2 Mart 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

2 Mart 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güzel bir film: Voronzefflerin sırrı Mİ rini Mi Brigitte f Helmin Jean Murat ile birlikte Tü Oranın eğlenceleri, Zino Miyek göze çarpıyor. Filmin Fransızca nüshasında ; Brigitte Helm ile Jean Murat çok ur Rus prensi kıymetli bir üzük müzayede ile satılıyor. (Brigitte Helm) Diane bir zamanlar prensin (Jean Mu- tat) dostu idi. Çok zengin bildiği Prensin elmaslarını satmasına şa- #iyor ve dikkat edince prensin hakikatta prens değil, ona çok benziyen biri olduğunu anlıyor. Filhakika bu adam Von Nay- "deck isminde ve prensin çok iyi bir ne İri ü A sında Rusyada bıraktığı kızının kaçıp eelebiliğini, fakat, Wo- o Ostundan prensmiş gibi Tek kızı himaye etmesini rica €diyor, Von Naydeck bunu kabul edi- Yor, kızı buluyor, kız pek küçük *ânıyor, İkisi birlikte büyük bir “tele iniyorlar, Brigitte Helm ve Jean Murat Woronzefflerin sırrı filminden bir sahnede Hakiki prens bir defa yi görmek istiyor. “Bir süvarede kr- söylemesi lâzımdır. ad dam Dian ile görüşüp LAL r. Dianın ısrarı üze! bun sylmiyr ikisi maz, Kı ince, o da von Naydeckin n— ile sevişiyor ve evleniyor. Evliler bal ayı seyahati için yola çıkıyorlar. per ki filmin mevzuu pek o kadar fevkalâde değildir. Bütün güzellik dekorlarda, güzel manzaralarda ve oynayanların kudretindedir. *X Bir çok ri en ye miş olan sevimli Sinema haberleri X Heollivutta ehlisalip m beleri isminde bir filim rel ung ingiliz kraliçesi rolünü yapa- caktır. * Arpi adan Amerikaya ar- tist akını başlamıştır. Meşhur te- nor Tauberden sonra Viyana ope- ret artistlerinden Grete Natzler de Paramount Me ti tarafından angaje edilmişti Amerikada Misaasipi ismin- de yeni bir film yapılacaktır, Bu fili (o 8 'w g » m -İ - G 5 hayatı da bir filim çevrilecektir. Fi- limde e baş artist rolü Almanyadan a giden musevi artistle- auriçe SchWartz yapa- Yazan: Mustafa Ragıb mm tehlikeye d oyunlarından şiddetle nefret ederdi. Bu ölüm ihtimalleri kendi nefsine karşı müteveccih olmasa bile.. Padişahın bu korkak mizacda et ve cesaretini büsbü- tün kıracaktı, o yüklerde cemiyette hâkim olan fikir ve kanaat şu idi: Rume- lide inkılâbcılara musallat olan esasi) yi ilân ettirmek teşbih boşa gitmiyecekti. iy bu kestirme yolda yü- ne eşime faydalı ii olac. caba cemiyet böyle fili ve ie maceraya giri- şebilecek kadar kuvvetli mi idi? İyi düşünülmeden atılan yanlış - bir adım, padişaha ve hükümete ipucu büyük zararlar doğu- ve Meselâ cemiyet fedailerinden birinin ele geçmesi inkılâb fırka- sına girenlerin maneviyetlerini sar- acak, hem de sarayın zülüm ve şiddet politikasına bir kat daha ehemmiyet vermesine -sebebiyet verecekti. Binaenaleyh çok mec- ur olmadan kan dökmek ve ted- hiş politikası takib edilmemesi daha muvafık görüldü. Bakalım zaman ne ker Abdülhamid, saltanatının iptis dalarında Mithat paşanın ısrari- le kabul ve ilân etmeğe mecbur duğu (kanunu esasi) yi - hiç bir zamn resmen ilga etememekle be- raber - kısa bir zaman sonra (Meclisi mebusan) ı kapamak su- retile filen hükümsüz bırakmış, memleketi otuz üç sene mutlakı- yetle idare etmişti. işah bu De Ne se- a ? > g -ğ yazının, bes konu: kânını kaldırmış zehirli ve boğu- tu bir hava yaratmiştı. Bittabi bu havanın yardımile padişah ve hükümeti, her türlü mürakabe ve tenkid tezahürlerinden uzak kal- mışla Mürakabe ve tenkid; ileri mem- leketlerdeki vatandaşların kayıt- #iz ve şartsız kullandıkları bu hak, mizacındaki istibdad ile hayat ve saltanat kaygusuna düşen Ab- dülhamidin havsalasına sığdıra- madığı iki mefhumdu. Binaenaleyh bu kaygunun bir çük Manastırda patlıyan tabanca beri | an Abdülha: bi lağina götürecek her türlü müra- din nazarın- pek kiymetli idi, Abdülhamid el öyle bir tarz kurmuş- tu ki, resmi zabıta teşkilâtından başka herkes arızayi âliye muha- lif hareketleri ihbar etmekte has- e e O halde ki â ecne *“masının, hattâ bilerin bile ietedikleri gibi istis- ı düşkün insanlar için cazib v ey edici bir mahiyette söle mü “Abdülkamid tehlikenin büyüdüğünü görünce.. ide meşrutiyetin ilânını hazırlıyan ihtilâl hareketleri baş- lamadan evvel Abdülhamid, aslı olsun olmasın, her türlü ihbarla- rı ayni kıymetle mütalâa bir bunlara ayni derecede ehem yet verirdi. Bunlardan çoğunun bir hakikat ifade etmediği, bir tinad edebilirdi. Bu, Abdülhami- din korkuya dayanan vehminin dimağına yaptığı tesirlerden ileri geliyordu. Padişahın bu huyunu bilen men- faat düşkünlerinin mabeyine ver- dikleri jurnalların miktarı yüzle- re baliğ olurdu, O derecede ki devlet işlerine dair Babıâlinin ar- zettiği resmi aktan ziyade bu jurnallar padişahı meşgul eder- lerdi. Abdülhamid, son günlerde Ru- melide baş kaldıran siyasi hare- ketlerin gizli faaliyetlerini ( sez- dikçe yakın bir zamanda büyük bir ihtilâl fırtınası karşısında ka- mağa karar verdi. Ancak ihtimal- ler, tahminler peşinde menfaat koparmak istiyenlerin oyuncağı olmakla vakit geçirmek çok beyhude idi. Rumelideki meşrutiyet hareket. lerine karşı koymak için beheme- hal ciddi ve esaslı malümat edin- mek istiyen Abdülhamid, kendi- faaliyetlerini gösterecek (müsbet vak isti ve etmesini iste- meğe başlami Bu, son ille padişahın 1$- asal veremiyen, tutacağı yolu henüz kestiremiyen Abdül- hamid, Rumeliden gelecek malü- matın icablarına göre hareketini tanzim edecek ve düşmanı nere- den vuracağını tayin edecekti. Fa- kat her şeyden önce bu düşma- nın teşhisi elzemdi, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: