kol kola bu şarkıyı beraber tırdı. Yıllarca evvel işittiği, ya- amanki geceleri hemen gözünün önünde canlanırdı. Hele 20 sene evvelki bir şarkı vardı. Gencliğinin en güzel gün- leri bu şarkı ile beraber tatlı bir rüya gibi geçip gitmişti. vr nlımı. diye başlıyan bu eski rk onun vii al büyük bir el 1. N vvel bu şarkıyı ilk defa ele » de, bu ta- lebe şehrinde ii İşitmişti. Tahsil için oraya dn Bir akşam bahçeli bir talebe gazinosunda bira içi- yorlar, ir birden neşeli şarkı- lar söylüyorlardı. Masaların ara- iğ sarışın, ışıl ışıl güzel bir k ıyordu, Bahçe sa- hil binin e Köşede çalgı çalarken Emma ğu masaya gelirdi. İskeml oturmaz da masanın üstüne kuru- başına bir üniversiteli kas- keti giyer, bacaklarını sallaya sal- laya, Selimin ta gözünün içine a? «Delikanlım... Gözlerine ba- Gözlerine > şarkısı «De O güzel ere bak- yım!» ildir. a da ayni üniversiteye Möyenlii Emma ile aşkları iki yaz bu şar- kı ile beraber geçmişti., «Delikan- ım... Gözlerine bakayım!»... Bil kaç mehtablı gece kolları Selimin boynunda, gözleri Seli- AKABE KARAER GEL GMRLERERRZ edebilecek surette tahkim etmiş- lerdi. Türk donanması ilk önce bü. tün Girid adasının etrafını e laştı. Hanya, kaleleri uzaktan bile heybetli gö- rünüyordu. Barbaros meyil ahalinin vuruculuktaki o maharetlerini bil- diği için kalelere mili larda- esir ald i yine o kı- an elde ettiği büyük erzak ve balıkçı gemilerine yükliyerek ma arasında taksim etti, Artık gemilerin sevk ve idaresi için hiç bir yerde hava beklen. rdu. geminin forseleri ler lurmadan yol alıyordu. Barbaros(Kaşot) kalesine bir atarak kalelerin tepe- sinde dalgalanan Venedik san- cağını zo düşürdükt. ra (Kerpe) limanına gitti. Donan- ma bu limanda iki gün kaldıktan sonra, gemilerin yağlanması için münasip bir liman aranacak ve (Kerpe) den hareket edilecekti. (Arkası var) söyliyerek Be — Bizi rkıyı bir kere daha yeme demişti, Emma da bü- muhafaza ederek “Delikanlım... Gözlerine Obaka- yım!» şarkısını söylemişti. Fakat karin ına gelince genc kız artık tün mukavemetini m betmişti. in ağlıyarak tai lam e büsbütün ayrıldık- tan sı Selimin kulaklarında Öl ie bu şarkı read e lım.. Gözlerine bakayım adan yıllar ti a lim artık hastalıklı bir ken ol, e Çok çalışmış, çok yıpran- inden evvel çökmüştü. İsi iç Anadoluda idi. Şehir şehir, memleket memleket dolaşıyordu. Emmanın hayatını uzaktan Ee mektub yazardı. Evvelâ a zengin bir komisyonucu ile lenmişti, Komisyoncu bir çok büyük fab- rikaların mümessili idi. Uzak memleketlerle iş yapıyor, diyar diyar emr Selim bazan an Hindi Çiniden, bazan Kanarya adalarından, bazan & mali Afrikadan, bazan cenubi Amerikadan mektublar li Aralarındaki talebe aşkı aradan dan ayrılmıştı. Sesi çok güzel ol- duğu için şarkı söylüyordu. Az zaman içinde kendisine epice bir şöhret yapmıştı.: Gazeteler ondan erken «Altın sesli kadın!» diyorlardı. sö. Selim çok hasta idi. Artık gün- lerinin sayılı olduğunu kendisi de biliyordu. Ateşler arasında bu- bazan gözlerinin önüne a giye İmei eğili- yım...»... Âdeta bu şarkıyı işitir gibi olu- yordu. Bazan dışarıda söylenile: bir şark; en dığını anlayınca tekrar yatağına uzanıyor, ateşler içinde gözlerini kapatıyordu. Ne olurdu Meya ev- vel bir kerecik Söğnü bu 20 nın şarkısını dinliyebilseydi. Bi Bir e Hem de onu Emmanın ağ; zından dinleseydi. Öyle iri yordu ki bu genclik şarkısı he- men onu iyi edi imdi OEmmayı düşünüyordu. O «Boenos A te idi. boyuna seyahat ediyord Birdebire gözleri o gün bir arkadaşının getirip n Üs tünde unuttuğu gazeteye gözü ilişti. O günkü radyo proğramını yazı yordu. Az daha heyecandan kalbi du- racaktı. Gözleri morarmış oy. luklarından dışarı fırladı, Rağss du: E dan eski bir şarkı: «Delikanlım... Gözlerine bakayım..»... Rüya görüyorum sanmıştı, Ga- zetenin tarihine baktı: Eğer: Hasan TRiHOFIL Saç suyu ile saç- larınızı tararsanız.. Eğer: Hasan Sabunile yalnız saçlarınızı yıkarsanız.. Eğer: Haftada Iki defa Hasan Şampuanile beslerseniz : |Kat'iyyen saçları;| nızı dökmekten ve kepekten kurtarırsınız.. 18 ağus- Çocuklara ve hastalıktan yeni kalkanlara mahsus çok : HASAN Brekfast Bisküileri Kutusu 30 safi bir kiloluk 250 kuruştur. HASAN deposu; Ankara, İstanbul, Beyoğlu e e tos... Kendi kendine Din du: 18 ağustos, 18 ağustı 2 bu tarihi mere Haydelbergde i. İlk defa «Delikanlım... Göz- lerine bakayım!.» şarkısını 18 ağustosta dinlemişti, Demek bu eski talebe şarkısı- nn bu eski talebe aşkının tam yıldönümünde gene «Delikanlım. Gözlerine bakayım.» (şarkısını gene Emi kendi ağzından dinliyecekti. Radyo saatini nasıl heyecanla belkediğini tasavvur edebilirsiniz. Daha saat gelmeden evvel Parisi açtı. Nihayet dakikalar yaklaş- tıpkı 20 sene evvelki billürkuğile odanın içinde çınlıyor, eski şar- kıyı o söylüyordu. «Delikanlım.. Gözlerine bakayım!..» Selim elektriği açmamıştı, Oda kapkaranlıktı, Etrafını görmedi- ği için Emmayı ei ya- nında bu şarkıyı yalnız kendisi için söylüyor eyi Şimdi lünyanın en me: insanı idi. Emma çtapkı EE günlerde ol fındaki dekor değişti. Şimdi ken- sini bir bahçeli gazinoda oturu- yor sanıyordu. Yanı eği masanın üstünde oturan sarışın bir genc kızın başında mektebli Ledli vardı. Bacaklarını sallıyarak Selimin «De-. Gece yarısına diz odaya gi- ren a Selimi yonun üs panmış ölü buldu.. ve a) Uzak, uzak TM çılgın bir ledi ları vardı, Fokstrot çılgınca de- iyordu. ...«Bü