Tefrika N BA Yazan: İskender AR EE Uzaktan görünen. gemiler Venedik bayrağı çekmişlerdi. Barbaros bunları görünce: “Şu kaçakcıları yakalıyalım !,, diye bağırdı. Çanakkale önünde bir — bocalıyordu. O sabah fırtına dinmiş ve dalgalar Revşemişti, Üç saat sonra ale bo İazına ula: Barbaros da Kütüm gemiciler ibi y yorgundu. Salih reisle geminin arka kü- Yerinde, konuşurlarken, ri den sahil boyunda sinmiş Ven dik bandıralı üç gemiye e mi, . Salih reis uzaktı görünen gemileri Barbarosa göstererek Barb s5 gözlerini ei sa- — öy bir iskandil ettikten SN lumuza çıkan bir düşman kayığı da olsa çevireceğim. De- manma Çanakkaleye doğru yolu- na devam etsin Biz bir kaç gemi ile onlara döğcs gidelim. i.. Ve donanmaya işaret ve ii, Amiral gemisi İd yedek ö dırga ile dümen kırıp sahile d Tu “seal rate vE ban. diyordu, bu gemi- alyonlarının dab. ler lapan Panyol kal, a çok e Herifler bizi aldatmak çin, galiba Venedik o bandırası çekmişler. e, Vİ Olabilir.. Günlü kere henü uzlaşama amm! Venedikliler Ke see; - re İmei miler sahiden Vene- öle idi ise, ne yapacağız? >— Gemileri ie içindekile- Tİ esir ağ 1Z. harb YER Korfodan niçin me ayrıldık? 0 n Ayas paşanın oy- “na olerden im yoktu. an ayrıldıktan sonra, dö- aklar Snedilime Bu esir- Ti. İstanbula götüreceğim. Sahile sai gm b — O ne. emiler Venedik b sen dir ve sancak ürk bayrağı çektiler. Den fırı le Bizi, ii bayrağını görünce dö- Be gidecek kadar budala mı san- — İste bir top sesi.. 6 Korkma bu bir nü: imsyiştir. Me emiral gemisini selâmlıyor- Kuru sıkı bir top daha. Bu bie Ge Mami dirmi, Salk reise döndü b u gemileri zaten nasıl — ir Bir top da biz ata- lim da, böyle dolap ve o kanmadığımızı anlasınlar.. Barbaros o Cezair | sula iz vaktile bu oyunu o Vened'klilere Sok defa oynadığı için, topcula- TA: - inanmayınız - diye bağırdı - ateş... Amiral gemisinden iki dakika b ie atılan bir gülle düşman ge- milerinin en büyüğüne isabetle derhal teknesini ikiye bölmüştü. eni Diyar Vi zi daha atılme- sını emi esi aş gülle dali savur- d ml ağ ayni gemiye İsa- bet etmi eme kendilerini suya ata- rak bağırişmağa başladılar: — Biz rem si an Bizi ne- den öldürüyors Bu sesi Mm kn kü- rekçilere seslendi: —Çabuk sahile im... Forsalar küreklere sarıldılar.. pid a sekerek sahile yaklaştıla! Düşman gemisi amlari tek- nelerin Türk donanmasına ai duğunu anlayınca, suya atılan ileri leri için kumsala doğru yü canlarını kurtarmağa çalışıyor- lardı. Kaptan paşanın e. sahile sokulunca, di üstü — Beni Diye haykıran. bir iş le Amiral 8 ni sinde dola: hel .. Akdoğan... Diye Bağıtlı. Bütün gemiciler Me uzatarak denize baktı- » Zavallı Akdoğan vs kolile suyun iyimi Şırpımyor Amiral isinden — halata arbaro: dirtti.. Filikalar Akdo tarmiağa koştular. Sali reis: — Talii varmış.. İyi ki, attığı mız gülle kendisine isabet etme- Il. Diyerek, Padler sevincine nek ediyor 'baros i e tesadüften duyduğu heyecanı ir zei kendi oğlum yiyo ordum, dedi, mar eye miş.. Bana Denize salad lg gemici- leri birer birer suyun üstünden topluyorlardı. Akdoğan, uzun ese im den sonra, nihayet Türk güllesi altın- da geçirdiği bu ölüm tehlikesini de e amiral gemisine çikmu: a Bildi hep birden a aslan.. Biz seni çok- tan öldü sanıyorduk. ği bağırışarak etrafını sar- dılar. (Arkası var) Her akşam bir hikâye Büyük profesörün apartı nında çay ai Çay filân ver- mek profesörün âdeti değildi. Lâ- © günü işin içine bir fevkalâ- keşfetmi i. Bu Tadı, lezzeti yoktu. okusu bi yoktu, Bir bardak suya; bir bar- dak İkea fincan çaya karıştırılıp da Selina içirildi mi lâketti. İlâcı içi çen hemen uyuyor ve düşü: i fikrinden n şeyleri birer birer sayıklıyor, söylüyordu. Profesör bir aralık ayağa kalk- ti, Şık şık, güzel Esir. şık şık sekekler gözlerini ona dikmişti. Profesör: — Bayanlar baylar diye söze başladı, keşfettiğim ilâcın tecrü- defa umumun huzı runda sgm istiyorum. Vakıa bundan vvel tecrübelerde bulundum hepsi idi. oOŞimdi kim disinin üzerinde ilâcı tecrübe ede- sustu, Kimse ağzını açmayordu. Profesör güzel ka- ınlardan se sordu: pi niz?. — Allah vermesini. Profesör uzun iklerinin arasında kara gözleri aşıl ışıl ya- nan Kadriyeye sordu: — Ya siz?. Güzel kadın vücudunun bütün kıvrak çizv'lerini meydana ran bir oturuşla kendisini yumu- gaksbir kolünğüünmiliğ tan gülerek: — Beni mazur görün... dedi, Başımın içindeki düşünceleri yal- nız kendim için saklamak isterim. Profesör son zamanlarda bir- denbire zengin olan bir tüccara: döndü: Tüccar ve ölüye etti — Allah bi İlâcı ein Zek niyetinde de- ğildi. Profesör genç karısına döndü: — Bari sen iç Genç kadın bir an içinde ku- Taklarına kadar kıp kırmızı ke- sildi: — İmkânı yok.. Midem bozu- lur, içemem. avallı Sli şaşırmış kal- mıştı. Etraftan kadınlar alde- siz için muhterem rofesör!., Dedikleri zaman pro- fenör fena halde teki Korkak karısının eN mile m ilâ- cın m görmem lâzım. Baş” Ev, apartıman iradı ŞAM'ı mevsiminde KUÇUK ILÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin, en süratlı ve en ucuz vasıtadır. ilâcı kimse içmek istemeyince tecrübe geri kaldı. Havadan su- dan bahsetmeğe başladılar. Bir aralık herkes hayretle Leylâya balı Leylâ iskemlesinin üstünde uyuklamı başlamıştı. * Genç kadının başı duvara dayandı. Uyuyan kadın j gözleri yenir mışıl mışıl uyu- mağa başi Ne bağ İlâcı nasıl içmiş- ti tılar. Leylânın önünde yarısına kadar iş bir çay fin- masanın üstüne kekler — Bu ilâc nasıl Leylânu yına döküldü?.. diye hayret et- tiler, Küçük fena er biri korkulu gözlerle onlara lu. Hep birden işi very Kü- Leylâya çakt dan çayına içi dökmüştü. dökülmüştü. Er- m Leylâ çok güzel bir kadındı, ihtiyar, çirkin bir kocası vardı. Leylâ çok zengin idi. me koca değildi. az salonun ii ie kesin oturan Şekibin ren- kendi ağziyle söyliyecekti. O za- man hali ne olurdu. Leylânın ka- dınlardan pek çok düşmanı var- di di — h olsun. i eli- mizden alır mı? diye seviniyor- lardı, Kocası Sami > karışsın neler rakla bek can içinde: Bakın.. Bakın... dedi. Du- dakları kımıldadı, şimdi herşeyi olduğu gibi li Ne. Şekib az daha düşüp Obayıla- caktı, Leylânın düşmanları Kad- riye, Neclâ, Mehlika sevinçlerin- den deli olacaklardı. Leylânın dudakları hakikaten kımıldamıştı. za yi ağzı açıldı, söylemeğ Şu lanilai ne çe şey!.. Ne dedikoducu dar! nim hakkımda neler söylüyorlar. Güya ben Şekibi seviyormuşum Allah vermesin!.. Şekib belki gür zel bir delikanlı... Fakat onun- la sevişmeği bir an olsun aklıma ve getirmedim. Onunla değil... ş kimse ile seyvişmedim. Haya- ir bakışla bile ko- camı aldatrzış değilim. Kocam ihtiyarmış, güya çirkinmiş. Herkes için böyle olabilir. Fakat benim için değil, O bana dünyanın en güzel, en genç erkeği gibi görü- or. Onu seviyorum. erkes hayret içinde biribirine bakışıyordu. Leylâdan bu sözleri kib Ley- söyliyeceğini büyük liyordu. Profesör si nüy hiç kimse ummuyordu. Şel lâya bir kerecik olsun: ii Şekibi seviyorum!» demiş olsaydı deli- kanlı hapı yutacaktı. Bunun için Leylâ: «Bi Şekib'i o sevmi rum!» diyince derin bir nefes aldı. Genç kadının kocası Saimin ar- tık sevincinden etekleri zil çalı- yordu, Herkesin yanında eğilip eğ'lip: — benim güzel karıcığım!. diye mışıl mışıl uyuyan e rr eyle şapur şupur öpü- n ça | Fiyeti: 80 kuruş AKŞAM KİTAPHANESİ aylığı 1000 kuru Adres tebdili için yi N kuruşluk pul ELEM Ml ' eyni 80 — Ruzukasım İsrsak Güneş Akşam Yata E TSE 140 459 Sez 17 ve Va 5,16 708 1228 1S 17,29 19,04 İdarehane: Babıâli civarı Acımusluk Sk 13 No. iylüyorlar.. Ben inanmayorum ya.. Çünkü Kadriyeyi de, Neclâ- yı da, Mehlikayı da severim am- ma.. Herkesin ağzında bu dedi- kod u.. Salon allak bullak oldu. Kadri- ye, Neclâ, Mehlika hep bir ağız- dan: — Anna. diyerek biribirleri- — m melek karıcığım!. Sözleri arasında Leylâ gözünü açtı. Sami: — Konuş karıcığım.. diyordu. Hani sen 935 modeli bir spor oto- mobil almak istiyordun ya.. He- men çikip ısmarlıyalım.. # Ertesi gün Şekib telefonu açtıt akşam sayıklamandan bunu an- dım. Leylâ kre telefonda çın çın ö — iie . Budala.. Ben ilâç içtim, ne bir şey.. İlâç şişesi yanımda duruyordu. Onu usul: cık yere döktüm, Sonra ilâcı i miş gibi uyudum, alancıktan sayıkla: Hem bu suretle be- nim hakkı söylenmedik de- dikodulardan büsbütün kurtul tım. Hem üç yılan a ye e dan intikam aldım. ve benim Sadem bö teslle ğımiz spor otomobili aldırttım. Otomobili ye. e imi Se Ex seni de alayım da, Büyükder kadar ederi "Emi İ Şekib?. (Bir yıldız)