Lİ Cuma günkü koşumuzu hangi klüb kazanacak? 22 şubat cuma günü altıncı so- yapılıyor. en sene- Bs bilhassa Bine spor kulübü büyük bir ehemmiyetle hazırlanmaktadır. Galatasaray kulübü ise girecek takımların en kuvvetlisine malik- ir, ei İçimi br” koşula- iyi iş bis ve ei ie yarı yok, > Diğer taraftan isimlerini se rada saymadığımız birçok uz mesafe Ea rı Akşam ği. su idm mı tamamlamışlardır.. MZ iL koşumuz! sıl olacağını bir e hatrlatmağ faideli ülkü — Akşam koşusu bayrak yarı- şıdır. — Koşu iki kişilik takımlar 8- rasında yapılır. olan bu koşuya her ,amatör koşu- cu girebilir. j — Takımların ilk koşucuları yas baaya umara ve dönü yapan il da çift numara ırlar. DS e öçncilarkğ göğülerine ve sırtlarına (takılacak maralar koşudan evvel tertib he eti ta- rafından kulüb kaptanlarına ve- rilir, — Kulübler verecekleri listeler- de gidiş ve gelişte koşacak atletle- rin isimlerini açıkca yazmaları lâ- mdır. uları takib eden hâa- obilleri, motosiklet ve bisikletlerin behemehal koşucu- lara engel olmamak üzere daima caddelerin kenarını takib etme- v7 bilhassa tavsiye olunur. Yarışın vakit ve zamanın- da başlaması hakem ve koşucula- rin kendilerinden rica edilen sa- atte Güneş kulübünde bulunma- ları ile kabildir. — Ki başlanacaktır, Akşam matbaasın- ren Güneş kulübünde atlet nu- arını ve hakemlerin yerle- rini tesbit ve alâkadarlara bildi. recektir, ere verilecek numara- lar çift olacak ve bunlardan biri öne ve diğeri arkaya takılacak- — Yarışta Akşam matbaasın- na giden ilk ? çe ile mat- baadan Güneş kulübüne gelen di- ğer beş koşucuya madalyalar ve- ri âfatlar koşuyu mütea- kib Güneş kulübünün salonunda azananlara verilecektir. ulacak mesafe Beyoğlu ile Aki müdürlüğü ve İş bankasının sağ cephesini takiben tramvay yolu- na mülâki olacak ve aynı tarikle tün sikli obolğin saat tam dokuzda Güneş kulübünde isbatı gü yepyem bulunmıyan müsabık- lar bilâ kesesi iştirak hakkını , Müsabaka- ya en saat on lanacak. Bugünkü maçlar ugün yapılacak birinci ve ikinci küme lik maçları şunlar- ir, 1 — Taksim Te Alan gözcüsü Nuri Bosut Saat 13 te ielesiği Hilâl A, takımları hakem Nuri Bosut. Saat 15 te Fenerbahçe - kiri ları hakem Sadi 2— isi alanından: Alan gözcüsü Su, Saat 13 te Topkapı - Kasımpa- A. takımları hakem Suphi. Elem 15 te Galatasaray Süley- ye A, takımları hakem Ha- lid tid Galib Ezgü. 3— Bireye e A lan gözcüsü Şazi T. Saat Se Eyüb Amede A. takımları hakem Adnan, Saat 15 te Beşiktaş - Beykoz A. takımları hakem İzzet Muhit- g. 3 Apak, Bugün Vefa takımı tam kadro ile çıkıyor Fener bahçe ile a oynıya- ro ile çıkacaktır. Canl Muhte- şem ve ı İstan ul Mİ sa ai a henüz tasdik edilmediği esbi katiyet etmediğinden kendi im bugün tam kadro ile ö Çeki futbolu de bizimki gibi duraklamıştır. Bir zamanlar Avrupanın en yüksek fütboluna malik olan Çek- lerin oyunu bugün eski itibarını ve eski derecesini tamamen de- necek şekilde kaybetmiştir. Bunun sebebi, tarzına el verişli gelecek oyuncuların uzun çalışma senelerinden sonra orta- ya çıkabilmesidir. Kendi sistem- lerini hakkile tatbik edecek füt- bolcuları yetiştirici bir sistem ta- kib etmi ve kendi kendine dana oyuncularla bu- güne kadar Sall) geçirmiş olan ek idarecileri birinci dereced. ri kıtlığına Ye Ep n kadrosundan da belli Paris üeliiki ile çarpışacak > iL e ği vwyanın son Kaiamhlıs alisindü antrenör biünelz taki m. sden meşhur Ştabiikin otel odasında çıkarılmış bir TeSiNİ rofakat Tag muhtelitine seçilen oyuncu- Oku; rında yer almış olan a rin hâlâ yerlerini mauhafaz tiklerini göreceklerdir. Hele Svoboda gibi göbekli ma- rula benzemiş, saçlarına — düş müş, ayaklarını kaldırmağı necek üşe- yorgun ve kei düşmüş bir oyuncunun Çek bücum sems tekaüde alınmaması yoksuzluğunun en büyük lerinden o Paris ölçecek ai muhtelitinin ug su yalnız Slavya ve İsparta lüblerinden alman m şu şekilde yapılmıştır: Planiçka « Burget, Ctiroky - Kostalek, Boucek, Srobek - Ju- nek, Svoboda, Braine, Nejeldi, m kizin şii sediyordu. DÜN ve Yazan: M. Uygaç Tefrika Etrafındakilere yaralı bir insan azabile baktı, Ellerini acele acele sıktı. — Haydi, işimize ei i, Sonra, asistana döndü: i — Ferid, bültenleri getir bana, Beyaz gömleğini arkasına ge- çirmiş olan genc asistan yaklaştı." Hürmetkâr giz ee içinde sa- lona doğru yürü: Biribirlerine ti yi şey tg karşı karşıya ayakta d dular. Sonra, Faruk asabi bir el el ile bültenleri karıştırmağa baş- ladı. Asistan, hiç dudaklarını kımıl. datmadan, parlak gözlerle ona bakıyordu. Mühlik surette yara- lanmış babasına bakan bir evlâd gibi bakıyordu. Üstadının yanında, dim dik, bir ibi duruyordu. Fakat na- bızları hızlı hızlı çarpıyordu. Faruk elindeki mag okur- asistanını görmüyordu. Şakir- dinin dilsiz korkusuna dilsiz bir süküt ile mukabele etmek ister gibi Ferid, kekeleyerek - üstadının elini tuttu — Profesör, yolunuzda her şeye hazır bir talebeniz olduğunu hiç bir zaman unutmayınız... Gözlerinden yüzüne yaşlar dö- ülüyordu. Faruk bu ideal sahibi gencin eli- ni kuvvetle sıktı, Dudaklarını isır- dı, bir erkeğin yapmayacağı bir şeyi yapmamak için, ağlamamak için, başını başka tarafa çevirdi. YARIN Edebi roman yeli takımı arasında kendi ek için bir vesile- den ibaret telâkki olunuyordu, Sali hiç ydana çıkmı- or, — bir enarda duru- yordu. ile ein yapmı u, Şahidlerin listesine ismi yazıl- - mış olmasına kiç memnun değildi. Sakin sakin bir tarafta duruyor, hiç münakaşalara karışmıyor, veka« yiin cereyanını dikkatle takib edi- yordu. u, İnız arada sırada kelobek me- raklısı Saide giderek onunla derd- leşiyordu. Salih, şimdiye kadar mükâfat olarak on para bile alma- mıştı, Beşinci kaitaki asında, tozlar içinde kelebeklerile meşgul akta devam ediyordu. Yavaş ir in hergün ken- disini gör âdet etti, bişe keldbekler tahkikata dair erki is Salih netice hakkında rhieiilik girişiyor, Said, lâkay- dane bir istihza tebessümü ile bu lâkırdıları dinliyordu. Şimdi hükü- met çarklarının nasıl işlediğini ya- kından görüyordu. Herşey ona bir u gibi görünüyordu. Na- cinin hali, zameti ikisini de güldürüyordu. Başına bir belâ gelse en evel bu dostları sevine- ceklerdi, Naci inin kendisi bı e i rafa — 1 ira et ei berker öm onun m lde Şlletii bir dön gönleri beşli Bir taraftan eakikilent “devam yüzl “ipe eee Onun ar- ediyordu. Bi hiç bir zaman bu kadar yere bir fırtına kopmamıştı. Adalet adar tesir icra edilmeğe de kiç bir vakit kalkışılmamıştı. er taraftan müsavi şid- detle uğraşılıyordu. Meclisi mebu- aklarda, kahvelerde, âile arasında hep bu mesele konu- şuluy. ğaz boğaza gelenler çoktu. Hattâ sokaklarda hafif ter- tib nümayişler bile oluyordu. galebe çalmak lâzımdı, düşmanı ezmek lâzimdı. Kendisinin taşıya- cağı bir bayrak vardı, Mağlüb ol- ması bu bayrağın düşmesi olurdu. onun zilin da bin türlü ib satla bir araya gelmiş muhalifler takımının karma karışık siması göze çarpıyordu. Cereyan eden mesele ise asıl bu siyaset mensub- ları arasında idi. Müstantik, vicdanının derinlik. lerinde, z dostunu öldür. ne dair bit beslemiyordu. oi kalbinde daha zi- yade Faruğa karşı bir muh yakı hi: ve anlık hissediyordu. Hem kendisini berbad edecek bir vazi- i en çekiniyor, hem de Yy vazifesini hakkile ifa etmek isti- ordu. Mehmed Naci zor bir mevkide idi. İtbam biraz mübhem ve hayali görünüyordu. Fakat toplanan de- Tahkikat ilerliyordu. Müstantik | dikodular arasında ihtiyar beledi- o günlerde küçük odasının içinde | ye doktorunun şehadeti çok mü- li şebrin ruhunun feyezanmı | himdi. Çünkü belediye doktoru issediyordu. İşlerini güçlerini bı- | hastayı vefatı bir kaç gün rakam edlçe Yeni darları evvel görmüş ve halinde bazı şüb- dar gelenler önünde dolaşanlar bile görülüyor. | © Zaten köyde ilk dedikodularda du. Gazete muhbirleri adliyeden kaçırdığı bazı lâ- hiç ayrılmıyorlar, müstantiğin ya- çikemişii. Naşı' gören- nına gelen gidenleri kayediyorlar, | lerin hepsi doktorun sözlerini te- a yil edecek çeper sağlemişleri sip pr Fakat şimdi bütün bu lâkırdıları dı. Ve bittebi, alamadıkları hava- Se lak dindeki örilileri aydruyontmdi. . | Sea Pe ” | di, Ortada isimsiz bir itham dal ta müstantiğin muhbir Mehmed Na- ciyi iki kere celbetmiş olması idi. O günlerin enmeşhur adamı Meh- med Naci idi, Bütün İstanbulun ikkat ve merakını kendi üzerine celbetmekten büyük bir gurur his- Halbuki bu mesele iki ili gası kalmıştı. Hiç kimse bu lere sahib çıkmıyor, ben söyledim diye ortaya atılmıyordu, Fakat Faruk aleyhinde iki mühim nokta meydana çıkıyordu, bir kere, Fer- da ile münasebeti şübhe götürmeZ hale gelmişti. Bundan başka, Fer- danın gebeliği de şayi olmuştu.