Tefrika No. 115 (BA Yazan: İskender Fahreddin ARO s| Barbaros (Kastelnove) adasındaki altın mahzenlerinin kömürle dolu olduğunu görünce şaşırmıştı. Tepedeki kaleyi ele geçirmek kolay değildi. Altınlar, komür mü oldu..2 v ii sahildeki surları çok Fakat, surların tepesindeki ğu için, gülleler sesi bi Ter suya iü, Türk gemi My ee ordu. suyun altında ikin Amerikanın altınlarını (Arşi- Pel)e taşıyan korsanla- Ti en büyük altın ticaretini bura- da yapdıkları için, şehirde dola- muhafız müfrezeleri teşkil et- a Kın mi ine gelince, korsanlar hariçden gelecek düş- uşdu. Sahilde düşman gemilerinden €ser yokdu. mii inim başdan başa do- in sırt üslü ya- yun üstüne Kimdi suyun g donanmayı bu tehli- “ye — attığını kimseye söy- ordu. i kaptanları telâş ve heye- San içinde biribirlerine soruyor- lardı; — Ka yi caki) Ptan paşa çıldırdı mı a: A Ben Barbde ateşe atılmasını ama, altına da ak istemem, Herkeş Barbarosu delilikle itham “diyordu, Tehlike büyükdü. dibind olduğu için top ateşinden uzak b isi yordu. li eli sahildeki surlardan atı- Ye e bile düşmiyordu. Bu VA basa düşman okcularının “cumle karşılaşmışlardı. Barbaros bunun da çaresini bulmuşdu, Topların ağzını yukarıya çi: Virdi ve çok yakında bulunan sa- il surlarını dövmeğe bi Barbar, arosun bir kaç gemi feda “derek sığındığı bu körfezde ne Yapmak istediği bir türlü anlaşı- amy, ordu. ibi amiral gemi- di yaralı gemilerin sayısı beşi | sinin kıç kasaresine tırmanan Ça- lık Ahmedin bitkin bir halde dö- nüşü, Barbarosun plânının iç yü- zünü meydana çıkarmışdı. Çalık Ahmed küpeşteye çıkar çıkmaz: — Sahilde gördüğünüz kısa du- varlı mahzenlerin hepsi altın do- , paşam! zenlerin önüne birer işaret koydum. aros zaten bu işaretleri da- ha önceden gördüğü için buraya sokulmuşdu. Çalık Ahmed suyu; dibinden kopardığı sazları biribi- rine ekliyerek bir ucunu suyun üs- tüne çıkarmışdı. Bu yeşil işaretle- : : : hi toplarla sahilin muhafızları kaçırıyordu. atılan gülleler de altın mahzenle- rinin duvarlarını sahilden yıkı- yor ve Me büyük delik- ler açılıyor. e) adası üç yüz yıl danberi bu kadar müdhiş ve mahi- rane bir hücuma maruz kalma- mışdı. Gerçi Barbaros Cezayirde iken, kardeşi (Oruç) ile lonlarile karşılaşmamak için, Ce- zayir sularına dümen kırarak bir daha bu taraflara uğramamışdı. ei re ri harb a n bu tarihi kaleyi elde et kaz bir iş pri Adanın m körfezine sığınmak ve altın İS TİER He kale layca ele geçmiş sayılamazdı. Türklerin top ie kaçan sahil muhafızları birer Mahzenleri boşaltmak sırası gelmişdi. Barbaros küçük filikaları suya indirtti.. İçine beş yüzden fazla baltacı koyarak mahzenlerin bu- lunduğu tarafa gönderdi. Baltacılar mahzen duvarlarını yıkmağa başlamışlardı. Zaten atılan toplarla çatlıyan duvarlar kolay kolay deliniyor, baltacılar açılan deliklerden birer birer içeriye giriyorlardı. Barbaros büyük bir umguya vi ütün mahzenler altınla do- him ise, izleyen Akdenizdeki bütün adaları zabtetmekden çok daha değerli ola kömür dolu, pa- şam! Bir damla altın göremedik., Dönelim mi?. Bu sesi bir kaç ses daha takib | etti: — Mahzenlerin hepsinde kö- mür var. Barbaros, mahzenden ka ve ekeni elleri ve Kimle dll. Radyo ii Şubat Cumartesi bul: (8 Fransızca ders, 18,30 Jimnastik e Azâde, 18,50 be wsikisi plâk, 19,30 Haberler, 19,40 Spor Eşref Suk a a plâk, 1,30 Bayan ir caz, 2115 Eri Ve 30 Radyo or- st 2 Radyo caz ve tango orkest. 511345 m.) 18 dans kisi, özer © haberler, 19,15 piyan mineli 19/45 'azler, İl pifaka kon seri, 20, 20 koni 20,30 Çiter ale- e e tile konser, Şir ler, ai yeri şarkıları, 21, ilan 2 Popi sen- fonik konser, ai ni 23, 5 dans, Leipzig: (283 m.) — musikisi, — idari ilan 15 ike haberleri, zika, Si müzi 0 konferans, 20 45 spor mi 21 e rler, 21,10 izahi oneşriyat, 23 erler, 45 Corneville, 22,40 haberl 23 m korea; 24,25 çingene orkes: m.) — 18 radyo piyesi, Belgrad: (43 19,40 sl. ra 20,15 haberler, 20,30 ulusal neşriyat, 21 sarkılar, 21,30 e Ea ir 22. 15 Zagrebden Av- nakil konseri, 22,45 haberler, 23 estra ile ha e yen 23,35 radyo orkesiraı, 24,0 Berlin: (3 Bari: K, plâk ve sözler 2, 45 el md 22. 45 mii > dans musikisi, ii a m.) — 19 — hi zen il 9.30 met Kirli 20 eç, 21 gi 21,15 neşeli örkestra in) 23 haberler, Li ie Ks e belen 23,25 ikisi, ii * (332 m.) — 18 sı 19 se 38 0 Ski OTU bebeleri, VZ 20 şenlere mahsus bir skeç, kla- e me 20,40 aktünlite, mer 21,10 Skeç, 23 ile 23,20 Mü ten spor yaailnğ 3,35 dans, azar b 18 Di Takerkotdan tran- üsyon; çay saati telsiz caz, 19 Jimmasik Saim Sen e 18, erler, 19,40 Zekeriya ve arka e yp zi MEKTEP KITAPLARINI AKŞAM Kitaphanesinde Bulabilirsiniz .İ9i, Ankara caddesi i e Türk Cerrahi Cemiyetinden Crerahi Cemiyeti aylık voçlikimn 935 pazar günü saat 17,30 da ie inde yapacal cakdır. Hafi vu Azanın ve istiyen arkadaşların gelme. Posta ota kmde dahi dahil niye "bi me: meliği 09 le ee, gs ylığı 1 tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Şevval 23 — Ruzukasım Ke a Miye E 12,07 1,44 7,02 in Va, 5,28 7,10 12,28 1m vak 18,58 İdarehane: Babiâli civarı ik 5k leri kömür tozuna bulaşdığinı — rünce hiddetinden yum sıkmağa başlamışdı. sıla vw) Her akşam bir hikâye Sami Ha; ydarpaşa istasiyonun- dan Pendik trenine bindi, Birinci mevki ve bombo: oşdu, Öyle oturaca- bol yer nereye ğını bilmiye yor, vagon vagon dola- sam Birdenbire beee çarpılmışa ağ mevki vas gonların vişne renginde- ki kadifeli aa lie elimin birinde ei nefis bir kadın oturmuş, ayak üstüne atmış gazetesini erin Tepe tenha inde bu bir gelin odasını ne çürüğü rengindeki ie yapa yalnız kal. mak ne büyük bir zevkdi. Sami, Ber kompartımanların bom boş asına rağmen geçti, tam kadı- nın karşısındaki kanepeye kurul- a Me kadını daha nefis, da- ha güzel, daha şeker, daha fev- kalâde buluyordu. O ne ağızdı?, One dudaklardı?. O ne gözlerdi?, o lerdi?. O ne vücuddu. Hele üst üste koyduğu bacakları, ipek çorablarının içinde iki gü- zel şiir gibi karşısında duran ba- lar... nin vücudünde gezindiğini far- ketmişdi, Hemen eteğini çekdi kadar yl ta aşağılara örttü. cecik güzel k rını sinirli Sinirli kaldırdı Sami: — Sanki niçin sinirlendi? di kızacak ne vardı?, diye er kendine söylendi. Karşısındaki kadın öyle mü- kemmel şeydi ki, ne kadar sinir- lense onu uzun uzun, doya doya seyretmekden kendisini yordu. alamı- Bu sefer kadının birer aşk gece- sini andıran kara fakat tatlı a in ta içine sonra genç kadın Hüner e si- nirlendi. Saminin bakışlarından âdeta rahatsız oluyor gibi idi. mini ö i içine kismen kapatmış oluyordu. Sa- mi? — Ne tuhaf . dedi... İnsan güzelliğini sönermekie zevk alır.. sera bu kadın kendi sine me n h akan ayran — gözlerini kapamak için yerde yanın en güzel kadınile ahbab ol- mağa karar vermişdi. Bu sefer yüzüne gelen güneşi girmiş gibi idi. Bakışları xe e dının etli dudakları, biçimli nakları, oradan güzel laleli o radan da düz siyah saçları ara- 1: dolaşıyormuş gibi kaşlarını tıyor, dudaklarını sert sert büzü yordu. Kızgındı. Samiye mi çevirdi. Pencereye doğru dö Sami ie nden: bakışlarımdan | — Niçin sanki rahatsız “layer EN Biliyo- Genç kadın Saminin bakışlar. | Trende iki kadın | rum, öyle ahım şahım güzel de- Zilim. Fakat ne çıkar acanım?. Ne e ee onu ye- medim Son ei kei kendi kendi- ne cesaret yerdi: ydi i.. Hayat cesaret- ten amel öster, Bir hamle daha A sanki Seir od oku- duğu gazele ip m derece alâ- kır- kulak mi sey- Güzel yolcu bunun da farkına vardı, şiddetle gazetesini ka dı. Büsbütün Samiye arkasını döndü. Sami artık iyiden iyiye yı- ışıklığı eline almışdı. Üaeami son- ra son «5 cesaretle si — er YER a açayım.. Çok sıcak değit mi efendim., Öğle üstü trenle se- yahat etmek... Süme yarıda kaldı. 5 Sami bu su- rekle > rek ç ka- dın büyük bir hiddetle indisi amiyi dinlemeden kompartıma- nin kapısını hızla çarparak çıkıb itmişdi. Sami bir kere daha hay- ? gı re — Al Allah... dedi, insan güzelliğinin si yedimedin bö; kızar küplere biner mi? Güzel kadın dine onun © am bu sırada kompartıma- nın kapısı açıldı. Elliye merdiven dayamış bir kadın. Lâkin sürmüş mü sürüştürmüş.. Gözlerinin etra- fi uzun uzun sürmeler... Yaşlılık- dan çatlak çatlak olmuş dudaklar kıpkızıl boyanmış, Gerdan üç kat- merli, göbek dışarıya fırlamış.. Sanki başka hiç pi r yer yok- çdi, Tamam Saminin | karşısına kuruldu. Etrafı buruşuk sürmeli gözlerini Saminin gözle- rine dikdi. bre bakar, ba- Sami kendisini hafakanlar bo- ğacak zannediyordu. Sanki yüzün- de kara bir sinek dolaşıyor iğ se Hemen gazetesini açdı. rü kapıyarak okur gibi hş a kadın: — a ne kadar ve var.. diye bir bahane ile en gökle sie yanına aliye pu Sami iyide iyiye sinirlenmişdi. Yanın- daki kadına arkasını döndü. Dı- şarıyı seyreder gibi yapmağa baş- ladı.. Bu sef. meri kadın büsbü- tün cüreti a » Bir lâf açmak bahanesile: — Lütfen pencereyi ar yani nız?.. dedi... Çok sicak değil mi tire Bile üstü #enle seya- hat etm aminin tahammülü kal- artımandaki güzel kadının yerden göğe kadar hakkı varmış!.. dedi. O gün bugün Sami her rast gel diği kadını artık Otramvaylarda, vapurlarda, trenlerde göz hapsı- na almıyor. , (Bir yıldız),