ânnusani 193 Tafrika No, 111 BAR Yazan: ROS İskender Fahreddin Arşipel adalarına doğru dümen kıran Barbaros, (Çoka) kalesine Türk bayrağını dikmeğe muvaffak Sala kebir adalarında .. arbai orfodan ayrıldıktan sonra, Aloğan hatırlayarak, İb- im reise sordu: — Padişah avlonyadan ne va kit hareket edecek? — O halde bir an evvel İstan- bula ese rağ padişahı beklemekte — ln yapmak fikrindesiniz, s paşam? Barbarosun beyninde - düş- mandan öç almak için - yeni plân- lar gizilimşti; — Sen işgüzar bir denizcisin, İbrahim! Seni yanımdan ayırmak istemiyorum. Donanm ağır yollu göileri İstanbula gönderip geri kalanlarla (Arşipel) adala- rma gitmek istiyorum. İbrahim reis sevinçle yerinden hopladı: — Çek isabet olur, paşam! Ar- zuları kursaklarında kalan akın- cılarımız da bu suretle düşman- dan öç almak fırsatını Mi olurlar, #4” Türk gemileri: «Stop'l» Barbaros seri yollu gemilerden altmış iki parçasını seçti. Öteki- lerini İstanbula gönderdikten son- ra, alakayduğu çilere şu işa- reti verdi: «Arşipele gidiyoruz. Düşman il TEE el el Arşipelde Vi elimde bulunan Çoka we Bare adalarının dı. Bu ada tanb müş Barbaros bu müddet içinde we işler göreceğini, kide yolda Venediklilerle karl daşacağını Mr ipel havzasında Çoka adasi bir çoğu gece kia düş- mana sezdirme, çıkarak kaleyi baştan > Pam toplarla mü: ez olduğu halde, topcular nereye ve hangi hedefe top atacaklarını şa- şırmışlardı. Türk akıncıları o gece sabaha karşı bütün kaleyi - hem de her çevresinden - aşarak içeriy: diler. Kale kapılarını lerile lar.. Ve dü muhafızı esir alınarak amiralın © gemi Venediki çok güvendik- leri Gal disi bu kadar kolay- Türklerin . eline geçince, kale muhafızı, Barbarosa — öteki kaleleri daha kolayca elde edebilirsiniz! Çünkü on (Çoka) dan daha az le dir! Kale muhafızı bir gece içinde T in ur müs- tahkem bir kaleyi rini hatırına bile getirmemi Barbaros diğer hi im: da muhafızdan hayli malümat ak 'dıktan sonra, Andreanın nerede oldu sordu: — Onun hangi deliğe saklan- dığını sen bilirsin. Söyle! Dedi. Fakat, hubağızın çene- leri kilidlenmişti. — Bilmiyorum... Sözünden başka bir şey söyle- miyordu. Kale muhafızlarından bir di- ğeri, Barbarosa bazı ifşaatta bu- Tunmuştu: «Andrea Venediğe gitmişti uğraması Ti liydi. Muhafızın ifadesi rosu sevindirmişti. Bu sözler ya- lan bile ii Mili a on pini kaybetmiş nm side adasına bir Türk kumandan örtyüz mu- ette bulunan adalardan (Bore) ye doğru yol almağa baş- ladı. aa yolda giderken, iki inin geni sık sık Sağ — Ayas... Akdoğ Bu ilemi biri aile kinini uyandırıyor, öteki de mer- hametini çekiyordu. Ayas paşadan - nasıl ve ne za- S © 3 a g 5 SB 5 3 #ş an dö mm e telef olursa, a pacaktı m Akdoğanı o kadar adalara göz- cüler yollamıştı. " (Arkası var) Ev, apartıman kiralama min AKŞAM", KUÇUK ILÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin, en süratlı va cen ucuz vasıtadır Hekim öğütleri Li tarafı 5 inci sahifede) #tibaren ba- ez 7 lek lili, Pernoktonu ilk kullandığımız -Zaman, hastalarımızda bazı kı- mıldanma, ve ehemmiyetsiz çır- pınmelar husule gelmişti. İlâcın güzel tesiri yanında bu hassası bi- ze nahoş gelmişti. Bu çırpınmale- rın önünü almak | için yapılan tav- siyeleri, ta ettik, Fakat istedi- ğimiz neticeyi alamamıştık. Ni- hayet Pernoktondan yarım saat evvel deri altına yaptığımız 2 san- tigram veya İ santi- orfin şırıngasile, bu kıy- #âcın yegâne metli mahzurunu adan kakdırmağa m da ort oldi sta 4 - 5 saat sü- u ren tatlı ve derin bir uykuya dal- makta, hattâ bazıları ertesi güne usulün Binaenaleyh bu yeni memleketimizde de taammümün- den sonra, artık ağrı korkusile ge- be ve doğurmak istemi- yenlere tesadüf edemiyeceğimizi ümid ederim. | gider, ondan sora biraz içi | ardı. Dr. Ahmed Asım Onur Ortaköy Şifa yurdu sahibi ve müdürü Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Beneliği a eril ie eğil 1000 kur Adres li için yirmi beş kuruşluk me oi lâzımdır. Si 24 — Ruzukasım 8$ İanank Güneş İkindi Akşam Yat; E 1210 1,3 709 944 12 1S Va 531 7,4 12,27 15,05 1721 18,54 ri Büyük göçten ve kuraklıktan evvelki devirlere ait Büyük tarihi roman Büyük kıtada 272 sahife Fiyeti: 80 kuruş Her akşam bir bikâye Halis beyle karısı Naciye öyle bi . Dünyada hiç bir emelleri Haiz 55 yaşında idi. Tekaüt ol sümüş olduğunun gizli ye ğildi. Halis, bu işsizlik içinde âdeta bir hastalığa tutulmuştu. Bu di hırsız korkusu idi. Geceleri yatağa yatmadan ev- vel, bütün kapıları, pencereleri muayene ediyorlar, sokak kapısı üi asa, ize dair ellerinde hiç bir delil bulunmamakla beraber, mutlaka hırsız olması icab edeceğine da- ir bir kanaat besliyorladı. Soka- ğa o suretle çıkıyorlardı ki birin- den biri mutlaka evde kalıyor- du. Halis muttasıl tekrar Oediyor- uz: insan elindeki avucundaki şeylerin kadrini bilmeli. İyi sak- lamalı Filhakika evde epice kıymetli eşya vardı. Elmas bile vardı. Geceleri Halis bazan birden- bire uyanır, odaları dolaşmağa rahat- Hira Göbel İİ atlı olan Naciye ipdidaları kocasına itiraz ederken, yavaş yavaş hırsız kor- kusu ona da geçmişti. Bir gün, Halis evden çıkar çık- maz, Naciye mutfakta mekle ye: meşgul olurken, kapı ağ Na- pıyı açtı. Posta müvezziini gördü, hayrete düştü. Çünkü ken- dilerine hemen hiç mektub gele- ceği yoktu. Postacı güzel bir zarf verdi. Üzerinde adres makine ile yazılmıştı «Muhterem bayan ie e ceba mektub kim geli- yor? Merakından üreyen "ilerile zarfı yırttı, bir trafa urdu ve okumağa başladı İlâhi kadın, (Bunu görür görmez, yüzün- den bir alev çıktı.) dl sizi adım ad edi- kadderatımı nazik ellerinize tev- di edeceğim. Sizi seviyorum. Hayatta laz ümidlerim sizin üzerinizde lanıyor. Mig İcra ei Bizans m nazik eller, ilmi. böyle şeyler işitmemiş bir kadının vE dümlemeğe kâfi sözler, az mektubunu İski Üni Kİ Aşk mektubu beli delilini el elde niz perşembe Da saat dörüs | büyük parkta yanına gidiniz. sm süj ünüz.» yordu. idi. ir — Nefise yollamıştı, e hasta imiş, bu- öğle gidece- Fan” içinden: Ta ar ladık, dedi. Gidecegin | yeri biliyoruz. Naciye sordu: mi? ateşli bir hiddete al Evi ğ ırakar: rim. Bizans harabesi ba “getirdi. imi» ginde şapkasile, seni j dada makine ile yazılmış bim aklı mektub bulunduğunu hi getirmiyordu. O mektub da ayni | kâğıda yazılmşıtı ve ayni tacı tarafından, sokak başında Halisa verilmişti. Mektubda imz: imza am My Eğer z etmek isterce- | şu sizi opal ms harabesinin görür Halis kaşlarını Naciye çatmış, susu- ın bi bir iki kelime te- ati ediyorlardı u dilsiz, kapalı ve İrez t sü hatmi irmi dört sa bilir kaç seneden ni smd aldatan bu ee Si bu- ör körüne i anmış olmak ne a idi! Bu işi ancak kan te- J mizlerdi. | | i 1 Yemekte, Naciyenin yüreği çar. j Pıyordu: hanım dün haber | sonra ona — Sen evde kalacaksın, değil —E Mem En parkı düşünü- e bir şeyin farkına varmı- Kürk ımın surat el MAK Takırdılar tmesi, erin ; 4 ra arısının arkasından ' e saat üçte pa kı Halis, biraz ötede, küçük ağaç- ? ların örlis ıma saklanmış, içinde büyük bir hırs ve ateşle o da bek” “a Bir saat, iki saat, hare- 5 iz, beklediler, Nihayet, muh- wi kl şölhelak ikisi de ev: e dön ti düler. Ev tam takır idi! Ne gümüş ta kımlar kalmıştı ne elmaslar, her y Ma dolablar, aç alin kutular arasında makine ile yazıl Halis oyuncakları elinden va ocuk gibi çıkolata miş aşkı için ağlıyo