24 Künümnevvel 1934 — Karım üşüyorum dedi mi, o mu nezleye kurban yoksa ben mi kürk mantoya kurban gidiyorum ka am... 016: Otele girdi. Bir oda istedi. Kar- nını doyurdu. Otelcinin kızile kur yapıp gönlünü de eğlendirdi. rtesi sabah mükemmel kah- valtı etti, Ondan sonra pimi reel gömer büktü n param bile yok. a neye dün gece söylemedin! — Geceden canını vi uyku- nu kaçırmak istemedim bir pe fazla ça- İstediği mak ücreti nedir 'ni bir gece yemeğe davet alak ya. Nikâhta Kızlarını zorla, zengin diye, ka- ba ve çirkin bir adama verdiler. ikâh memuru sordu: Falan e kocalığa kabul ediyor musunuz Kız içini çekti — Ne yazık, RESSAM Meşhur ressam Alber Benar küçük si ın duvarlarına o harikulâde fresk- leri yaparken, ya- nına bir yumurcak — Çok veriyor- a Çocuk hayretler içinde o kalarak, başını : salla- — Sizin taliiniz en Seviştiler, evlen- iler. Fakat bir riva- sızlık etme, pera- var, Halbuki 8. kende veriyor.. duvarlara resim — Amma ben yaptığım © zaman — Ayda seksen ri kâtib tut, gelen imzasız mektublarin (seni toplan al dayak yiyorum /.. o hiçbirine cevab vermesin... Olur şey mi bu| dım! | AKŞAM j Yaralı sandımdı batan güneşi, b uzadı.. Renkler silindi, İ Yavaş, yavaş an güneşi, Uyuyan bugünün sesleri dindi, | Semaya kanını katan güneşi, Gas siyam ibi damlara indi İ Seyrettim kanarak sönen şu günde... Eriyip kararan.. Ölen şu günde / Dandini Telefonda Yazıhaneye yeni telefon almıştı. Pek memnundu. o gelen bir ahbabına, te- lefonla Sul konuştuğunu göster- mek istedi: — Bu gece yemeğe bize gel. Katıms haber vereyim. Şapka çıkar da siir yi bak sesi ne güzel du ilk m si gece yemeğe arkadaşile eleği söyledi. Telefonda bir ses —oO bu ei ne iie davet et- — Ne kaf. a tutuyorsun — Ne yapayım susadım! —. Dedikodu Karşılıklı oturmuşlar konuşu- yorlardı. Konuşuyorlardı dersem, biri ko- n arkadaşların- dan Fatmayı çekiştiriyordu. Aley- hinde söylemediği kalmıyordu. Saatlarca çekişti, çekiştirdi, çe- kiştirdi. Nihayet biri: — Yahu, dedi, en yakın arkada- ile hir neye bulunuyor- — ” Allah Allah, Bu söyl ledikle- rimi bana > sen değil mi — Evet amma ben inanmıyor- isin? | — Biraz evvel sana ekmekle şa- rab verdim ya.. 0 şarakidın bir şişe satar mı- sınız ee geldim. O yaz, Ki eg otelde da- ima beraber, y: rmaş do- laş oturan bir ani kele lardı. Biri sordu: — Karı koca mı? — Zannetmem., — Neden? — Hiç ayrılmaktan bahsetmi- yorlar, — Çoktandır ağır bir ittiham taşıyorsun. aynca e şey değil, on se- nedir hammi iii — Yoldan geçiyordü ; kafama bir kâse su döktüler... Islandım. — Dökene ne yaptın? — Ne yapacağım, teşekkür et- tim, — Neden? Y, Ta b susta fikrimi soruyorsunuz! ne yaşamanın sırrı sırrı ii n? ep tabını ne nini — Kaynanam okumasın diye sakladım. Eabahat o iyordu. Papası çağırdılar. Papas, duvarda asılı duran İsanın are gerilmiş res- mine mumu t dedi, şu başın- ellerine çakılmış çivilere | bal nları sen çaktın, kabahat senin... Koço inledi: — Dikkat et papas pyd mu- mu yakın tutuyorsun, resim cak, gene kabahati nini. üzeri- me atacaksın!, çağırdı. yerler sonra idok Ez ir şey değil, e ihti- yacınız var, dedi. İyşe vi ol madı: — Bir kere dı dilime bakınız, Or. YLE rkadaş, ka- rılarının huysuz- luğundan bahs- ediyorlardı. Biri dedi ki : darıldı, o gü bugündür konuş- muyor. Lr Lâ, yi atsaydı ne olurdum?... j Öteki alimi — Karınız öldükten sonra mu- akkak cennete girmişti — Dilinizin de a a 7 ö dinlenmeğe ihti- — Bizden Avusturalya mı — Tabii tekel uzak, a söz neydi, ni m) fakat be yacı var.. uzaktır ay mı? ayı güne bana söyle.. dedi. dim. — Üç gündür işe Min alan rapor gel li ok müdür ir bay sa m kas m — Bana: Gece penceremin al tn > dei — Birşey değil karıcığım... Aynayı asmağa çalışıyorum. di inmbeibi dtnmin si Saadet — Kocan nasıl? Çok iyi. — Seni mesud ediyor mu? — Ediyor... O kadar mesud edi- yor ki görenler evli olduğumuza inanmıyorlar!.,. Barda — Sana ruhumu veririm. — — Kimi, canımı veririm... — Bej pel veririm. ee söze buradan baş- lasana.